Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

4721 S.lı Türk Medeni Kanunu - Son Eklenen Şerhler

4721 S.lı Türk Medeni Kanunu - Son Eklenen Şerhler

 Bilgi  [MK. 200] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 164 üncü maddesini karşılamaktadır. Maddede esasa ilişkin bir değişiklik yapılmamış, sadece ifade tarzı sadeleştirilmiştir. Ayrıca maddenin kenar başlığı kaynak Kanuna uygun olarak "Durumun değişmesi" biçiminde ifade edilmiştir. Madde birliğin korunması amacıyla alınmış olan her türlü önlemin gerektiğinde değiştirilmesini veya alınan önlemin kaldırılmasını içermektedir.
(Şerh No: 256 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-10-2009 12:21)

 Bilgi  [MK. 198] Gerekçe;Yürürlükteki Kanunun 163 üncü maddesini karşılamaktadır. 1984 tarihli öntasarının 160 inci maddesinden kenar başlık değiştirilmek suretiyle aynen alınmıştır. Yürürlükteki metin, kocanın "aile vazifelerini ihmal etmesi"ne ilişkindir. Aslında söz konusu olan, eşlerden birinin birliğin giderlerine katılma yükümlülüğüdür. İsviçre Medenî Kanununun 177 nci maddesinde "bakım yükümlülüğü" (Unterhaltsptlacht) ifadesi kullanılmıştır. Bunun karşılığı olarak maddede, 186 ncı maddede olduğu ...
(Şerh No: 255 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-10-2009 12:20)

 Bilgi  [MK. 193] Gerekçe;1984 tarihli öntasarının 156 ncı maddesinden alınmıştır. Maddede, eşler arasında kabul edilen eşitlik prensibi uyarınca, kadının bazı hukukî işlemleri için hâkimden izin almasına gerek görülmediği gibi eşler arasında cebrî icra yasağı ve istisnalarını muhafaza etmeye de gerek görülmemiştir. Eşler de birbirlerine karşı borçlarını ifa etmeli, aksi hâlde sonuçlarına katlanmalıdır.
(Şerh No: 254 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-10-2009 12:18)

 Bilgi  [MK. 192] Gerekçe;İsviçre Medenî Kanununun 167 nci maddesi hükmü göz önünde tutulmak suretiyle kaleme alınmıştır. Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesine İlişkin Sözleşme'de kadınların serbestçe çalışma ve meslek edinme özgürlüğüne sahip olduğu kabul edilmiştir. Nitekim, kadının bir meslek ve sanatla iştigal etmesinin kocanın iznine tâbi olduğuna ilişkin yürürlükteki Kanunun 159 uncu maddesi hükmü Anayasa Mahkemesi tarafından Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Maddeyle Sözleşme hükümleri...
(Şerh No: 253 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-10-2009 12:17)

 Bilgi  [MK. 191] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 157 nci maddesini karşılamaktadır. 1984 tarihli Öntasarının 154 üncü maddesinden aynen alınmıştır. Buna göre evlilik birliğini temsil yetkisi, her iki eş açısından düzenlendiği için, kaldırılan temsil yetkisinin geri verilmesi sorunu da aynı tarzda düzenlenmiştir. Temsil yetkisinin kaldırılmasına ve sınırlarımasına karar verilmiş ise, temsil yetkisinin kaldırılmasına veya sınırlarımasına sebep olan koşulların değişmesi üzerine eşlerden birinin istemi üzerine ...
(Şerh No: 252 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-10-2009 12:15)

 Bilgi  [MK. 190] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 156 ncı maddesini karşılamaktadır. Madde 1984 tarihli öntasarı 153 üncü maddeden yararlanılmak suretiyle yeniden kaleme alınmış, İsviçre Medenî Kanununun 174 üncü maddesinde olduğu gibi üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Ancak madde kaleme alınırken, İsviçre Medenî Kanununun 174 üncü madde hükmü göz önünde tutulmak suretiyle kısmen değiştirilmiştir. Bu anlamda olmak üzere 1984 tarihli Öntasarıdan farklı olarak "Eşlerden birinin evlilik birliğini temsil yetkisini...
(Şerh No: 251 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-10-2009 12:02)

