Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

2004 S.lı İcra ve İflas Kanunu - Son Eklenen Şerhler

2004 S.lı İcra ve İflas Kanunu - Son Eklenen Şerhler

Alacaklının icra takibi yapmış olması ve icra takibinin itiraza uğrayarak borçlu tarafından durdurulmuş olması, icra dairesinden alınan ihtiyati haciz kararının uygulamasına engel teşkil etmez.Zira ihtiyati haciz müessesesi, mahkeme kararı ile borçlunun mallarına önceden ve geçici olarak el konulması yoluyla, bir para alacağını güvence altına almaya yönelik olup, icra takibine geçilmiş olsa dahi, ihtiyati haciz isteminde alacaklının hukuki yararı mevcuttur.
(Şerh No: 6354 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 13-08-2010 22:25)

Araç hacizlerinde sadece kaydi haciz olduğu halde alacaklı satış isteyebilir ve dosyaya satış avansını yatırabilir.
(Şerh No: 6347 - Ekleyen: Av.Serkan DEMİRKAYA - Tarih : 13-08-2010 12:11)

İpoteğin paraya çevrilmesi takibinde satış aşamasında mutlak uyulması gereken usuli kurallar vardır. Bunlardan biri de tebligattır. Yapılan tebligatlar, tarafları özellikle borçlu ve taşınmazın tapu kütüğüne haciz kaydı koyduran diğer alacaklıları satışla ilgili tam olarak bilgilendirmeyi amaçlar. Alacaklı tebligatların usulsüzlüğünden dolayı, iyiniyet iddiasında da bulunamaz. Yolsuz tescil iddiasına dayalı davada hakimin, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplayarak...
(Şerh No: 6342 - Ekleyen: Av.Ahmet GÜLHAN - Tarih : 12-08-2010 16:39)

Artezyen suyu kullanıldığından bahisle,abonesiz olarak atıksu tahliyesi yapıldığına ilişkin tutanağa karşı menfi tespit isteminde, her ne kadar artezyenden çıkan suyun tahliyesi için davalı tarafından sunulmuş bir hizmet bulunmayıp, suyun tahliyesi işyerinin yanından geçen dereye yapılmakta ise de, 20.11.1981 gün ve 2560 sayılı İSKİ'nin Kuruluş Yasası'na eklenen Ek madde uyarınca tüm Büyükşehir belediyelerinde bu yasa hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alındığından ve MESKİ tarifeler Yönetm...
(Şerh No: 6325 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 08-08-2010 12:08)

Sıra cetveline itiraz davaları kural olarak genel mahkemelerde görülürsede, itiraz sadece sıraya yönelikse, İcra Mahkemeleri görevlidir.
(Şerh No: 6314 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 06-08-2010 22:18)

İflasın ertelenmesi talebi yerinde görülürse mahkemece, malvarlığının muhafazası için, maddi hukuk alanında sonuçlar doğurmayan tedbirler alınmalıdır. Ancak alacaklıların alacaklarını tahsil amacıyla kullanabilecekleri takas, mahsup, hapis hakkı gibi hukuki işlemlerin durdurulamayacağı gibi,mahkemece rehin ve blokajın kaldırılmasına da karar verilemez.(Ayrıca Bknz: Öztek,Selçuk,İflasın Ertelenmesi, Bankacılar Dergisi, Sayı 53, 2005, s.66)
(Şerh No: 6309 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 03-08-2010 22:27)

İflasın ertelenmesi talebinde, mahkeme öncelikle şirketin borca batık durumda olup olmadığını tespit etmeli, borca batık durumda ise ıslahının mümkün bulunup bulunmadığını incelemeli, erteleme talebi İİK.nun 166/2. maddesinde öngörülen usulle ilan edilerek, ilan üzerine alacaklıların itirazı mevcutsa bu itirazlar değerlendirilerek erteleme koşullarının mevcut olup olmadığı saptanmalıdır. Bu bağlamda her ne kadar İİK.nun 179. ve TTK.nun 324. maddesinde,erteleme isteminin ilanına ilişkin bir düze...
(Şerh No: 6308 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 03-08-2010 22:18)

