Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

818 S.lı Borçlar Kanunu (Eski) - Son Eklenen Şerhler

818 S.lı Borçlar Kanunu (Eski) - Son Eklenen Şerhler

 Bilgi  [EskiBK. 67] Borçlar Kanunu Tasarısı m.82 ve Gerekçesi
İKİNCİ BÖLÜM Borç İlişkisinin Hükümleri BİRİNCİ AYIRIM Borçların İfası A. Genel olarak I. Şahsen ifa zorunluluğunun olmaması MADDE 82- Borcun, bizzat borçlu tarafından ifa edilmesinde alacaklının menfaati bulunmadıkça borçlu, borcunu şahsen ifa etmekle yükümlü değildir. GEREKÇESİ: İKİNCİ BÖLÜM Borç İlişkisinin Hükümleri 818 sayılı Borçlar Kanununda “İkinci Bap / Borçların Hükmü” şeklindeki üst başlık, Tasarıda “İkinci Bölüm / Borç İlişkisinin Hükümleri” şeklinde ...
(Şerh No: 8815 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:20)

 Bilgi  [EskiBK. 66] Borçlar Kanunu Tasarısı m.81 ve Gerekçesi
D. Zamanaşımı MADDE 81- Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Zenginleşme, zenginleşenin bir alacak hakkı kazanması suretiyle gerçekleşmişse diğer taraf, istem hakkı zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcunu ifadan kaçınabilir. GEREKÇESİ: MADDE 81- 818 sayılı Borçlar Kanununun 66 ncı ma...
(Şerh No: 8814 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:20)

 Bilgi  [EskiBK. 65] Borçlar Kanunu Tasarısı m.80 ve Gerekçesi
C. Geri istenememe MADDE 80- Hukuka veya ahlâka aykırı bir sonucun gerçekleşmesi amacıyla verilen şey geri istenemez. Ancak, açılan davada hâkim, bu şeyin Devlete mal edilmesine karar verebilir. GEREKÇESİ: MADDE 80- 818 sayılı Borçlar Kanununun 65 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 80 inci maddesinde, hukuka veya ahlâka aykırı bir amaca ulaşmak için verilen şeyin geri istenememesi düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanununun 65 inci maddesinin kenar ...
(Şerh No: 8813 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:19)

 Bilgi  [EskiBK. 64] Borçlar Kanunu Tasarısı m.79 ve Gerekçesi
II. Giderleri isteme hakkı MADDE 79- Zenginleşen iyiniyetli ise, yaptığı zorunlu ve yararlı giderleri, geri verme isteminde bulunandan isteyebilir. Zenginleşen iyiniyetli değilse, zorunlu giderlerinin ve yararlı giderlerinden sadece geri verme zamanında mevcut olan değer artışının ödenmesini isteyebilir. Zenginleşen, iyiniyetli olup olmadığına bakılmaksızın, diğer giderlerinin ödenmesini isteyemez. Ancak, kendisine karşılık önerilmezse, o şey ile birleştirdiği ve zararsızca ayrılması ...
(Şerh No: 8812 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:18)

 Bilgi  [EskiBK. 63] Borçlar Kanunu Tasarısı m.78 ve Gerekçesi
B. Geri vermenin kapsamı I. Zenginleşenin yükümlülüğü MADDE 78- Sebepsiz zenginleşen, zenginleşmenin geri istenmesi sırasında elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği kısmın dışında kalanı geri vermekle yükümlüdür. Zenginleşen, zenginleşmeyi iyiniyetli olmaksızın elden çıkarmışsa veya elden çıkarırken ileride geri vermek zorunda kalabileceğini hesaba katması gerekiyorsa, zenginleşmenin tamamını geri vermekle yükümlüdür. GEREKÇESİ: MADDE 78- 818 sayılı Borçlar Kanununun 63 üncü madde...
(Şerh No: 8811 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:17)

 Bilgi  [EskiBK. 62] Borçlar Kanunu Tasarısı m.77 ve Gerekçesi
II. Borçlanılmamış edimin ifası MADDE 77- Borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir. Zamanaşımına uğramış bir borcun ifasından veya ahlakî bir ödevin yerine getirilmiş olmasından kaynaklanan zenginleşmeler geri istenemez. Borç olmadığı hâlde ödenmiş olan edimin geri istenmesine ilişkin diğer kanun hükümleri saklıdır. GEREKÇESİ: MADDE 77- 818 sayılı Borçlar Kanununun 62 nci madde...
(Şerh No: 8810 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:17)

 Bilgi  [EskiBK. 61] Borçlar Kanunu Tasarısı m.76 ve Gerekçesi
ÜÇÜNCÜ AYIRIM Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Borç İlişkileri A. Koşulları I. Genel olarak MADDE 76- Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur. GEREKÇESİ: ÜÇÜNCÜ AYIRIM Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Borç İlişkileri 818 sayılı Borçlar Kanununun 61 in...
(Şerh No: 8809 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:16)

 Bilgi  [EskiBK. 53] Borçlar Kanunu Tasarısı m.73 ve Gerekçesi
D. Yargılama I. Ceza hukuku ile ilişkisinde MADDE 73- Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz. GEREKÇESİ: MADDE 73- 818 sayılı Borçlar Kanununun 53 ünc...
(Şerh No: 8808 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:15)

 Bilgi  [EskiBK. 60] Borçlar Kanunu Tasarısı m.71-72 ve Gerekçeleri
C. Zamanaşımı I. Kural MADDE 71- Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde, fiilin işlendiği tarihten başlayarak yirmi yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır. Haksız fiil dolayısıyla zarar gören bakımından bir borç doğmuşsa zarar gören, haksız fiilden doğan tazminat istemi zamanaşımına ...
(Şerh No: 8807 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:14)

 Bilgi  [EskiBK. 59] Borçlar Kanunu Tasarısı m.69 ve Gerekçesi
b. Zarar tehlikesini önleme MADDE 69- Bir başkasına ait bina veya diğer yapı eserlerinden zarar görme tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu tehlikenin giderilmesi için gerekli önlemlerin alınmasını hak sahiplerinden isteyebilir. Kişilerin ve malların korunması hakkındaki kamu hukuku kuralları saklıdır. GEREKÇESİ: MADDE 69- 818 sayılı Borçlar Kanununun 59 uncu maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 69 uncu maddesinde, başkasına ait bir bina veya diğer yapı eserle...
(Şerh No: 8806 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:13)

 Bilgi  [EskiBK. 58] Borçlar Kanunu Tasarısı m.68 ve Gerekçesi
3. Yapı malikinin sorumluluğu a. Giderim yükümlülüğü MADDE 68- Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. İntifa ve oturma hakkı sahipleri de, binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, malikle birlikte müteselsilen sorumludurlar. Sorumluların, bu sebeplerle kendilerine karşı sorumlu olan diğer kişilere rücu hakkı saklıdır. GEREKÇESİ: MADDE 68- 818 sayıl...
(Şerh No: 8805 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:12)