 Bilgi  [MK. 189] Gerekçe; Maddenin birinci ve ikinci fıkrası, 1984 tarihli öntasarının 152 nci maddesinden alınmıştır. Evlilik birliğinin tüzel kişiliği olmadığı için bu birliği temsilin sonuçlarını temsile ilişkin kurallar ile belirlemek olanaklı değildir. Yürürlükteki Kanunda evlilik birliğini temsile ilişkin maddelerde bu konu düzenlenmiş değilse de, eşlerin mal rejimlerine ilişkin fasıllarda kadının birliği temsilen yüklendiği borçlardan kocanın ve ayrık durumlarda (istisnaen) kadının sorumluluğu çeşidi madd...
(Şerh No: 250 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-10-2009 11:58)

 Bilgi  [MK. 188] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 154 ve 155 inci maddelerini kısmen karşılamaktadır. Madde İsviçre Medenî Kanununun 166 ncı maddesine uygun olarak yeniden düzenlenmiştir. Kanunun tümünde olduğu gibi bu maddede de kabul edilen kadın-erkek eşitliği esası uyarınca evlilik birliğini her iki eş de temsil edebilecektir. Ailenin sürekli gereksinimleri için her iki eş, temsil yetkisine sahip olacaktır. Diğer hâllerde bir eşin tek başına hareket etmesi, diğer eşin rızasına veya hâkimden izin alınm...
(Şerh No: 249 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-10-2009 11:56)

 Bilgi  [MK. 187] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 153 üncü maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki maddenin birinci fıkrasında 14.5.1997 tarihli ve 4248 sayılı Kanunla yapılan değişiklik aynen alınmış, böylece evlenen kadınların kocalarının soyadını almakla beraber, dilerlerse evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacakları yazılı başvuruyla kocalarının soyadının önünde evlenmeden önceki soyadlarını kullanmalarına olanak sağlanmıştır. Ancak daha önce iki soyadı kullanan kadınlar, bu haktan sadece...
(Şerh No: 248 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-10-2009 11:22)

 Bilgi  [MK. 186] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 152 nci maddesini karşılamaktadır. Bu madde ile eşlerin birlikte oturacakları konutun seçimi, evlilik birliğini yönetmeleri ve birliğin giderlerine katılmak konuları düzenlenmiştir. Türkiye'nin de taraf olduğu Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesine İlişkin Anlaşma'da kadının yerleşim yerini seçme konusunda erkek ile eşit haklara sahip olduğu öngörülmüştür. Bu nedenle konutun seçimini kocaya tanıyan yürürlükteki hüküm İsviçre Medenî Kanununun yeni 1...
(Şerh No: 247 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-10-2009 11:18)

 Bilgi  [MK. 185] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 151 inci maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki Kanunda kullanılmış olan "evlenme merasimi" deyimi yerine "evlenme" deyimi kullanılmak suretiyle evlilik birliğinin "evlenme" ile kurulacağı açıklanmıştır. Maddede eşlerin hak ve yükümlülükleri belirtilmiş, çocukların bakım ve eğitiminde eşlerin birlikte yükümlü, olduğu, birlikte yaşayacakları, birbirlerine sadık kalacakları ve yardımcı olacakları esasına yer verilmiştir.
(Şerh No: 246 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-10-2009 11:17)

 Bilgi  [MK. 184] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 150 nci maddesini karşılamaktadır. Bu maddede belirtilenler dışında, boşanmada yargılama usulünün Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa tâbi olduğu açıklanmıştır. Maddenin beşinci bendinde "iki taraf arasında" ifadesi mehaza uygun olarak metinden çıkarılmıştır. Boşanma veya ayrılığın fer'i sonuçlarına ilişkin anlaşma, eşler dışında, çocuğun velayet altında bulunduğu durumlarda vasisinin de katılmasını gerektirebileceğinden, bu anlaşmaların hâkim tarafından onaylan...
(Şerh No: 245 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-10-2009 11:15)

