Mesajı Okuyun
Old 06-08-2007, 04:10   #6
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Karara konu dava birinci kiracıya karşı açılmış. Alt Kira veya devralma durumuna göre durum tartışılıyor. Bir de fuzuli şagil meselesi var. Bu üç kavramın çok iyi ayırt edilmesi gerek. Sizin önünüze ise nasıl bir sözleşme getirecekleri meçhul. İkinci bir yol olarak, Anaokullarının Milli Eğitim tarafından sıkı izlendiğini duymuştum. Eğer kayıtlı görünen kişinin okulu işletmediği yönünde bir şikayette bulunursanız durumun tespiti halinde zaten lisansları son bulacaktır. Bunu karşı tarafa iletmeniz bile yeri tahliye etmelerine sebep olabilir.
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 1993/1580
Karar: 1993/6187
Karar Tarihi: 06.04.1993


Dava: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine; bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye 29.1.1993 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: 51 örnek ödeme emri 22.5.1992 tarihinde borçluya tebliğ edilmiş, borçlu 29.5.1992 tarihinde İcra Müdürlüğüne itiraz etmiş, kira sözleşmesindeki devir yetkisine dayanarak kiralananı Ali İhsan'a devrettiğini, kira bedellerinin bu kişi tarafından Erol ve İbrahim adına Vakıflar Bankası Bursa Merkez Şubesi Müdürlüğü nezdinde açtığı müşterek hesaba ödediğini, kira borcu olmadığını ileri sürmüştür. Kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünde kiracının kiralananı dilediği bedel ve şartlarla devir ve kiraya vermekte yetkili olduğu belirtilmiştir. Borçludan kiralananı Ali İhsan'a devrettiğine ilişkin sözleşme veya kiraya verdiğine dair kira sözleşmesi istenmesi ayrıca devir tarihinin vergi dairesinden sorulması, borçlunun kiralananı Ali İhsan'a devrettiğinin anlaşılması halinde devirle kiralayan ile devralan kişi arasında aynı şartlarla yeni bir kira ilişkisi doğacağı, borçlunun kiracılık sıfatının kalmayacağı gözetilerek tahliye isteminin reddi ve devir tarihine göre borçlunun borcu var ise, bu miktar hakkında itirazın kaldırılması, Ali İhsan alt kiracı ise, borçlunun kiracılık sıfatı devam edeceğinden kiralananın tahliyesine ve itirazın kaldırılmasına karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulü isabetsizdir.
Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 6.4.1993 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************