İİK.nun 15. maddesi uyarınca,bütün masraflar borçluya ait olup, icra dosyasında uygulanan haczin haksız olduğu nedeniyle, haciz masrafları ve yediemin ücretinin alacaklıdan tahsili,ancak genel hükümlere göre açılacak bir tazminat davasında değerlendirilebilecek bir husus olup, İcra Mahkemesince tahsil kararı verilmesi doğru değildir.
(Şerh No: 6303 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 03-08-2010 09:50)

Takipten sonra borcun ödendiğine ilişkin delil olarak sunulan belge,her ne kadar alacaklı tarafından kabul edilmişse de, içeriği itibari ile borcun ve ferilerinin itfa edildiği, yahut alacaklının borçluya bir mühlet verdiği hususunda bir açıklık bulunmadığından,belgelerde belirtilen taşınmazın devri ve ödeme hususlarının ne derecede gerçekleştiği genel mahkemede yargılamayı gerektirdiğinden, İİK.71/1.maddesi kapsamında bir ödeme belgesi olarak kabul edilemez.
(Şerh No: 6302 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 02-08-2010 22:16)

İstirdat davası borcun tamamen ödenmesinden itibaren 1 yıl içinde açılmalıdır. Şayet istirdat istemine konu borç takside bağlanmış ise,süre son taksidin ödenme tarihinden itibaren işlemeye başlar.
(Şerh No: 6291 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 02-08-2010 11:23)

Gerek icra inkar tazminatı,gerekse kötüniyet tazminatı, İİK.nun 72. maddesinde sadece menfi tesbit davaları bakımından öngörülmüş bulunmaktadır. Bu bağlamda istirdat davasının borçlu(istirdat isteyen)lehine sonuçlanması halinde, takip alacaklısı aleyhine "kötüniyet tazminatı" ödeneceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. O halde, istirdat davasına konu olan miktar bakımından borçlu yararına tazminata hükmedilmesi hatalıdır.
(Şerh No: 6282 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 01-08-2010 15:03)

İpoteğin İmar Kanunu uyarınca imar uygulaması sonucu oluştuğu, dolayısıyla tarafların özgür iradeleriyle düzenlenmiş ipotek akit tablosu bulunmadığı hallerde, İİK.nun 153/2. maddesinin olayda uygulama yeri bulunmamaktadır.
(Şerh No: 6277 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 01-08-2010 12:59)

Yurt dışından alınan "emekli maaşının" haczedilemeyeceği yönünde özel bir yasa hükmü bulunmadığından, işbu emekli maaşlarının -tamamen- haczinin mümkün olduğuna dair içtihat terk edilerek; yurt dışından alınan emekli maaşlarının İİK m.83 mucibince kısmen (1/4 inden az olmamak üzere) haczedilebileceğine karar verilmiştir.
(Şerh No: 6275 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 01-08-2010 11:52)

Tedbir nafakasına dair icra takibinde; borçlu, birbirini takip eden tarihlerde, hükmedilen nafaka tutarlarının tamamını kapsamayacak şekilde de olsa alacaklıya ödemelerde bulunmuşsa; sunulan belgeler işbu ödemelerinin nafakaya dair olduğu açıklamasını muhtevi olmasa da (borçlu tarafça yapılan tüm ödemelerin, açıkça alacaklı tarafça nafaka dışındaki bir alacağa ilişkin olduğu ispat edilmediği sürece) borçlu, yaptığı ödemeler nispetinde nafaka borcundan kurtulur.
(Şerh No: 6274 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 01-08-2010 11:11)

İnternet bankacılığı şifresinin kırılması eylemine dayalı menfi tespit isteminde,davalı bankanın sisteminde yeterli güvenlik tedbirlerini aldığının, davacının ise korumakla yükümlü olduğu şifresini koruyamadığının saptanması halinde,davanın reddi gerekir.
(Şerh No: 6242 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 24-07-2010 22:39)

