Mesajı Okuyun
Old 30-08-2007, 04:28   #8
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Uzlaşmanın Konusu, Kapsamı, Komisyonlar ve Şekli ;
Ek Madde 1 - (Ek madde; 19/02/1963 - 205/22 md.; DEĞİŞİK MADDE 22/07/1998 - 4369/18 md.)
Mükellef tarafından, ikmalen, re sen veya idarece tarh edilen vergilerle bunlara ilişkin vergi ziyaı cezalarının (344 üncü maddenin üçüncü fıkrası uyarınca vergi ziyaı cezası kesilen tarhiyata ilişkin vergi ve ceza hariç) tahakkuk edecek miktarları konusunda, vergi ziyaına sebebiyet verilmesinin kanun hükümlerine yeterince nüfuz edememekten ya da 369 uncu maddede yazılı yanılmadan kaynaklandığının veya bu Kanunun 116, 117 ve 118 inci maddelerinde yazılı vergi hataları ile bunun dışında her türlü maddi hata bulunduğunun veya yargı kararları ile idarenin ihtilaf konusu olayda görüş farklılığının olduğunun ileri sürülmesi durumunda, idare bu bölümde yer alan hükümler çerçevesinde mükellefler ile uzlaşabilir. ...

Sahte fatura kullanma eylemi 344/3. fıkranın göndermesiyle 359. maddede yer alan kaçakçılık suçunu oluşturmaktadır. Bu nedenle bu eylem uzlaşma kapsamında değildir.

Ancak nasıl olup da sahtecilik eylemini görmezden gelecek onu anlamadım. Müfettiş olarak görev suçu işlemiş olur. Halen işlem yapmamış olması yapmayacağı anlamına gelmez. Konuyu mahkemeye de taşıyabilirsiniz. Ancak Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmanız ve uzun ve yıpratıcı bir dava süreci yaşamanız sonucu doğabilecektir. İş Savcılığa intikal etmeden söz konusu meblağı ödemeniz sonucunda konu kapanacaksa sizin için en iyisidir. Sahte fatura'yı bilerek kullanmadığınızı ve gerçek bir alım satımın karşılığı olduğunu ispatlamanız durumunda beraat edersiniz. Ancak elden ödeme yapmış olduğunuzdan bunun ispatı da aşağıdaki kararda görüldüğü gibi sizin açınızdan zor olacaktır. Ayrıca anlattığınız hem mahsup talebinizi geri çekip hem de mahsup edilen kısmı da ödemenizin istenmesini anlayamadım. Ödemek zorunda olduğunuz ziyaa uğrattığınız vergi ve cezası ile bunun gecikme zam ve faizleridir.

T.C. YARGITAY
11.Ceza Dairesi
Esas: 1999/1099
Karar: 1999/2650
Karar Tarihi: 11.03.1999
ÖZET: Vekaletname bulunmamasına rağmen sanığın şifahi talimatı doğrultusunda işin fiilen eşi tanık İbrahim Çimen tarafından yürütüldüğü, sanığın suç kastı bulunmadığı, bilerek sahte faturayı kullanmak suretiyle vergi kaybına sebebiyet verdiğinin sübuta ermediğinden bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması, kanuna aykırıdır.

(213 S. K. m. 8, 338) (765 S. K. m. 64) (2709 S. K. m. 38)
Dava: 213 Sayılı Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan sanık Necmiye ... yapılan yargılanması sonunda; beraatına dair B. 3. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 11.5.1998 gün ve 1997/449 Esas, 1998/92 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi müdahil vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığının bozma isteyen tebliğnamesi ile 23.2.1999 tarihinde daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:
Karar: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.11.1991 gün ve 1991/9-228-326 sayılı kararında da açıklandığı üzere işyerinin fiilen vekaletnamesiz olarak başkası tarafından yönetilmesinin müsnet suç açısından sanığın sorumluluğunu kaldırmayacağı gözetilerek gerçek alım-satım karşılığı olmadığı iddia olunan dört adet faturayı düzenleyen Abdullah ... hakkında kamu davası açılmış olup olmadığının araştırılması, açıldığının ve henüz sonuçlanmamış olduğunun tespiti halinde İsmail ... hakkındaki 1995/435 esas sayılı da dahil olmak üzere her üç davanın birleştirilerek görülmesi, davaların sonuçlandırıldıklarının tespiti halinde ise kesinleşmiş hükümler getirtilerek dosyaya konulması ve davaya konu faturaların gerçek alım karşılığı olup olmadığı, faturaları düzenleyenler ile sanığın defter ve belgeleri üzerinde karşılaştırmalı olarak bilirkişi incelemesi yaptırılması suretiyle araştırılması, gerektiğinde mal giriş ve çıkışı ile alımlar karşılığı fatura bedellerinin satıcılara ulaştırılıp ulaştırılmadığının tespiti ve toplanan deliller değerlendirilerek bir sonuca varılması gerekirken vekaletname bulunmamasına rağmen sanığın şifahi talimatı doğrultusunda işin fiilen eşi tanık İbrahim Çimen tarafından yürütüldüğü, sanığın suç kastı bulunmadığı, bilerek sahte faturayı kullanmak suretiyle vergi kaybına sebebiyet verdiğinin sübuta ermediğinden bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sonuç: Kanuna aykırı ve müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi CMUK. nun 321 nci maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.03.1999 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************