 Bilgi  [EskiBK. 57] Borçlar Kanunu Tasarısı m.67 ve Gerekçesi
b. Alıkoyma hakkı MADDE 67- Bir kişinin hayvanı, başkasının taşınmazı üzerinde bir zarar verdiği takdirde, taşınmazın zilyedi, o hayvanı yakalayabilir, zararı giderilinceye kadar alıkoyabilir; hattâ durum ve koşullar haklı gösteriyorsa hayvanı öldürebilir. Bu durumda, taşınmazın zilyedi derhâl hayvan sahibine bilgi vermek ve sahibini bilmiyorsa, onun bulunması için gerekli girişimleri yapmak zorundadır. GEREKÇESİ: MADDE 67- 818 sayılı Borçlar Kanununun 57 nci maddesini karşılamak...
(Şerh No: 8804 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:11)

 Bilgi  [EskiBK. 56] Borçlar Kanunu Tasarısı m.66 ve Gerekçesi
2. Hayvan bulunduranın sorumluluğu a. Giderim yükümlülüğü MADDE 66- Bir hayvanın bakımını ve yönetimini sürekli veya geçici olarak üstlenen kişi, hayvanın verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Hayvan bulunduran, bu zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse sorumlu olmaz. Hayvan, bir başkası veya bir başkasına ait hayvan tarafından ürkütülmüş olursa, hayvanı bulunduranın, bu kişilere rücu hakkı saklıdır. GEREKÇESİ: MADDE 66- 818 sayılı Borç...
(Şerh No: 8803 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:11)

 Bilgi  [EskiBK. 55] Borçlar Kanunu Tasarısı m.65 ve Gerekçesi
II. Özen sorumluluğu 1. Adam çalıştıranın sorumluluğu MADDE 65- Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz. Bir işletmede adam çalıştıran, işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu isp...
(Şerh No: 8802 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:10)

 Bilgi  [EskiBK. 54] Borçlar Kanunu Tasarısı m.64 ve Gerekçesi
B. Kusursuz sorumluluk I. Hakkaniyet sorumluluğu MADDE 64- Tarafların ekonomik durumları göz önünde tutulduğunda, hakkaniyet gerektiriyorsa hâkim, kusura bağlı olmaksızın zarar verenin sebep olduğu zararın, uygun biçimde giderilmesine karar verebilir. Ayırt etme gücü olmayanın verdiği zarar için de aynı hüküm uygulanır. GEREKÇESİ: MADDE 64- 818 sayılı Borçlar Kanununun 54 üncü maddesini kısmen karşılayan “B. Kusursuz sorumluluk / I. Hakkaniyet sorumluluğu” kenar başlıklı yeni bi...
(Şerh No: 8801 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:09)

 Bilgi  [EskiBK. 52] Borçlar Kanunu Tasarısı m.62-63 ve Gerekçeleri
VI. Hukuka aykırılığı kaldıran hâller 1. Genel olarak MADDE 62- Kanunun verdiği yetkiye dayanan ve bu yetkinin sınırları içinde kalan bir fiil, zarara yol açsa bile, hukuka aykırı sayılmaz. Zarar görenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar, zarar verenin davranışının haklı savunma niteliği taşıması, yetkili kamu makamlarının müdahalesinin zamanında sağlanamayacak olması durumunda kişinin hakkını kendi gücüyle koruması veya zorunluluk hâllerinde de fiil, hukuka aykırı s...
(Şerh No: 8800 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:08)

 Bilgi  [EskiBK. 51] Borçlar Kanunu Tasarısı m.61 ve Gerekçesi
b. İç ilişkide MADDE 61- Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur. Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur. GEREKÇESİ: MADDE 61- 818 sayılı Borçlar Kanununun 50 nci mad...
(Şerh No: 8799 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:07)

 Bilgi  [EskiBK. 50] Borçlar Kanunu Tasarısı m.59-60 ve Gerekçeleri
V. Sorumluluk sebeplerinin çokluğu 1. Sebeplerin yarışması MADDE 59- Bir kişinin sorumluluğu, birden çok sebebe dayandırılabiliyorsa; hâkim, kanunda aksi öngörülmedikçe, zarar görene en iyi giderim imkânı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar verir. GEREKÇESİ: MADDE 59- 818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, “V. Sorumluluk sebeplerinin çokluğu / 1. Sebeplerin yarışması” kenar başlıklı yeni bir maddedir. Tasarının tek fıkradan oluşan 59 uncu maddesinde, sorumluluk sebep...
(Şerh No: 8798 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:06)

 Bilgi  [EskiBK. 54] Borçlar Kanunu Tasarısı m.58 ve Gerekçesi
4. Ayırt etme gücünün geçici kaybı MADDE 58- Ayırt etme gücünü geçici olarak kaybeden kişi, bu sırada verdiği zararları gidermekle yükümlüdür. Ancak, ayırt etme gücünü kaybetmede kusuru olmadığını ispat ederse, sorumluluktan kurtulur. GEREKÇESİ: MADDE 58- 818 sayılı Borçlar Kanununun 54 üncü maddesinin ikinci fıkrasını karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 58 inci maddesinde, ayırt etme gücünün geçici kaybı hâlinde verilen zarardan sorumluluk düzenlenmektedir. 818 ...
(Şerh No: 8797 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:05)

 Bilgi  [EskiBK. 49] Borçlar Kanunu Tasarısı m.57 ve Gerekçesi
3. Kişilik hakkının zedelenmesi MADDE 57- Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevî zarara karşılık manevî tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir. GEREKÇESİ: MADDE 57- 818 sayılı Borçlar Kanununun 49 uncu maddesini kısmen karşılamaktadır. ...
(Şerh No: 8796 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:04)

 Bilgi  [EskiBK. 48] Borçlar Kanunu Tasarısı m.56 ve Gerekçesi
2. Haksız rekabet MADDE 56- Gerçek olmayan haberlerin yayılması veya bu tür ilânların yapılması ya da dürüstlük kurallarına aykırı diğer davranışlarda bulunulması yüzünden müşterileri azalan veya onları kaybetme tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu davranışlara son verilmesini ve kusurun varlığı hâlinde zararının giderilmesini isteyebilir. Ticarî işlere ait haksız rekabet hakkında Türk Ticaret Kanunu hükümleri saklıdır. GEREKÇESİ: MADDE 56- 818 sayılı Borçlar Kanununun 48 inci maddesin...
(Şerh No: 8795 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:04)

 Bilgi  [EskiBK. 47] Borçlar Kanunu Tasarısı m.55 ve Gerekçesi
c. Manevî tazminat MADDE 55- Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevî tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevî tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. GEREKÇESİ: MADDE 55- 818 sayılı Borçlar Kanununun 47 nci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki ...
(Şerh No: 8794 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:03)