 Bilgi  [MK. 183] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 149 uncu maddesini karşılamaktadır. Madde İsviçre aslı göz önünde tutulmak ve Türkçeleştirilmek suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Velayetin yeniden düzenlenmesi için ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde, hâkimin re'sen veya ana veya babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alacağı hususu düzenlenmiştir.
(Şerh No: 244 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-10-2009 11:13)

 Bilgi  [MK. 182] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 148 inci maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki metin esas alınmakla beraber, çocuk kendisinden alınan eşin çocuk ile ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun -özellikle sağlık, terbiye ve ahlâk bakımından yararlarının esas alınacağı açıklığa kavuşturulmuştur. Maddenin ikinci fıkrasında velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılması esası getirilmiştir. Maddenin üçüncü fıkrasıyla ise, istem hâlinde ...
(Şerh No: 243 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-10-2009 11:11)

 Bilgi  [MK. 181] Gerekçe; Maddenin birinci fıkrası yürürlükteki 146 ncı maddenin ikinci fıkrasını karşılamaktadır. Bu fıkraya eşlerin boşanma hâlinde ölüme bağlı tasarruflardan doğan hakları da kaybetmesi, yapılan ölüme bağlı tasarrufta bunun aksinin kararlaştırılmamış olması şartına bağlanmıştır. Maddenin ikinci fıkrasında, boşanma davası devam ederken, davacı eşin ölümü hâlinde, davalının buna rağmen mirasçı olabilmesi belli koşullar altında engellenmektedir. Buna göre ölen davacının mirasçılarından herhang...
(Şerh No: 242 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-10-2009 11:09)

 Bilgi  [MK. 180] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 147 nci maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki maddeyi karşılayan bu madde ile mahkemece eşlerin ayrılığına karar verilmesi hâlinde, aynı mahkemenin, hükmedilecek ayrılığın süresine ve eşlerin durumlarına göre aralarında sözleşmeyle kabul edilmiş olan mal rejimin kaldırılmasına karar verebilecektir.
(Şerh No: 241 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-10-2009 11:07)

 Bilgi  [MK. 179] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 146 ncı maddesini karşılamaktadır. Madde yürürlükteki hüküm yerine daha kısa ve öz bir ifadeyle boşanma hâlinde eşler arasındaki mal rejimi ne ise bu rejimin tasfiyesine ilişkin hükme yollama yapmak suretiyle mal rejiminin tasfiyesi sorununu çözümlemiştir. Maddenin ikinci fıkrası 181 inci maddede hükme bağlanmıştır.
(Şerh No: 240 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-10-2009 11:05)

 Bilgi  [MK. 176] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 145 inci maddesini karşılamaktadır. Maddenin birinci ve ikinci fıkrası yürürlükteki maddeden aynen alınmıştır. Yürürlükteki maddenin ikinci ve üçüncü fıkrası birleştirilmek suretiyle üçüncü fıkra olarak kaleme alınmış; iradın arttırılması veya azaltılmasını gerektiren hâller maddede dördüncü fıkra hâlinde; hükme bağlanmıştır. Maddenin beşinci fıkrasıyla istem hâlinde, hâkime, maddî tazminat ya da nafakanın gelecek yıllarda ne miktarda ödeneceğine ilişkin ka...
(Şerh No: 239 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-10-2009 11:02)

Davacının davalıya ait evde oturması, davacının her an onu evden çıkarabilecek olması, davacının gelir durumu ile davalının gelir durumu arasında anormal sayılacak farkın bulunması; davacı kadının aldığı "yaşlılık aylığı" ve "özel sigorta miktarının" davacıyı yoksulluktan kurtarması mümkün değildir. Kadına atfedilebilecek en ufak bir kusur yoktur. Uygun miktarda yoksulluk nafakası taktir edilmelidir.
(Şerh No: 226 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-10-2009 23:18)

Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davada, davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu altınların evliliğin devamı sırasında davalı tarafından bozdurularak ev ihtiyacı için...
(Şerh No: 234 - Ekleyen: Av.Gülsüm SEZEN - Tarih : 26-10-2009 16:23)

