17-02-2004, 22:34
|
#2
|
|
(XV. Asır)
ŞEYHî
GAZEL
Bahâr mevsimidür hemdem-i sabâ olalum
Gül ile dost kuhusuyla âşinâ olalum
Bahar mevsimidir; tan yeline arkadaş, gülle dost ve kokusuyla bildik olalım.
Çü devr-i lâledür ihlâs ile kadeh dutalum
Nite ki nerkis olur mest-i bîriyâ olalum
Madem ki lâle mevsimidir, o halde samimiyetle ele kadeh alalım ve nergis nasıl riyasız sarhoş oluyorsa, biz de öyle sarhoş olalım.
Zamâne sırrını ko gonca gibi ser-best
Çemen safâsına gül gibi dil-küşâ olalum
Bırak, yaşadığımız devrin sırrı konca gibi kapalı kalsın: Biz bağ, bahçe safasına gül gibi gönlümüzü açalım.
Cihan fütûhına Cem câmdur dimiş miftâh
Gelün mülâzim-i câm-i cihan-nümâ olalum
Cem, "dünyada neşe ve emel kapısının anahtarı kadehtir" demiş. Gelin, biz de içinde cihanı seyrettiren kadehten ayrılmayalım.
Amelden ücret umunca gurûr-i tâat ile
Günehde muhtazır-i rahmet-i Hudâ oallum
İbadetimize gururlanarak amelimizn karşılığını umacağımıza, günahımızın affı için Allah'ın rahmetini bekleyelim; ondan ümidimizi kesmeyelim.
Bahâr tevbeye Şeyhî cünun dimiş âkıl
Bugün muvâfakat et irte pârsâ olalum
Ey Şeyhî! Aklı başında olan, baharda edilen tövbeye deliliktir demiş. Gel bugün bu söze uy, içelim, keyfimize bakalım da yarın işi sofuluğa vururuz.
|