 Bilgi  [EskiBK. 46] Borçlar Kanunu Tasarısı m.54-74 ve Gerekçeleri
b. Bedensel zarar MADDE 54- Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri, 2. Kazanç kaybı, 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar. GEREKÇESİ: MADDE 54- 818 sayılı Borçlar Kanununun 46 ncı maddesinin birinci fıkrasını karşılamaktadır. Tasarının tek fıkraya bağlı dört bentten oluşan 54 üncü maddesinde, bedensel zararlar düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanununun 46 ncı...
(Şerh No: 8793 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:02)

 Bilgi  [EskiBK. 45] Borçlar Kanunu Tasarısı m.53 ve Gerekçesi
IV. Özel durumlar 1. Ölüm ve bedensel zarar a. Ölüm MADDE 53- Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır: 1. Cenaze giderleri, 2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, 3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar. GEREKÇESİ: MADDE 53- 818 sayılı Borçlar Kanununun 45 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının tek fıkraya bağlı üç bentten oluşan 53 ün...
(Şerh No: 8792 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:01)

 Bilgi  [EskiBK. 44] Borçlar Kanunu Tasarısı m.52 ve Gerekçesi
2. İndirilmesi MADDE 52- Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. GEREKÇESİ: MADDE 52- 818 sayılı Borçlar Kanununun 44 üncü maddesini karşılamaktadır. T...
(Şerh No: 8791 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:00)

 Bilgi  [EskiBK. 43] Borçlar Kanunu Tasarısı m.51 ve Gerekçesi
III. Tazminat 1. Belirlenmesi MADDE 51- Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür. GEREKÇESİ: MADDE 51- 818 sayılı Borçlar Kanununun 43 üncü maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 51 inci maddesinde, tazminatın kapsamının ve ödenme biçiminin hâkim tarafından belirlenmesi düzenlenmektedir....
(Şerh No: 8790 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 20:00)

 Bilgi  [EskiBK. 42] Borçlar Kanunu Tasarısı m.50 ve Gerekçesi
II. Zararın ve kusurun ispatı MADDE 50- Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. GEREKÇESİ: MADDE 50- 818 sayılı Borçlar Kanununun 42 nci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 50 nci maddesinde, zararın ve kusurun ispatı düzenlenmektedi...
(Şerh No: 8789 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 19:59)

 Bilgi  [EskiBK. 41] Borçlar Kanunu Tasarısı m.49-70-75 ve Gerekçeleri
İKİNCİ AYIRIM Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri A. Sorumluluk I. Genel olarak MADDE 49- Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlâka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. GEREKÇESİ: İKİNCİ AYIRIM Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri 818 sayılı Borçlar Kanununun 41 inci maddesiyle başlayan “İkinci...
(Şerh No: 8788 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 19:58)

 Bilgi  [EskiBK. 40] Borçlar Kanunu Tasarısı m.48 ve Gerekçesi
III. Saklı hükümler MADDE 48- Ortaklık temsilcileri ile organlarının ve ticarî vekillerin yetkisine ilişkin hükümler saklıdır. GEREKÇESİ: MADDE 48- 818 sayılı Borçlar Kanununun 40 ıncı maddesini karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 48 inci maddesinde, temsil yetkisine ilişkin özel hükümlerin saklı olduğu belirtilmektedir. Bu sebeple, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanununda düzenlenen çeşitli ortaklıkların temsilcilerinin, organlarının ve Türk Borçlar Kanunund...
(Şerh No: 8787 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 19:57)

 Bilgi  [EskiBK. 39] Borçlar Kanunu Tasarısı m.47 ve Gerekçesi
2. Onamama hâlinde MADDE 47- Temsil olunanın açık veya örtülü olarak hukukî işlemi onamaması hâlinde, bu işlemin geçersiz olmasından doğan zararın giderilmesi, yetkisiz temsilciden istenebilir. Ancak, yetkisiz temsilci, işlemin yapıldığı sırada karşı tarafın kendisinin yetkisiz olduğunu bildiğini veya bilmesi gerektiğini ispat ederse, kendisinden zararın giderilmesi istenemez. Hakkaniyet gerektiriyorsa, kusurlu yetkisiz temsilciden diğer zararların giderilmesi de istenebilir. Sebepsiz z...
(Şerh No: 8786 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 19:56)

 Bilgi  [EskiBK. 38] Borçlar Kanunu Tasarısı m.46 ve Gerekçesi
II. Yetkisiz temsil 1. Onama hâlinde MADDE 46- Bir kimse yetkisi olmadığı hâlde temsilci olarak bir hukukî işlem yaparsa; bu işlem ancak onadığı takdirde temsil olunanı bağlar. Yetkisiz temsilcinin kendisiyle işlem yaptığı diğer taraf, temsil olunandan, uygun bir süre içinde bu hukukî işlemi onayıp onamayacağını bildirmesini isteyebilir. Bu süre içinde işlemin onanmaması durumunda, diğer taraf bu işlemle bağlı olmaktan kurtulur. GEREKÇESİ: MADDE 46- 818 sayılı Borçlar Kanununun...
(Şerh No: 8785 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 19:55)

 Bilgi  [EskiBK. 37] Borçlar Kanunu Tasarısı m.45 ve Gerekçesi
d. Yetkinin sona erdiğinin ileri sürülememesi MADDE 45- Temsilci, yetkisinin sona ermiş olduğunu bilmediği sürece, temsil olunan veya halefleri, temsilcinin yapmış olduğu hukukî işlemlerin sonuçlarıyla bağlıdırlar. Bu kural, üçüncü kişilerin yetkinin sona ermiş olduğunu bildikleri durumlarda uygulanmaz. GEREKÇESİ: MADDE 45- 818 sayılı Borçlar Kanununun 37 nci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 45 inci maddesinde, yetkinin sona erme ânı düzenlenmektedir. ...
(Şerh No: 8784 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 19:55)

 Bilgi  [EskiBK. 36] Borçlar Kanunu Tasarısı m.44 ve Gerekçesi
c. Yetki belgesinin geri verilmesi MADDE 44- Temsilciye yetki belgesi verilmişse, yetkinin sona ermesi durumunda temsilci, bu belgeyi temsil olunana geri vermekle veya hâkimin belirleyeceği yere bırakmakla yükümlüdür. Temsil olunan veya halefleri, temsilcinin belgeyi geri vermesi için gerekeni yapmazlarsa, bundan dolayı iyiniyetli üçüncü kişilerin zararını gidermekle yükümlüdürler. GEREKÇESİ: MADDE 44- 818 sayılı Borçlar Kanununun 36 ncı maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki ...
(Şerh No: 8783 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 19:53)

