Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

6102 S.lı Türk Ticaret Kanunu (Yeni) - Son Eklenen Şerhler

6102 S.lı Türk Ticaret Kanunu (Yeni) - Son Eklenen Şerhler

 Bilgi  [TK. 450] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 383 üncü maddeden aynen alınmıştır.
(Şerh No: 13133 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:58)

 Bilgi  [TK. 449] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 382 nci maddeden aynen alınmıştır.
(Şerh No: 13132 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:58)

 Bilgi  [TK. 448] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 381 inci maddeden alınmıştır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Komisyonumuzca, Tasarının 448 inci maddesinin birinci fıkrasında, yönetim kurulunun iptal veya butlan davası açıldığını ve duruşma gününün şirketin internet sitesine de koyarak şeffaflığın teminine yönelik düzenleme getirilmiş; ayrıca, Alt Komisyonca söz konusu maddede redaksiyon yapılmak suretiyle değişiklik yapılmış, yapılan değişiklikler Komisyonumuzca da kabul edilmiştir.
(Şerh No: 13131 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:57)

 Bilgi  [TK. 447] Gerekçesi
6762 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği ilk yıllarda genel kurul kararlarının butlanının, bazı Yargıtay kararlarına göre hükümsüzlüğünün (geçersizliğinin) bir tespit davası ile ileri sürülüp sürülemeyeceği tartışmalıydı. Ancak, tartışma kısa sürede olumlu sonuca bağlandı ve iptal edilebilir genel kurul kararları yanında bâtıl genel kurul kararlarının da varlığı öğretide görüş birliği halinde kabul edildi. Yargıtay da bu ayrımı yerleşik içtihadı haline getirdi. İsv. BK m. 706b'den alınan Tasarının ...
(Şerh No: 13130 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:56)

 Bilgi  [TK. 446] Gerekçesi
Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 381 inci maddesinin tekrarıdır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 446 ncı maddesi ve özellikle birinci fıkranın (b) bendi, Yargıtay kararları yönünden yeniden kaleme alınmış; genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini; ayrıca, fıkrada belirlenen hususların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren paysahiplerinin de iptal davası açabileceklerine ilişkin açıklayıcı düzenleme getirilmiştir. Y...
(Şerh No: 13129 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:54)

 Bilgi  [TK. 445] Gerekçesi
Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 381 inci maddesinin tekrarıdır.
(Şerh No: 13128 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:53)

 Bilgi  [TK. 444] Gerekçesi
Bu madde, özel denetçi isteminde önemli bir sorunu çözmekte ve yargılama giderlerinin avans olarak şirket tarafından ödenmesine ilişkin bir hükme yer vermiş bulunmaktadır. Ancak, özel şartlar haklı gösteriyorsa bu giderler kısmen veya tamamen istem sahiplerine de yükletilebilecektir.
(Şerh No: 13127 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:52)

 Bilgi  [TK. 443] Gerekçesi
Genel kurul özel denetim yapılmasına ilişkin öneriyi kabul etmemiş olsa bile, yönetim kurulu raporu ve mahkeme aşamasında verilmiş bulunan değerlendirmeleri ilk genel kurula sunar. Bunun için genel kurulun olağanüstü toplantıya çağrılmasına gerek yoktur; ancak azlık olağanüstü toplantı çağrısında bulunabilir. Azlığın bu hakkı 411 inci maddeden kaynaklanır. Rapor, yönetim kurulunun veya azlık talep etmedikçe bir genel kurulun kararına konu olmaz. Çünkü rapor, bir yönlendirme, başvuru ve bilgi alm...
(Şerh No: 13126 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:52)

 Bilgi  [TK. 442] Gerekçesi
Birinci fıkrası: Özel denetçi kendisine verilen görev çerçevesinde herşeyi inceler, fakat her bilgiyi ve tespitini raporuna koyamaz; şirket sırlarını ve şirketin korunacak menfaatlerini gözetmek zorundadır. Müşteri ve tedarikçi firmaları listesi, maliyetler, fiyat oluşumları, patentler ve diğer fikrî mülkiyet hakları ile ilgili bilgiler şirket sırlarının başında yer alır. Şirket sırları, özel denetimin amacı ve konusu yönünden zorunlu ise ve zorunlu oldukları ölçüde açıklanabilir. Aynı kural şir...
(Şerh No: 13125 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:51)

 Bilgi  [TK. 441] Gerekçesi
Birinci fıkra: "Yararlı Süre" ibaresi açıklamayı gerektirmektedir. Çünkü, kastedilen makûl süre değildir. Bu ibare (mehazda olduğu gibi) bilinçle kullanılmıştır. Özel denetim, paysahipliği haklarının kullanılması ile bağlantılı olduğundan bu denetimin amaca yararlı olabilecek bir süre içinde bitirilmesi ve aynı süre içinde raporun verilmesi gerekir. Raporun gecikmesi kurumdan beklenen yararın ortadan kalkmasına sebep olabilir. Yararlı süre amaca uygun süre anlamına gelir. Diğer yandan özel denet...
(Şerh No: 13124 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:49)

 Bilgi  [TK. 440] Gerekçesi
Mahkeme kararını vermeden dilekçe sahibini (sahiplerini) dinlemek zorunda olduğu gibi bütün maddî ve şekli şartları da aramakla yükümlüdür. "İkna edici" olma şartı burada değerlendirilir. Mahkeme meslekî bilgi ve deneyimine göre "ikna edici" olma unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediğine karar verir. Mahkemenin talebi yerinde görmesi durumunda, talep çerçevesinde özel denetimin konusunun belirlemesi zorunludur.
(Şerh No: 13123 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:48)

 Bilgi  [TK. 439] Gerekçesi
Birinci fıkra: Genel kurul özel denetim talebini reddettiği takdirde ortaya azlık hakkı çıkar. Başka bir deyişle, paysahibi özel denetim talebinde bulunmuş, ancak talep genel kurul tarafından reddedilmişse, sadece azlık mahkemeden özel denetçi tayin etmesini isteyebilir. Red, özel denetçi talebinin ileri sürülebilmesinin şekli ve maddî şartlarını değiştirir. Azlık kavramı hükümde şirketin halka açık olup olmamasına göre farklı tanımlanmıştır. Sermayesi çok büyük olan şirketlerde, hükümdeki yüzde...
(Şerh No: 13122 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:46)

 Bilgi  [TK. 438] Gerekçesi
1937 tarihli Alm. POK 118 inci paragrafından esinlenilerek 6762 sayılı Kanunun 348 inci maddesi ile Türk hukukuna getirilen özel denetçi, bu Kanunun altmış yıllık uygulamasının sonuçları ve Avrupa'daki gelişmeler gözönünde tutularak Tasarının 438 ilâ 444 üncü maddelerinde yeniden düzenlenmiştir. Yeni hükümler kaleme alınırken İsv. BK m. 697a-697g gözönünde tutulmuştur. Alm. POK'da sırasıyla 1969, 1985 ve 1998 yıllarında yapılan değişikliklerle söz konusu kurum Almanya'da oldukça karmaşık bir yap...
(Şerh No: 13121 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:46)

 Bilgi  [TK. 437] Gerekçesi
6762 sayılı Kanunda, paysahibinin genel kurulda bilgi almasına ilişkin hakkı, yani "bilgi alma hakkı" gerçek anlamı ile düzenlenmemişti. Ayrıca 6762 sayılı Kanun, paysahibinin genel kurul dışında bilgi almasına, yani inceleme hakkına teknik anlamı ile yer vermemiştir. 437 nci madde, çeşitli ülkelerin düzenlemeleri değerlendirilerek ve bağlı şirketler gerçeği de gözönünde tutarak bu eksikliği gidermeyi amaçlamıştır. Bu sebeple Tasarıyla, paysahibine çağdaş ölçülerle örtüşen ve kamuyu aydınlatma, ...
(Şerh No: 13120 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:43)