Somut olayda; taşınmaz ve araç, taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilmiştir. Bu mallar, yeni rejime kocanın olarak girmiştir. Edinilmiş mal değildir. Çalışmayan, herhangi bir geliri ve kazancı bulunmayan davacı kadının bu malların edinilmesine herhangi bir katkısı kanıtlanamamıştır. Bu nedenle, davacı; katkı payı karşılığı veya değer artış payı nedeniyle davalıdan alacak talebinde bulunamaz.
(Şerh No: 233 - Ekleyen: Av.Gülsüm SEZEN - Tarih : 26-10-2009 16:18)

Talep konusu malların hangisinin kişisel mal hangisinin edinilmiş mal olduğunun tespiti görevi Aile Mahkemesinindir. Ayrıca davacı ölen kocasından kalan edinilmiş malların kendisine özgülenmesini de istemiştir. Özgüleme işinde görev Sulh Hukuk Mahkemesine aittir.
(Şerh No: 232 - Ekleyen: Av.Gülsüm SEZEN - Tarih : 26-10-2009 16:11)

Davalı kadına işten ayrılması nedeniyle ihbar ve kıdem tazminatı ödendiği anlaşılmaktadır. Davaya konu edilen tutar edinilmiş mal­dır. Edinilmiş malların tasfiyesi için evliliğin sona ermesi zorunludur. Boşanma hakkındaki hüküm kesinleşmeden bu istemin gözetilebilme olanağı bulunmamaktadır.
(Şerh No: 231 - Ekleyen: Av.Gülsüm SEZEN - Tarih : 26-10-2009 16:09)

1-Kadının eşine karşı ağır hakaretlerde bulunduğu, kocanın da eşini dövdüğü, tehdit ettiği anlaşılmaktadır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına kadın da sebebiyet vermiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında kocanın açtığı davanın da kabul edilip boşanma kararı verilmesi gerekir. 2-Kadın evlilik sırasında yaptığı giderler ile otomobil alınması sırasında yaptığı katkının karşılığı olarak maddi tazminat isteğinde bulunmuştur. Bu istek boşanmanın eki olarak kabul edilemez. Nispi harç alınmada...
(Şerh No: 230 - Ekleyen: Av.Gülsüm SEZEN - Tarih : 26-10-2009 16:06)

Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş malların tasfiye anındaki başka bir anlatımla karar tarihindeki değerleriyle hesaplama yapılması gerekir.
(Şerh No: 229 - Ekleyen: Av.Gülsüm SEZEN - Tarih : 26-10-2009 16:03)

Araç ve ziynetlerin katkı tarihindeki değerleri belirlenip davacının katkı oranının tespiti, daha sonra aracın tasfiye tarihindeki değeri esas alınarak değer artış payının be­lirlenmesi gerekir. Ayrıca tarafların varsa kişisel mallarının katılma alacağı hesabından düşülmesi, her eşin edinilmiş mallarından bu mallara ilişkin borçların çıkarılması suretiyle artık değerin belirlenmesi ve artık değerin yarısı üzerinde diğer eşin hak sahibi olduğu düşünülmelidir. Son olarak gerekirse konuda bilirkişi...
(Şerh No: 228 - Ekleyen: Av.Gülsüm SEZEN - Tarih : 26-10-2009 16:00)

 Bilgi  [MK. 175] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 144 üncü maddesini karşılamaktadır. Maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesi yürürlükteki maddeden sadeleştirilmek suretiyle alınmıştır. Yürürlükteki maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesindeki "Ancak, erkeğin kadından yoksulluk nafakası isteyebilmesi için, kadının hâli refahta bulunması gerekir." hükmü kadın-erkek eşitliği ilkesine ters düştüğü için çıkarılmıştır. Maddenin ikinci fıkrası aynen yürürlükteki Kanundan alınmıştır
(Şerh No: 227 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-10-2009 15:08)

Asgari ücretle çalışmak "yoksulluk nafakası" bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu değildir.
(Şerh No: 225 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-10-2009 15:01)

