Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

5237 S.lı Türk Ceza Kanunu - Son Eklenen Şerhler

5237 S.lı Türk Ceza Kanunu - Son Eklenen Şerhler

 Bilgi  [TCK. 79] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 79.– Maddeye, Türkiye tarafından da onaylanan “Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi” ve “Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine Ek Kara, Deniz ve Hava Yoluyla Göçmen Kaçakçılığına Karşı Protokol” hükümlerinin gereğini yerine getirmek üzere Tasarıda yer verilmiştir. Maddî menfaat sağlamak üzere, genellikle suç örgütleri marifetiyle göçmenler başka ülkelere kaçırılmakta, yasal olmayan yollarla ülkeye sokulmakta ve bu örgütlerin eline düşe...
(Şerh No: 1103 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:47)

 Bilgi  [TCK. 78] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 78.– Gerek soykırım suçunun gerek insanlığa karşı suçların örgüt şeklindeki bir yapılanmayla da işlenmesi hâlinde madde, bu tür suçları işlemek amacıyla örgüt kurulmasını ve bu örgütlere katılmayı ayrıca cezalandırmaktadır. Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmiş olması hâlinde ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunacağı gözden uzak tutulmamalıdır.
(Şerh No: 1102 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:46)

 Bilgi  [TCK. 77] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 77.– Maddede, bir planın uygulanması suretiyle ve siyasal, felsefî, ırkî veya dinsel saiklerle nüfusun sivil bir grubuna karşı, sürgün etme, esir hâline getirme, kitle hâlinde ve sistematik olarak kişileri öldürme, insanların kaçırıldıktan sonra yok edilmeleri, işkence veya insanlık dışı işlemlere veya biyolojik deneylere tâbi kılma, zorla hamile bırakma, zorla fuhşa sevk etme fiillerinin işlenmesi insanlığa karşı suç sayılmıştır. Bu madde, Nürnberg Mahkemesi Statüsünün 6 (c) maddesinden...
(Şerh No: 1101 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:44)

 Bilgi  [TCK. 76] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 76.– Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 9 Aralık 1948 tarihli ve 260 A (III) sayılı Kararıyla onaylanarak imzaya açılmış ve Türkiye bu Sözleşmeye 23.3.1950 tarih ve 5630 sayılı Kanun uyarınca çekince koymaksızın onaylamıştır. Sözleşmenin 1 inci maddesinde “Sözleşen taraflar, soykırımın, ister barış ister savaş zamanında işlenmiş olsun, bir devletler hukuku suçu olduğunu tasdik ederler ve bu suçu önlemeyi ve c...
(Şerh No: 1100 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:44)

 Bilgi  [TCK. 75] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 75.– Tasarıdaki metin içerik olarak muhafaza edilmiştir. Ancak, adli para cezasına ilişkin hükümler göz önünde bulundurularak, madde metninin ifadesinde bazı değişiklikler yapılmıştır.
(Şerh No: 1099 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:43)

 Bilgi  [TCK. 74] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 74.– Tasarıdaki metin içerik olarak muhafaza edilmiştir. Ancak, müsadere ve adli para cezası yaptırımlarına ilişkin hükümler göz önünde bulundurularak, madde metninin ifadesinde değişiklik yapılmıştır.
(Şerh No: 1098 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:43)

 Bilgi  [TCK. 73] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 73.– Tasarıdaki metin muhafaza edilmiştir. Ancak, sistematik açıdan daha doğru olduğu düşüncesiyle, Hükûmet Tasarısının 39 uncu maddesinin son fıkrasında yer alan uzlaşmaya ilişkin hüküm, bu madde metnine son fıkra olarak ilave edilmiştir.
(Şerh No: 1097 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:43)

 Bilgi  [TCK. 72] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 72.– Tasarıdaki madde metni içerik bakımından muhafaza edilmiştir. Ancak, atıf sisteminin oluşturabileceği sakıncaların önüne geçebilmek amacıyla, atıf yapılan madde içeriği metne alınmıştır.
(Şerh No: 1096 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:43)

 Bilgi  [TCK. 71] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 71.– Tasarının ilgili maddesinin ikinci fıkrasında zamanaşımını kesen mahkûmiyet bakımından değişiklik yapılmıştır. Tasarıda daha önce işlediği bir suçtan mahkûm olan kimsenin zamanaşımı süresi içinde mahkûm olduğu suç türünden diğer bir suç işlediği takdirde ceza zamanaşımının kesileceği kabul edilmişti. Ancak, madde metninde yapılan değişiklikle, üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlendiğinde zamanaşımının kesileceği kabul edilmiştir.
(Şerh No: 1095 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:43)

 Bilgi  [TCK. 69] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 69.– Madde metninde cezaya bağlı olan veya mahkemenin verdiği hükümde yer alan hak yoksunluklarının süresinin ceza zamanaşımı doluncaya kadar devam edeceği belirtilmiştir. Hükmolunmuş olan cezanın infazının gecikmesi, bu cezaya bağlı hak yoksunluklarının uygulanmasını engellemeyecektir. Ancak bu suretle doğan hak yoksunluklarının en fazla ceza zamanaşımı süresi doluncaya kadar devam edeceği maddede hüküm altına alınmıştır.
(Şerh No: 1094 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:37)

 Bilgi  [TCK. 68] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 68.– Tasarıda ceza zamanaşımı sürelerinin geçmesiyle cezaların “ortadan kalkacağı” belirtilmekteydi. Ancak yapılan değişiklikle, ceza zamanaşımı sürelerinin geçmesinin, cezayı ortadan kaldırmadığı, sadece bir infaz engeli oluşturduğu kabul edilmiştir.
(Şerh No: 1093 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:37)

 Bilgi  [TCK. 67] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 67.– Tasarının ilgili madde metni içerik olarak muhafaza edilmiştir. Ancak, “kamu davasının açılması” ibaresi yerine, “soruşturma, kovuşturma yapılması, kamu davasının açılması” ifadesi benimsenmiş ve bu suretle uygulamada çıkan aksaklıkların giderilmesi amaçlanmıştır.
(Şerh No: 1092 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:36)

 Bilgi  [TCK. 66] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 66.– Tasarının dava zamanaşımına ilişkin düzenlemesi esas itibarıyla muhafaza edilmiştir. Ancak, suçlar arasında cürüm ve kabahat ayrımı kaldırılmasına ve çeşitli ceza yaptırımlarına ilişkin getirilen yeni hükümlere paralel olarak madde metninin ifade biçiminde bazı değişiklikler yapılmıştır. Madde metnine yeni bir fıkra olarak, çocuklar açısından fiili işlediği sıradaki yaşı göz önünde bulundurulmak suretiyle ayrı zamanaşımı sürelerinin belirlenmesine ilişkin bir hüküm konulmuştur. Ta...
(Şerh No: 1091 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:36)

 Bilgi  [TCK. 65] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 65.– Hükûmet Tasarısındaki maddenin ikinci fıkrası değiştirilmiş ve maddeye üçüncü bir fıkra eklenmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında özel affın mahiyeti açık bir şekilde ortaya konulmuştur. Buna göre özel af ile sadece hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine son verilebileceği, infaz kurumunda çektirilecek sürenin kısaltılabileceği veya para cezasına çevrilebileceği kabul edilmiştir. Bu sistemde özel af sadece hapis cezaları açısından kabul edilebilecektir. Maddenin üçüncü fıkrası...
(Şerh No: 1090 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:36)

