Mesajı Okuyun
Old 13-12-2003, 11:43   #4
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Şimdi birileri diyorsa ki 'biz yargıya güvenmiyoruz'' bu sözden yargıçlar alınmamalıdır. ''Yargı bağımsız değil'' diyenler yargıyı bağımsız kılacak kimselerdir. Yargıyı eleştirmiyorlar, kendilerini eleştiriyorlar.

Aynen katılıyorum.

Yargı bir bütündür ve yargıya güvensizliği belirtmek yargıçlara güvenmemek değil yargı kavramını oluşturan tüm mekanizmaların sağlıklı işlemediğini tesbit anlamındadır ve bu anlamda yargıya ben de güvenmiyorum.

Ayrıca genel kanının aksine yargının en önemli sorununun yargı bağımsızlığı olduğu da düşünmüyorum. Evet yargı bağımsızlığı önemli bir sorundur, zira bağımsızlık yargının özü ile ilgilidir ancak kabul etmeliyiz ki, adli yargı söz konusu olduğunda "en bağımlı" bir yargı sisteminin "olumsuz" kararları bile ufak bir kitleyi etkiler, halkın günlük yaşamına yansıması sınırlı olur. Oysa bağımsız olsa dahi, kıt kaynaklara sahip, yoğun bir iş yükü altında ezilen, binası, personeli olmayan, güncel olmayan bir mevzuatı uygulayan bir adli yargı baktığı tüm davalarda adaletsiz veya en iyi şartlarda "adil ama gecikmiş" kararlar ihdas edecektir, ki bana göre bunun halka yansıması daha ağırdır. Bence yargının en önemli sorunu budur.

Daha birkaç sene öncesine kadar enflasyon %120'lerde dolaşıyorken senelerce süren davalar sadece %30 faize hükmedilmesi ile sonuçlanmıyor muydu? Adalet Bakanını Hakimler Savcılar Yüksek Kurulundan çıkarmak bu sorunu çözecek ve paraya taaluk eden milyonlarca davada Mahkeme salonundan mağdur çıkan vatandaşın yargıya güvensizliğini değiştirecek miydi? Yargının bağımsız olması, İstanbul'daki tek bir İTM'nin 13.00 - 15.00 arasında 600 civarında duruşmalı davayı sonuçlandırmasına nasıl bir katkı sağlar? Ya da ceza davalarının Yargıtay'da 12-15 ay arası temyiz için bekleme süresini azaltacak mıdır? 1 senedir sonuçlanmayan ve Fatih Ürek'in Yargıtay üyelerinden oy aldığı Yargıtay Başkanı seçimi bağımsızlık sorunu ile mi ilgilidir? Veya Yargıtay'ın vakıf kurup anonim şirket gibi kar amaçlı temyiz sonucunu öğrenmek isteyene promosyonla kontür satma rezaleti yargının bağımlı olması ile ilgili midir yoksa belki de fazla "bağımsız" olmasına mı bağlıdır?

Kanaatimce Türk Yargı sistemi "güvenilmez"dir ve ciddi bir revizyona ihtiyacı vardır. Bu revizyonu yaparken "bağımsızlık" konusuna gelmeden önce yargıyı güvensiz kılan daha öncelikli problemlerin üzerine eğilmek gerektiğini düşünüyorum. Bu problemler çözüldükten sonra elbette yürütmeden bağımsızlık sorunu da halledilmelidir ancak bu bağımsızlığı kontür olayında olduğu gibi keyfilik olarak da anlamamak gerek. Demokratik bir sistemde her mekanizmanın bir denetçisi vardır, olmalıdır ve bu yargı için de geçerlidir.