Mesajı Okuyun
Old 06-09-2007, 13:38   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Dayanacağınız tahliye sebebinin ne olduğunun bilinmesi gerekir. Baz istasyonunun kaldırılması ile ilgili ihtilaflar çeşitlidir. Bu konuda bir örnek karar aşağıdadır. Eğer cevap olmaz ise elinizdeki ihtilafın özelliğini belirtmeniz kimin kime ve ne gerekçeyle dava açmak istediğini açıklarsanız daha doyurucu cevaplar gelecektir.

T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/1500
Karar: 2001/2107
Karar Tarihi: 12.03.2001
ÖZET: Kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür.

(1086 S. K. m. 8) (818 S. K. m. 264)
Dava: Dava dilekçesinde kira akdinin feshi ile GSM baz istasyonu tesisinin kaldırılmasına karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:
Karar: Davacı, İzmir Karabağlar semtindeki evinin 8 m2'lik kısmını davalı şirkete cep telefonları sistemine ait baz istasyonu ile gerekli anten ve direklerin montajı için 16.10.1999 başlangıç tarihli sözleşme ile 5 yıllığına kiraya verdiğini, ancak yapılan araştırmalar ve teknik incelemelere göre baz istasyonlarından çıkan dalgaların insan sağlığına zararlı olduğunun anlaşıldığını ve bu yüzden gerek ailesince ve gerekse mahalle sakinlerince baskı altında tutulduğunu beyanla akdin icrasının tahammül edilmez hale geldiğinden ötürü akdin feshi ile baz istasyonunun kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece "baz istasyonu kurulmasına dair sözleşmenin feshi davasının 6570 sayılı yasa kapsamına giren kiralayanxkiracı ilişkisine dayanan bir tahliye davası olmayıp genel hükümlere tabi olduğu, HUMK 8/1. maddesi gereğince dava tarihi itibarıyla Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görev sınırını aştığı" gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.
BK mad. 264 f/1'e göre: "Muayyen bir müddetle aktedilen gayrimenkul kirasında, mucibi akdin icrasını tahammül edilmez bir hale getiren sebepler hususunda, iki taraftan her biri, diğerine tam bir tazminat vermek ve kanuni mehillere riayet etmek şartıyla, kira müddetinin hitamından evvel feshi ihbar edebilir."
Önemli sebepler sözleşmenin devamı esnasında çıkabileceği gibi daha başlangıcında da kendini gösterebilir; yeter ki bunlar, ileri süren bakımından sözleşmeye devamın çekilmez hale geldiği iyi niyet kurallarına göre kabul edilebilecek cinsten olsunlar. Zira sözleşmenin kurulmasından önce mevcut olup davacı (kiralayan) tarafın sonradan farkına vardığı veya kurulma ile kiralananın teslimi arasındaki dönemde ortaya çıkan önemli sebepler dolayısıyla da BK madde 264'e dayanılabilinir.
HUMK 8. maddesinde "kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların değerine bakılmaksızın. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülebileceği" hususu hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Mahkemece yukarıdaki maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın yazılı gerekçelerle daa dilekçesinin görev noktasından reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.
Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.3.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************