 Bilgi  [TCK. 64] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 64.– Bu maddede yapılan düzenleme ile sanığın ölümü hâlinde kamu davasının düşürülmesi hüküm altına alınmıştır. Ancak niteliği itibarıyle müsadereye tabi eşya ve kazanç müsaderesine ilişkin yargılamaya -sanığın ölümüne rağmen devam edilmesinin mümkün olduğu hâllerde- devam edilip hasıl olan neticeye göre bir karar verilecektir. Hükümlünün ölümü henüz infaz edilmemiş hapis ve adli para cezasını ortadan kaldırır. Ancak adli para cezası kısmen veya tamamen infaz edilmiş ise artık Devletten g...
(Şerh No: 1089 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:36)

 Bilgi  [TCK. 70] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 70.– Bir güvenlik tedbiri olarak öngörülen müsadere açısından ayrı bir zamanaşımı süresi belirlenmiştir.
(Şerh No: 1088 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:35)

 Bilgi  [TCK. 63] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 63.– Maddeyle, mahkûmun suç nedeni ile şahsî hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran örneğin tutuklama gibi hâller nedeni ile geçirilen sürelerin mahkûmiyetten indirilmesi esası benimsenmiştir. Böylece teknik anlamda tutukluluk sayılmamakla beraber şahsî hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran tedbirlerin tümünün de tutukluluk gibi mahkûmiyet süresine mahsup edilmesi öngörülmüştür. Bu nedenle, madde metninde “hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün hâller” ibaresi kullanılmıştır. Maddede “hü...
(Şerh No: 1082 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:05)

 Bilgi  [TCK. 62] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 62.– Takdiri indirim nedenlerinin varlığı durumunda Tasarıda kabul edilen indirim oranlarında kısmen değişiklik yapılmıştır. Ayrıca, takdiri indirim nedenlerinin neler olabileceği, sınırlı olmamak üzere ve örnekler şeklinde belirlenmiştir. Bunlar, maddenin ikinci fıkrasında failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar olarak belirlenmişlerdir. Bu nedenler, Hükûmet Tasarısında teme...
(Şerh No: 1081 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:05)

 Bilgi  [TCK. 61] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 61.– Maddede cezanın belirlenmesinde izlenecek yöntem düzenlenmiştir. Birinci fıkrada, temel cezanın belirlenmesinde hangi hususların göz önünde bulundurulacağı bentler hâlinde gösterilmiştir. Maddenin birinci fıkrasında temel cezanın belirlenmesinde göz önünde bulundurulacak hususlardan bazıları, özel suç tanımlarında cezanın artırılmasını veya azaltılmasını gerektiren nitelikli unsurlar olarak belirlenmiş olabilir. Bu durumda, söz konusu nitelikli unsurlar, birinci fıkraya göre temel c...
(Şerh No: 1080 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:04)

 Bilgi  [TCK. 60] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 60.– Anayasamızda da güvence altına alınan ceza sorumluluğunun şahsîliği kuralının gereği olarak sadece gerçek kişiler hakkında ceza yaptırımına hükmedilebilir. Ancak bu ilke, işlenen suç dolayısıyla özel hukuk tüzel kişileri hakkında güvenlik tedbiri niteliğinde yaptırımlara hükmedilmesine engel değildir. Bu nedenle maddede, özel hukuk tüzel kişileri hakkında hükmedilebilecek güvenlik tedbirlerinin tür ve koşulları düzenlenmiştir. Maddede öngörülen ilk güvenlik tedbiri, faaliyet iznin...
(Şerh No: 1079 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:04)

 Bilgi  [TCK. 59] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 59.– Madde metninde, bir güvenlik tedbiri olarak sınır dışı edilme düzenlenmiştir.
(Şerh No: 1078 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:03)

 Bilgi  [TCK. 58] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 58.– Kişinin daha önce işlediği suç nedeniyle belli bir cezaya mahkûm edilmiş olmasına rağmen suç işlemede gösterdiği kararlılıkla toplum açısından tehlikeliliğini ifade eden tekerrür, kişi hakkında hükmolunan cezanın infazı sırasında dikkate alınacak bir neden ve hatta, infazdan sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasının nedeni olarak görülmüştür. Bu nedenle, tekerrür dolayısıyla kişinin cezasında artırma yapan sistemden vazgeçilmiştir. Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için,...
(Şerh No: 1077 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:02)

 Bilgi  [TCK. 57] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 57.– Maddede akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri düzenlenmiştir. Buna göre, fiili işlediği sırada akıl hastası olan kişiler, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınırlar. Akıl hastaları ile ilgili güvenlik tedbiri açısından belli bir süre öngörülmüş değildir. Bu nedenle, güvenlik tedbiri, akıl hastasının toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalkmasına veya önemli ölçüde azalmasına kadar uygulanmaya devam edilecektir. Kusur yeteneği tam olarak kalkm...
(Şerh No: 1076 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:01)

 Bilgi  [TCK. 56] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 56.– Çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin nelerden ibaret olduğu ve bunların ne suretle uygulanacağı hususlarında çocuklarla ilgili kanun içeriğinde düzenleme yapılması uygun görülmüştür.
(Şerh No: 1075 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:01)

 Bilgi  [TCK. 55] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 55.– Maddede, suç işlemek yoluyla kazanç elde edilmesini engelleyecek etkin bir yaptırım olarak kazanç müsaderesine ilişkin düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme ile güdülen temel amaç, suç işlemek yoluyla kazanç elde edilmesinin önüne geçilmesidir. Bu nedenle yeni hükümde kazanç müsaderesi kapsamlı bir biçimde düzenlenmiş ve suç işlemek suretiyle veya suç işlemek dolayısıyla elde edilen ekonomik kazançların müsaderesi olanaklı hâle getirilmiştir. Böylece, kazanç müsaderesi, “karapara aklama...
(Şerh No: 1074 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:01)

 Bilgi  [TCK. 54] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 54.– Müsadere ve “suç nedeniyle mülkiyetin devlete geçmesi” başlığını taşıyan yaptırımlar Tasarıda “fer’i ceza” olarak düzenlenmiştir. Bilindiği üzere müsadere, bir şeyin mülkiyetinin devlete geçmesini sonuçlayan bir yaptırımdır. Bu nedenle müsadere yanında “suç nedeniyle mülkiyetin devlete geçmesi” adıyla ayrı bir yaptırım düzenlemesi, bilimsel açıdan doğru olmadığı gibi, kavram karışıklığına da yol açabilecektir. Ayrıca, Tasarıda müsadere yaptırımı bir “ceza” olarak öngörülmesine rağme...
(Şerh No: 1073 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:00)

 Bilgi  [TCK. 53] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 53.– İşlediği suç dolayısıyla toplumda kişiye karşı duyulan güven sarsılmaktadır. Bu nedenle, suçlu kişi özellikle güven ilişkisinin varlığını gerekli kılan belli hakların kullanmaktan yoksun bırakılmaktadır. Madde metninde, işlediği suç dolayısıyla kişinin hangi hakları kullanmaktan yoksun bırakılacağı belirlenmiştir. Ancak, bu hak yoksunluğu süresiz değildir. Cezalandırılmakla güdülen asıl amaç, işlediği suçtan dolayı kişinin etkin pişmanlık duymasını sağlayıp tekrar topluma kazandırıl...
(Şerh No: 1072 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 16:00)