 Bilgi  [EskiBK. 35] Borçlar Kanunu Tasarısı m.43 ve Gerekçesi
b. Ölüm, ehliyetsizlik ve diğer durumlar MADDE 43- Hukukî işlemden doğan temsil yetkisi, aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça veya işin özelliğinden anlaşılmadıkça, temsil olunanın veya temsilcinin ölümü, gaipliğine karar verilmesi, fiil ehliyetini kaybetmesi veya iflâs etmesi durumlarında sona erer. Bu hüküm, bir tüzel kişiliğin sona ermesi durumunda da uygulanır. Tarafların karşılıklı kişisel hakları saklıdır. GEREKÇESİ: MADDE 43- 818 sayılı Borçlar Kanununun 35 inci maddesini...
(Şerh No: 8782 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 19:53)

 Bilgi  [EskiBK. 34] Borçlar Kanunu Tasarısı m.42 ve Gerekçesi
2. Hukukî işlemden doğan yetki a. Yetkinin sınırlanması ve geri alınması MADDE 42- Temsil olunan, hukukî bir işlemden doğan temsil yetkisini her zaman sınırlayabilir veya geri alabilir. Ancak, taraflar arasındaki hizmet, vekâlet veya ortaklık sözleşmeleri gibi hukukî ilişkilerden doğabilecek haklar saklıdır. Temsil olunan, bu hakkından önceden feragat edemez. Temsil olunan verdiği yetkiyi üçüncü kişilere açıkça veya dolaylı biçimde bildirmişse, bu yetkiyi tamamen veya kısmen geri ald...
(Şerh No: 8781 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 19:52)

 Bilgi  [EskiBK. 33] Borçlar Kanunu Tasarısı m.41 ve Gerekçesi
b. Temsil yetkisinin kapsamı MADDE 41- Temsil yetkisinin kapsamı; yetki kamu hukukundan doğmuşsa bu konudaki hükümlere, hukukî bir işlemden doğmuşsa o işleme göre belirlenir. Temsil yetkisi üçüncü kişilere bildirilmişse, yetkinin varlığının ve kapsamının belirlenmesinde bildirim esas alınır. GEREKÇESİ: MADDE 41- 818 sayılı Borçlar Kanununun 33 üncü maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 41 inci maddesinde, temsil yetkisinin kapsamı düzenlenmektedir. 818 sayı...
(Şerh No: 8780 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 19:51)

 Bilgi  [EskiBK. 32] Borçlar Kanunu Tasarısı m.40 ve Gerekçesi
H. Temsil I. Yetkili temsil 1. Genel olarak a. Temsilin hükmü MADDE 40- Yetkili bir temsilci tarafından bir başkası adına ve hesabına yapılan hukukî işlemin sonuçları, doğrudan doğruya temsil olunanı bağlar. Temsilci, hukukî işlemi yaparken bu sıfatını bildirmezse, hukukî işlemin sonuçları kendisine ait olur. Ancak, karşı taraf bir temsil ilişkisinin varlığını durumdan çıkarıyor veya çıkarması gerekiyor ya da hukukî işlemi temsilci veya temsil olunandan biri ile yapması farksız is...
(Şerh No: 8779 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 19:50)

 Bilgi  [EskiBK. 31] Borçlar Kanunu Tasarısı m.39 ve Gerekçesi
IV. İrade bozukluğunun giderilmesi MADDE 39- Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır. Aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz. GEREKÇESİ: MADDE 39- 818...
(Şerh No: 8778 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-12-2010 19:49)

1-BK.504 ve devamı maddede ki düzenlemeyle kanun koyucu,sosyal ve ahlaki yönlerden zararları olan kumar ve bahis için hükümsüzlük müeyyidesi öngörmemiş, kumar ve bahis borcuna ilişkin ifanın geçerli olması esasını benimsemiştir (Yavuz, C.: Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler, Beta Yayınevi, 4.Bası, İstanbul 1996, s.831). 2-Kumar ve bahis sözleşmeleri geçerli olup, bunlardan borç doğar ise de; bu borçlara dayanarak borçluyu borcunu ifa etmek üzere zorlama imkanı yoktur. Bu borç, dava hakkından ...
(Şerh No: 8724 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 10-12-2010 22:58)

Dava konusu, davacı idare tarafından, davalı yükleniciye yapılan fazla hakediş ödemesinin, yükelniciden istirdadı talebidir. Taraflar arasındaki eser sözleşmesine dair işte, kesin kabul işlemi 10.06.1997 tarihinde yapılmıştır. Sözleşmenin eki Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesine göre kesin hakediş raporunun düzenlenmesi için kesin kabul tutanağının idarece onaylanması gerekir. Dosya münderecatına göre kesin hakediş raporu 30.01.1996 tarihinde düzenlenmiş ise de; anılan Şartname hükmü karşısı...
(Şerh No: 8717 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-12-2010 13:11)

Hastahane tarafından ihalede öngörülen alım süresi dolduktan sonra alınan medikal malzeme bedelinin tahsili için başlatılan takip ve davada,davalı Hazinenin dile getirdiği savunmaya karşın, malzemelerin hastahane personelince teslim alındığının kanıtlanmış olması nedeniyle, davaya konu takip ve mahkeme masraflarının davacı(hazine) tarafından, davalılardan(hastahane personeli)rucüen tazmin istemine ilişkin uyuşmazlıkta; 1-Sağlık hakkı temel bir insan hakkı olup, sağlıklı yaşam hakkının herhang...
(Şerh No: 8713 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 07-12-2010 17:47)

Zamanaşımının, müteselsil borçlulardan birine karşı kesilmesinin, diğerlerine karşı da kesilmiş sayılacağını öngören Borçlar Kanununun 134/1. maddesi hükmü, tam teselsül hali için söz konusu olup eksik teselsülde uygulanmaz.
(Şerh No: 8712 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-12-2010 23:09)

Halefiyete dayalı rücu davası esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi olarak sigortacı tarafından açılması olduğundan; sigortalı ile ona zarar veren arasındaki yasal hükümlere göre görülüp sonuçlandırılır. Sigorta tazminatını ödeyen sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı davada zamanaşımı, sigorta ettirenin aynı şahıs aleyhinde açabileceği davanın zamanaşımına tabidir ve aynı tarihte başlar. İcra takibinden mütevellit ...
(Şerh No: 8710 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-12-2010 20:42)

İhtarname ile temerrüdün oluşması Borçlar Kanunun 133. maddesinde düzenlenen zamanaşımını kesen sebeplerden değildir.
(Şerh No: 8707 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-12-2010 19:45)

Adam kullanan kimse, kullandığı adamına yanlış talimat veya bozuk araç ve gereç vermek veya tevdi ettiği işin haksızlığını kendisinden saklamak suretiyle; kullandığı adamına karşı bir kusur işlemiş olduğu takdirde, rücu hakkını kısmen ya da tamamen kaybedebilir.
(Şerh No: 8705 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-12-2010 18:20)

