Mesajı Okuyun
Old 16-12-2003, 10:09   #7
DenizSu

 
Varsayılan

Şimdi aile mahkemeleri kuruldu ve bu mahkemelerde psikologlar görev alıyor. Bu iyi bir gelişme çünki özellikle çocuklar yönünden ortaya çıkacak durumların doğru değerlendirilmesine katkıları olacağını umuyorum.

Hukukçular olarak, bu özel durumda size ek bilgiler vereceğim.
Ukalalık değil amacım, benzer vakalar için çocuklarımız yararına sizlerle bildiklerimi paylaşmak.

Engelli çocuklar, kuşkusuz değişik engel düzeyindedirler. Kimi , ancak engelliler için açılmış özel okullarda eğitilebilir. Ancak neredeyse bütün vakalarda uzmanlar çocuğun tamaman normal çocuklarla eğitim almasını, oynamasını isterler. Engelli çocuk için en iyisi kuşkusuz budur uzmanlara göre.

Kimi engel düzeylerinde bunu gerçekleştirmek, diğer çocuklara , sınıftaki eğitim hızına, eğitim araç gerecine uyum açısından neredeyse imkansızdır ve çocuklar özel okullara gönderilir. Kimi engel düzeylerinde ise çocuk tamamen normal okula gönderilir.

Bu olayda çocuk nufus yaşına göre gelişim geriliği göstermektedir. Basit olarak 6,5 yaşındadır ama gelişim yaşı, konuşmada 5,5, vucudunu kullanmada 5, mantık yürütmede 5 yaşdır.
Bu çocuk ,bugün 1. sınıfa gidebilecekken, gerçekte hazır olmadığından ana sınıfına gitmekte ve özel eğitim desteği almaktadır.
Bu uygulama uzmanların tavsiyesidir ama hiçbir uzman" illa da bir yıl daha hazırlık yapsın" demeyecek, gideceği sınıfı ailenin kararına bırakacaktır sorunlara işaret edip. Yaklaşımları böyle, çok ağır vakalarda ne diyorlar bilmiyorum.

Dolayısı ile böyle çocuklar normal okullarda okutulmalıdır diyor uzmanlar. Ancak, hararetle tavsiye ettikleri,

1- Sınıf az kişi olsun, ki
a) Öğretmen çocukla ilgilenebilsin,
b) Çocuk sınıfta kaybolmasın,
c) Arkadaşlarınca itilip kakılma olasılığı düşük olsun

2- Eksiklerini geliştirici ek özel eğitimler alsın (bu vakada çocuk 2,5 yaşından başlayarak konuşma eğitimi almaktadır örneğin, şimdi yazma çizme, mantık (sayma, kıyaslama) eğitimi alıyor yanısıra)

3- Bedensel, grup etkinlikleri yapsın (örneğin vucudunu kullanabilmesini geliştirmek için yüzme ve jimnastik)

Dolayısı ile, benim boşadığım adamın benden hala nemalanmasına kızgınlığım bir yana, çocuğun birey olarak gelişme hakkı kapsamında bu eğitimlerin verilmesi gerektiğine inanıyorum. Sorun mahkemeyi inandırmakta.

Gelişmeleri aktaracağım, bakalım mahkeme sunduğum gerekçeler ve belgeleri, tanıkları nasıl değerlendirecek.


"çocuğunuza yaptığınız harcamaların karşı tarafça yapılan harcamalara oranının yüksekliğini, külfet ya da boşandığınız eşinizin sizden hala nemalanması olarak görmeyiniz. " diyorsunuz. Karşı tarafın ödeme gücü olmasa haklısınız. O benim çocuğum ve yetişmesi için elimden geleni yapacağım. Ama bu vakada karşı tarafın ödeme gücü var, hem de masraflarına 1/2 oranında katılabilecek gücü var. Öyleki harcamalar sonrasında tarafların geçimi ve yaşlılık günlerindeki güvenceleri için ellerinde kalan paraya bakıldığında benimki daha az. Keşke hukuk bu boyuta da baksa, ama anladığım umurunda değil.

Teşekkür ederim katkılarınıza.