 Bilgi  [TCK. 52] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 52.– Hâlen yürürlükte olan ve Hükûmet Tasarında da muhafaza edilen, para cezası sistemi, cezadan beklenen amaçları gerçekleştirmekten uzak kalmaktadır. Özellikle enflasyon nedeniyle Türk parasının değerinin düşmesi karşısında, para cezalarını artırmak için sık sık yapılan kanun değişikleri de, uygulamada çeşitli sorunlara yol açmaktadır. Bu sorunların giderilmesi için para cezasının miktarının belirlenmesinde “memur maaş katsayısı” veya “yeniden değerleme oranı” gibi ölçütlerin dikkate alı...
(Şerh No: 1071 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:59)

 Bilgi  [TCK. 51] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 51.– Madde metninde ertelemenin hukukî niteliği ve uygulama koşullarına ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Bu düzenlemede, erteleme, bir koşullu af olmaktan çıkarılıp, ceza infaz kurumu hâline getirilmiş ve erteleme sadece hapis cezası bakımından öngörülmüştür. Ertelemede denetim süresi içerisinde hükümlü bakımından söz konusu olabilecek yükümlülükler açısından da bazı yenilikler getirilmiştir. Örneğin erteleme sadece mağdurun değil, kamunun uğradığı zararın da tamamen tazmini koşulu...
(Şerh No: 1070 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:58)

 Bilgi  [TCK. 49] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 49:- Madde metninde süreli hapis cezasının alt ve üst sınırları belirtilmiştir. Ancak, bir suç tanımına ilişkin kanuni düzenlemede bunun aksi kabul edilebilecektir. Buna göre, üst sınır kural olarak yirmi yıl olmakla birlikte, bir suç tanımına ilişkin kanuni düzenlemede bu sınırın üzerine çıkılabilmektedir. Diğer yandan, maddede hapis cezasının, kanunda ayrıca belli edilmeyen durumlarda alt sınırının bir ay olarak kabulü uygun görülmüştür. Tasarının bu maddeye tekabül eden 62. maddesi ...
(Şerh No: 968 - Ekleyen: Av.Neslihan MEMİŞOĞLU - Tarih : 20-11-2009 15:57)

 Bilgi  [TCK. 43] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 43.– “Müteselsil suç” yerine zincirleme suç kavramı benimsenmiştir. Zincirleme suç hâlinde aynı suçun birden fazla işlenmiş olması söz konusudur. Ancak, bu suçlar, aynı suç işleme kararı kapsamında işlenmektedirler, yani, bu suçlar arasında sübjektif bir bağ bulunmaktadır. Bu nedenle, kişiye bu suçların her birinden dolayı ayrı ayrı değil, bir ceza verilmekte ve fakat cezanın miktarı artırılmaktadır. Ancak, bu durumda cezanın artırım oranları Tasarıya göre yükseltilmiştir. Bir suçun aynı...
(Şerh No: 1069 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:55)

 Bilgi  [TCK. 39] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 39: Hükümet tasarısındaki ' fer'i iştirak' yerine yardım etme ifadesi benimsenmiştir. İçerik olarak tasarının 42. maddesine büyük ölçüde sadık kalınmıştır. Ancak, iştirake ilişkin olarak kabul edilen yeni sistemde, ' zorunlu fer'i iştirak ' olarak adlandırılan bir hükme gerek kalmadığından, maddenin ikinci fıkrasındaki bu hususa ilişkin hüküm metinden çıkarılmıştır.
(Şerh No: 963 - Ekleyen: Av.Neslihan MEMİŞOĞLU - Tarih : 20-11-2009 15:55)

 Bilgi  [TCK. 42] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 42.- Maddede biri diğerinin unsurunu veya ağırlaştırıcı nedenini oluşturması nedeniyle tek fiil sayılan ve doktrinde bileşik suç ( mürekkep suç ) olarak adlandırılan fiilin tanımı yapılmakta ve bu tür suçlarda, suçu oluşturan araç suçtan dolayı ayrıca ceza verilmeyeceği, dolayısıyla cezaların içtimaı hükümlerinin uygulanmayacağı açıkça belirtilerek bu konuda meydana gelen bir kısım yanlış uygulamaların bundan böyle giderilmesi amacı güdülmektedir. Esasen bu husus Yargıtay'ın son kararıyla ...
(Şerh No: 966 - Ekleyen: Av.Neslihan MEMİŞOĞLU - Tarih : 20-11-2009 15:49)

 Bilgi  [TCK. 36] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 36: Gerek icra hareketleri aşamasında, gerekse icra hareketlerinin bitmesinden sonra, failin suçu tamamlamaktan gönüllü olarak vazgeçmesini teşvik etmek modern suç politikasının temel araçlarından biridir. 765 sayılı Türk Ceza Kanununda sadece icra hareketlerinin devamı aşamasında kabul edilen gönüllü vazgeçme, icra hareketlerinin bittiği ancak neticenin meydana gelmediği olaylar bakımından da öngörülmüştür. Böylece suçun icrası sürecindeki bütün aşamalarda gönüllü vazgeçme mümkün hale gel...
(Şerh No: 962 - Ekleyen: Av.Neslihan MEMİŞOĞLU - Tarih : 20-11-2009 15:47)

 Bilgi  [TCK. 33] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 33: İşitme yeteneğine doğuştan sahip olmayan veya küçük yaşta bu yeteneği tamamen yitiren insanın algılama yeteneği yeterince gelişmez. Sağır ve dilsizin ceza sorumluluğunun belirlenmesinde, suç oluşturan fiili işlediği sıradaki yaşı, ölçü alınmıştır. Böylece, sağır ve dilsizlerle ilgili olarak, yaş küçüklerinin sorumluluk rejimine paralel bir düzenleme yapılmıştır. Ancak, sağır ve dilsizlerin algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneği daha geç gelişebileceği düşüncesiyle, ayrı bi...
(Şerh No: 961 - Ekleyen: Av.Neslihan MEMİŞOĞLU - Tarih : 20-11-2009 15:47)

 Bilgi  [TCK. 27] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 27.– Madde ile ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran nedenlerin hepsini kapsamına alacak surette sınırın kast olmaksızın aşılması hâli düzenlenmiştir. Sınır kasten aşıldığında, örneğin, meşru savunmada bulunan kişi vaki saldırıyı defetmek için saldırganı öldürmenin şart olmadığını bile bile ve sırf tecavüze uğramış olması fırsatından yararlanarak saldırganı öldürdüğü takdirde hukuka aykırılığın kalkmayacağı ve failin bu maddedeki herhangi bir ceza indiriminden yararlanamayacağı şüphesizdir...
(Şerh No: 950 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:45)

 Bilgi  [TCK. 28] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 28.– Yapılan değişiklikle, madde başlığında ve metninde yer alan “ikrah” sözcüğü yerine, korkutma sözcüğü konulmuştur.
(Şerh No: 954 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:45)

 Bilgi  [TCK. 29] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 29.– Maddede ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak haksız tahrik hâli düzenlenmiştir. Haksız tahrikin ana koşulu, yapılan haksız hareketin fail üzerinde bir hiddet veya şiddetli elem meydana getirmesi ve suçun işlendiği anda failin bu durumda bu etki altında bulunması olduğundan, madde söz konusu psikolojik hâlleri belirtecek biçimde kaleme alınmıştır. Gazap, aslında hiddetlenmeyi ifade eder; şedit bir elem deyimi psikolojik bakımdan aslında hareketsizliğe, pasifliğe yöneltici bir ...
(Şerh No: 965 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:45)