Birden ziyade kişinin, müşterek kusurlarıyla sebebiyet vermedikleri bir zarardan, aynı zamanda mesul olmaları; diğer bir deyimle muhtelif sebepler dolayısıyla sorumluluk, BK m.51'de düzenlenmiştir. BK m.51'de noksan teselsül hali öngörülmüştür. Zira, müşterek kusur yoktur ve kişilerden biri haksız eylemi, biri kanun, bir diğeri akde aykırılık nedeniyle sorumludur. Müteaddit kişilerin birbirinden habersiz olduğu kusurlu müşterek illiyet veya müterafik illiyet hallerinde de nakıs teselsül söz k...
(Şerh No: 8704 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-12-2010 17:08)

BK.117. maddesi "Borçluya yüklenemeyecek sebeplerden dolayı, borcun ifası mümkün olmazsa borç hükümsüz kalır" hükmünü içermektedir.Doktrinde ve Yargıtay içtihatlarında zorunlu neden; taraflar arasında sözleşmenin yapıldığı sırada yok iken, sonradan ansızın gerçekleşen ve önlenmesine imkan olmayan ve borcun yerine getirilmesine engel bulunan neden olarak tanımlanmaktadır.O halde; kira sözleşmesinin temelini oluşturan binanın, deprem nedeniyle yıkılması,kira konusunu ortadan kaldıran,borçluya yükl...
(Şerh No: 8703 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 05-12-2010 14:17)

Doğal yapıyı ve ekolojik dengeyi bozacak nitelikte olan eylemler Ceza Hukuku açısından suç oluşturmasa bile; haksız eylem niteliğindeki davranışlardan kaynaklanan zarardan, söz konusu zararı veren sorumludur.
(Şerh No: 8701 - Ekleyen: Mücevher ÖZKAN - Tarih : 04-12-2010 17:24)

Taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesi 15.09.1999 başlangıç tarihli ve bir yıl sürelidir. Sözleşmenin özel 4. maddesinde yıllık kira artış oranı %65 olarak kararlaştırılmıştır. Borçlular, Eylül 2002 tarihinden itibaren on ay süreyle aylık kirayı 185.000.000 TL olarak konutta ödemeli posta havalesi ile göndermiş ve bu kira parası alacaklı tarafından hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin kabul edilmiştir. Uzun süre aylık 185.000.000 TL olarak ödenen kira parasını itirazsız kabul ede...
(Şerh No: 8698 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 04-12-2010 15:19)

15.10.1996 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira parasının 900 DM olduğu kararlaştırılmıştır. 01.01.2002 tarihinden itibaren DM'nin yürürlükten kaldırılarak Euro'ya geçilmesi üzerine davalı aylık kira paralarını 440 Euro üzerinden ödemeye başlamıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 2002 yılı başından itibaren 440 Euro üzerinden yapılan ödemeleri kabul eden davacının icra takibi yaptığı 21.11.2007 tari...
(Şerh No: 8697 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 04-12-2010 15:08)

Birden çok keşidecisi olan senette, keşidecilerden birinin,borcun tamamının senet lehtarına kendisince ödendiğinden bahisle,diğer keşideciler aleyhine rücuen tahsil istemiyle başlattığı bir takipte; BK.146.maddesine göre,herbir borçlu alacaklıya karşı birer eşit payı(somut olayda % 50) üzerlerine almak zorunda olup, TTK.621.maddesi gereğince senetlerin keşidecilerden birinin elinde bulunması,bedelin bu keşideci tarafından ödendiğine karine teşkil eder.
(Şerh No: 8684 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 03-12-2010 09:44)

BK.159.maddesine göre,cezai şart öngörülmüş ise,alacaklı zarara uğramamasa dahi bunu talep edebilir.Ancak aynı maddenin 2. fıkrasına göre cezai şartı aşan bir zarar söz konusu olduğu takdirde alacaklı, borçlunun kusuru olduğunu ispat ettiği takdirde cezai şartı aşan zararını da isteyebilecektir. Bir başka ifadeyle,BK.159/2. maddesi hükmünce alacaklı, cezai şart ile birlikte ayrıca zararın tazminini isteyemez,ancak bunlardan birini(lehine yüksek olanı)talep etme konusunda seçimlik hakka sahiptir...
(Şerh No: 8695 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 03-12-2010 09:41)

Davacı şirket tarafından 75.000.000 TL'ye kadar çek keşide etme yetkisi verilen şirket muhasebecisi, görev yaptığı süre içinde 250 adet çek keşide etmiştir ve bu çeklerden 195 adedi davacı şirket tarafından benimsenmiştir. Bu sebeple davacı şirketin, ticari mümessili konumundaki (vekaletnamesindeki kısıtlamanın ticaret sicilinde kayıt ve ilan edilmemiş olması da göz önünde bulundurularak)muhasebecisinin keşide ettiği çeklerin geçersizliğini ileri sürmesi MK m.2 ile bağdaşmaz.
(Şerh No: 8685 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 02-12-2010 12:20)

B.K. ‘nun 31. maddesine göre hileye dayalı iptal isteğinde , hile iddiası her türlü delille ispat edilebileceğinden davacının gösterdiği tanıkların dinlenilmesi gerekir. Hile nedenine dayanılıyorsa, işlemin tapu memuru huzurunda yapılması tanık dinlenmesine engel olmaz.
(Şerh No: 8675 - Ekleyen: Av.Ufuk KARA - Tarih : 30-11-2010 16:46)

Eser sözleşmelerinde akdin en önemli unsuru işin bedelidir. Taraflarca akit serbestisi ilkesine uygun olarak kararlaştırılan ve kabul edilen bedelin, sözleşmenin imzalanmasından sonra aynen uygulanması zorunludur. Davacı ile idare arasındaki ihale sözleşmesi veya eklerinde fiyat farkı verilmeyeceği ve bedelin hiçbir şekilde artırılmayacağı yazılı hallerde; hükümetçe çıkartılan fiyat farkı kararnameleri, sözleşmeye uygulanamaz. Mevcut sözleşmelere kamu düzenine ilişkin sebepler haricinde ...
(Şerh No: 8671 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-11-2010 16:48)

Borçlu tarafından alacaklı aleyhine (daha önce) açılan menfi tespit ve tazminat davasında verilen 27.04.1994 tarihli red kararının içeriğinde açıkça gerçekte alacaklının alacağı bulunduğu, borçlunun borç miktarı tespit edilmiştir. Bu hükmün borçlu tarafından temyizine ilişkin dilekçeye davacı/alacaklı tarafından verilen 27.09.1994 tarihli cevapta da alacak ileri sürülmüş ve özel dairece mahkemenin kararı 05.04.1996 tarihinde onanmıştır. Son olarak borçlunun karar düzeltme talebi (ki bu talebe ka...
(Şerh No: 8658 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-11-2010 15:27)

