Olay özetle şöyle: Bir belediye, mülkiyeti kendisine ait bir gayrimenkulün satışıyla ilgili olarak ihale düzenliyor. Belediye, şartnamede belirtilen gayrimenkulü ihaleyi kazanana devredecek; bunun karşılığında ihaleyi kazanan şirket de belli bir miktar para ödeyecek ve ayrıca belediyeye şartnamede belirtilen binayı ücretsiz olarak yapıp teslim edecek. X şirketi belediyenin düzenlediği ihaleye katılıyor ve kazanıyor. Belediye, X şirketinden şartnamede belirtilen bedeli tahsil ediyor ve diğer taahhütler için de teminat mektupları alıyor, akabinde de şartnameye uygun şekilde gayrimenkulü X şirketine devrediyor. Bu ana kadar durumu yakından takip eden müvekkil şirket de X şirketinden bu gayrimenkulü satın almak istiyor. Fakat X şirketinin belediyeye olan taahhütlerini yerine getirmemesi gibi bir ihtimalde belediyenin hem teminat mektuplarının tazminine gideceğinden hem de tapu iptal davası açacağından korkuyor (zira teminat mektupları, sözleşmedeki cezai şart hükümlerini temin amacıyla belediyeye verilmiş; yani belediyenin böyle bir durumda hem teminat mektuplarını paraya çevirip hem de sözleşmeyi feshetmesi mümkün). Açılacak bir tapu iptal davasında müvekkil şirketin, belediye ile X şirketinin ilişkisinden haberdar olduğunu ortaya koyacak deliller mevcut, yani "iyi niyetli üçüncü şahıs" olarak kabul edilebilmesi pek mümkün değil.
Konu bu aşamada bize intikal etti. Ben meseleyi ilk öğrendiğimde, belediye sözleşmeyi feshetse ve gayrimenkulün mülkiyeti X şirketinde kalsa bile böyle bir durumda tapu iptali davası açılamayacağını düşünmüştüm. Fakat konu bize yabancı olduğu için bir arkadaşa danışma ihtiyacı hissettim ve danıştığım arkadaşım, belediyenin yapacağı fesih neticesinde BK.m.108/1 mucibince böyle bir davanın açılabileceğini söyledi. Fakat kafamdaki tereddütler kaybolmadı. Yardımda bulunacak meslektaşlara şimdiden teşekkür ederim.