Mesajı Okuyun
Old 31-07-2007, 14:02   #3
Av.Tuncer yılmaz

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,
Bence sorunuza cevap vermeden önce, anlaşmalı boşanma davasında, nafaka talebinden açıkca feragat edilip edilmediğinin belirlenmesinin gerektiğini düşünmekteyim. Yargıtayda bu konuda görüş belirtmektedir.Eğer boşanma davasında müvekkiliniz yoksulluk nafakası talep hakkını saklı tutmamış ise, şimde böyle bir dava açmasınnı mümkün olmayacağını düşünmekteyim. Ekteki Yargıtay kararının davayı açıp açmama konusunda size yardımcı olabileceğini düşünmekteyim.

T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
Esas : 2004/8712
Karar : 2004/9486
Tarih : 21.09.2004
ÖZET : Boşanma davasında açıkça nafakadan vazgeçilmediğine göre uygun bir nafaka miktarına karar verilmesi gerekir.
(4721 sayılı MK. m. 175) (1086 sayılı HUMK. m. 91, 151)
KARAR METNİ :
Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyiz isteminin süresi içerisinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki tüm kağıtlar okunarak gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde, boşanmakla yoksulluğa düşüldüğü, anlaşmalı boşanmada nafaka hakkının saklı tutulduğu ileri sürülerek yoksulluk nafakasına hükmedilmesi istenilmiş; mahkemece, tarafların boşanmasına ait ilamda, yoksulluk nafakası istenmediği böylece nafaka takdirine yer olmadığı yönünde hüküm kurulduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
TMK.nun 175. maddesinde; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak kaydıyla sair taraftan nafaka isteyebileceği düzenlenmiştir.
HUMK.nun 91 ve devamı maddelerine göre de; feragat, iki taraftan birinin netice-i talebinden vazgeçmesidir. Bu vazgeçme beyanı dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir. Duruşmada sözlü olarak ifade edilen feragat, tarafların huzurunda okunarak imzalatılır (HUMK.mad.151/son).
Somut olayda; tarafların boşanmasına ait Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/630 E. 541 K. S. dava dosyasında nafaka isteminden açıkça vazgeçildiği yönünde bir dilekçe veya tutanağa aktarılmış usulüne uygun feragat bulunmamaktadır. Buna karşın boşanma hükmüne esas alınan protokolün 2. maddesinde "...her iki tarafında nafaka ve tazminat hakları boşanma kararında saklı tutulacaktır.." yönünde sözleşme bulunmaktadır.
Buna göre deliller toplanıp yoksulluk nafakası miktarı belirlenmek suretiyle karar verilmesi gerekirken delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna uygun bulunmamıştır.
Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı biçimde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istem halinde temyiz edene iadesine, 21.9.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak : Corpus