Mesajı Okuyun
Old 02-07-2007, 10:54   #7
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Ücret alınıyorsa arkadaşlarından belirttiği gibi " vedia " sözleşmesi hükümlerine ücret alınmıyorsa " dürüstlük kurallarına " göre sorumluluk tespit edilir.
Saygılarımla.

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/8367

K. 2005/15280

T. 17.10.2005

• GÜVENLİK ÖNLEMLERİNİ ALMAYARAK MÜŞTERİNİN ZARARA UĞRAMASINA SEBEP OLAN MAĞAZA YÖNETİMİ ( Müşterinin Uğradığı Zarardan Sorumlu Olması - Mağazanın Otoparkına Bırakılan Motosikletin Çalınması )

• MÜŞTERİ ARACININ MAĞAZANIN OTOPARKINDAN ÇALINMASI ( Mağaza Yönetiminin Müşterilerin Can ve Mal Güvenliğini Sağlama Yükümlülüğü ve Güvenlik Önlemlerini Almaması Nedeniyle Müşterinin Uğradığı Zararın Tazmini Gereği )

• MAĞAZANIN SORUMLULUĞU ( Müşterinin Can ve Mal Güvenliğini Almayarak Mağaza İçinde Zarara Uğramasına Sebep Olan - Müşterinin Motosikletinin Mağazanın Otoparkından Çalınmış Olması )

• TAZMİNAT TALEBİ ( Mağazanın Otoparkına Bıraktığı Motosikleti Çalınan Müşterinin - Mağaza Yönetiminin Müşterilerin Can ve Mal Güvenliği İçin Gerekli Tedbirleri Alma Yükümlülüğü )

• DÜRÜSTLÜK KURALINA AYKIRILIK ( Mağazaya Gelen Müşterilerin Can ve Mal Güvenliklerini Sağlamak İçin Gerekli Güvenlik Önlemlerini Almayan Mağaza Yönetiminin Müşterinin Uğradığı Zarardan Dolayı Tazminat Sorumluluğu - Otoparka Bırakılan Motosikletin Çalınması )

818/m.41

4721/m.2

ÖZET : Mağaza yönetiminin mağazaya gelen kişilerin mal ve canlarının güven içinde olmalarını, tehlikelerden korumalarını sağlamak için gerekli önlemleri almaması, sağladığı güven duygusunu boşa çıkarması, hukuka ve dürüstlük kurallarına aykırıdır. Bu nedenle mağaza yönetimi, aracı ile gelen kişilerin uğradığı zararlardan sorumludur. Bu sorumluluktan ancak, gerekli tüm tedbirleri aldıkları halde zararın meydana gelmesini önleyemediğini ispat ettikleri takdirde kurtulabilir.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, 22.11.2002 tarihinde davalı M. A.Ş. Mağazasına alışveriş için gittiğini, adına kayıtlı motosikleti davalı şirketin park yerine park ettiğini, alışveriş sonrası döndüğünde motosikletin çalınmış olduğunu gördüğünü, diğer davalı F. ile birlikte tutanak düzenlediklerini, motosikletin bedelinin tahsili için yaptığı icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini istemiştir.
Davalı M., diğer davalının otopark bekçisi olmadığını, otoparka bırakılan araçların görevli tarafından teslim alınması gibi bir uygulamanın bulunmadığını, otoparkta güvenlik tedbiri alma yükümlülüğünün olmadığını savunmuş, diğer davalıda olayda kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, olay günü M.'a alışveriş için gelen davacının motoru mağazanın giriş kapısının sağ tarafında ayrılan bölüme zincirleyip kilitlediği, alışveriş yapıp dışarı çıktığında motorun çalınmış olduğunu gördüğü, ancak hırsızlık olayı ile mağaza yönetimi ile diğer davalı F.'un sorumluluğunu doğuracak illiyet bağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının, davalı F. D. yönünden temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının, davalı M. A.Ş.nin işlettiği mağazaya alışveriş için geldiği ve motosikletini mağazanın giriş kapısının sağ tarafında ayrılan bölüme zincirleyip kilitlediği ve akabinde motorun buradan çalındığı mahkemenin kabulünde olup, davalılar kararı temyiz etmemek suretiyle bu olguyu benimsemiş bulunmaktadırlar. M. gibi büyük alışveriş merkezlerinin alışverişe araçlarıyla gelen araç sahiplerinin park etmeleri için park yerlerinin bulunduğu, araç sahiplerinin beğendikleri ve güvendikleri bu tesislere araçları ile girerek araçlarını park yerine bırakıp ihtiyaçlarını giderdikleri, bu tesisler umuma açık ise de, kamu malı niteliğinde olmadığı gibi tesis sahip ve orada bulunan işyerlerinin hakimiyet ve tasarrufunda olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Böyle bir tesise ve mağazaya, tesis ve mağaza sahibinin yarattığı güven duygusu ile giren ve aracını park yerine bırakarak ihtiyaçlarını gidermek üzere aracının başından ayrılan araç sahibinin güven duygusunu mağaza yönetiminin boşa çıkarmaması gerekir. Mağaza yönetiminin mağazaya gelen kişilerin mal ve canlarının güven içinde olmalarını, tehlikelerden korumalarını sağlamak için gerekli önlemleri almaması, sağladığı güven duygusunu boşa çıkarması hukuka ve MK.nun 2. maddesinde yerini bulan dürüstlük kurallarına aykırıdır. Bu nedenle mağaza yönetimi, aracı ile gelen kişilerin uğradığı zararlardan sorumludur. Bu sorumluluktan ancak, gerekli tüm tedbirleri aldıkları halde zararın meydana gelmesini önleyemediğini ispat ettikleri takdirde kurtulabilir. Mahkemece,davacıya ait motosikletin park için ayrılan özel bölüme zincirlenip kilitlendiği ve buradan çalındığı kabul edilmiş olup, davalı şirkette bu hususu temyiz etmeyerek kabul ettiği için davalı şirket davacının zararından sorumludur. Mahkemece davacıya ait motosikletin değerinin ne kadar olduğu hususunda gerekli araştırma ve inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalı şirket hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda ( i ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davacının davalı F.'a yönelik temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bent uyarınca temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/5039