 Bilgi  [MK. 174] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 143 üncü maddesini karşılamaktadır. Maddenin birinci fıkrası boşanma nedeniyle maddî tazminatı düzenlemektedir. Yürürlükteki maddeden farklı şekilde davacının kusursuz olması mutlak bir şart olarak aranmamış, daha az kusurlu olan tarafın da bu davayı açabilmesi kabul edilmiştir. Maddenin ikinci fıkrası boşanma nedeniyle manevî tazminatı düzenlemektedir. Yürürlükteki maddeden farklı olarak davacının kusursuz olması şartı yasadan çıkarılmış, davalının kusurlu ol...
(Şerh No: 223 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-10-2009 13:35)

Re'sen "yetkisizlik" kararı verilemez. Öte yandan yetkisizlik kararı ile birlikte, davanın esası hakkında da karar verilemez.
(Şerh No: 185 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-10-2009 14:40)

 Bilgi  [MK. 177] Gerekçe; Madde boşanmadan sonra açılacak yeni nafaka davaları ya da hükmedilmiş nafakanın arttırılması veya azaltılması davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemelerini yetkili kılmaktadır. Bu sayede uygulamada çok cüz'i nafaka istemleri dolayısıyla genellikle ekonomik ve malî açıdan güçsüz durumda olan nafaka alacaklılarının, nafaka yükümlüsünün bulunduğu yer mahkemelerine masraf yapıp gelerek dava açması nedeniyle mağduriyeti önlenmek istenmiştir. Burada zayıfı korumak amacıyla gen...
(Şerh No: 186 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-10-2009 14:37)

 Bilgi  [MK. 227] Gerekçe; Madde İsviçre Medenî Kanununun 206 ncı maddesini karşılamaktadır. Maddenin birinci fıkrasında, tasfiye sırasında, bir eşin diğerinin mal edinmesine, malının iyileştirilmesine ve korunmasına ivazsız olarak katkıda bulunması hâlinde bu katkısının değerlendirilip ödenmesi hükme bağlanmıştır. Burada katkıda bulunan eşe tanınan hak bir alacak hakkı olup, bu hakkın tasfiye sırasında göz önünde tutulması kabul edilmiştir. Böylece tasfiye sırasındaki değer artışı göz önüne alınarak para değe...
(Şerh No: 184 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-10-2009 14:11)

 Bilgi  [MK. 222] Gerekçe; Madde İsviçre Medenî Kanununun 200 üncü maddesini karşılamaktadır. Burada eşlerin mallarının, edinilmiş mallardan mı yoksa kişisel mallardan mı olduğu hususunda doğacak uyuşmazlıklarda ispat yükü düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasında genel ispat yükü ile ilgili bir kural tekrarlanmakta, belli bir malın eşlerden birinin kişisel mülkiyetinde olması yani kişisel malı olduğu iddiasında bulunan kişinin bunu ispat etmesi gerektiği ifade edilmektedir. Bu kişi, eşlerden biri olabileceğ...
(Şerh No: 183 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-10-2009 14:09)

 Bilgi  [MK. 206] Gerekçe; Bu madde yürürlükteki Kanunun 175 ve 176 ncı maddelerini karşılamaktadır. Madde İsviçre Medenî Kanununun 185 inci maddesine uygun olarak kaleme alınmıştır. Birinci fıkrada eşlerden birinin istemi üzerine, haklı sebep varsa hâkim kararıyla mal ayrılığı rejimine dönüşüm düzenlenmiştir. . İkinci fıkrada kaynak Kanunda olduğu gibi haklı sebeplere örnek niteliğindeki olaylara yer verilmiştir. Maddenin son fıkrasında eşlerden birinin ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulun...
(Şerh No: 182 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-10-2009 14:06)

 Bilgi  [MK. 203] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 171 inci maddesini karşılamaktadır. Madde 1984 tarihli Öntasarıdan alınmıştır. Maddeye yürürlükteki 171 inci maddenin son cümlesi alınmamış, ikinci cümlede değişildik yapılmıştır. Bu değişiklikle hukuk güvenliği açısından, eşlerin mal rejimini ancak kanunda gösterilen sınırlar içerisinde kabul edebilecekleri, değiştirebilecekleri veya sona erdirebilecekleri belirtilmiştir. Mal rejimi sözleşmesi evlenme töreninden önce yapılabileceği gibi, evliliğin devamı süre...
(Şerh No: 181 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-10-2009 14:02)