Davacı şirket 1987 yılında Irak'ta bulunan dava dışı şirket ile alım-satım sözleşmesi akdetmiş ve bu sebeple dava dışı şirketin çalıştığı banka aracılığı ile Türkiye'de muhabir banka olarak davalı bankada akreditif açmış, bu alış-verişin teminatı olarak istenen teminat mektubunu davalıdan alarak Irak'ta bulunan firmaya vermiştir. İhraç konusu mal tam olarak gönderilip bedeli de davacı şirket tarafından tahsil edilmiş, alıcı ve satıcı arasında herhangi bir sorun kalmamış; ancak Irak, Körfez Savaş...
(Şerh No: 8652 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-11-2010 13:20)

Rücu hakkı, başkasının yerine halef olmakla başlar. Davacı idarenin bu halefiyetinin başlangıç tarihi ödeme tarihidir. Bu sebeple 1 yıllık zamanaşımı süresinin ödeme tarihinden itibaren hesaplanması gerekir ve zamanaşımı def'inde bulunmayan davalılar yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilemez.
(Şerh No: 8645 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-11-2010 16:33)

Dava konusu zarara neden olan elektrik hattı, abonelere elektrik götüren direklerdeki güvenlik sigortalarının yetersizliğinden kaynaklandığından ve bu hat TEDAŞ’ın yetki ve sorumluluk alanında olduğundan; kontrol ve denetim görevini zamanında ve etkin biçimde yapmamış olan TEDAŞ da zararın tazmininden sorumludur.
(Şerh No: 8644 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 25-11-2010 12:46)

BK.45/2.maddesinde "Destekten Yoksun Kalma Tazminatı"düzenlenmiş olup,haksız fiilin doğrudan doğruya muhatabı olmayan, ancak bu haksız fil nedeniyle ortaya çıkan ölüm olayından zarar gören yada ileride zarar görmesi güçlü olasılık içinde bulunan kimselere tazminat hakkı tanınmıştır. Madde de anılan "diğer kimseler" tabirinden, ölenle aralarında yakın ilişki bulunan anası, babası, eşi, çocukları, kardeşleri, nişanlısı, hatta evlilik dışı birlikte yaşadığı kimsenin anlaşılması gerekip,miras hukuku...
(Şerh No: 8637 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 23-11-2010 11:11)

Kurban Bayramına bir ay kala, davalıdan kurbanlık inek satın alan davacının,aynı gün ineğin hasta olduğunu anlayıp davalıya teslim ettiği iddiasıyla,satış bedelinin iadesi istemine ilişkin uyuşmazlıkta; BK.195. maddesine göre, hayvan satımlarında satıcının ayıptan sorumlu olabilmesi için yazılı tekeffülü olması şart ise de; yazılı tekeffülü bulunmaksızın hayvanı(ineği)teslim alan davalının, artık satış bedelini davacıya iade etmekle yükümlü olduğunun kabülü gerekir. Davalı,dava konusu ineğin te...
(Şerh No: 8625 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 15-11-2010 23:23)

Davacının para kazanmak amacıyla,kesim karşılığı topladığı ve ayrıca satın aldığı kurban derilerine,kolluk kuvvetlerince el konularak davalıya(Türk Hava Kurumu) verildiği, olayla ilgili kanuna muhalefetten davacının sanık olarak ceza mahkemesinde yargılanıp beraat ettiği, buna dayanarak el konulan deri bedellerini geri istediği uyuşmazlıkta; BK.53. maddesine göre, hukuk hakimi kural olarak ceza mahkemesinin beraat kararıyla bağlı değildir. Bunun tek istisnası, beraat kararının hukuk mahkemesin...
(Şerh No: 8621 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 14-11-2010 18:13)

Taraflar arasındaki sözleşmeye göre inşaat, 01.04.1975 tarihinde bitirilerek iskan ruhsatı alınmış olarak davacıya daireler teslim edilmesi gerekirken bu işlem 07.06.1976 tarihine kadar uzamıştır. Davacı 07.05.1976 tarihinde davalıya gönderdiği ihtarnamede sarahaten gecikme tazminatı isteyip ayrıca haklarını da mahfuz tuttuğunu bildirdiğinden davacının, daireleri ihtirazi kayıtsız teslim aldığından bahsedilemez. Bu ahvalde davacının istemindeki gecikme tazminatına hükmedilmelidir.
(Şerh No: 8606 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-11-2010 16:13)

1- Bir taraf, dava açıldığı andaki mevzuata veya içtihat durumuna göre davasında veya savunmasında haklı olup da, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun hükmü veya yeni bir içtihadı birleştirme kararı gereğince davada haksız çıkmış ise yargılama giderlerine mahkûm edilemez. 2- Borçlar Kanunu'nun 161. maddesi uyarınca cezai şartın tahsili istemiyle açılan davada, cezai şart miktarının fahiş olup olmadığının takdiri hakime aittir. Davacının bunu önceden takdir ve tespit etmesi müm...
(Şerh No: 8601 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 23:26)

İfaya eklenen cezanın tenkise tabi tutulması nedeniyle reddedilen kısım için, davalı yararına vekalet ücretine hükmolunamaz.
(Şerh No: 8600 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 23:06)

Bir diş doktorunun, kanal tedavisi değil de, takma diş yapması (protez) işi ve bir cerrahın tedavi değil de güzellik amacıyla insan vücudu üzerindeki tıbbi müdahalesi (olayımızda olduğu gibi) işi, BK m.355 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan istisna (eser) sözleşmesinin konusunu oluşturur. Eser sözleşmesi uyarınca doktorun tedavi niteliği olmayan tıbbi müdahalede bulunması ifa yönünden yeterli değildir. Yaptığı işin, hangi yöntemi kullanırsa kullansın ayıpsız (kusursuz) olarak ortaya ç...
(Şerh No: 8512 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 02-11-2010 14:46)

Diş tedavisinde, doktorun yükümlülüğü, tıp dünyasında kabul edilen yöntemi uygulayarak, hastasını tedavi etmektir. Vekalet sözleşmesinde, sonucun taahhüdü yoktur. Başka bir anlatımla tüm tedaviye rağmen hasta iyileşmese dahi, doktor yükümlülüğünü yerine getirmiş olur ve ücrete hak kazanır. Eser sözleşmesinde, doktor (yüklenici) belli bir sonucu (eser) taahhüt etmektedir. Sonuç gerçekleşirse doktor, borcunu ifa etmiş sayılır ve ücrete hak kazanır. Diş tedavisinde, hasta ile doktoru arasınd...
(Şerh No: 8511 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 02-11-2010 14:46)

