Mesajı Okuyun
Old 28-07-2007, 17:35   #10
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan tapulu yerlerdeki durum

Sayın Kocabaş'ın eklediği Yargıtay kararları dolayısıyla olan değerli katkısına teşekkür ederim. Açıkçası, forum sorusunun dışında, tapulu yerler ile ilgili yargıtay kararı eklenmesini istediğim mesajda alıntı yaptığım üzere, Sayın Kocabaş'ın tapulu yerler ile ilgili olarak da durumun değişmediğini belirtmesi üzerine, meraka kapılmıştım.

Sayın Kocabaş ' da değerlendirmesini bir Yargı kararı ile destekledi.

Kanımca eklenen karar, metninde de belirtildiği gibi öncesi orman olan arazilerle ilgilidir. Bunun ötesinde, içtihada konu hadisenin dışında ve çeşitli şekillerde değerlendirmeye müsait ibareler de yer almaktadır. Ancak, tamamını öncesi orman olan araziler için anladığımız takdirde, sorun da kalmamaktadır.

Aynı dairenin, öncesi orman olmayan, tapulu araziler için olan tutumuna bir örneği ekliyorum.

Saygılarımla.

T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi

Esas :2006/2682
Karar :2006/5292
Tarih :18.04.2006

ÖZET : Davacının dayanağı tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren getirtilerek, yöntemince taşınmaza uyup uymadığı saptanmalı, orman bilirkişisi tarafından taşınmazın konumu orijinal renkli memleket haritasında gösterilip denetlenmesine olanak verilmelidir.

(4721 sayılı MK. m. 713) (6831 sayılı OK. m. 11)

KARAR METNİ :

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca tetkiki davalılar Orman Yönetimi ve Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü:

Davacı gerçek kişi, 06.06.2003 tarihli dilekçe ile satın alma, vergi kaydı ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayanarak, 2618063,25 m2 yüzölçümünde ve orman niteliğinde Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan H... Mahallesi 154 ada 46 s. parselin 12 dönümlük bölümünün tapu kaydına dayanıp iptali ile adına tescilini istemiş, yargılama sırasında K.Sani 1321 gün 106 numaralı tapu kaydına dayanmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu 154 ada 46 s. parselin (A) ile gösterilen 12406 m2'lik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı gerçek kişi adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Orman Yönetimi ve Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, on senelik süre içerisinde tapuya dayalı olarak açılan orman kadastrosuna itiraz ve tapu iptali ve tescil niteliğindedir.

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava gününden önce orman kadastrosu 3402 s. Yasa'nın 4. maddesine göre yapılarak kesinleşmiştir.

Mahkemece yapılan araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, davacı gerçek kişinin dayanağı tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren getirtilerek, yöntemince taşınmaza uyup uymadığı saptanmadığı gibi, ormancı bilirkişi tarafından taşınmazın konumunu orijinal renkli memleket haritasında gösterilmediği için denetlenememektedir. Yetersiz araştırma ve incelemeye, denetlenemeyen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.

O halde; davacının dayandığı tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren bütün gittileri, en eski günlü memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne biçimde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 s. Yasa'lar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 s. Yasa'nın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesi'nin 01.06.1988 tarih ve 31/13 E. K.; 14.03.1989 tarih ve 35/13 E. K. ve 13.06.1989 tarih ve 7/25 E. K. s. kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 s. Yasa'nın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak biçimde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayım taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; dayanak tapu kaydı yaşlı ve yöreyi iyi bilen yerel bilirkişiler aracılığıyla zemine uygulanmalı; bilinmeyen sınırlar bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı; bilirkişi ve tanıklardan her sınır hakkında ayrıntılı ve inandırıcı bilgiler alınmalı; tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyup uymadığı belirlenmeli; uygulama, fen bilirkişi tarafından düzenlenecek krokide gösterilmeli; davacı, dava dilekçesinde 1987 yılında satın almaya, vergi kaydı ve eklemeli zilyetliğe dayanarak dava açtığına göre, sonradan ileri sürdüğü tapu kaydının satıcı ve davacı ile akdi ve irsi ilişkisi araştırılmalı; davanın orman kadastrosu kesinleşen ve orman niteliğinde olan parselin tapusunun, dolayısıyla orman kadastrosunun iptali istemiyle açıldığı, 6831 s. Yasa'nın 11/1. maddesi hükmüne göre kesinleşen orman kadastrosuna karşı ancak 10 senelik süre içerisinde tapu kaydına dayanılarak iptal davası açılabileceği gözetilmeli; tapu kaydının uyduğu bölümlerin eski günlü memleket haritasında ve hava fotoğrafında açık alan olarak bulunduğunun anlaşılması halinde dava kabul edilmeli; tapu kaydı taşınmaza uysa bile taşınmazın memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman olarak gözükmesi halinde, 13.07.1945 gününde yürürlüğe giren 4785 s. Yasa'ya göre devletleştirilen ve iadeye tabi olmayan ormanlara ilişkin tapu kayıtlarının hukuki değerlerini yitireceğinden, tapu kaydının uymaması halinde ise, 6831 s. Yasa'nın 11/1. maddesi karşısında orman kadastrosu kesinleşen yerlerde zilyetliğe dayalı açılacak davanın dinlenme olanağı bulunmadığından dava reddedilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.

Sonuç: Yukarda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetimi ve Hazine'nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istem halinde Orman Yönetimi'ne iadesine 18.04.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Kaynak : YKD Şubat-2007 Sf : 312