 Bilgi  [TCK. 26] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 26.– Maddenin birinci fıkrasında hakkın kullanılması hukuka uygunluk nedeni düzenlenmiştir. Bir hakkı kullanan kimsenin hukuka aykırı bir şekilde hareket etmiş sayılamayacağı, bilinen bir gerçektir. Bir hak, kanun, tüzük, yönetmelik, genelge gibi nizamlara dayanabilir ve hukuken tanınmış ve düzenlenmiş olmak kaydıyla, bir mesleğin icrasından da doğabilir. Burada hakkın doğrudan doğruya kullanılabilir olması aranacaktır. Eğer hak, bir mercie başvurarak kullanılabilecekse, artık buradaki...
(Şerh No: 949 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:43)

 Bilgi  [TCK. 25] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 25.– Maddenin birinci fıkrasında bir hukuka uygunluk nedeni olarak meşru savunma düzenlenmiştir. Meşru savunma bakımından Tasarı şu koşulları saptamıştır: Bir kere her türlü hakka yönelik haksız bir saldırıya karşı meşru savunmanın söz konusu olduğu belirtilmiş ve böylece kurumun, bazen anlamsız ve sosyal gereklere aykırı düşecek derecede dar tutulmasının önüne geçilmesi istenilmiştir. Ayrıca, şu husus da belirtilmelidir ki, kişileri suç işlemekten caydıracak en etkin araçlardan birisi...
(Şerh No: 948 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:42)

 Bilgi  [TCK. 24] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 24.– Hükûmet Tasarısının “Kanunun hükmü ve amirin emri” başlıklı 27 nci maddesinin iki ve üçüncü fıkraları değiştirilmiştir. Hiyerarşik yapı içinde amirin verdiği emrin hukuka uygun olması hâlinde, verilen bu emrin yerine getirilmesi de hukuka uygun olacaktır. Amirin emri, hukuka aykırı olmasına rağmen, bu emir emredilen açısından bağlayıcı olabilir. Anayasamıza göre; kamu görevlileri, görevlerini ifa ederken amiri durumundaki kişilerden aldıkları emirleri hukuka aykırı bulmaları hâlinde, ...
(Şerh No: 947 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:42)

 Bilgi  [TCK. 23] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 23.– Kişi suç teşkil eden bir fiili işlerken, kastettiği neticeden daha ağır veya başka bir netice gerçekleşmiş olabilir. Bu gibi durumlarda netice sebebiyle ağırlaşmış suç söz konusudur. Örneğin, basit yaralamada bulunulmak istenirken, kişi görme, işitme yeteneğini yitirmiş olabilir. Yaralama fiili gerçekleştirilirken, genellikle bunun sonucunda ağır bir neticenin meydana gelebileceği düşünülür. Örneğin gözün, kulağın üzerine sert bir biçimde vuran kişi, bu yumruk neticesinde mağdurun gör...
(Şerh No: 946 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:41)

 Bilgi  [TCK. 22] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 22.– Madde metninde taksire ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Suçlar, kural olarak kasten işlenirler. Ancak, istisnaen taksirle işlenen belli fiiller de kanunlarda suç olarak tanımlanmaktadır. Taksirli suçların belirgin özelliği, icrai veya ihmali şekilde olabilen iradi hareketin varlığı ve kanunî tanımda yer alan unsurlardan birinin öngörülmemiş olmasıdır. Fakat bu öngörmemenin, “gerekli dikkat ve özen” yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla ortaya çıkması gerekir. Çünkü, gerekli dikkat...
(Şerh No: 943 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:40)

 Bilgi  [TCK. 19] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 19.– Türk hâkimi, yargılamak durumunda olduğu somut olayla ilgili olarak ancak Türk kanunlarını uygulamak görev ve yetkisine sahiptir. Bu nedenle, yabancı kanunun doğrudan doğruya yurt içinde uygulanması kabul edilemez. Aksi görüş, Devletin hâkimiyet ilkesiyle bağdaşmadığı ve Anayasaya aykırı olduğu gibi, uygulamada da pek çok güçlüğe ve hatta imkansızlığa sebep olur. Çünkü, yabancı ceza kanununun uygulanması, hem fiilin suç olarak tespitinde ve cezanın tayininde yabancı kanunun ölçü olara...
(Şerh No: 936 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:39)

 Bilgi  [TCK. 20] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 20.– Tasarının “Suçun faili” başlıklı maddesi değiştirilmiş olup, madde metninde Anayasamıza uygun olarak ceza sorumluluğunun şahsîliği kuralı vurgulanmıştır. Özel hukuk tüzel kişilerinin suç faili sayılıp sayılmaması ile işlenen bir suçtan dolayı bunlar hakkında bir yaptırıma hükmedilmesi sorununu birbirinden ayırmak gerekir. Suç ve ceza politikası gereği olarak ancak gerçek kişiler suç faili olabilir ve sadece gerçek kişiler hakkında ceza yaptırımına hükmedilebilir. Bu anlaşılış, Anaya...
(Şerh No: 938 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:39)

 Bilgi  [TCK. 21] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 21.– Kast, kişi ile işlediği suçun maddî unsurları arasındaki psikolojik bağı ifade etmektedir. Suçun kanuni tanımındaki maddî unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesi, kastın varlığı için zorunludur. Suç tanımında yer almakla birlikte, fiilin ifade ettiği haksızlık üzerinde etkili olmayan koşulların gerçekleştiğinin bilinip bilinmemesi, kastın varlığı açısından önem taşımamaktadır. Örneğin objektif cezalandırılabilme koşulunun arandığı suçlarda bu koşulun veya şahsî cezasızlık s...
(Şerh No: 941 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:39)

 Bilgi  [TCK. 16] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 16: Maddede, suç nerede işlenmiş olursa olsun, yabancı ülkede gözaltında, gözlem altında, tutuklulukta veya hükümlülükte geçen sürelerin aynı suçtan dolayı Türkiye'de yapılacak yargılama sonunda verilecek cezadan indirilmesi öngörülmüş, böylece adalet esaslarına uyulması sağlanmıştır.
(Şerh No: 867 - Ekleyen: Av.Neslihan MEMİŞOĞLU - Tarih : 20-11-2009 15:38)

 Bilgi  [TCK. 17] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 17.– Hükûmet Tasarısının 16 ncı maddesinde yabancı ülkede verilmiş mahkûmiyet kararına bağlı hak yoksunluklarının Türkiye’deki etkisi düzenlenmiştir. Yürürlükteki kanunun 8 inci maddesinin tekrarı olan bu hüküm, düzenlemesi itibarıyla adalet esasına göre uygulanabilirliği olan bir hüküm değildir. Gerçekten yabancı bir mahkeme tarafından hükmolunmuş olan cezaya, bu kararın verildiği ülke hukukunda bağlanmış olan hak yoksunluklarını esas alan düzenlemeler, sağlıklı bir sonuç vermekten uzaktı...
(Şerh No: 934 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:38)

 Bilgi  [TCK. 18] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 18.– Geri vermeye ilişkin koşullar, Türkiye’nin çeşitli devletlerle imzalamış bulunduğu iki taraflı sözleşmeler ile Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesinde belirlenmiştir. Ancak, buna rağmen geri vermeye ilişkin asgari şartların, iç hukuk düzenlemesi olan kanunla belirlenmesi, uygulamada tek düzeliği sağlama açısından önem taşımaktadır. Geri verme taleplerinin hangi usul ve esaslara göre yerine getirileceği, sözleşmelerde genellikle düzenlenmemekte, taraf devletlerin iç hukukuna bır...
(Şerh No: 935 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:37)