İİK. 68/b emredici hükmünce, faiz tahakkuk dönemini takip eden 15 gün içerisinde gönderilmeyip sonradan gönderilen hesap özeti, İİK.nun 68. maddesinde yazılı belge niteliğini kazanamayacağından, bu belgeye dayanarak yapılan itirazın kaldırılması talebinin reddi gerekir.
(Şerh No: 6241 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 24-07-2010 22:17)

Alacaklı takip talepnamesinde açıkça ipotek belgesine dayandığını belirtmiş ise; takip yoluna "Haciz" yazılması, ipotekli takipte haciz sözkonusu olamayacağından "Fuzuli" bir ibare olup; takip kesin borç ipoteğine dayalı olduğundan borçluya İİK.m.149 gereği icra emri çıkarılmasında usulsüzlük yoktur. Ayrıca icra emrine yönelik şikayet, tebliğ tarihine göre yasal 7 günlük süre içinde yapılmalıdır.
(Şerh No: 6240 - Ekleyen: Av.Şehper Ferda DEMİREL - Tarih : 21-07-2010 18:16)

 Bilgi  [İİK. 18] İİK 18 üzerine kişisel bir yorum
İİK 18.madde şikayetle ilgili olarak;şikayet konusu işlem hakkında duruşma yapılmasının takdiri icra mahkemesi hakimine aittir.İcra mahkemesi hakimi şikayet konusu uyuşmazlığın taraflarının beyanlarının uyuşmazlığın çözümlenmesinde yararlı olacağını görmekteyse mutlaka duruşma yapmalı,beyanlar doğrultusunda karar vermelidir.Duruşma yapılmasına karar verildiği andan itibaren taraflara bu keyfiyeti davetiye ile bildirmesi gereklidir.Uyuşmazlığın icra mahkemesi esas defterine kaydının yapılıp (har...
(Şerh No: 6195 - Ekleyen: Şükrü GÖKMEN - Tarih : 17-07-2010 20:05)

Taraflar arasında İİK' nun 150/ı maddesinde açıklanan şekilde herhangi bir cari hesap ve kredi ilişkisinin bulunmadığı hallerde, ödeme emri yerine 151 icra emri tebliği suretiyle takip yapılamaz.
(Şerh No: 6192 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 17-07-2010 10:29)

Borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine,borçlu ile birlikte icra takibinden önce ödeme istemi tebliğ edilmedikçe, ipotek borçlusu bakımından borç muaccel olmayacağından, muaccel olmayan bir alacak için icra takibi yapılamaz.
(Şerh No: 6193 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 17-07-2010 10:26)

İhale edilen taşınmaz,bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise, ihalenin kesinleşmesi üzerine alıcı, icra dairesinden işgalci üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebilir. 3.kişi ancak ipotek tarihinden önce yapıldığı resmi belge ile sabit olan bir akde dayanarak aksini ispatlayabilir.Adi yazılı kira sözleşmesi, vergi kaydı, SSK belgesi, elektrik faturası, su faturası, telefon tesis belgesi, vergi dairesi yoklama fişi, sanayi sicil belgesi, marka tescil belgesi, kira ödeme makbuzla...
(Şerh No: 6191 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 17-07-2010 09:54)

Dava konusu senedin teminat amacı ile verildiğini iddiası karşısında, aynı husus davalı yanca da kabul edildiği taktirde, nakden ibaresi yazılı senede dayalı husumette çift taraflı talil söz konusudur. Çift taraflı tadilde ispat yükü yer değiştirmeyeceğinden, menfi tespit isteminde bulunan davacının ispat yükümlülüğü devam eder.
(Şerh No: 6186 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 16-07-2010 17:50)

Asıl alacak dışında fer'ilerinin yatırılmaması temerrüde esas teşkil etmez.
(Şerh No: 6179 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 15-07-2010 16:23)

