Bunca karakaplı kitaplar arasında ömrümüz geçer ama biz yine de işin aslını öğrenmek imkanından mahrum yaşar gideriz.Karar düzeltme talebini kabul eden sayın Daire, "içtihatlarımıza göre bu tür olaylarda 5 YTL-7 YTL arası olacağı ülke gerçeklerine uygundur" diyemez mi?Sizce neden miktarı belirtmekten kaçınıyor Yüksek Yargıtay?Neden içtihatlardan işin aslı yerine kalıplaşmış eften püftenlerini okuyabiliyoruz ancak.
Neyseki HGK (orada çok seslilik esas olduğundan) ayda yılda bir de olsa somut olayı kararlarında anlatıyor da biz de hayatın kendisini bu sayede öğrenebiliyoruz.Sayın "Pınarsöğüt"ün merak ettiğini,bu site üyelerinin çoğu da merak ediyor sanırım.Eğer önümüzdeki bir davaya konu olmamışsa maddi manevi tazminat miktarını hemen hiçbirimiz bilmiyoruz ve öğrenmek için saçımızı başımızı yolarcasına kara kaplı kitapları karıştırıp dururuz ve yine de öğrenemeyiz.Oysa somut olayı içermeyen bir karara içtihat demek ne kadar doğru olur?
Bu nedenle YARSAV'ın, "Kapalılık sistemine son verilsin;Yargıtay içtihatları hukukçulara açılsın" diye gösterdiği çabayı desteklemek, ülkemizde hukukun gelişimi önündeki çok önemli bir engeli kaldırmaya katkı sunmak demektir.