 Bilgi  [TCK. 14] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 14: 11 ve 12 inci maddelerde suçun hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektirmesi bir soruşturma koşulu olarak gösterilmiştir. Hapis ve adli para cezasından birinin uygulanması hakimin takdirine bağlı bulunan seçimlik cezalı fiiller, genellikle vehamet arzetmeyen suçlardan olduklarından, yabancı ülkede işlenmeleri halinde soruşturma ve kovuşturma koşulunun gerçekleşmemiş sayılacağı maddede belirtilmiştir.
(Şerh No: 863 - Ekleyen: Av.Neslihan MEMİŞOĞLU - Tarih : 20-11-2009 15:37)

 Bilgi  [TCK. 15] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 15: Ceza miktarının soruşturma koşulunu oluşturduğu hallerde, suçun ilgili olduğu kanun maddesindeki cezaya mı, yoksa iddia çerçevesinde kanuni ağırlaştırıcı ve hafifletici nedenler de göz önüne alınmak suretiyle bulunacak olan cezaya mı itibar edileceği hususuna açıklık getirilmesinde, uygulama bakımından yarar bulunduğu düşünülmüş ve bu gibi hallerde, soruşturma aşamasında ileri sürülen kanuni ağırlaştırıcı nedenlerin aşağı sınırı ile, kanuni hafifletici nedenlerin yukarı sınırı göz önün...
(Şerh No: 866 - Ekleyen: Av.Neslihan MEMİŞOĞLU - Tarih : 20-11-2009 15:36)

 Bilgi  [TCK. 13] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 13.– Madde metninde, belli suçların yabancı bir ülkede işlenmesi durumunda, failin Türk vatandaşı veya yabancı olmasına bakılmaksızın, Türkiye’de Türk kanunlarına göre yargılama yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Birinci fıkranın (a) bendine göre, İkinci Kitap, Birinci Kısım altındaki 1) “Soykırım” başlıklı Birinci Bölümde, 2) “Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti” başlıklı İkinci Bölümde yer alan suçlar ile; (b) bendine göre, İkinci Kitap, Dördüncü Kısım altındaki 1) “Devletin ...
(Şerh No: 933 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:36)

 Bilgi  [TCK. 11] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 11.– Türk vatandaşının yabancı ülkede işlemiş bulunduğu suçtan dolayı Türkiye’de yargılanabilmesi için belli koşulların gerçekleşmesi gerekir. Bu koşullar, maddenin birinci fıkrasında belirlenmiştir. Bunun için, failin Türk vatandaşı olması ve Türkiye’de bulunması gerekir. Failin Türkiye’de bulunması, bir kovuşturma şartı niteliğindedir. Vatandaşın yurt dışında işlediği suç dolayısıyla Türkiye’de Türk kanunlarına göre cezalandırılabilmesi için, bu suçun Türkiye’de kovuşturulabilir bir su...
(Şerh No: 931 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:32)

 Bilgi  [TCK. 10] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 10.– Maddeyle, yabancı ülkede Türkiye namına memuriyet veya görev yapan kişilerin, yabancı memlekette bu memuriyet ve görevlerinden dolayı bir suç işlemeleri hâlinde Türkiye’de yargılanacakları belirtilmiştir. Bu gibi memur ve görevliler hakkında yabancı ülkede yargılama yapılmış ve hüküm kurulmuş olması Türkiye’de suçun türüne, cezanın ağırlığına, suçtan zarar görenin uyruğuna ilişkin başkaca bir koşul aranmaksızın yeniden yargılama yapılmasına engel değildir. Ancak, bu durumda mahsup işl...
(Şerh No: 930 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:31)

 Bilgi  [TCK. 12] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 12.– Maddeyle, bir yabancının yabancı ülkede işlediği bazı suçlardan dolayı Türkiye’de ne gibi koşullarla yargılanabileceğine ilişkin hükümler getirilmiştir. Maddede, yabancının yabancı ülkede işlediği suç bakımından iki durumu birbirinden ayırarak ayrı esaslara bağlanmıştır. Yabancı, 13 üncü maddede yazılı suçlar dışında Türk kanunlarına göre aşağı sınırı bir yıldan az olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçu, yabancı memlekette Türkiye’nin zararına işlediği takdirde yabancı ülkede bu...
(Şerh No: 932 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:31)

 Bilgi  [TCK. 9] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 9: Hükümet tasarısında, Türkiye'de işlediği suçtan dolayı, yabancı ülkede hakkında hüküm verilmiş olan yabancı ile, vatandaş arasında yabancı lehine bir ayırım öngörülmüştü. Anayasa'da güvence altına alınan eşitlik ilkesiyle bağdaşmadığı düşüncesiyle, madde metninde yapılan değişiklikle, bu ayırım ortadan kaldırılmıştır. Keza, maddenin ' Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşme hükümleri saklıdır ' şeklindeki ikinci fıkrası hükmü, yukarıdaki maddenin gerekçesinde belirtilen düşün...
(Şerh No: 862 - Ekleyen: Av.Neslihan MEMİŞOĞLU - Tarih : 20-11-2009 15:30)

 Bilgi  [TCK. 8] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 8.– Mülkîlik ilkesinden ve ceza kanunlarının millî egemenliğin bir sonucu oldukları kuralından hareketle, Türkiye’de işlenen suçlar hakkında sanığın ve mağdurun uyrukluğuna bakılmaksızın Türk kanunlarının uygulanacağı maddede açıkça belirtilmiştir. Ayrıca Türk kanunlarının uygulanması bakımından Türk Ülkesinin anlamı açıklanmış ve Türk kara ve hava sahaları ile karasularında işlenen suçların Türkiye’de işlenmiş sayılacakları belirtilmiştir. Karasularının anlamı buna ilişkin Kanuna göre b...
(Şerh No: 926 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:29)

 Bilgi  [TCK. 7] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 7.– Madde, kanunun zaman bakımından uygulanmasına ilişkindir. Lehe olan kanunun uygulanacağı kuralı muhafaza edilmiştir. Yürürlükteki usul hükümleri, kesinleşmiş hükümler hakkında lehe olan yeni kanunun nasıl uygulanacağını göstermek bakımından yeterli görülmüştür. İkiden çok kanunun değişmesi hâlinde bunlardan hangisi daha lehte ise onun uygulanacağını belirtmek maksadıyla maddenin ikinci fıkrası kaleme alınmıştır. Maddenin üçüncü fıkrasında güvenlik tedbirleri hakkında, infaz usul ve ...
(Şerh No: 924 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:27)

 Bilgi  [TCK. 6] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 6.– Bu madde metninde, kanunda kullanılan bazı kavramlar tanımlanmaktadır. Suçta ve cezada kanunilik ve eşitlik ilkeleriyle bağdaşmaması dolayısıyla, “kadın” ve “örgüt” tanımları Tasarı metninden çıkarılmıştır. Tekerrüre ilişkin olarak sistem değişikliği yapıldığı için “Aynı türden suç” tanımı ve ayrıca, tanımlanmasına gerek görülmemesi nedeniyle “Cebir ve şiddet” tanımı metinden çıkarılmıştır. Kişinin vatandaşlığının belirlenmesinde 11.2.1964 tarihli ve 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Ka...
(Şerh No: 922 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 15:25)