 Bilgi  [TK. 436] Gerekçesi
436 ncı madde bazı değişikliklerle 6762 sayılı Kanunun 374 üncü maddesinin yerini almıştır. Böylece içtihatlar ile öğretideki birikim korunmuştur. Birinci fıkra: Oydan yoksunluğa sebebiyet veren hallerin içine, paysahibinin, karı veya kocasının, alt ve üst soyunun ortağı oldukları şahıs şirketleriyle, hakimiyetleri altındaki sermaye şirketleri de dahil edilmiştir. Şahıs ve sermaye şirketleri 124 üncü maddede gösterilmiştir. "Hakimiyet altında" bulunma ise içtihat yolu açık olmak üzere 195 inc...
(Şerh No: 13119 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:40)

 Bilgi  [TK. 435] Gerekçesi
Oy hakkı payın taahhüt edilmesiyle değil, kanunda veya esas sözleşmede öngörülen tutarın ödenmesiyle doğar. 344 üncü ve devamı madde hükümleri uyarınca pay taahhüdünde bulunanlar ödeme yükümünü yerine getirmedikçe bu paylar için oy kullanamazlar.
(Şerh No: 13118 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:39)

 Bilgi  [TK. 434] Gerekçesi
Oy hakkı Tasarıda, 6762 sayılı Kanundan değişik bir sisteme bağlanmıştır: (1) Oy hakkının genel kurulda kullanılmasına ilişkin emredici kural korunmuş, ancak bu kural 1527 nci madde ile yumuşatılmıştır. Tasarı oy hakkınm 1527 nci maddede öngörülen şartlarla ve bir tüzük bağlamında elektronik ortamda, yani on-line kullanılmasına da olanak sağlanmıştır. (2) Paysahibinin oy hakkının paylarının toplam itibarî değeriyle orantılı olarak kullanacağı öngörülmüştür. Böylece oy hakkında 6762 sayılı Kanunu...
(Şerh No: 13117 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:38)

 Bilgi  [TK. 433] Gerekçesi
Birinci fıkra: Tasarının 433 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü ile 6762 sayılı Kanunun 361 inci maddesinin birinci fıkrası arasında bazı benzerlikler bulunmakla beraber iki metin arasında bazı sonucu etkileyebilecek farklar vardır. Eski hukukta devrin oy hakkının kullanılmasına ilişkin sınırlamaların dolanılması amacına yer verilmeyerek bir tartışmaya yol açılmıştı. İsv. BK m. 691 (1)'in Almancasındaki "Umgehung" sözcüğü kanunun dolanılması anlamına gelmekte, kaynaktaki hükmün 6762 sayılı...
(Şerh No: 13116 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:35)

 Bilgi  [TK. 432] Gerekçesi
Hüküm 6762 sayılı Kanunun 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 400 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmünün tekrarıdır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Tasarının 432 nci maddesinde, bir payın, birden çok kişinin ortak mülkiyetinde olması durumunda, genel kurulda paydan doğan haklarını kullanabilmeleri için, üçüncü bir kişinin yanı sıra, paysahiplerinin içlerinden birini de temsilci olarak atayabilmelerini sağlamak amacıyla Komisyonumuzca değişiklik yapılmıştır
(Şerh No: 13115 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:34)

 Bilgi  [TK. 431] Gerekçesi
Tasarının 428 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan temsilciler ile tevdi eden temsilcilerinin temsilcisi olarak yetkilendirildikleri payların sayılarını, itibarî değerlerini ve gruplarını şirkete bildirmeleri gerekir. Bu yüküm, şeffaflık ilkelerinden kaynaklanmaktadır. Bildirim, en son genel kurulda yapılmalıdır. Bu bildirimi yapmadan elindeki temsil belgeleri ile genel kurula katılan kurumsal temsilci ve tevdi eden temsilcisi yetkisinin denetimi yapılmasına olanak vermeden ge...
(Şerh No: 13114 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:33)

 Bilgi  [TK. 430] Gerekçesi
Organ temsilcisinin, bağımsız temsilcinin ve kurumsal temsilcinin temsil yetkisini aldıkları ve almayı hedefledikleri pay senetlerine ait oyları nasıl kullanacaklarını gerekçeleri ile kamuya açıklamaları, istedikleri vekâletin içeriğini anlatmaları buna ilişkin ilânlar yayınlamaları sistemin doğası gereğidir. Açıklamaların reklam amaçlı olmaması ve bu yönde bir anlatımın tercih edilmemesi gerekir. Bunun sağlanabilmesi için Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 210 uncu maddeye dayanarak tebliğ yayınlay...
(Şerh No: 13113 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:28)

 Bilgi  [TK. 429] Gerekçesi
Birinci fıkra: Hisse senetleri, saklanmak için açık kasa işlemiyle bankalara, yönetilmek üzere portföy danışmanlarına, yatırım yöneticilerine, saklama kuruluşlarına, rehin alacaklısına hatta aracı kurumlara ve avukatlara tevdi olunabilir. Anılan kurumların işlevleri kanunlar ile belirtilmiş olup, bunlar hiçbir şekilde zilyetliklerinde bulunan pay senetleri için oy kullanamazlar. Tevdi eden ile tevdi edilen arasındaki ilişkinin niteliği ve amacı gereği veya alınan özel veya genel bir yetkiye daya...
(Şerh No: 13112 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:27)

 Bilgi  [TK. 428] Gerekçesi
Bu madde ile izleyen maddeler yenidir. Söz konusu hükümler, aynı zamanda paysahibinin genel kurulda temsili ile ilgili yeni bir kurum, hatta sistem getirmektedir. Hükümlerin esin kaynağı İsv. BK m 689c vd. hükümleridir. Ancak Tasarı birçok noktada İsviçre'den ayrılmıştır. Bu sebeple, sistemimizin yerli olduğu söylenebilir. Herşeyden önce sistemi daha etkin hâle getiren genel kurula on-line katılma halen İsviçre'de mevcut değildir. Kurum mevzuatımıza, uygulamamızın gereksimlerine ve yapımıza uygu...
(Şerh No: 13111 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-02-2012 17:23)

 Bilgi  [TK. 427] Gerekçesi
Birinci fıkra: Temsilcinin talimata uyma yükümünü öngören bu hüküm yenidir. Hüküm münferit temsil ile -kural olarak - kitlesel temsile (Tasarı m. 428 ve 429) de uygulanır. Ancak ikinci tür temsil ile ilgili bazı istisnalar (Tasarı m. 429.1) öngörülmüştür. Birinci fıkrada ayrıca talimatın vekâlet sözleşmesinin iç ilişkisine ait kurum olduğu ve oyu ve dolayısiyle genel kurul kararını geçersiz kılamayacağı da belirtilmiştir. İkinci fıkra: İkinci fıkra, sahibinin zilyedliğinde bulunmayan hamil...
(Şerh No: 13079 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2012 00:33)

 Bilgi  [TK. 426] Gerekçesi
Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 360 ıncı maddesini -kural olarak - devam ettirmektedir. Hakların kullanılabilmesi için paysahibi bu sıfatını şirkete ispatlamalıdır. Birinci fıkrada, pay defterine yazılabilen paysahiplerinin bunu pay defteri aracılığı ile, ikinci fıkrada da hamiline yazılı hisse senetlerinde zilyetlikle ispat edebilecekleri hükme bağlanmıştır. Nama yazılı paylar yönünden 496 ncı maddenin de gözönüne alınacağı şüphesizdir. Tasarının 426 ncı maddesi paysahipliğinin ispatında pay defteri...
(Şerh No: 13078 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2012 00:32)

 Bilgi  [TK. 425] Gerekçesi
Maddenin kaynağı İsv. BK 689 (2)'dir. Hüküm paysahipliği haklarının temelini oluşturan temsil edilebilirlik ilkesini, esas sözleşme, genel kurul kararları, diğer düzenlemeler ve özellikle idari tasarruflarca kaldırılamayacak bir kanunî kural haline getirmekte; aksine düzenlemeleri geçersiz kılmaktadır. Hükmün, temsil edilebilirliği ağır şekil şartlarına bağlayan düzenlemeleri de engellediği, yerli ve yabancı doktrinde savunulur. Kanun koyucu, temsilcinin paysahibi olmasını şart koşan esas sözleş...
(Şerh No: 13077 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2012 00:28)