Davalı borçlu ile 3.kişi, borcun doğumundan önce kesinleşen anlaşmalı boşanma ilamı ile boşanmış olsalar dahi taraflar boşanmaya karşın birlikte oturmaya devam ettiklerinden boşanma danışıklıdır. Diğer yandan haczi uygulayan memurun İİK.'nun 96 ve 97. maddelerine göre işlem yapması gerekirken İİK.'nun 99. maddesi uyarınca işlem yaparak alacaklıyı dava açmak zorunda bırakması ispat yükünün tersine çevrilmesine neden olamaz. Davalı durumunda da olsa 3.kişinin ispat yükü devam eder.
(Şerh No: 6176 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 15-07-2010 14:09)

Yalan beyanda bulunmak suçundan sanığın kimliğinin tespitini sağlayacak olan ceza davasının sonucunun beklenmesi gerekir. Zira eğer istihkak iddiacısı borçlu olduğu halde kimliğini farklı bildirmiş ise hacze ilişkin İİK 97/A'nın uygulanma ihtimali doğacaktır.
(Şerh No: 6175 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 15-07-2010 14:08)

Salt borçlunun adres değişikliğini Ticaret Sicil Gazetesinde ilan etmiş olması İİK'nun 44.maddesinde öngörülen ilan niteliğini taşımaz. Bu durumda devir alacaklının haklarını etkilemeyeceği gibi devralan davacıda B.Knun 179.maddesi gereği işletmenin borçlarından sorumlu bulunduğundan davanın kabulü yerine reddi usul ve yasaya aykırıdır.
(Şerh No: 6172 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 15-07-2010 13:00)

İtirazın iptali davasına verilecek cevap layihasında,her ne kadar borçlu ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleriyle bağlı değil ise de, itiraz dilekçesinde borçla ilgili kabule yönelik beyanları kendisi için bağlayıcıdır. Bir başka ifadeyle ödeme emrine itirazda, borcun esasına yönelik ikrarlar, itirazın iptali davasında dahi bağlayıcıdır.
(Şerh No: 6171 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 15-07-2010 12:58)

Havale tarihleri bononun tanzim tarihinden sonra olduğuna göre ödemelerin başka bir borca yönelik olduğunu davalının usulen kanıtlaması gerekmektedir. Başka bir ifade ile somut olayda ispat yükü davalı taraftadır. Bu durumda mahkemece davalıya savunmasını ispat olanağı tanınarak tüm deliller birlikte toplandıktan sonra uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir.
(Şerh No: 6177 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 15-07-2010 12:56)

İlama dayalı ilamlı icra takiplerinde borçlu, ilamın verildiği tarihten önceki dönemde borcun itfa edilmiş veya zamanaşımına uğramış olduğunu ileri sürerek istirdat veya menfi tespit davası açamaz. Buna karşılık, ilam niteliğindeki belge (Bu belgeler ya İcra ve İflas Kanununun 38. maddesinde veya özel kanunlarda belirtilmiştir.), maddi anlamda kesin hüküm gücüne sahip olmadığından belge tarihinden önceki itfa ve zamanaşımı iddialarına dayalı istirdat veya menfi tespit davaları açılabilir. Diğer ...
(Şerh No: 6178 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 14-07-2010 22:09)

İİK'nun 99. maddesi gereğince haczi uygulayan icra memurunca istihkak iddiasında bulunan 3.kişi hakkında 7 gün içinde istihkak davası açması için alacaklıya önel verilmediği durumda, hak düşürücü dava açma süresi başlamaz.
(Şerh No: 6174 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 14-07-2010 00:27)

Ticareti terk suçunun oluşabilmesi için, şirketin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu kayıtlı bulunduğu ticaret sicili memurluğuna bildirmemesi gerekir.Tüzel kişi ile birlikte şikayet edilen şirket temsilcisi bulunması karşısında, tüzel kişilik hakkında açılan davanın reddine karar verilmelidir.
(Şerh No: 6173 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 13-07-2010 23:52)