 Bilgi  [TCK. 5] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 5.– Özel ceza kanunlarında ve ceza içeren kanunlarda suç tanımlarına yer verilmesinin yanı sıra, çoğu zaman örneğin teşebbüs, iştirak ve içtima gibi konularda da bu Kanunda benimsenen ilkelerle çelişen hükümlere yer verilmektedir. Böylece, ceza kanununda benimsenen genel kurallara aykırı uygulamaların yolu açılmakta ve temel ilkeler dolanılmaktadır. Tüm bu sakıncaların önüne geçebilmek bakımından, ayrıca hukuk uygulamasında birliği sağlamak ve hukuk güvenliğini sağlamak için; diğer kanunla...
(Şerh No: 921 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 11:24)

 Bilgi  [TCK. 4] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 4 – Tasarıda, kişinin bir fiilin hukuk düzenince yasaklandığına ilişkin kaçınılamayacak hatası dikkate alınmamaktaydı. Anayasamızda güvence altına alınan kusur ilkesiyle açık biçimde çelişen bu durumun düzeltilmesi zorunluluğu nedeniyle maddeye ikinci fıkra eklenmiştir. Bu hükümle, kişinin işlediği fiilden dolayı kusurlu ve sorumlu tutulabilmesi için, bu fiilin bir haksızlık oluşturduğunu bilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Buna göre, kişi, işlediği fiilin hukuken kabul görmez bir davran...
(Şerh No: 864 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 20-11-2009 11:23)

 Bilgi  [TCK. 3] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 3.– Suç işlenmesiyle bozulan toplum düzeninde adaletin sağlanması için suç işleyen kimseye uygulanacak ceza hukuku yaptırımlarının haklı ve ölçülü olması gerekir. Çünkü ancak haklı ve suçun ağırlığıyla orantılı bir yaptırım ile suç işleyen kişinin bu fiilinden pişmanlık duyması sağlanabilir ve yeniden topluma kazandırılması söz konusu olabilir. Yine bireylerin hukuka olan güvenlerinin pekişmesi ve cezanın caydırıcılık etkisinin doğru biçimde gösterilebilmesi için de ceza hukukunun temel il...
(Şerh No: 773 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 11:22)

 Bilgi  [TCK. 2] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 2.– Kanunun amacına ilişkin maddesinde ifade edilen kişi hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınabilmesi için, hangi fiillerin suç teşkil ettiğinin kanunda açık bir şekilde belirlenmesi gerekir. Aynı şekilde, suç işlenmesi dolayısıyla verilecek ceza ve tedbirlerle, cezaya mahkûmiyetin hukukî sonuçları ve bu yaptırımların süre ve miktarlarının da kanunla düzenlenmesi zorunludur. Anayasamızda da ifade edilen ve evrensel nitelikteki “kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesinin gereği olarak su...
(Şerh No: 772 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 11:21)

 Bilgi  [TCK. 1] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 1.– Ceza kanunları bireyin hak ve özgürlüklerine derin biçimde müdahale eden yaptırımları içermektedir. Bu nedenledir ki bir ülkedeki ceza kanununa hâkim felsefe, değer ve ilkeler, o ülkedeki siyasî rejimin niteliğini gösterir. Nitekim tarihte ve günümüzde totaliter devletler, ideolojilerini benimsetmek ve rejimi ayakta tutmak için ceza kanunları yoluyla kişi hak özgürlüklerini ya geniş biçimde sınırlandırmışlar ya da ortadan kaldırmışlardır. Demokratik hukuk devletleri ise ceza kanunların...
(Şerh No: 81 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 11:20)

 Bilgi  [TCK. 50] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 50.– Belli bir süreyle hapis cezasına mahkûm olmak, cezanın uyarı fonksiyonunu ve kişinin etkin pişmanlık duymasını sağlayabilir. Kişi, gördüğü eğitim, yaşadığı sosyal çevre, psişik ve ahlakî eğilimleri itibarıyla tesadüfi suçlu özelliği taşıyabilir. Bu kişilerin mahkûm oldukları cezanın infaz kurumunda çektirilmesi toplum barışı açısından bir zorunluluk göstermeyebilir. Ayrıca, kısa süreli hapis cezalarının infaz kurumunda çektirilmesinin doğurduğu sakıncalar nedeniyle, kısa süreli hapis ...
(Şerh No: 1065 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 11:17)

 Bilgi  [TCK. 48] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 48.– Maddeyle, müebbet hapis cezası ayrı bir ceza olarak getirilmekte ve tanımlanmaktadır. Hapis cezasının bir infaz rejimi olan koşullu salıvermenin ilgili kanun ve tüzükte düzenlenmesi gerektiği düşüncesiyle, Tasarının bu hükme karşılık gelen 61 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki koşullu salıvermeye ilişkin hüküm metinden çıkarılmıştır.
(Şerh No: 1064 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 11:13)

 Bilgi  [TCK. 47] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 47.– Hukuk sistemimizde ölüm cezası kaldırılmıştır. Bunun yerine, sıkı güvenlik rejimine göre çektirilecek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kabul edilmiştir. Sıkı güvenlik rejiminin içeriğinin neler olacağı cezaların infazına ilişkin kanun ve tüzükte gösterilecektir. Bir cezanın ne suretle infaz edileceğinin ilgili kanun ve tüzükte düzenlenmesi gerektiği düşüncesiyle, Tasarının bu hükme karşılık gelen 60 ıncı maddesindeki bu cezanın infazına ilişkin hükümler metinden çıkarılmıştır.
(Şerh No: 1063 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 11:08)

 Bilgi  [TCK. 46] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 46.– Tasarıdaki hapis cezasıyla ilgili ayırım korunmuştur. Ancak, dil ve ifade bütünlüğünü sağlayabilmek için, madde metni yeniden formüle edilmiştir. Kabahatlerin Tasarıdan çıkarılması nedeniyle “hafif hapis cezası”na metinde yer verilmemiştir.
(Şerh No: 1062 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 11:06)

 Bilgi  [TCK. 45] MADDE GEREKÇESİ
Kabahatlerin ceza kanunundan çıkarılmasının kabul edilmesi, tasarıda benimsenen yaptırım sistem ve türlerinin değişmesini sonuçlamıştır. Suç karşılığı olarak uygulanabilecek yaptırımlar, ceza ve güvenlik tedbirleri olarak belirlenmiştir. Ceza olarak ise sadece hapis ve adli para cezası uygulanacaktır. Böylece cezalar bakımından sade, basit ve uygulanması kolay bir sistem oluşturulmuştur. Bir suç karşılığında kanunda ceza olarak sadece hapis cezası öngörülebileceği gibi, hapis cezası adli pa...
(Şerh No: 967 - Ekleyen: Av.Neslihan MEMİŞOĞLU - Tarih : 20-11-2009 11:02)

 Bilgi  [TCK. 44] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 44.– Madde metninde, farklı neviden fikri içtima düzenlenmiştir. Kişi, işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşumuna neden olabilir; ancak non bis in idem kuralı gereğince bu fiilden dolayı ancak bir defa cezalandırılabilir. Gerçekleştirdiği fiilin birden fazla farklı suçun oluşumuna neden olması durumunda, failin bu suçlardan en ağır cezayı gerektiren suç nedeniyle cezalandırılması yoluna gidilmelidir. Böylece, bir fiilden dolayı kişinin birden fazla cezalandırılmasının önün...
(Şerh No: 1061 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 11:00)