 Bilgi  [MK. 202] Gerekçe;Yürürlükteki Kanunun 170 inci maddesini karşılamaktadır. Madde 1984 tarihli Öntasarıdan alınarak dil açısından sadeleştirilmiştir. Yürürlükteki Kanunda eşler arasındaki yasal mal rejiminin "mal ayrılığı" olduğu belirtilmiştir. Evlilik birliği sona erdiğinde, mal ayrılığı rejiminin eşler arasında büyük haksızlıklara yol açtığı, özellikle meslek sahibi kocanın lehine işlediği, ev işlerini yapan ve hatta kocasına mesleğinin icrasında yardımcı olan kadının durumunu hiç nazara almadığı,...
(Şerh No: 180 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-10-2009 13:55)

 Bilgi  [MK. 396] 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4. maddesinde 20.04.2004 tarihinde yapılan değişiklik ile,Türk Medeni Kanunun 2.Kitap 3.Kısmında Aile mahkemeleri görevli olmaktan çıkarılmıştır. Aile mahkemelerinin görevleri MADDE 4 - Aile mahkemeleri, aşağıdaki dava ve işleri görürler: 1. 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (EKLENMİŞ İBARE RGT: 20.04.2004 RG NO: 25439 KANUN NO: 5133/2) Üçüncü Kısım hariç olmak üzere İkinci Kitabı ...
(Şerh No: 176 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-10-2009 11:51)

ÖZET: Gerçekte evli olan birisi bir başkası ile yeniden nişanlanma akdi yapamaz. Şayet yapılmış ise yapılan bu akid geçersiz olup yasal anlamda nişan akdi olarak kabulü olanaksızdır. Bu nedenle dava konusu alacak genel hükümlere tabi alacak davası niteliğinde olup miktar itibariyle davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekir.
(Şerh No: 171 - Ekleyen: Av.Gülsüm SEZEN - Tarih : 23-10-2009 09:19)

ÖZET: Davalı taraftan nişan sözleşmesine ilişkin delilleri sorulup yöntemince araştırılarak ilişkinin süresi bulundukları sosyal çevre ile aile ve arkadaş ilişkilerinde kendilerini ne şekilde tanıttıkları incelenmek suretiyle yanlar ara­sındaki ilişkinin niteliği belirlendikten sonra bir karar verilmesi gerekir. Ayrıca mutad nişan hediyelerinin iadesi dışındaki taleplerin genel mahkemede görülebileceğine ilişkin gerekçe de yerinde değildir.
(Şerh No: 170 - Ekleyen: Av.Gülsüm SEZEN - Tarih : 23-10-2009 09:16)

 Bilgi  [MK. 220] Gerekçe; Madde İsviçre Medenî Kanununun 198 inci maddesinde olduğu gibi, yasa gereği kişisel mallardan sayılan değerleri düzenlemektedir. Maddenin (1) numaralı bendinde eşlerin sadece kişisel kullanımına yarayan eşya kişisel mal sayılmıştır. Eşlerin giysileri, saati, çantası, spor alet ve malzemeleri, ziynet eşyası bunlara örnek verilebilir. Bunlar evlilik birliğinin başlangıcında mevcut olabileceği gibi karşılıksız olarak sonradan, da edinilmiş olabilir. Hatta, karşılığı edinilmiş mallardan ...
(Şerh No: 159 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 22-10-2009 16:38)

 Bilgi  [MK. 219] Gerekçe;Madde İsviçre Medenî Kanununun 197 nci maddesinde olduğu gibi eşlerin edinilmiş mallarının nelerden oluştuğunu hükme bağlamaktadır. Birinci fıkrada edinilmiş mallardan bazıları sayılmıştır. İlke olarak mal rejiminin devamı süresince ivazlı, yani bir karşılık ödemek suretiyle elde ettikleri tüm malvarlıkları edinilmiş mallardan sayılacaktır. İkinci fıkranın (1) numaralı bendinde, bir eşin çalışmasının yani emeğinin karşılığı olarak elde ettiği tüm değerler hükme bağlanmıştır. (2) numar...
(Şerh No: 158 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 22-10-2009 16:28)

