Tamamını okumayamadım,başlık üzerinden gidiyorum. Yerinde olmayan
bir dosya sebebiyle, havaleli dilekçenin fotokopisi sunulduğunda "bu imza benim mi değil mi nereden bileyim ben " diyerek, karşısındaki avukatı (zımmen sahtekarlıkla) itham eden sayın yargıçlarla da karşılaştık. Bu işin çözümü sadece kamera sistemi olamaz diye düşünüyorum. Zira Uyap nasıl her gün kilitleniyor, harç vs. yatıramıyoruz, beş dakikalık işleri bile yarım saatte yapıyoruz, o kameralarda kilitlenir. Yargıçların odasına da kamera mı konulacak? Önce kendi diliyle yargılanmaya daha yeni yeni başlayan, avukatının, yargıcın ne dediğini anlayamayan vatandaşların, hukuka olan güveni sağlanmalı, yani YARGI HAK ETTİĞİ YERDE OLMALI. Bunu sağlamak ne şekilde olur? Bu başlı başına bir forum konusu bence.