 Bilgi  [TCK. 41] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 41.– Maddede, iştirak hâlinde işlenen bir suçta suç ortaklarından birinin gönüllü vazgeçmesinin ceza sorumluluğu üzerindeki etkisi düzenlenmiştir. İştirak hâlinde işlenen suçlarda gönüllü vazgeçme ile ilgili olarak bazı durumlarla karşı karşıya gelinebilmektedir. Gönüllü vazgeçen suç ortağı, suçun işlenmemesi için elinden gelen bütün gayreti göstermiş ve fakat, suç başka bir nedenle işlenememiş olabilir. Bu durumda dahi, gönüllü vazgeçen suç ortağını gönüllü vazgeçme hükümlerinden yara...
(Şerh No: 1051 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 02:09)

 Bilgi  [TCK. 40] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 40.– Bağlılık kuralı, suç ortaklarından bazılarında faillik için aranan şartların bulunmaması hâlinde, bu kişilerin işlenen suçtan sorumluluğunu sağlamaktadır. Böylece; suçun işlenişinde hâkimiyet kuramadığı veya özel faillik niteliğini taşımadığı için fail olarak sorumlu tutulamayan bir suç ortağı, bağlılık kuralı sayesinde, gerçekleşen suçtan sorumlu tutulabilmektedir. Bağlılık kuralının gereği olarak, diğer suç ortaklarının azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilmesi için...
(Şerh No: 1050 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-11-2009 02:07)

 Bilgi  [TCK. 38] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 38.– Azmettirme, belli bir suçu işleme hususunda henüz bir fikri olmayan bir kişinin başkası tarafından bu suçu işlemeye karar verdirilmesidir. İzlenen suç politikasının gereği olarak, azmettirenin suçun kanundaki cezası ile cezalandırılacağı kabul edilmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında, üstsoy ve altsoy ilişkisinden doğan nüfuz kullanılmak suretiyle suça azmettirme hâlinde, azmettirenin cezasının belli bir oranda artırılması uygun görülmüştür. Ancak, çocukların suça azmettirilmesi hâlin...
(Şerh No: 1048 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 19-11-2009 23:56)

 Bilgi  [TCK. 37] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 37.– 765 sayılı Türk Ceza Kanununda “aslî” ve “fer'î iştirak” ayırımı kabul edilmiştir. “Asli iştirak”, “aslî maddî iştirak” ve “aslî manevî iştirak” olarak ikiye ayrılmıştır. Bu ayırımda "fiili irtikap etme" ve "doğrudan doğruya beraber işleme", “aslî maddî iştirak” şekilleri olarak öngörülmüştür. Buna karşılık azmettirme, “aslî manevî fail” olmayı gerektirmektedir. Tek tek sayılmak suretiyle belirlenen "fer'î iştirak" hâllerinde ise, cezanın indirilmesi gerekirken, "zorunlu fer’i iştirak...
(Şerh No: 1044 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 19-11-2009 23:44)

 Bilgi  [TCK. 35] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 35.– Suça teşebbüste fail suçu tamamlamak amacıyla hareket etmesine rağmen, elinde olmayan nedenlerden dolayı bunu gerçekleştirememektedir. Bu durumda ise kişiye tamamlanmış suça oranla daha az bir ceza verilmektedir. Ancak teşebbüs hâlinde karşılaşılan en önemli sorunlardan biri, cezanın belirlenmesinde “eksik teşebbüs” – “tam teşebbüs” ayrımının esas alınmasıdır. Çünkü, “eksik teşebbüs” – “tam teşebbüs” ayırımında her olaya uygulanabilen ve duraksamaya yer bırakmayan objektif bir ölçüt b...
(Şerh No: 1042 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 19-11-2009 23:35)

 Bilgi  [TCK. 34] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 34.– Kişi, gerçekleştirdiği davranışın hukukî anlam ve sonuçlarını algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneğini etkileyen bir nedenin etkisine bilinci olmaksızın veya iradesi dışında girmiş olabilir. Örneğin, kimyasal madde üretiminin yapıldığı bir tesiste çalışan kişiler, kimyasal maddelerden yayılan kokunun etkisinde kalarak, geçici bir süre algılama ve irade yeteneğini tümüyle yitirmiş olabilir. Bu gibi durumunda, kusur yeteneğinin olduğundan söz edilemez. Yine yatağında bebeği...
(Şerh No: 1039 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 19-11-2009 23:31)

 Bilgi  [TCK. 32] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 32.– Kusur yeteneğini etkileyen bir neden olan akıl hastalığının varlığı durumunda, kişi işlemiş bulunduğu fiilin anlam ve sonuçlarını algılayamamakta veya işlediği fiille ilgili olarak irade yeteneği önemli ölçüde etkilenmektedir. Kişi bu durumda kusurlu olamayacağından, hakkında cezaya hükmedilemeyecektir. Ancak, fiili hukuka aykırı niteliğe sahip olduğundan, kişi hakkında akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine başvurulacaktır. Ayrıca işaret etmek gerekir ki, akıl hastalığı kişini...
(Şerh No: 1036 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 19-11-2009 23:19)

 Bilgi  [TCK. 31] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 31.– Kişinin, fiziksel gelişimine paralel olarak, toplumun değer yargılarını, bunların anlam ve içeriğini algılama yeteneği gelişmektedir. Yine bu gelişim sürecinde algılama yeteneğinin yanı sıra, ayrıca toplumdaki ölçü davranış kurallarının gerekleri doğrultusunda hareketlerini yönlendirebilme (irade) yeteneği de gelişmektedir. Suç oluşturan fiili işlediği sırada henüz oniki yaşını bitirmemiş olan çocukların ceza sorumluluğu bulunmamaktadır. Fiili işlediği sırada henüz oniki yaşını biti...
(Şerh No: 1035 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 19-11-2009 23:14)

 Bilgi  [TCK. 30] MADDE GEREKÇESİ
MADDE 30.– Madde metninde çeşitli hata hâlleri düzenlenmiştir. Birinci fıkrada suçun maddî unsurlarında hataya ilişkin hükme yer verilmiştir. Kast, suçun kanuni tanımındaki maddî unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir. Bu unsurlara ilişkin bilgisizlik, eksik veya yanlış bilgi sahibi olunması durumu ise, maddî unsurlarda hata olarak adlandırılır. Böyle bir hata kastın varlığına engel olur. Örneğin, kişi vestiyerden kendisininki zannederek başkasının paltosunu alır. Keza, kişi gec...
(Şerh No: 1033 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 19-11-2009 23:04)

Sanık, kullandığı aracın geçişine yasak olan bir yolda ve alkollü olarak araç kullanırken, Trafik kazası tespit tutanağında belirtildiği şekilde, kaza öncesinde fren yapmamış, çarpışmadan sonra aracının devrilmesiyle durabilmiştir ki bu da dikkatsiz ve özensiz olarak hız kurallarına uymadan araç kullandığını göstermektedir. Sanık, trafik kurallarına uymamakla kazanın meydana gelmesinde kusurludur. Mahkemenin dinlediği bilirkişi ve Adli Tıp Kurumu raporları, açıklanan bu hususları gözetmediğind...
(Şerh No: 865 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 18-11-2009 16:48)

Sanık, dava dosyasının işlemden kaldırılmasına ve sonuçta davanın açılmamış sayılmasına neden olmuştur. Sanığın davayı takip edemeyeceğini müvekkiline tebliğ ettirmemesi müvekkilinin mağduriyetine neden olduğu ve bu mağduriyetin göz önüne alınması gerekir. (1136 S. K. m. 34, 41) (765 S. K. m. 230) (5237 S. K. m. 257)
(Şerh No: 945 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 18-11-2009 16:46)

