Mesajı Okuyun
Old 02-09-2007, 11:30   #3
Hak Hukuk

 
Varsayılan

Sayın Ustaoğlu, ilgi ve yorumunuz için teşekkürü borç biliyorum.Aşağıdaki satırların da bir münazaraa konusu gibi düşünmek dışında bir anlamı buulunmamaktadır;tekrar teşekkürler!
Müvekkil ağır hastalığa yakalandığından tedavi imkanı bulmak ümidiyle yeşil kart almıştır.Çünkü çalıştığı işverenine “sigortamı yap” demesi hayat damarlarından birini koparması yani işsiz kalması yani evine ekmek götürememesi demektir.Anayasamıza göre çağdaş,laik,sosyal bir hukuk örgütü olan devlet,her vatandaşın sağlık güvencesini karşılamak durumundadır..Buna göre müvekkilin davranışının suç sayılıp sayılmayacağını tartışmak gerekir.Ağır bir hastalığa yakalanan ,gece gündüz çalıştığı halde patronuna “beni sigortalı yap,tedaviye ihtiyacım var” diyemeyen,çocuklarının aç kalmaması için kendiliğinden işi bırakamayan birisinin yeşil kart başvurusunu, yedi milyar dolar banka hortumlama eylemiyle aynı yere koyup nitelikli dolandırıcılık olarak görmenin adalet duygumuzu örseleyeceğini düşünüyorum. Müvekkil bir vatandaş olarak üstüne düşeni yapmaya gayret etmiş,sokaklarda gezip tozmamış,meyhanede sızıp kalmamış,kimsenin malına göz dikmemiş,mafya elemanlığına da özenmemiş;iş imkanı bulur bulmaz çalışmaya başlamış ve ağır hastalığına rağmen evine hiç olmazsa ekmek götürebilmek için imkan verildiği sürece hizmet görmüştür..
Eğer yeşil kart almak eyleminde suçun yasal unsurları tamamen mevcutsa cezai sorumluluğun da olacağı doğaldır.Fakat burada sorunumuz tespit davasının ispatı konusudur. Yani SSK’lığı bir gerçektir; ancak işveren para ödememek için bildirimde bulunmamıştır.Bu durumda davacının eylemi suç teşkil ediyor diye diğer bir yasal hakkı alanında O’nu korumasız bırakmak,tespit davasını,bu anlamda haklı olsa bile reddetmek hukuka uygun düşecek midir?