 Bilgi  [MK. 229] Gerekçe; Madde İsviçre Medenî Kanununun 208 inci maddesinden kısmen değiştirilmek suretiyle alınmıştır. İsviçre Medenî Kanununun 208 inci maddesi iki fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Birinci fıkra iki bent hâlinde olup, aynen alınmıştır. Buna karşılık İsviçre Medenî Kanununun 208 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "Bu tür kazandırma ve devirlere ilişkin uyuşmazlıklarda, kararın, dava kendisine ihbar edilmişse bu devir ve kazandırmalardan yararlanan için verileceğine ilişkin hüküm alınmam...
(Şerh No: 157 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 22-10-2009 16:11)

 Bilgi  [MK. 195] Gerekçe;Yürürlükteki Kanunun 161 inci maddesini karşılamaktadır. Madde İsviçre Medenî Kanununun 172 nci maddesindeki yeni hükme uygun olarak kaleme alınmıştır. Eşler ayrı ayrı ya da birlikte hâkime başvurmak suretiyle, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğiyle ilgili önemli bir uyuşmazlığın doğması hâlinde gerekli müdahalenin yapılmasına karar verilmesini isteyebilecektir. Müdahalesi istenen hâkim, bu konuda eşleri uyarma, onları uzlaştırma ya d...
(Şerh No: 155 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 22-10-2009 14:40)

 Bilgi  [MK. 201] Gerekçe; Madde, İsviçre Medeni Kanununun 180 inci maddesinden alınmıştır. İsviçre'den farklı olarak Ülke çapında uygulanan bir Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa sahip olmamız sebebiyle Medenî Kanunda ayrıca usule ilişkin hükümlere gerek olmadığı düşünülebilirse de, bu maddede evlilik birliğinin korunmasıyla ilgili önemli bir durum düzenlenmiştir. Bu düzenleme içerisinde "yetkili mahkeme" de büyük bir önem taşımakta olduğundan, İsviçre'de olduğu gibi bu konuda böyle bir yetki hükmünün Medenî Kan...
(Şerh No: 153 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 22-10-2009 14:29)

 Bilgi  [MK. 197] Gerekçe; Maddenin birinci fıkrası birlikte yasamaya ara verilmesine ilişkin özel bir önlem getirmektedir. Bu hüküm İsviçre Medeni Kanununun 175 inci maddesinde hükme bağlanmıştır, İsviçre'deki hükümde olduğu gibi ortak yaşam nedeniyle eşlerden birinin kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî şekilde tehlikeye düşmesi söz konusu olduğunda eşlerden her birinin ayrı yaşama hakkı öngörülmüştür. Maddenin ikinci fıkrası yürürlükteki Kanunun 137 nci maddesinde öngörülen koruma önlemler...
(Şerh No: 152 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 22-10-2009 14:20)

 Bilgi  [MK. 199] Gerekçe; İsviçre Medenî Kanununun 178 inci maddesinden alınmıştır. Bu maddeyle hâkim, özel bir önlem olarak eşlerden birinin tasarruf yetkisinin sınırlarımasına karar verebilmektedir. Bu hükme bizim Ülkemizde İsviçre'den daha fazla ihtiyaç vardır. Çoğu olaylarda ayrılık veya boşanmaya kararlı olan koca, sırf kadına nafaka ya da tazminat ödememek için mevcut mallarını başkalarına devretme yoluna gitmekte, nafaka ya da tazminat hükmü alan kadın, kocadan icra yoluyla herhangi bir tahsilat ya...
(Şerh No: 151 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 22-10-2009 14:14)

 Bilgi  [MK. 178] Buradaki zamanaşımı hakdüşürücü süre olmayıp, ilk itirazlarla birlikte ileri sürüldüğü taktirde değerlendirilecek olan def'idir. Karşı tarafça süresinde ileri sürülmesi gerekir, re'sen nazara alınamaz.
(Şerh No: 79 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 14-10-2009 23:26)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,08119011 saniyede 11 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.