Sanık olan hakimin ilgi ve takibinin hukuki bilgi ve denetim kapsamından uzaklaştığına ve suç kastıyla hareket ettiğine yönelik ciddi bir kanıttan söz edebilmek mümkün değildir. üç bilirkişinin görevlendirildiği, bilirkişilerden biri olan tarafından ibraz edilen belgenin diğer iki bilirkişinin imzasını taşımadığından geçerli bir mütalaa niteliğinde olmadığı, ancak taslak sayılabileceği, bu nedenle de resmi belgede sahtecilik suçunun varlığından söz edilemeyeceği açıktır. Dava bilirkişi görüşle...
(Şerh No: 944 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 18-11-2009 16:43)

Sanık; sınır ticareti izni ve ithal olanağını yaratmış oluşuyla Bakanlık motorin kotasının aşılmasına neden olduğu kabul edilse dahi, bir yıl önceki sınırsız kotaya güvenerek başladığı hizmetlere finans temini amaç ve dürtüsüyle Bakanlığı ikna edip kotayı arttırabilmeyi umut ederek motorin ithalini sağlaması ve bundan aldığı katkı ile yıllık resmi plan ve program dışında yeni kamu hizmetleri yaratması amacıyla hareket etmiştir. Sanığın suç işleme kastı olmadığı gibi eyleminde görevde yetkiyi köt...
(Şerh No: 942 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 18-11-2009 16:36)

TCK 184. madde de yer alan İmar kirliliğine neden olma suçu ruhsatsız inşaata başlanmasıyla oluşur. TCK 203. madde de yer alan Mühür bozma suçu ise, kaçak inşaatın mühürlenmesinden sonra mührün bozulduğu tarihte oluşur.
(Şerh No: 959 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 18-11-2009 16:25)

Sanığın borç nedeniyle elektirğinin kesilmesinden sonra sayacın mühürlenip mühürlenmediği araştırılmalı, mahallinde bilirkişi marifetiyle keşif yapılmalıdır.Sanığın kullandığı elektriği sayaçtan geçirip geçirmediği konusunda bilirkişiden görüş alınmalıdır.Kullanılan elektrik sayaçtan geçirilmemesi halinde eylemin elektrik hırsızlığı suçunu, kullanılan elektriğin sayaçtan geçirilmesi halinde ise, eylemin mühür bozmak suçunu oluşturacaktır.
(Şerh No: 958 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 18-11-2009 16:22)

İmar planı bulunmayan alanlarda , yapı inşası için yapı ruhsatı alınması zorunludur. mücavir alanların imar mevzuatı bakımından belediyelerin yetki, denetim ve sorumluluğu altında bulunduğu için sanığın ruhsatsız bina yapmak suretiyle imar kirliliğine neden olma suçundan hükümlülüğü gerekir.
(Şerh No: 868 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 18-11-2009 16:18)

5237 sayılı Yasanın 27/2. maddesinin uygulanabilmesi için; 1-Meşru savunma ile korunabilecek bir hakkın bulunması, 2-Saldırıya ilişkin koşulların var olması, 3-Savunmaya ilişkin koşullardan “ölçülülük” şartının, savunma lehine ihlal edilmesi suretiyle sınırın aşılması, 4-“Sınırın aşılmasının” mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmesi, Gerekmekte olup, tüm bu şartların birlikte gerçekleşmesi halinde, meşru savunmada sınırı aşan faile ceza verilmeyecektir. Bu duru...
(Şerh No: 951 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 18-11-2009 12:11)

Bir düğün sırasında düğünün erken bitirilmesi için düğün sahiplerini uyaran kolluk kuvvetlerine karşı söylenen sözlerin 5237 s. TCK 301. maddede hükme bağlanan suçu oluşturup oluşturmayacağı...
(Şerh No: 908 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 17-11-2009 18:27)

 Bilgi  [TCK. 235] FARKLI KANUNLARDA İHALEYE FESAT KARIŞTIRMA 2886 SAYILI KANUN; Yasak fiil ve davranışlar : Madde 83: c) İhale işlemlerinde sahte belge veya sahte teminat kullanmak veya kullanmaya teşebbüs etmek, taahhüdünü kötü niyetle yerine getirmemek, taahhüdünü yerine getirirken idareye zarar verecek işler yapmak veya işin yapılması veya teslimi sı...
(Şerh No: 869 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 16-11-2009 14:47)

Türk Ceza Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca kanunsuz suç ve ceza olamaz. Bu nedenle Kanun Hükmünde Kararname ile suç ve ceza düzenlenmesi kanunilik ilkesine uygun bulunmamaktadır.
(Şerh No: 775 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 14-11-2009 23:37)

Suç tarihinde 6 yaşında olan mağdur, beden bakımından kendisini savunamayacak durumda olduğundan, ona karşı işlenen kasten yaralama eyleminin soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı değildir.
(Şerh No: 701 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 13-11-2009 11:43)

Bilinçli taksirde gerçekleşen sonuç fail tarafından öngörüldüğü halde istenmemiştir. Gerçekten neticeyi öngördüğü halde, sırf şansına veya başka etkenlere, hatta kendi beceri veya bilgisine güvenerek hareket eden kimsenin tehlike hali, bunu öngörmemiş olan kimsenin tehlike hali ile bir tutulamaz; neticeyi öngören kimse, ne olursa olsun, bu neticeyi meydana getirecek harekette bulunmamakla özellikle görevlidir.
(Şerh No: 552 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 07-11-2009 10:53)

 Bilgi  [TCK. 73] Madde başlığında yer alan ", uzlaşma" ibaresi, 19/12/2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanunun 2. maddesiyle metinden çıkarılmıştır.
(Şerh No: 124 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 19-10-2009 12:47)

 Bilgi  [TCK. 62] Maddenin birinci fıkrasında yer alan “beşte” ibaresi, 31/3/2005 tarihli ve 5328 sayılı Kanunun 2. maddesiyle “altıda” olarak değiştirilmiştir.
(Şerh No: 123 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 19-10-2009 12:38)

 Bilgi  [TCK. 61] 10. fıkranın numarası (7) iken, maddeye önce 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 1. maddesiyle, altıncı fıkradan sonra gelmek üzere yedinci ve sekizinci fıkra eklendiği için, (9) olarak teselsül ettirilmiş, daha sonra maddeye 6/12/2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanunun 1. maddesiyle, sekizinci fıkradan sonra gelmek üzere (9) numaralı fıkra eklendiği için, fıkra numarası (10) olarak değişmiştir.
(Şerh No: 122 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 19-10-2009 12:36)

 Bilgi  [TCK. 50] (6) no.lu fıkrada yer alan "yaptırımın" ibaresi 26.02.2008 tarihli ve 5739 sayılı Kanun'un 4. maddesiyle "tedbirin" olarak değiştirilmiştir.
(Şerh No: 121 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 19-10-2009 12:12)

 Bilgi  [TCK. 43] Maddenin 3. fıkrasında geçen "cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı" ibaresi, 29.06.2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 6. maddesiyle madde metninden çıkarılmıştır.
(Şerh No: 98 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 16-10-2009 07:06)

 Bilgi  [TCK. 13] Maddenin şu anki (3) numaralı fıkrasının numarası (2) iken, maddeye 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 3. maddesiyle, birinci fıkradan sonra gelmek üzere ikinci fıkra eklendiği için, (3) olarak teselsül ettirilmiştir.
(Şerh No: 88 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 15-10-2009 13:47)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,04682302 saniyede 11 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.