 Bilgi  [TK. 424] Gerekçesi
6762 sayılı Kanunun 380 inci maddesinin esas itibarıyla tekrarıdır. Ancak "bu hususta bilinçli hareket edilmişse" ibaresi metne eklenmiştir. İbare sadece "bilânço şirketin gerçek durumunun görülmesine engel olacak yanlış bir takım hususları içeriyorsa" ifadesi ile ilgili olup, anılan cümle parçasını nitelendirmektedir. Peçeleme bilinçsiz bir şekilde de yapılmış olabilir veya bilânçoya konulan bir kalem mesela karşılık amacını aşan bir şekilde gerçek durumun görülmesine engel olabilir. Bu hâller ...
(Şerh No: 13076 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2012 00:25)

 Bilgi  [TK. 423] Gerekçesi
Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 379 uncu maddesinin tekrarıdır.
(Şerh No: 13075 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2012 00:24)

 Bilgi  [TK. 422] Gerekçesi
Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 378 inci maddesinin ikinci fıkrasının tekrarıdır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 422 nci maddesi, her karar için kullanılan olumlu ve olumsuz oy sayısının da tutanakta gösterilmesini içerecek şekilde yeniden düzenlenmiştir. Yapılan bu değişiklik Komisyonumuzca da kabul edilmiş; ayrıca, 407 nci maddede açıklanan hususlar çerçevesinde "komiser" ibaresi yerine "Bakanlık temsilcisi" ibaresi tercih edilmiştir.
(Şerh No: 13074 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2012 00:23)

 Bilgi  [TK. 421] Gerekçesi
Madde, sadece esas sözleşme değişikliklerine uygulanacak toplantı ve karar nisaplarını göstermektedir. Nisaplar "kararlar" bağlamında ifade edilmiştir. Ancak hükümlerden de anlaşılacağı üzere, öngörülen kararların alınabilmeleri en az o oranda toplantı nisabının varlığı ile mümkündür. Birinci fıkra: Birinci fıkra, esas sözleşmenin değiştirilmesi ile ilgili toplantı ve karar nisabına ilişkin genel hükmü içermektedir. Bu hüküm, esas itibarıyla, 6762 sayılı Kanunun 388 inci maddesinin üçüncü ve ...
(Şerh No: 13073 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2012 00:20)

 Bilgi  [TK. 420] Gerekçesi
Birinci fıkra: Hüküm 6762 sayılı Kanunun 377 nci maddesindeki ilkeleri aynen korumaktadır. Azlık halka açık olan ve olmayan anonim şirketler yönünden farklı tanımlanmıştır. İkinci fıkra: 6762 sayılı Kanunun 377 nci maddesinin ikinci cümlesi hükmü bir açıklayıcı ek ile aynen tekrar edilmiştir. Bu ek yeni bir ertelemenin yapılmasının şartını açıklığa kavuşturmaktadır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 420 nci maddesinin ikinci fıkrasında "bilanço" ibaresi yerine "fin...
(Şerh No: 13072 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2012 00:12)

 Bilgi  [TK. 419] Gerekçesi
Maddede yerleşik uygulama hükme bağlanmıştır. İkinci fıkra yeni olup, bazı ülkelerin kanunlarında (Alm POK 129 (1) paragrafı) yer alan bir düzen hükmüdür. 407 nci maddenin üçüncü fıkrası dolayısıyla ülkemiz için de yararlı olacağı düşünülmüştür.
(Şerh No: 13071 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2012 00:11)

 Bilgi  [TK. 418] Gerekçesi
Maddede, 6762 sayılı Kanunun 372 inci maddesi ve 378 inci maddesinin birinci fıkrası hükmü tekrarlanmıştır.
(Şerh No: 13070 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2012 00:10)

 Bilgi  [TK. 417] Gerekçesi
Hazır bulunanlar listesine ilişkin bu hüküm, 6762 sayılı Kanunun 376 ncı maddesinin bazı noktalarda daha açık bir ifade kullanılarak kaleme alınmış şeklidir. Hüküm, hazır bulunanlar listesinin tanımını da vermiştir. İkinci fıkradaki komiser 407 nci maddesinin üçüncü fıkrası anlamında yorumlanmalıdır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 417 nci maddesi, kısa bir süre önce faaliyete geçen Merkezi Kayıt Kuruluşu dikkate alınarak ve Sermaye Piyasası Kurulunun önerisi çerçev...
(Şerh No: 13069 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2012 00:10)

 Bilgi  [TK. 416] Gerekçesi
Birinci fıkra: Hükmün yeniliği, toplantıda geçerli karar alınabilme şartının yüzde yüz katılımın devamına bağlı olduğunun açıklığa kavuşturulmuş bulunmasıdır. Uygulamada tartışmalı olan bu nokta, toplantının niteliğine uygun bir şekilde çözüme kavuşturulmuştur. Bir paysahibinin toplantıyı terk etmesi ile çağrısız genel kurulun karar alabilme yeteneğini ortadan kaldırır. Çünkü, çağrısız genel kurulun karar alabilme ehliyeti, sadece toplantının açılışında değil toplantı süresince de aranır. Buna k...
(Şerh No: 13068 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2012 00:09)

 Bilgi  [TK. 415] Gerekçesi
Birinci fıkra: Bu hüküm 6762 sayılı Kanunun 360 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası hükmünden alınmıştır. İkinci fıkra: Hüküm yeni olup, özellikle pay senedi borsada işlem gören anonim şirketlerde beyaz ciro ile dolaşımda bulunan nama yazılı hisse senetlerinin sahiplerinin genel kurula katılmalarını sağlamak ve bunu kolaylaştırmak amacıyla öngörülmüştür. Başka bir deyişle, uygulamanın ortaya koyduğu önemli bir gereksinim, özellikle pay senetleri borsada işlem gören anonim şirketlerde pay defteri i...
(Şerh No: 13067 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2012 00:07)

 Bilgi  [TK. 414] Gerekçesi
Hüküm 6762 sayılı Kanunun 355 inci maddesinin tekrarıdır. Ancak 1527 nci maddeye uygun olarak Web sitesi hükme eklenmiştir.
(Şerh No: 13066 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2012 00:05)

 Bilgi  [TK. 413] Gerekçesi
Hükmün son fıkrası yenidir. Bu madde genel kurula yönetim kurulu üyelerini her olağan genel kurul toplantısında görevden alabilme olanağını vermektedir. Hükmün temelindeki mantık şudur: Genel kurul yılsonu finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun ortaya koyduğu sonuçlardan memnun kalmamışsa yönetim kurulunu değiştirebilmelidir; icraatı beğenilmeyen bir yönetim kurulu süre endişeleriyle görevde tutulmamalıdır.
(Şerh No: 13065 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2012 00:05)

 Bilgi  [TK. 412] Gerekçesi
6762 sayılı Kanunun 366 ncı maddesi Tasarıda dört değişiklikle aynen devam ettirilmiştir. (1) Talebe beş gün içinde olumlu cevap verilmediği takdirde azlık mahkemeye başvurur. (2) Kural olarak talep evrak üzerinden incelenir. Zorunluluk halinde mahkeme duruşma yapabilir. Zorunluluk olayın niteliğinden doğabilir. (3) Mahkeme, toplantıya gerek görürse, toplantıyı yapmak görev ve yetkisiyle donatılmış bir kayyım atar. Bu hükümle uygulamada karşılaşılan bir çok soruna çözüm getirilmiş olmaktadır.(4)...
(Şerh No: 13064 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2012 00:04)

 Bilgi  [TK. 411] Gerekçesi
Birinci fıkra: 6762 sayılı Kanunun 366 ncı maddesi değişikliklerle tekrar edilmiştir. Söz konusu değişiklik bu maddeye özgü olmak üzere, azlık kavramının halka açık olan ve olmayan şirketlerde farklı yüzdelerle tanımlanmasıdır. İkinci fıkra: İkinci fıkra uygulamada sorun yaratan bir konuyu çözüme bağlamak amacıyla öngörülmüştür. "İlan ücretinin yatırılması tarihi"nin hem zaman hem de ispat yönünden uygun olduğu düşünülmektedir. Çünkü, para yatırılmadığı takdirde gerekli ekin yapılması hemen m...
(Şerh No: 13063 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2012 00:04)

