Mesajı Okuyun
Old 27-06-2007, 16:36   #4
AV.ZAFER TUNCA

 
Varsayılan ne düşündüklerini bilmiyorlar

sevgili meslektaşlarım,
öncelikle bizler kendimize ilk aşamada hukukçu desek de, insanlar avukat diyorlar. onlar için hukukçu diye bir meslek erbabı yok. hakim ve savcı var iyi tarafta, güçlü tarafta. bir de yalancı avukat var, ticaret erbabı olan. toplumda genel olarak böyle bir bakış açısı var. bunu düzeltmek için bizim tabi ki mesleğimizi daha onurlu yapmamız gerekiyor. bir de hiç bir yerde insanlara kendimizi anlatma çabası içine girmememiz önemli bence. benim başıma bir kaç kez gelen bir şeyi anlatayım. bu tanıdıklarım kadar tanımadıklarımla da olmuştur. ne zaman bu camiadan olmayan birisiyle avukatlık konusu üstüne bir sohbet açılsa, "avukatların işi yalan söylemek, avukatlar yalancı, sen iyi yalan söylüyorsun demek vb..." birton deli saçması cümleyle karşılaştım. kan beynime sıçrasa da kendimi tutmayı başardım her seferinde. sonrasında bunlarla daha çok kez karşılaşacağımı anladım. kısa, öz, tartışmaya girmeyi engelleyecek ve insanları yönlendiren/düşündüren bir cevap bulmak gerekli diye düşündüm. şimdi böyle birşeyle karşılaştığımda gayet sakin ve usulca bir iki cümle kuruyorum: " Türkiye' de içinde başarısız insan olmayan meslek söyleyebilir misin? Türkiye' de herkes doğruyu söylediği için mi bu hale geldi bu memleket? Sen yalan söylemeyen insan gördün mü hiç? Avukat yalan alırsa yalan satar. kendi işi değil ya, senin söylediklerini söylüyor adam...." bunlardan bir iki tane söylediğiniz zaman insanlar tokat yemiş gibi oluyor ve ne demeye çalıştığınızı gayet net anlıyorlar. o eleştirel yüz ifadesinin, yalancı suçlamasının yerini, hafif bir suçluluk hissiyle karışık tebessüm alıyor. siz de kurtarılmış topraklara yeni bir karışı eklemenin gururunu ve hazzını yaşıyorsunuz.
diğer yandan, aslında avukatlık mesleğimiz hem küçük görülüyor, horlanıyor; hem de inanılmaz sayılıyor.
insanlar, sokak ortasında soru soruyorlar. "bunun yeri burası değil ya da bu danışmadır ve ücrete tabidir" dediğinizde dalga geçer gibi, "ne var yani altı üstü iki cümle edicen" gibi aptalca bir cevap veriyorlar.
avukatlık mesleğinin onurlu, güzel ve aslında toplumca da saygı duyulan bir meslek olduğunu kabul etmeyenlere de ben basit pratik cevaplarımdan birini daha veriyorum

" Hiç bir kızı isteyen avukata, o istediği kızın verilmediği görülmüş müdür?"
tabii ki hayır
işte bu yüzden, AVUKAT ünvanını taşıyacağım için birkaç ay sonra, kendimle gurur duyuyorum.

saygılar sunarım...