Mesajı Okuyun
Old 05-09-2007, 13:16   #2
avmurat

 
Varsayılan

Bu konu ile ilgili açılan davaların çoğu sonuçlandı ve Danıştay'ın görüşü de belli oldu.Kısaca belirtmek gerekirse davalı idare savunmalarında hep şunu ileri sürdü:"Bu bir ücret alacağıdır ve ücretin ödenmemesinden itibaren 60 gün içinde dava açılmalıdır.60 gün içinde dava açılmadığı için süreaşımı vardır" Bizim iddiamız ise şu oldu:"Bu tarihte yürürlükte olan bir yönetmelik varken ve idarenin bu parayı ödemeyeceği açıkken başvuruda bulunmanın bir anlamı yoktur."
Sorun tamamen süre aşımı noktasında oluştu.Sonuçta Danıştay süreaşımının gerçekleşmemiş olduğuna karar verdi.Ancak bu kararın devam edip etmeyeceği belirsiz.Tam bir görüş birlği yok.Biz de sizin yaptığınız gibi önce idareye başvurduk ve cevabı bekledik.Olumsuz cevap gelince de davayı açtık.Üç hakimden ikisi süreaşımı yoktur derken bir hakim muhalif kaldı.Yani karar ikiye bir oyla davamız kabul edildi.İdare temyiz etti.Dosya Danıştay11.Daireye gitti.Danıştay Savcısı onama talep etti.Tetkik hakimi süreaşımı vardır diyerek kararın bozulması yönünde görüş belirtti.Sonuçta karar da 3 onama 2 bozma görüşüyle onandı.Şimdi bu hakimlerden biri değişse durum ne olacak acaba?
Size hatırlatmam gereken önemli bir nokta var.Davanızı rakam belirtmeden açmanız.Rakam belirterek dava açan arkadaşların başına şu durum geldi:Rakam itibariyle idare mahkemesinde tek hakimle davaya bakıldı.O hakim de süraşımı olduğunu düşünen hakimdi ve davanın reddine karar verdi.Tek hakimli olduğu için Danıştay'a temyiz yolu değil de Bölge İdare Mahkemesine itiraz yolu açık olduğundan B.İ.M'ne gitti.B.İ.M de ikiye bir oyla kararı onadı.Yani aynı konuda bu şekilde dava açan arkadaşın davaları reddedilmiş oldu.Danıştay da hazır bu görüşteyken davanızı Danıştay denetimine elverişli şekilde yani rakam belirtmeden açmanızı öneririm.Ama yukarıda da dediğim gibi Danıştay'da son durum üçe iki ve bu her an değişebilir.Kolay gelsin.Saygılarımla