Dava konusu köşe yazısında,B_____Holding A.Ş. tarafından satın alınan S___ gıda şirketi ile bir şahıs arasında ki hukuki ihtilafa değinilerek;"yüksek mevkilerin manevi çocuğu K____Ç_____'ün bir nevi dokunulmazlığı olduğu...Bu ülkede bir savcının yüreği K_____Ç_____'e dava açmaya yetmez. Kamuran'ın TÜSİAD' a "sıkıysa atsınlar" diyen dilinin ardındaki güç, işte böyle bir güçtür" sözcüklerinin yazılı bulunduğu anlaşılmaktadır.Dosyadaki bilgi, belge ve açıklamalardan,S____ gıda şirketi ile bir şahıs...
(Şerh No: 8493 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 31-10-2010 22:40)

Birden ziyade kişinin, müşterek kusurlarıyla sebebiyet vermedikleri bir zarardan, aynı zamanda mesul olmaları; diğer bir deyimle muhtelif sebepler dolayısıyla sorumluluk, BK m.51'de düzenlenmiştir. BK m.51'de noksan teselsül hali öngörülmüştür. Zira, müşterek kusur yoktur ve kişilerden biri haksız eylemi, biri kanun, bir diğeri akde aykırılık nedeniyle sorumludur. Müteaddit kişilerin birbirinden habersiz olduğu kusurlu müşterek illiyet veya müterafik illiyet hallerinde de nakıs teselsül söz k...
(Şerh No: 8450 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-10-2010 22:38)

Güven ve objektif özen borcu altında ki kurumlar olan bankalar, hafif kusurlarından dahi sorumlu olup, BK.99 uyarınca yapmış oldukları sorumsuzluk anlaşmaları geçerli değildir.İnternet bankacılığı yoluyla yapılan işlemlerde gerekli önlemleri almayan banka, kural olarak özen yükümlülüğünü ihlal etmekle asli kusurludur.Davacı müşterinin ise, bu tür bankacılıkta internet şifresini korumak dışında bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Bunun ihlali de ancak müterafik kusur teşkil edecektir.
(Şerh No: 8449 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 27-10-2010 20:54)

Alacak istemine konu banka hesap cüzdanları, her ne kadar yetkili olmayan personelce düzenlenmiş(imzalanmış) olsa da; davacı ile davalı banka arasında mevduat sözleşme ilişkisi oluşturmuş bulunduğundan, bankanın anılan cüzdanlardan dolayı davacıya karşı sorumluluğu sözkonusudur. Zira cüzdandaki davalı banka görevlisinin imzası, sorumlu(imza yetkili) kişi olmasa dahi, banka açısından BK.nun 100. maddesi gereğince yardımcı şahısların fiilinden doğan sorumluluğu tevlit etmiştir.
(Şerh No: 8448 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 27-10-2010 20:38)

Dava konusu, davacı idare tarafından, davalı yükleniciye yapılan fazla hakediş ödemesinin, yükelniciden istirdadı talebidir. Taraflar arasındaki eser sözleşmesine dair işte, kesin kabul işlemi 10.06.1997 tarihinde yapılmıştır. Sözleşmenin eki Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesine göre kesin hakediş raporunun düzenlenmesi için kesin kabul tutanağının idarece onaylanması gerekir. Dosya münderecatına göre kesin hakediş raporu 30.01.1996 tarihinde düzenlenmiş ise de; anılan Şartname hükmü karşısı...
(Şerh No: 8436 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 25-10-2010 16:26)

Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; kavga olayı sonucu yaralanan sigortalının oğluna, davacı Kurum tarafından yapılan tedavi giderlerinden; 765 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 464. maddesinde düzenlenen "Kavgada El Uzatmak" suçundan ceza alan davalının, teselsül hükümlerine göre, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 39. maddesi gereğince müteselsil sorumlu olup olmadığıdır. 1- Birden fazla kişiler, müşterek kusurları ile zarara sebep olmuşlarsa; zarara sebep olmuş olanlar arasında tam t...
(Şerh No: 8427 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-10-2010 16:01)

Davalı ASKİ ile işi yüklenen dava dışı firma arasındaki sözleşmede, 3.kişilere zarar verilmesi halinde ASKİ'nin sorumlu olmayacağı; yüklenicinin bu sorumluluğu üstlendiğine dair hüküm, işbu sözleşmenin taraflarını bağlar. Zarara sebebiyet veren iş, davalı ASKİ ye ait olduğundan ve ASKİ'nin, dava dışı yükleniciyi denetleme ve gözetleme yetkisi olduğundan; ASKİ, adam çalıştıran konumundadır ve bu sebeple zarar görene karşı sorumludur. Davanın husumetten reddi doğru görülmemiştir.
(Şerh No: 8426 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-10-2010 15:59)

Görme engelli meslektaşlarımız için ses dosyası
(Şerh No: 8349 - Ekleyen: Elif AVCI - Tarih : 23-10-2010 22:26)

Görme engelli meslektaşlarımız için ses dosyası
(Şerh No: 8348 - Ekleyen: Elif AVCI - Tarih : 23-10-2010 22:25)

Görme engelli meslektaşlarımız için ses dosyası
(Şerh No: 8347 - Ekleyen: Elif AVCI - Tarih : 23-10-2010 22:22)

Görme engelli meslektaşlarımız için ses dosyası
(Şerh No: 8346 - Ekleyen: Elif AVCI - Tarih : 23-10-2010 22:21)

Görme engelli meslektaşlarımız için ses dosyası
(Şerh No: 8345 - Ekleyen: Elif AVCI - Tarih : 23-10-2010 22:20)

Görme engelli meslektaşlarımız için ses dosyası
(Şerh No: 8344 - Ekleyen: Elif AVCI - Tarih : 23-10-2010 22:19)

Görme engelli meslektaşlarımız için ses dosyası
(Şerh No: 8343 - Ekleyen: Elif AVCI - Tarih : 23-10-2010 22:19)

Görme engelli meslektaşlarımız için ses dosyası
(Şerh No: 8342 - Ekleyen: Elif AVCI - Tarih : 23-10-2010 22:17)

Görme engelli meslektaşlarımız için ses dosyası
(Şerh No: 8341 - Ekleyen: Elif AVCI - Tarih : 23-10-2010 22:16)

Görme engelli meslektaşlarımız için ses dosyası
(Şerh No: 8340 - Ekleyen: Elif AVCI - Tarih : 23-10-2010 22:15)

Görme engelli meslektaşlarımız için ses dosyası
(Şerh No: 8339 - Ekleyen: Elif AVCI - Tarih : 23-10-2010 22:14)

Görme engelli meslektaşlarımız için ses dosyası
(Şerh No: 8338 - Ekleyen: Elif AVCI - Tarih : 23-10-2010 22:13)

Görme engelli meslektaşlarımız için ses dosyası
(Şerh No: 8336 - Ekleyen: Elif AVCI - Tarih : 23-10-2010 22:10)