 Bilgi  [TK. 410] Gerekçesi
6762 sayılı Kanunun 365 inci maddesinin yerine geçen bu madde, yeni sistemin gereği olarak, denetçiye yer alan çağrı yetkisi tanınmasına ilişkin bir hükme yer vermemiştir. Tasarı ayrıca, uygulamada tartışmalı olan bir sorunu açık çözüme kavuşturmuştur. Genel kurul, süresi dolmuş olsa, bile yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir. Tasfiye halinde de yetki yönetim kurulundadır. Tasfiye memurları sadece görevleri ile ilgili konular dolayısıyla genel kurulu toplantıya çağırabilirler. ...
(Şerh No: 13062 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2012 00:00)

 Bilgi  [TK. 409] Gerekçesi
Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 364 üncü maddesinin tekrarıdır. 6762 sayılı Kanunda yer alan, yorum güçlüklerine yol açan, hiçbir uygulaması bulunmayan ve kâr payı avansı karşısında anlamını tamamen yitiren yılda bir kaç defa kâr dağıtan anonim şirketlere ilişkin hüküm, Tasarıya alınmamıştır. Üçüncü fıkrada genel kurulun, esas sözleşmede öngörülmek şartıyla şirket merkezinin bulunduğu yer dışında Türkiye'de veya başka bir yerde toplanmasına olanak sağlanmıştır. Toplantının yurt dışında yapılma sor...
(Şerh No: 13061 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-02-2012 23:58)

 Bilgi  [TK. 408] Gerekçesi
Birinci fıkra: Genel kurul karar verme yetkisini kanundan ve kanun hükümleri çerçevesinde esas sözleşmeden alır. Esas sözleşme, anonim şirketin organsal yetki sistemini kuran yapısına ve organlar arasındaki kanunî işlev dağılımına aykırı bir şekilde genel kurulu yetkilendiremez; yönetim kurulu kendisine kanunla bırakılan, devredilemez yetkileri genel kurula nakledemez, onun onayına bağlayamaz. Genel kurul da diğer organlara ait devredilemez yetkileri kendisine çekemez. Yönetim kurulu da genel ku...
(Şerh No: 13060 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-02-2012 23:57)

 Bilgi  [TK. 407] Gerekçesi
Birinci fıkra: Birinci fıkra genel kurulun, bir taraftan şirket işlerine ilişkin kararların alındığı bir iç organ olduğunu, diğer taraftan da, şirketin iradesini oluşturmasının aracı olan paysahipliği haklarının kural olarak - bu organda kullanıldığını hükme bağlamaktadır. Hükmün kendisine, doğrudan, paysahiplerinin katılma, önerme, tartışma ve oy verme gibi yönetime ilişkin haklarını konu aldığı görülmektedir. Anılan hakların genel kurulda kullanılması hem genel kurulu hem de bu hakları niteley...
(Şerh No: 13059 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-02-2012 23:53)

 Bilgi  [TK. 406] Gerekçesi
Hüküm bir taraftan Tasarının 403 üncü, diğer taraftan da 199 uncu maddesi ile ilgilidir. Denetçinin sınırlı olumlu görüş veya kaçınma yazısı yazmasına şirketin hakim şirketle veya topluluk şirketlerinden biri ile ilişkileri sebep oluşturabilir. Söz konusu ilişkiler kanunlara aykırı bulunabilir; bu ilişkilerden şirket kayba uğradığı halde bu paysahiplerinden saklanmış olabilir veya yönetim kurulu kayba işaret edip denkleştirme tazminatının ödenmediğini ifade etmiş olabilir. Durumun açıklığa kavuş...
(Şerh No: 13058 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-02-2012 23:46)

 Bilgi  [TK. 405] Gerekçesi
Tasarının 405 inci maddesi, şirket ile ilgili herhangi bir mevzuat veya esas sözleşme hükmünün yorumlanmasında, şirket ile denetçi arasındaki görüş ihtilaflarının mahkeme kararı ile çözüme bağlanmasına ilişkindir. Denetçinin doğru olmayan yorumu onun sınırlı olumlu görüş veya kaçınma yazısı yazmasına sebep olabilir. Her iki yazının da sonuçlarının ağır olduğu 403 üncü maddenin gerekçesinde açıklanmıştır. Hüküm denetçinin yanlış yorumu ile söz konusu ağır sonuçların doğmasına engel olunması amacı...
(Şerh No: 13057 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-02-2012 23:45)

 Bilgi  [TK. 404] Gerekçesi
Birinci fıkra - üçüncü fıkra: Tasarının 404 üncü maddesi 554 üncü maddeden farklı olarak denetçinin davranış yükümünden doğan sorumluluğunu düzenlemektedir. "Davranış" sözcüğü dürüstlüğü, tarafsızlığı ve şirket sırrına bağlılığı içerir ve ifade eder. "Dürüstlük" ise meslekî etik dahil her türlü âhlakî kurallara gönderme yapar. "Dürüst" sözcüğü Alm. TK 323'deki "gewissenhaft" sözcüğünün karşılığı olarak kullanılmıştır. Bu karşılık başarılı bulunmayabilir. Çünkü, Almanca terimin, "dürüst" dışında ...
(Şerh No: 13056 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-02-2012 23:44)

 Bilgi  [TK. 403] Gerekçesi
Denetçi sonuçta görüşünü üç yazıdan birini vererek açıklar: (1) Olumlu görüş yazısı. (2) Sınırlı olumlu görüş yazısı. (3) Olumsuz görüş yazısı. Bu üç yazı dışında yazı verilmesi veya herhangi bir yazı verilmemesi mümkün değildir. Düzeltme şartına bağlı olumlu görüş, Tasarıda açıkça yer almamakta, ancak hükmün kaynağı olan Alman öğretisinde kabul görmektedir. Her üç yazı da gerekçeli olmalıdır. Açık anlatım ve bildirim ilkesi burada da geçerlidir. "Yazı" teriminin tercih edilmesinin sebepleri ...
(Şerh No: 13055 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-02-2012 23:39)

 Bilgi  [TK. 402] Gerekçesi
Hüküm, denetim raporunun şekline ve içeriğine ilişkin gereklilikleri içermektedir. Bunlardan birincisi, raporun kaleme alınış şeklini (birinci fıkra) ve karşılaştırmalı olmasına ilişkin şartları ortaya koymaktadır. Rapor, geçmiş yılla karşılaştırmalı olarak finansal tabloları denetim açısından değerlendirecektir. İkincisi, raporun zorunlu asgarî içeriğidir. Birinci fıkra: Birinci fıkra iki temel zorunluğa yer vermiştir. Rapor; (a) açıklık ilkesine uymalı ve (b) geçmiş yıl ile karşılaştırmayı ...
(Şerh No: 13054 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-02-2012 23:27)

 Bilgi  [TK. 401] Gerekçesi
Birinci fıkra: Birinci fıkranın ilk cümlesi tablolar ile raporların gerektiği şekilde ve içerikte eksiksiz ve zamanında yönetim kurulu tarafından denetçiye teslimini, ikincisi ise gene aynı organ tarafından denetlemenin yapılabilmesi için gerekli olanakların hazırlanıp sağlanmasını ifade eder. Defterler, yatırım planları, teşvik başvuruları, belgeleri, sözleşmeler, müsbit evrak vs. ve envanter, kasa, aktif ve pasif kalemler, ekler birlikte denetime amade tutulmalıdır. İkinci fıkra: İkinci fık...
(Şerh No: 13053 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-02-2012 23:24)

 Bilgi  [TK. 18] Yeni TTK 18/3 'te yapılan yeni düzenlemeler ve değişiklikler
Yeni TTK m.18/3'te önemli değişiklikler yapılmıştır. Öncelikle bu hükmün uygulanabilmesi için her iki tarafın da tacir olması gerekir ve ihtarla ilgili işin her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması da zorunludur. Yeni TTK ile getirilen ilk önemli yenilik ihbarların şekli bakımındandır. Buna göre ihbarlar taahhütlü mektupla, noterden, telgrafla ve güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemiyle yapılmalıdır. 18/3' e göre sadece akitten dönme, fesih ve te...
(Şerh No: 12994 - Ekleyen: Hasan ATAY - Tarih : 03-02-2012 10:58)