K. 2003/8870

T. 1.7.2003

• VEDİA SÖZLEŞMESİ ( Otoparka Parkedilen Araçta Meydana Gelen Hasar ve Kayıp Eşyadan Sorumluluk - İşletenin Saklama ve Özenle Koruma Borcu )

• OTOPARKA PARKEDİLEN ARAÇ ( Meydana Gelen Hasar ve Kayıp Eşyadan Sorumluluk - İşletenin Saklama ve Özenle Koruma Borcu/Vedia Sözleşmesi )

• OTOPARK BİLETİ ( Matbu "Araçta Meydana Gelecek Hasar ve Kayıp Eşyadan Yönetimin Sorumlu Olmayacağı" Sözleri Yazılı Olan - Saklayanın Özen Borcuna Açıkça Aykırılık Teşkil Ettiği/Geçersizliği )

• ÖZEN BORCU ( Otoparka Parkedilen Araç - Bilette "Araçta Meydana Gelecek Hasar ve Kayıp Eşyadan Yönetimin Sorumlu Olmayacağı" Sözleri Yazılı Olan/Geçersizliği )

818/m.463

ÖZET : Davacının davalının işlettiği otoparka aracını belirli bir ücret karşılığında bıraktığında ve aracı almak için döndüğünde aracın arka bagaj camının kırılması suretiyle bir kısım eşyalarının çalınması nedeniyle Borçlar Kanunun 463. maddesine göre açtığı tazminat davasında, sözleşmenin niteliği, çalınan eşyaların nelerden ibaret olduğu ve meydana gelen zarardan kimin sorumlu olacağı saptanmalıdır. Her ne kadar otopark girişi sırasında kendisine verilen bilet arkasında matbu ifadelerle "araçta meydana gelecek hasar ve kayıp eşyadan yönetimin sorumlu olmayacağı" sözleri yazılı ise de bu hüküm saklayanın güvenle saklama ve özen borcuna açıkça aykırılık teşkil ettiği için geçersizdir. Bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddi yerinde olmayıp, tarafların delil ve karşı delilleri toplanmalı, işin esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmelidir.
DAVA : Davacı, davalılardan Akmerkez Gayrimenkul Yatırım AŞ'nin işlettiği kapalı garaja aracını bırakıp, Akmerkezdeki alış veriş bölümüne geçtiğini, döndüğünde aracının camının kırıldığını ve içinde bulunan bir kısım eşya ve paralarının alındığını, zararlarından işletici şirket ve diğer davalı güvenlik şirketlerinin sorumlu olduklarını ileri sürerek toplam 8.000.000.000 TL tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davacının davasına konu ettiği eşyaları aracında bırakıp gitmekle hırsıza davetiye çıkarmış olduğu, olayın failinin yakalandığı ve çalınan dizüstü bilgisayarının iade edildiğini, davacının zararının olayın failinden istemesi gerektiği gerekçe gösterilerek davanın husumetten reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
KARAR : 1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacı ile davalılardan Pronet Güvenlik Sistemleri AŞ. ile Adres Güvenlik Sistemleri AŞ. arasında akti ilişki bulunmamış olmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2. Davacının davalılardan Akmerkez Gayrimenkul Yatırım AŞ.'nin işlettiği otoparka aracını belirli bir ücret karşılığında bıraktığında ve aracı almak için döndüğünde aracın arka bagaj camının kırılması suretiyle bir kısım eşyalarının çalındığında ihtilaf yoktur. İhtilaf sözleşmenin niteliğinde, çalınan eşyaların nelerden ibaret olduğunda ve meydana gelen zarardan kimin sorumlu olacağı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda davacının ileri sürdüğü ve davalılardan Akmerkez Gayrimenkul Yatırım AŞ.'nin kısmen kabul ettiği olgulara göre, davacının tazminat isteminin temeli BK.'nın 463. maddesinde tanımlanan vedia sözleşmesine dayanmaktadır. Gerçekten de saklama bir sözleşmedir ki onunla saklayıcı, saklatanca kendisine bırakılan taşınır bir malı kabul etme ve onu güvenli bir yerde koruma borcu altına girer. Davacı, bu davasında davalının sözleşmenin kendisine yüklediği güven ve özenle koruma borcuna aykırı davranması nedeniyle oluşan zararını istemiştir. Her ne kadar otopark girişi sırasında kendisine verilen bilet arkasında matbu ifadelerle "araçta meydana gelecek hasar ve kayıp eşyadan yönetimin sorumlu olmayacağı" sözleri yazılı ise de bu hüküm saklayanın güvenle saklama ve özen borcuna açıkça aykırılık teşkil ettiği için geçersizdir. Kaldı ki Akmerkez gibi böylesine büyük ve toplumun belirli bir kesimine hitap eden iş merkezinin otoparkına aracını bırakan kimselerin araçlarından ve içerisindeki eşyalarının güvenliğinden kaygı duymamaları gerekir. Davacı oluşan zararını istemekte haklıdır. Öyle ise mahkemece, davacı ve davalılardan Akmerkez Gayrimenkul Yatırım A.Ş.'nin delil ve karşı delilleri toplanmalı, işin esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ : Bu hususun gözardı edilerek husumet nedeniyle davanın reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir (KAZANCI)