Mesajı Okuyun
Old 16-07-2007, 22:39   #6
hukukbilgisi

 
Varsayılan

Şöyle bir Yargıtay kararı var:

YARGITAY 19.HUKUK DAİRESİ
Tarih: 22.5.2006 Esas: 2006/745 Karar: 2006/5427

Menfi Tespit - Kural Olarak Ödemenin Başka Bir Alacak için Yapıldığı Savunması Davalı Alacaklı Tarafından Kanıtlanmalıdır

Özetava, menfi tespit talebine ilişkindir. Davalı-alacaklı, davacının ödeme makbuzlarının dava konusu senetle ilgisi olmadığını, başka bir senetle ilgili olduğunu savunmuştur. Kural olarak ödemelerin başka alacakla ilgili olduğunu savunan alacaklı bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Bu durumda davalı-alacaklıya, delillerini sunma olanağı verilip sonuca göre karar verilmesi gerekirken, ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.

- 2004 sayılı İCRA İFLAS KANUNU m.72
- 4721 sayılı TÜRK MEDENİ KANUNU m.6

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Karar

Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan buğday satın aldığını, karşılığında bir miktar elden nakit ödediğini, bakiye kısım için 14.811.000.000.-TL bedelli senet verdiğini, senede karşılık toplam 15.420.000.000.-TL ödeme yaptığını, tarafların sürekli birbirleriyle buğday alışverişi bulunduğundan ve güvene dayalı olarak senedin geri alınmadığını, ancak davalının söz konusu senedi takibe koyarak 5.015.000.000.-TL`nin tahsilini istediğini belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı, davacıdan 29.622.000.000.-TL alacaklı olduğunu, davacının 24.622.000.000.-TL ödediğini, kalan 5.000.000.000.-TL ödenmeyince takip başlattığını, davacının ödeme makbuzlarının dava konusu senetle ilgisi bulunmayıp, 28.08.2004 tarihli senede ilişkin olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre, takibe konu senedin vadesinin 28.09.2004 olup, davacının ibraz ettiği ödeme belgelerinin bu tarihten önceye ait olduğu, vade gelmeden önce yapılan ödemenin hayatın olağan akışına uygun düşmediği, dava dosyasına sunulan ödeme makbuzlarında ödemenin dava konusu senede karşılık olduğu yazılı ise de, icra dosyasına sunulan aynı makbuzlarda böyle bir ibarenin yazılı olmadığı, bu notun makbuzlara sonradan yazıldığının anlaşıldığı, ödemelerin daha önceki borçlara ilişkin olduğuna dair davalı beyanlarının aksinin davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine, verilen ihtiyati tedbir dolayısıyla davalının alacağına geç kavuşması nedeniyle de davacının % 40 oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacının göreve ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Davacı, dava konusu bono bedelini ödediğini ileri sürerek, bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespitini istemiş, 15.09.2005 tarihli oturumda ise, kısmi feragat beyanında bulunmuştur. Davalı taraf, iddiaya konu ödemenin başka bir senede yönelik olduğunu savunmuş, ancak savunmasına dayanak yaptığı senedi dosyaya sunmamıştır. Kural olarak ödemelerin başka bir alacağa yönelik olduğu yolundaki savunmanın davalı alacaklı tarafından usulen kanıtlanması gerekir. Mahkemece bu yön gözetilerek davalıya buna ilişkin delillerini sunma olanağı tanınıp davacı vekilinin 15.09.2005 tarihli oturumdaki kısmi feragati de gözetilerek deliller hep birlikte değerlendirildikten sonra, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.