Görme engelli meslektaşlarımız için ses dosyası
(Şerh No: 8335 - Ekleyen: Elif AVCI - Tarih : 23-10-2010 22:09)

Görme engelli meslektaşlarımız için ses dosyası
(Şerh No: 8334 - Ekleyen: Elif AVCI - Tarih : 23-10-2010 22:04)

Kat karşılığı inşaat sözleşmesi mucibince yapılıp tamamlanan binada, arsa sahibinden bağımsız bölüm satın alan kişiler; bağımsız bölümlerindeki ayıp ve eksiklikler için; ancak kendi akitleri olan arsa sahibine karşı husumet yöneltebilirler.
(Şerh No: 8296 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-10-2010 13:58)

Kat karşılığı inşaat sözleşmesine mesnetle, gizli ayıptan mütevellit talepte bulunma hakkı; sözleşmenin tarafı arsa sahiplerine ve/veya arsa sahiplerinin, bu konudaki şahsi hakkını temlik ettiği kişilere aittir.
(Şerh No: 8295 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-10-2010 13:58)

TTK.nun 662. maddesinde zamanaşımının kesilmesi özel olarak düzenlenmiş iken, zamanaşımının durması ile ilgili bir hüküm mevcut değildir. TTK.nun 1. maddesinin yollaması ile Borçlar Kanununun zamanaşımının durmasına ilişkin hükümleri(bu arada BK.nun 132. maddesi)ticari senetler içinde uygulanacaktır. (Prof Dr. Seza Reisoğlu, Çek, 1998 Baskı s-305 // Gönen Eriş, Çek Hukuku, 2003 Baskı s-291) BK.nun 132/son maddesine göre; zamanaşımını tatil eden sebeplerin ortadan kaldırılmasından sonra, bir ...
(Şerh No: 8147 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 19-10-2010 21:53)

İdare tarafından ihale edilen ve yüklenici tarafından yapılan eser, deprem sonucu yıkılarak idarenin zararına sebebiyet vermiştir. Bu ahvalde iş sahibi idarenin, yükleniciden zararını tazmin hakkı bulunmaktadır. Ayrıca ihale edilen işte kontrol mühendisi, kontrol amirleri olarak çalışmış olanlar ile işin geçici ve kesin kabulünü yapan idari diğer görevliler de oluşan zarardan yüklenici ile birlikte müteselsilen sorumludur.
(Şerh No: 8135 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-10-2010 23:07)

Yapılan şeyin iş sahibine tesliminden sonra, işin niteliği icabı mutad sayılacak sürede, programın çalışmadığı iş sahibince davacı yükleniciye bildirilmiştir. Uyuşmazlık, eserin kabul edilebilir nitelikte olup olmadığı veya bedelden indirim suretiyle kabulünü gerektirir bir sebep bulunup bulunmadığı noktasında olmakla; konusunda uzman bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak (HUMK m.284) eserin kabul edilebilir nitelikte olup olmadığı veya bedelden indirim suretiyle kabulünü gerektirir bir sebep bu...
(Şerh No: 8130 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-10-2010 16:36)

BK m.360 uyarınca yapılan şey, iş sahibinin kullanamayacağı ve nısfet kaidesine göre kabule icbar edilemeyeceği derecede kusurlu veya sözleşme şartlarına aykırı olursa iş sahibi, o şeyi kabulden imtina edebilir. Eğer eserdeki ayıp, işin bir bölümünde olup tamamını etkiler nitelikte değilse, bu durumda iş sahibi, ancak kusurlu bölüm için tazminat isteyebilir. Buna karşılık eserdeki ayıp, teslim edilen eserin tamamı bakımından, tamamını etkiler nitelikte ve bu nedenle de iş sahibinin kabule icbar ...
(Şerh No: 8129 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-10-2010 16:36)

BK m.360 hükmünce, yapılan şey, iş sahibinin kullanamayacağı veya nısfet kaidesine göre kabule icbar edilemeyeceği derecede kusurlu ya da sözleşme şartlarına aykırı olursa, iş sahibi, eseri kabulden ve bedelini ödemeden kaçınabilir. Şayet iş, anılan derecede kusurlu değilse bu defa iş sahibi, eser bedelinden tenzil isteyebilir.
(Şerh No: 8128 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-10-2010 16:36)

BK m.357/son mucibince iş sahibinin verdiği malzemenin kusurlu olması halinde yüklenici, bu durumu iş sahibine ihbar etmelidir. Aksi takdirde yüklenici, bunun sonuçlarına tahammül etmekle mükelleftir.
(Şerh No: 8127 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-10-2010 16:36)

Yüklenicinin yükümlendiği mutfak dolaplarının yapımı işinde iş sahibinin, dolapların yapımından sonra; yükleniciye ayıp ihbarında bulunması ile yüklenici tarafından dolaplar sökülüp götürülmüş; fakat yüklenici tarafından ayıbı giderilerek tekrar monte edilmemiştir. Bu durumda yüklenicinin ayıplı imalatı kabul ettiği açıktır. Yüklenici dolabın monte edileceği zeminin bozukluğundan mütevellit sorumluluk üstlenmeyeceği iddiasında ise de; davalı yüklenici, zemindeki kusura rağmen dolapları monte ett...
(Şerh No: 8126 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-10-2010 16:36)

BK m.357/son gereğince, eser imal edilirken iş sahibinin verdiği malzemelerin veya gösterdiği arsanın kusurlu olduğu anlaşılır veya işin noktası noktasına düzenli olarak meydana getirilmesini tehlikeye koyacak başka bir durum ortaya çıkarsa, yüklenici bu durumu hemen iş sahibine bildirmek, eğer bildirmez ise, bunun sonuçlarına katlanmak zorundadır. Yüklenici, sadakat borcundan kaynaklanan ihbar yükümlülüğünü yerine getirmişse sorumluluktan kurtulabilir. Ayrıca işin ayıplı olup olmadığı ve ayı...
(Şerh No: 8125 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-10-2010 16:36)

BK m.360 ve 362 uyarınca iş sahibince eserin teslim alınmasından uygun bir zaman içerisinde muayenesinin yapılıp, varsa kusurlarının karşı tarafa bildirilmesi gerekir. Sonradan çıkan gizli ayıpların da vakit geçirilmeden ihbar olunması icap eder. Aksi takdirde yüklenici, sorumluluktan kurtulur. Somut olayda; çatı, 18.07.2000 tarihinde yıkılmış, 1 gün sonra hasar tespiti yapılmış, 25.07.2000 günü rapor verilmiş, zararın varlığı anlaşılmış, makul süre içerisinde 04.09.2000 günü dava açılmıştır....
(Şerh No: 8124 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-10-2010 16:36)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,06805491 saniyede 11 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.