 Bilgi  [TK. 400] Gerekçesi
Bu madde, denetçi olabilecekleri göstermektedir. Denetçi ile 397 ve devamı madde hükümlerinde düzenlenmiş bulunan denetlemeyi yapacaklar (m. 554) kastedilmiştir. Ancak işlem denetçilerine (m. 554) de aynı hükümler uygulanır. İşlem denetçisi, şirketteki belirli işlemleri denetler. Şirketin kuruluşunu, sermaye artırımını, birleşmeyi, bölünmeyi, tür değiştirmeyi, yüksek hacimli menkul değer ihracını denetleyen denetçi işlem denetçisi olarak anılır. Bu denetçiler de 400 üncü maddedeki nitelik şartla...
(Şerh No: 12914 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 17:04)

 Bilgi  [TK. 399] Gerekçesi
Birinci fıkra: Denetim bir anlamda yönetimin denetlenmesi olduğu için denetçinin seçimi genel kurula aittir ve genel kurulun bu yetkisi devredilemez niteliktedir. Nitekim 408 inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde de bu kural açık bir şekilde öngörülmüştür. Böylece teorik temelde, 6762 sayılı Kanunun 347 nci maddesi ile Tasarı arasında tam bir ilkesel uyum vardır. Seçimin her faaliyet yılı için yenilenmesi ve gelecek yılın denetçisinin içinde bulunulan faaliyet yılı bitmeden belirlenmiş o...
(Şerh No: 12913 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 17:02)

 Bilgi  [TK. 398] Gerekçesi
Maddenin amacı esasında genel kurula tam ve doğru değerlendirebilme olanağını sağlamak, denetleme raporunu etken, doyurucu ve güvenilir kılmaktır. Altı aylık ara raporlarının amacı da aynıdır. Denetleme raporuna denetçilik mesleğinin gerekleri ile etiği hâkim kılınmış uluslararası standartlara gönderme yapılmış ve özel bir özen yükümü öngörülmüştür. Raporun asgarî içeriği de kanunla belirlenmiştir. Hükümlerde "finansal tablolar" denilmesinin sebebi denetlemeyi yılsonu finansal tablolarına özgüle...
(Şerh No: 12912 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 17:00)

 Bilgi  [TK. 397] Madde Gerekçesi
Birinci fıkra: Birinci fıkra anonim şirketin ve şirketler topluluğunun denetlenmeleri zorunluğunu kanunî bir yüküm olarak öngörmektedir. Denetlenecek olan, şirketin finansal tabloları (FT) ile yıllık raporları (YR) ve bunlar bağlamında tüm şirket muhasebesidir. Yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun denetlenmesi bazı sınırlar çerçevesinde yapılır. Denetim, noktasal değil bütünseldir; zaman zaman değil süreklidir. Anılan tabloların tâbi olduğu standartlara ve raporlara hâkim ilkeler 514 ve d...
(Şerh No: 12911 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:57)

 Bilgi  [TK. 397] ÜÇÜNCÜ BÖLÜM- DENETLEME-GEREKÇESİ
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Denetleme Anonim şirketin finansal tablolarının yani hesaplarının denetlenmesi sistemi tamamen değişmiş, 6762 sayılı Kanunda şirketin üç kanunî organından biri olan ve uzman bilgisine sahip olması zorunlu bulunmayan "murakıp(lar)" eli ile yapılan denetleme, Tasarıda yerini, bir bağımsız denetleme kuruluşunun veya yeminli malî müşavirin ya da serbest muhasebeci malî müşavirin yaptığı, finansal tablolar ile raporların, dolayısıyla, muhasebenin sürekli denetimine bırakmıştır. Tasarı...
(Şerh No: 12910 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:55)

 Bilgi  [TK. 396] Gerekçesi
Maddeyle, 6762 sayılı Kanunun 335 inci maddesi aynen korunmuştur
(Şerh No: 12909 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:53)

 Bilgi  [TK. 395] Gerekçesi
Birinci fıkra: 6762 sayılı Kanunun 334 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü, bazı değişikliklerle aynen alınarak, içtihatlarla ve doktrindeki görüşlerle oluşan birikim korunmuştur. Değişikliklerden birincisi mevcut metinde yer alan "şirket konusuna giren ticarî bir muamele" ibaresidir. Bu ibare hükmü gereksiz yere daraltmakta, yorum güçlüklerine sebep olmaktadır. Şirkete bir arsa ya da pay senedi satmak bir ticarî işlem midir? Bazı yazarlar her türlü sözleşmeyi hükmün kapsamına sokarken, bazıla...
(Şerh No: 12908 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:53)

 Bilgi  [TK. 394] Gerekçesi
6762 sayılı Kanunun 333 üncü maddesi anlam itibarıyla tekrarlanmıştır. Esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmesi gereken malî haklar hükümde sınırlı sayı ilkesi uyarınca gösterilmiştir. Anılan malî hakların birkaçının birarada yerine getirilmesine bir engel yoktur. Yolluklar, temsil ödenekleri, sigorta primleri ve benzeri primler, varsa özel emeklilikler, avanslar, hükmün kapsamı dışındadır
(Şerh No: 12907 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:51)

 Bilgi  [TK. 393] Gerekçesi
6762 sayılı Kanunun 332 nci maddesi esas itibarıyla korunmuş; sadece, mevcut düzenlemedeki tartışmalara yol açan bazı sözcük ve ibarelerin açıklığa kavuşturulmasına çaba harcanmıştır. Birinci fıkra: Yönetim kurulu üyesi, yönetim kurulu toplantısına kendisi veya yakınları ile şirket arasında menfaat çatışması varsa katılamaz. Çatışma, şirket menfaatleriyle kendisinin şirket dışı ve kişisel menfaatleri veya alt ve üstsoyundan birinin veya eşi veya üçüncü kişiye kadar (bu derece dahil) kan veya ...
(Şerh No: 12906 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:50)

 Bilgi  [TK. 392] Gerekçesi
Bu hüküm, 6762 sayılı Kanunun 331 inci maddesinden esinlenerek kaleme alınmıştır. Ancak mevcut metinde, uygulamadaki bazı sorunlar dikkate alınarak değişiklikler yapılmış, yeni kurallar konulmuştur. Tasarının bu hükmünde, aynı zamanda, yönetim kurulu başkanının yetkileri de gösterilmiştir. Bu hüküm şirket iş ve işlemleri hakkında olup, yavru şirketlere ilişkin bilgi alma hakkı 200 üncü maddede düzenlenmiştir. Birinci fıkra: Ağır ve kapsamlı sorumluluğunun bir gereği olarak her yönetim kurulu ...
(Şerh No: 12905 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:47)

 Bilgi  [TK. 391] Gerekçesi
Yönetim kurulu kararları iptal edilemez. Buna karşılık bâtıl yönetim kurulu kararlarına karşı tespit davası açılabilmesi (genellikle) kabul edilmekte, kanunlar bu yolda hükümlere yer vermektedir. Yargıtay'ın yerleşik içtihadına göre, bir yönetim kurulu kararının geçersiz olduğunun tespiti mahkemeden istenebilir. İsv. BK'nın 714. maddesinde de bâtıl yönetim kurulu kararlarına karşı tespit davası açılabilmesi olanağı genel kurul kararlarına ilişkin 706b'ye gönderme yapılarak düzenlenmiştir. Tasarı...
(Şerh No: 12904 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:44)

 Bilgi  [TK. 390] Gerekçesi
Birinci fıkra: 6762 sayılı Kanunun 330 uncu maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan, bir çok güçlüğe ve istenmeyen sonuçlara yol açtığı için şiddetle eleştirilen, ağırlaştırılmış toplantı nisabına ilişkin hüküm, Tasarıda değiştirilmiş ve esas sözleşmede daha ağır bir toplantı nisabı öngörülmemişse yönetim kurulunun üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanabilmesine kanunen olanak tanınmıştır. Hüküm toplantı nisabının esas sözleşme ile hafifletilmesine izin vermemektedir. Bunun ba...
(Şerh No: 12903 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:42)

