Mesajı Okuyun
Old 17-07-2007, 15:23   #8
erdal7

 
Varsayılan

Kanatimce takas veya mahsub imkanı olmalıdır.

89/1 ihbarnamesi ile ve kesinleştirdiğinizde üçüncü şahsı takibe adeta borçlu gibi ikincil takiple dahil ediyorsunuz. Şahsı takibe dahil edip hatta şartları oluştuğunda ücüncü şahıs hakkında hacze dahi gidebilmenize rağmen üçüncü şahsa takas mahsup hakkı vermemek çelişkili olacaktır.
Diğer yandan haciz koyabileceğiniz bir durumda , takas imkanı da mümkün olmalıdır. belirtilen nedenle sayın deniz turgay ın çözüm yolu en pratik yoldur.
Arada her üç kişiyi hukuken karşı karşıya getiren 89/1 ihbarnamesinin çıkartıldığı icra dosyası olmasa idi o zaman yaratacağı hukuki sorunlar bakımından sayın spartacus e katılabilirdim.

Kazancı dan alınan aşağıdaki karar belki yararlı olabilir.

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/1619
K. 2006/5175
T. 14.3.2006
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Alacaklı Orhan Öztürk'ün borçlu idare aleyhine açmış bulunduğu kamulaştırmasız el atma nedeni ile ecri misil davası sonucu aldığı ilama istinaden idare aleyhine ilamlı icra takibine geçmiş bulunmaktadır.

Borçlu idare vekili icra mahkemesine başvurarak, ilam alacaklısı aleyhine Ahmet Öztürk tarafından İstanbul 7.İcra Müdürlüğünün 200/13113 E. Sayılı dosyasından başlatılan takibin kesinleşmesi üzerine, alacaklı Orhan'ın aleyhlerine açtığı Sarıyer 2. Asliye Hukuk Mahkemesindeki dava (ilamlı icraya konu olan dava) nedeni ile kendilerine İİK.nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesinin gönderildiğini icra dairesine yazı göndermelerine rağmen haciz ihbarnamesinin kesinleştirildiğini ve ilam alacaklısının yukarıda açıklanan dosyadaki borcu için istenilen 4.671.00 YTL'yi ilgili dosyaya yatırdıklarını bu paranın haklarındaki alacaklının başlattığı takipteki borçlarından düşürülmesini istemişlerdir.

Mahkemece, ödemenin yapıldığı tarihte alacaklının borçlu idarede henüz doğmuş bir alacağının bulunmaması ve idarenin de haciz ihbarnamesine itiraz etmemesi nedeniyle onun kesinleştiğini dayanak ilam için yargılamanın sürdüğü sırada bu ödemeyi yapması nedeniyle davada bu durumu ödeme def'i olarak ileri sürmediğini alacaklı ve borçlu arasında takas için uygulanabilecek bir alacak borç ilişkisinin bulunmadığından BK.nun 123/1. maddesinde belirlenen şartlar dahilinde mahsubun alacaklının onayına bağlı olduğunu bu yönde de bir onay olmadığından bu istemin reddine karar verilmiştir.

Somut olayda idarenin alacaklının borcu için yaptığı bu ödemenin dayanak ilamda mahkemesince düşürülmediği açılan dava sonucu verilen karardan açıkça anlaşılacağı üzere bu borçtan dolayı ödeme yapıldığı tarih itibariyle, alacaklının borçludan alacağının varlığı sabit olmuştur.

İİK.nun 4949 kanunla değişik 89/3. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesinin kesinleşmesi durumunda bu ihbarnamedeki alacak 3. kişinin yedinde veya bu borç zimmetinde sayılır.

O halde şikayete konu edilen bu meblağın İİK.nun 89/3. maddesi de gözetilerek takip konusu alacaktan mahsup edilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Saygılarımı sunarım Av.Erdal