Mesajı Okuyun
Old 02-07-2007, 10:10   #3
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Mağazaların otoparkları aslında imar kanunundan kaynaklanan zorunluklarla da inşa edilir. Ancak, tek başına bu zorunluluk mağazanın sorumsuz olmasını gerektirmez. Mağazanın otopark alanı kurmak suretiyle müşterilere bir "hizmet" sağladığı ve bu şekilde alışverişi cazip hale getirmeye çalıştığını söylemek de mümkündür.

Yargıtay, bu görüşü benimsiyor ve açılan davaların tüketici mahkemelerinde görülmesi gerektiğini belirtiyor.

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/8294

K. 2006/13255

T. 9.10.2006

• OTOPARKA BIRAKILAN ARAÇ ( Kilit Aksamının Kırılarak Eşya Çalınmasından Doğan Hasarın Giderimi İçin Açılan Davaya Tüketici Mahkemesinde Bakılacağı )

• OTOPARKIN SORUMLULUĞU ( Otoparka Bırakılan Aracın Kilit Aksamının Kırılarak Eşya Çalınmasından Doğan Hasarın Giderimi İçin Açılan Davaya Tüketici Mahkemesinde Bakılacağı )

• TÜKETİCİ MAHKEMESİNİN GÖREVİ ( Otoparka Bırakılan Aracın Kilit Aksamının Kırılarak Eşya Çalınmasından Doğan Hasarın Giderimi İçin Açılan Davaya Tüketici Mahkemesinde Bakılacağı )

4077/m. 3, 23/1

ÖZET : Otoparka bırakılan aracın kilit aksamının kırılarak eşya çalınmasından doğan hasarın giderimi için açılan davaya tüketici mahkemesinde bakılmalıdır.
Zira, somut olayda tüketici davacı ile satıcı ve hizmet sunan davalı arasında mal satışından doğan bir ilişki bulunmaktadır.
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı mağazaya alış-veriş için gittiğini, aracını mağazanın otoparkına bıraktığını, alış-veriş sonrası döndüğünde aracının kilit aksamının kırılarak bazı eşyalarının çalındığını ileri sürerek, maddi ve manevi tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. maddesinde kanunun uygulanmasıyla ilgili tanımlar yapılıp, bu arada "alışverişe konu olan taşınır eşyayı.." mal, "bir mal yada hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişi" tüketici "kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri" satıcı olarak tanımlamıştır. Aynı yasanın 23. maddesinin 1. fıkrasında ise "bu kanunun uygulanmasıyla ilgili çıkacak her türlü ihtilaşara tüketici mahkemelerinde bakılır" hükmüyle, kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaşara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir.
Somut olay değerlendirildiğinde, tüketici davacı ile satıcı ve hizmet sunan davalı arasında mal satışından kaynaklanan bir ilişki bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevlidir.
Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 09.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Ortada bir güvenlik şirketi varsa, ona karşı da hak talep etmenin mümkün olması gerekir. Zira bu hizmet, otoparkı da kapsıyorsa, bu alandaki güvenlikten ilgili güvenlik firmasının sorumlu olduğunu düşünmek gereklidir.

Saygılar.