 Bilgi  [TK. 389] Gerekçesi
Şirketin kanuna uygun veya aykırı bir şekilde iktisap ettiği paylar şirkete hiçbir paysahipliği hakkı vermez. Şirket sadece, söz konusu paylardan kaynaklanan bedelsiz payları iktisap edebilir; ancak anılan bedelsiz paylar da şirkete paysahipliği hakları sağlayamaz. Bu maddenin sonuçları, 6762 sayılı Kanunun 329 uncu maddesinin ikinci fıkrası hükmüne nazaran daha kesin ve kapsamlıdır. Şirket hamiline hisse senetlerini inançlı bir işlem ile devredip kendisini genel kurulda temsil ettiremez, oy kul...
(Şerh No: 12902 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:36)

 Bilgi  [TK. 388] Gerekçesi
Tasarının 388 inci maddesinin kaynağı AET'nin 2 sayılı Yönergesi ile Alm. POK 56 ncı paragrafıdır. Ancak anılan madde bir çok noktada Alman düzenlemesinden ayrılmıştır. Hüküm, içerdiği kuralın açıkça ifade edilmiş bulunması sebebiyle yenidir. 6762 sayılı Kanunda şirketin kendi paylarını taahhüt edemeyeceği kuralı açıkça ve doğrudan doğruya öngörülmemişti. Ancak 6762 sayılı Kanunun 285 inci maddesinin birinci fıkrasında ifadesini bulan "muvazaadan ârî" ibaresinin bu kuralı da içerdiği söylenebili...
(Şerh No: 12901 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:34)

 Bilgi  [TK. 387] Gerekçesi
Diğer kanunların, şirketin kendi paylarını iktisabına izin veren hükümleri 387 nci maddede saklı tutulmuştur. Bu hükümler ancak yer aldıkları kanun çerçevesinde ve o kanunun amacına uygun olarak geçerli sonuçlar doğururlar. Uygulama alanlarının kıyas yoluyla genişletilmesi mümkün değildir. Söz konusu hükme aykırılığın hukukî sonuçları hükümde öngörülmemişse Tasarı hükümleri uygulanır. 387 nci madde şirketin kendi paylarını iktisabı hakkında öngörülmüş bulunmakla beraber, kıyas yolu ile, şirke...
(Şerh No: 12900 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:33)

 Bilgi  [TK. 386] Gerekçesi
Bu maddenin gerekçesi için 385 inci maddenin gerekçesine bakılmalıdır
(Şerh No: 12899 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:32)

 Bilgi  [TK. 385] Gerekçesi
379 ilâ 381 inci maddelere aykırı bir şekilde iktisap veya rehin olarak kabul edilen paylar, iktisapları veya rehin olarak kabulleri tarihinden itibaren altı ay içinde elden çıkarılmalı veya rehne son verilmelidir; aksi halde, söz konusu payların sermayenin azaltılması yoluyla hemen itfası gerekir. Hükümde, elden çıkarmaya ve rehni kaldırmaya ilişkin özel bir usul öngörülmemiştir. İdare işlevinin gereği olarak elden çıkarma yetkisi yönetim kurulundadır. Yönetim kurulu görevini eşitlik ve kamuyu ...
(Şerh No: 12898 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:32)

 Bilgi  [TK. 384] Gerekçesi
Bir anonim şirketin iktisap etmiş olduğu kendi paylarını elden çıkarmasına ilişkin zorunluk, 382 nci maddesinin (b)-(e) bendlerinde öngörülmüş bulunan istisnalar uyarınca edinilmiş bulunan payların, esas veya çıkarılmış sermayenin yüzde onunu aşması halinde, aşan kısmı için söz konusudur. Elden çıkarma zorunluğunun 382 nci maddede sayılan haller ile ivazsız iktisab-ta öngörülmesinin sebebi, Tasarının 382 nci maddesinde öngörülen iktisap istisnalarının ihtiyaçlardan değil, zorunluluklardan kaynak...
(Şerh No: 12897 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:30)

 Bilgi  [TK. 383] Gerekçesi
Bir şirket kendi paylarını bağış ve vasiyetname yolu ile ivazsız, yani karşılıksız iktisap ederse yasağa bağlı kalmak doğru olmaz. Aynı şekilde bir yavru şirket ana şirketin paylarını ivazsız olarak edinebilir
(Şerh No: 12896 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:29)

 Bilgi  [TK. 382] Gerekçesi
Bu madde yasağın istisnalarını düzenlemektedir. Hüküm 6762 sayılı Kanunun 329 uncu maddesi ile bir çok noktada benzerlikler gösterir. Bu maddenin Tasarının 379 ve 381 inci maddelerinden farkı belirli hallere özgülenmiş olmasıdır. Birinci bendde şirketin, fazla sermayeyi iade amacıyla, sermaye azaltması düzenlenmiştir. Hüküm uyarınca, şirket iadeye (itfaya) tâbi payları paysahiplerinden satın alır ve itfa eder veya zararı gidermek amacıyla itfa eder. Tasarının 473 ilâ 475 inci maddelerinin ger...
(Şerh No: 12895 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:28)

 Bilgi  [TK. 381] Gerekçesi
Birinci fıkra: Bu fıkra, ekinde 379 uncu maddenin ikinci fıkrası uyarınca alınmış bir yetkinin bulunmaması halinde, bir anonim şirketin kendi paylarını iktisap edebileceği ayrıksı bir durumu düzenlemektedir. Bu bir anonim şirketin kendi paylarını iktisap etmemesi halinde, şirket yönünden, yakın ve ciddi bir kaybın söz konusu olması durumudur. Yakın ve ciddi tehlikenin hemen akla gelen örnekleri, şirketin, kendi paylarını iktisap edememesi durumunda borca batık bir kişiden alacağın tahsil edileme...
(Şerh No: 12894 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:27)

 Bilgi  [TK. 380] Gerekçesi
Birinci fıkra: Birinci fıkra bir anonim şirketin, kendi paylarını başkasının, yani üçüncü bir kişinin satın alabilmesi için onu finanse etmesine, onu ödünç veya teminat vererek veya diğer araçlarla desteklemesine, ona yardımcı olmasına yönelik hukukî işlemleri bâtıl sayarak, 379 uncu maddenin etkisiz kalmasını ve dolanılmasını engellemeyi amaçlamaktadır. Hüküm bu türlü bir desteği, kendi paylarını (pay senetlerini) dolaylı olarak kendisinin alması şeklinde kabul etmektedir. Bu sebeple söz konusu...
(Şerh No: 12893 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:25)

 Bilgi  [TK. 379] Gerekçesi
AET'nin şirketlere ilişkin 77/91 sayılı İkinci Yönergesini hukukumuza yansıtan, Tasarının 379/387 nci maddeleri bir bütün halinde değerlendirildiğinde (bir reform niteliği taşıyan) şu yenilikler belirlenebilir. (1) Her anonim şirket, genel kurulunun yönetim kuruluna verdiği yetkiye dayanarak sermayesinin yüzde onunu aşmamak şartı ile, kendi paylarını iktisap ve rehin olarak kabul edebilir. Genel kurulun yetkilendirmesi onsekiz aylık bir süre için geçerli olduğu ve sürekli bir şekilde yenilenebil...
(Şerh No: 12892 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:21)

 Bilgi  [TK. 378] Gerekçesi
Hüküm, hisse senetleri borsada işlem gören şirketlerde kurumsal yönetim ilkelerinin bir uygulamasıdır. Tüm anonim şirketler için öngörülmüş bulunan finans denetimi (Tasarının 375 inci maddesinin (c) bendi) ve denetim komitesi (auditing committee) yanında bir diğer iç kontrol mekanizmasıdır. Bu komitenin denetim komitesinden farkı denetim komitesinin yönetimi gözetim altında tutmasına karşılık bu komitenin sadece risklere odaklanmasıdır. Ayrıca denetim geçmişe yönelik bir inceleme olduğu halde, r...
(Şerh No: 12891 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:16)

 Bilgi  [TK. 377] Gerekçesi
İflâsın ertelenmesine ilişkin 377 nci madde dört temel kural içermektedir. Bunlardan birincisi bir iyileştirme projesi bağlamında iflâsın ertelenmesidir. İkinci kural, iyileştirme projesinin emredici nitelikteki içeriği ile ilgilidir. Projede Kanunun 376 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen denetçi önerilerinin yer alması ve bu önerilere uygun gerçekçi kaynakların gösterilmiş olması şarttır. Denetçinin önerilerinin Kanunun 378 inci maddesinde düzenlenen erken teşhis komitesinin önerileri d...
(Şerh No: 12890 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:15)

 Bilgi  [TK. 376] Gerekçesi
376 ncı madde 6762 sayılı Kanunun 324 üncü maddesinin yerine geçmiştir. Mevcut maddenin hükümleri bir ölçüde korunmuştur. Ancak, uygulamada sıkça rastlanılan sorunlar dikkate alınarak yeni kurallar öngörülmüştür. Bu da Tasarı hükmüne yeni hüviyet vermiştir. Ayrıca 6762 sayılı Kanundaki 324 üncü maddenin bilânço hukukuna uymayan hükümleri düzeltilmiştir. 376 ncı madde düzenlenirken İcra ve İflâs Kanununda 4949 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler, AET'nin İkinci Yönergesi ve İsv. BK m. 725'e 1991...
(Şerh No: 12889 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:13)

 Bilgi  [TK. 375] Gerekçesi
Yönetim kurulunun devredilemez yetkilerini gösteren 375 inci madde yenidir. Bu hüküm ile, Ticaret Kanununda, organlar arasında işlev ayrımı yapılmış, organlar arasında işlev bağlamında güç yönünden denklik kabul edilmiş, buna karşılık genel kurulun herşeye kadir olduğuna ve bütün kararları alabilme yetkisi ile donatıldığına ilişkin salt yetki teorisi reddedilmiştir. Genel kurulun bir üst organ olduğu anlayışı Ticaret Kanununa yabancıdır. Ancak, bu hükme rağmen 374 üncü maddenin gerekçesinde işar...
(Şerh No: 12888 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:10)

 Bilgi  [TK. 374] Gerekçesi
Bu madde, yönetim kurulunun işlevinin, yani yönetim hakkının sınırım çizmektedir. Şirketin işletme konusunun elde edilebilmesi için yapılması gerekli bütün iş ve işlemler yönetim kurulunun veya -devir halinde- yönetimin yetkisindedir. Ancak, bunlardan kanunla veya esas sözleşme ile genel kurula bırakılanlar hariç tutulmuştur. Yönetim hakkının kapsamına giren bir iş ve/veya işlemin, esas sözleşme ile genel kurulca kullanılabilmesi için de bunun 375 inci maddede gösterilmiş devredilemez görev ve y...
(Şerh No: 12887 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:06)

 Bilgi  [TK. 373] Gerekçesi
Birinci fıkra: Bu maddenin birinci fıkrası, 6762 sayılı Kanunun 323 üncü maddesinden alınmış, ancak şirketin kabul ettiği imza düzenini belirtmek amacıyla "ve bunların temsil şekillerini gösterir kararının noterce onanmış suretini" ibaresi eklenmiştir. 6762 sayılı Kanunun 323 üncü maddesinin birinci cümlesi, yönetim kurulunun şirketi temsile yetkili kişilerinin bu hususu sicile bildireceğini belirtmiştir. Mevcut maddenin ikinci cümlesi ise birinci cümleden bağımsız, pek de anlam taşımayan bir hü...
(Şerh No: 12886 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:04)

 Bilgi  [TK. 372] Gerekçesi
Bu hüküm, 6762 sayılı Kanunun 322 nci maddesinin tekrarıdır
(Şerh No: 12885 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:02)

 Bilgi  [TK. 371] Gerekçesi
371 inci madde 6762 sayılı Kanunun 321 inci maddesinden alınmış, ancak 6762 sayılı Kanunun 137 nci maddesinde öngörülen ultra vires kuralının sistemden çıkması dolayısıyla varlığı gerekli yeni hükümlere de yer vermiştir. Birinci fıkra temsile yetkili olan kişilerin yapabilecekleri iş ve işlemlerin şirketin rücû edebilmesi ve edememesi yönünden sınırını göstermektedir. Ultra vires kuralı kalktığı için, artık şirketin hak ehliyetinin sınırını işletme konusu çizmemektedir. Şirketin hak ehliyetin...
(Şerh No: 12884 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:02)

 Bilgi  [TK. 370] Gerekçesi
Birinci fıkra: 370 inci maddenin birinci fıkrası, 365 inci maddede yer alan şirketin temsili yetkisinin, aksi şartedilmemişse, yani tek imza sistemi kabul olunmamışsa, çift imza ile ve yönetim kurulunca kullanılabileceğini öngörmektedir. 373 üncü maddenin birinci fıkrası hükmünce yönetim kurulu şirketi temsile, yetkili kişileri de belirler. İkinci fıkra: İkinci fıkra, 6762 sayılı Kanunun 319 uncu maddesinin ikinci fıkrası hükmünü tekrarlayarak, 370 inci madde dolayısıyla devredilebilen yöneti...
(Şerh No: 12883 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 16:01)

 Bilgi  [TK. 369] Gerekçesi
Birinci fıkra: Göndermelerden oluşan, bu sebeple "görsel" olmaması bir yana karmaşaya da yol açan ve öğretide şiddetle eleştirilen 6762 sayılı Kanunun 320 nci maddesinden tamamen ayrılan 369 uncu madde, özeni, tedbirli bir yönetici ölçüsü ile tanımlamış ve aynı zamanda şirketin menfaatlerinin gözetilmesine vurgu yapmıştır. Hüküm bunun ölçütü olarak dürüstlük kuralını kabul etmiş, ancak şirketler topluluğu ile ilgili 203 ve 205 inci maddelerin istisnaî durumlarını dikkate almıştır. Hükmün bir yen...
(Şerh No: 12882 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 15:59)

 Bilgi  [TK. 368] Gerekçesi
Yönetim kurulunun ticarî mümessil ve vekil tayin etme yetkisi devredilemez niteliktedir. Bu nitelik 368 inci ve 375 inci maddenin (d) bendi hükmünden anlaşılmaktadır. Yönetimin 367 nci maddeye göre devredilmiş olması, yönetim kurulunun söz konusu yetkisini ortadan kaldırmaz.
(Şerh No: 12881 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 15:56)

 Bilgi  [TK. 367] Gerekçesi
6762 sayılı Kanunda olduğu gibi, Tasarıya göre de, yönetim kurulu, yönetim haklarıyla temsil yetkilerini muhakkak kendisinin kullanmasının zorunlu olmadığı; gereğinde bir gözetim organı olarak çalışabilen bir organdır. Tasarıda yönetim kurulunun hemen hemen üyelerinin tümünün, yürütme yetkisini haiz olmayan (non-executive) üye konumuna geçebildiği esnek bir rejim benimsenmiştir. 365 inci maddedeki karineye uygun olarak, 367 nci madde (6762 sayılı Kanunun 319 uncu maddesinin ikinci fıkrası hükmü ...
(Şerh No: 12880 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 15:55)

 Bilgi  [TK. 366] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 318 inci maddesinin, bazı değişikliklerle tekrarıdır. İlk değişiklik birinci fıkrada, birden fazla başkan vekili seçilmesine olanak sağlanarak yapılmıştır. Mevcut metin bazı sicil müdürlerince sadece bir başkan vekilinin seçileceği şeklinde yorumlanıyordu. İkinci olarak, başkanın ve vekilinin veya bunlardan birinin seçiminin genel kurulca da yapılacağı öngörülmüştür. Bu hükümle başkana ve vekiline güç kazandırmak amaçlanmıştır
(Şerh No: 12879 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 15:53)

 Bilgi  [TK. 365] Gerekçesi
Maddenin birinci cümlesi 6762 sayılı Kanunun 317 nci maddesinden alınmıştır. Yeni eklenen ikinci cümle istisnaları saklı tutmaktadır. Kanunî istisnaların başında 367 nci maddenin birinci fıkrası ile 370 inci maddenin ikinci fıkrası hükümleri gelir. Tasfiyeye girmiş şirketlerde tasfiye memurları da tasfiyeye ilişkin yönetim ve temsil hak ve yetkilerini kullandıklarından, söz konusu yetkileri ve hakları düzenleyen hükümler istisnalar kapsamındadır. Hüküm Kanunun 375 inci maddesiyle de bağlantı içi...
(Şerh No: 12878 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 15:52)

 Bilgi  [TK. 364] Gerekçesi
Birinci fıkra: Maddenin birinci fıkrası, uygulamada sorun yaratan ve Yargıtay kararlarında farklı tarihlerde değişik yönde sonuçlara bağlanmış bulunan, yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmalarının gündeme bağlılık ilkesinin kapsamında olup olmadığı sorununu, menfaatler dengesine uygun bir şekilde çözüme kavuşturmak amacıyla öngörülmüştür. Kural şudur: Bir üyenin görevden alınabilmesi için gündemde bu yolda hüküm bulunması şarttır. Ancak haklı sebepler varsa, genel kurul, gündemde madde bulun...
(Şerh No: 12877 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 15:51)

 Bilgi  [TK. 363] Gerekçesi
Tasarının bu maddesi, 6762 sayılı Kanunun 315 inci maddesinden alınmıştır.
(Şerh No: 12876 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 15:49)

 Bilgi  [TK. 362] Gerekçesi
Madde, -bir değişiklik dışında - 6762 sayılı Kanunun 314 üncü maddesinden alınmıştır.
(Şerh No: 12875 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 15:49)

 Bilgi  [TK. 361] Gerekçesi
Yeni olan 361 inci madde ile yönetim kurulu üyelerinin şirkete verecekleri zararların güvencesi olarak, isteğe bağlı zarar sigortası getirilmiştir. Bu hükümde yönetim kurulu üyelerinin görevlerini yerine getirirken şirkete verebilecekleri zararların güvence altına alınması konusunda ilk çekingen adım atılmıştır. Batıda yaygın olan bu sigortanın, zararların karşılanmasından çok, profesyonel, sorumluluk bilincine sahip ve görevin gereklerine uygun yetenekleri haiz kişilerden oluşan yönetim kuru...
(Şerh No: 12874 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 15:48)

 Bilgi  [TK. 360] Gerekçesi
İsv. BK m. 709 (Eski 708 (4) ve (5)) hükmünden esinlenen 360 ıncı madde, belirli pay ve paysahibi gruplarına ve azlığa yönetim kurulunda temsil edilme hakkı tanınmasını düzenlemektedir. Temsil edilme hakkı ancak esas sözleşmede öngörülerek bahşedilebilir. Bu madde, yönetim kurulunda temsil edilme hakkını hem paysahibi gruplarına hem azlığa hem de pay gruplarına tanımıştır. Kârda, oyda, tasfiye payında veya diğer herhangi bir malvarlığı hakkında imtiyazlı olan bir pay grubuna yönetim kurulunda...
(Şerh No: 12873 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 15:47)

 Bilgi  [TK. 359] Gerekçesi
Tasarının bu maddesi 6762 sayılı Kanunun 312 nci maddesine nazaran bir çok yeniliği içermektedir. Bunlar şöyle sıralanabilir: Birinci fıkra: (a) Yönetim kurulunun en az üç üyeden oluşacağına ilişkin mevcut hüküm terk edilerek bir üyeli yönetim kuruluna olanak tanınmıştır. Bunun sebebi, bir taraftan, sistemde tek pay-sahipli anonim şirkete yer verilerek birçok AB ülkesinin aynı kuralı uygulamakta olması dolayısıyla AB hukuku ile uyum sağlanması, diğer taraftan da, küçük anonim şirketler ile an...
(Şerh No: 12872 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2012 15:44)

 Bilgi  [TK. 358] Gerekçesi
Hüküm yenidir; ticaret hayatında yaygın olan, kazandığı boyutlar dolayısıyla verdiği zararlar bir hayli genişlemiş bulunan, bir kötü ve sakat uygulamayı önlemeyi amaçlamaktadır. Çünkü, hükümle paysahiplerinin şirkete karşı borçlanmalarının yani, sermaye taahhüdü dahil, birçok iş ve işlemde şirket kasasını kullanmalarının, kişisel harcamalarını bu kanaldan yapmalarının, hatta şirketten para çekmelerinin engellenmesi amaçlanmaktadır. Hükme aykırılık, aynı zamanda cezaî yaptırıma da bağlanmıştır (T...
(Şerh No: 12792 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 21:21)

 Bilgi  [TK. 357] Gerekçesi
Tasarının 357 nci maddesi, Yargıtayın yerleşik kararıyla kabul edilen, AET'nin ticaret şirketlerine ilişkin, sermayeyi konu alan, 77/91 sayılı İkinci Yönergesinin 42 nci maddesinde öngörülmüş bulunan evrensel nitelikteki eşit işlem ilkesini kanunî bir üst-kural haline getirmiştir. Bu hüküm, bir taraftan organların öznel ve keyfî karar ve uygulamalarına bir üst hukuk kuralı ile kanunî bir barikat çekmekte, diğer taraftan da esas sözleşmelerdeki hükümlerin adil ve menfaatler dengesine uygun bir şe...
(Şerh No: 12791 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 21:19)

 Bilgi  [TK. 356] Gerekçesi
356 ncı madde 6762 sayılı Kanunun 311 inci maddesinden alınmış, birinci fıkraya sadece kiralanma eklenmiştir. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 356 ncı maddesinin başlığı 380 inci madde ile uyumu sağlamak amacıyla "Kanuna karşı hile" ibaresi, "Kanunu dolanma" şeklinde, üçüncü fıkrasının "maddenin" ibarelerinden sonraki kısmı "üçüncü ve dördüncü fıkraları" olarak değiştirilmiş; ayrıca, maddenin ikinci fıkrasında açıklığın sağlanması amacıyla değişiklik yapılmıştır. Madde...
(Şerh No: 12790 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 21:17)

 Bilgi  [TK. 355] Gerekçesi
Birinci fıkra: 6762 sayılı Kanunun 301 inci maddesinin yerini alan 355 nci madde, anonim şirketin tüzel kişilik kazanmasında tescilin kurucu etkisini açıkça belirtmektedir. Bu maddenin 353 ve 354 üncü maddelerle birlikte değerlendirilmesi halinde, tescilin sağlığa kavuşturucu etkisi de ortaya çıkar. İkinci fıkra ve üçüncü fıkra: İkinci fıkra 6762 sayılı Kanunun 301 inci maddesin aynen alınmıştır. Üçüncü fıkrada ise tedrici kuruluşun sistemden çıkmış olması nedeniyle gerekli ayıklama yapılmışt...
(Şerh No: 12789 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 21:16)

 Bilgi  [TK. 354] Gerekçesi
Şirket esas sözleşmesinin tamamı tescil olunur. Ancak, esas sözleşmenin tümünün tescil edilmiş olması, maddelerin tümü için tescilin Tasarının 36 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında olumlu etki yaratması sonucunu doğurmaz. Başka bir ifade ile, esas sözleşmenin her hükmü üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez, yani üçüncü kişiler (esas sözleşme tescil ve ilân edildi diye) bu sözleşmedeki her hükmü biliyor sayılamaz. Kısaca: Tescil her hüküm yönünden olumlu işlevi haiz değildir. Tescil edildik...
(Şerh No: 12788 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 21:15)

 Bilgi  [TK. 353] Gerekçesi
559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yürürlükten kaldırılan 6762 sayılı Kanunun 299 uncu maddesinin beşinci fıkrası hükmünün yerini tutmak amacıyla kaleme alınan bu madde, aynı zamanda AET'nin şirketlere ilişkin 68/151/AET sayılı Birinci Yönergesinin 11 ve 12 nci maddelerine de uygundur. Hükmün benzerleri AB ülkeleri ile İsviçre'de de (İsv. BK 643 (3)) mevcuttur. Kuruluştan itibaren, aylarla ifade edilen çok kısa bir süre geçtikten sonra anonim şirketin butlanına veya yokluğuna karar veril...
(Şerh No: 12787 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 21:11)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,07878304 saniyede 11 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.