İcra ve İflas Kanunu'nun 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına itirazın koşulları açıkça hükme bağlanmış olup, borçlunun kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata itiraz edebileceği düzenlenmiştir. Bu itiraz sebepleri sınırlı ve şekli nitelikte olup, alacağın kesin olarak ispat edilmesi aranmamaktadır.Bu yönler gözetilmeden işin esasına girilerek hüküm verilemez.
(Şerh No: 6170 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 13-07-2010 21:13)

Borçluya tebligat yapılmadan haricen öğrenme halinde borca itirazın geçerliliği hakkında Yargıtay'ın yeni görüşüne uyan ve geçerli olduğunu belirtir kararı.
(Şerh No: 6169 - Ekleyen: Stj.Av.Göktürk ÖZDOĞAN - Tarih : 13-07-2010 18:04)

Borcun doğumundan sonraki tarihi taşıyan fatura ve vergi levhası, istenilen her kişi adına her zaman temini mümkün belgelerden olup HUMK.nun 299. maddesi uyarınca adi nitelikteki kira sözleşmesi de mülkiyeti ispata yeterli belgelerden değildir.
(Şerh No: 6167 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 13-07-2010 08:48)

Alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik danışıklı işyeri devrinde, bir an için işlemin danışıklı olmadığı varsayılsa dahi B.K.´nun 179 maddesi uyarınca 3. kişi devir aldığı işyeri borçlarından sorumlu olacaktır.
(Şerh No: 6166 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 13-07-2010 08:45)

 Bilgi  [İİK. 10] İİK 10 ve İİK 11.madde üzerine kişisel bir düşünce
İİK’nun 10.maddesi,madde başlığından da anlaşılacağı üzere icra ve iflas işlerine bakan memur ve müstahdemlerin yapamayacağı yasak işleri düzenlemektedir.Madde metninde sayılan kişilerle ilgili olan bütün işlemler bu madde kapsamına girer.Ancak kanun bu kişileri bentler halinde tahdidi olarak saymıştır.Bu bentte yer alan ilgili kişiler yorum yoluyla genişletilemez ve değiştirilemez.Madde metninde sayılan bu kişilerle ilgili icra ve iflas işlemleri ile karşılaşan memur ve müstahdemler bağlı bulun...
(Şerh No: 6163 - Ekleyen: Şükrü GÖKMEN - Tarih : 09-07-2010 23:02)

İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte haciz aşaması bulunmadığından, işbu takip şeklinde borçlunun meskeniyet iddiasında bulunması mümkün değildir.
(Şerh No: 6149 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2010 15:35)

Konut kredisi veren banka, bu kredinin borcuna mesnetle borçlu hakkında genel haciz yoluyla takip başlatması ve meskenin haczini talep etmesi halinde; verilen kredi işbu meskenin bedelinden kaynaklanmakla İİK. m.82/son nedeniyle borçlunun, meskeniyet iddiası dinlenmez.
(Şerh No: 6148 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-06-2010 15:48)

Tapu kaydı ve takyidatı, imar durumu ve çap örneğine ilişkin yazı cevaplarının bir sureti eklenmek suretiyle taşınmazın bulunduğu yer İcra Müdürlüğü'ne yazılacak talimat için örnek.
(Şerh No: 6050 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 07-06-2010 16:40)

Taşınmazın kıymet takdirine esas olmak üzere bulunduğu yer Kadastro Müdürlüğüne yazılacak çap durumu için müzekkere örneği
(Şerh No: 6049 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 07-06-2010 16:37)

Taşınmazın kıymet takdirine esas olmak üzere bulunduğu yer belediyesine yazılacak imar durumu için müzekkere örneği
(Şerh No: 6048 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 07-06-2010 16:36)

Taşınmazın kıymet takdirine esas olmak üzere tapu kaydı ve takyidatı için müzekkere örneği
(Şerh No: 6046 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 07-06-2010 16:35)

Taşınmazın kıymet takdirine esas olmak üzere tapu kaydı ve takyidatı için müzekkere örneği
(Şerh No: 6047 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 07-06-2010 16:35)

Her ne kadar kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte İİK m.167/2 gereği takip talebine senet aslının eklenmesi mecburi ise de; senet asıllarına ceza takibatı sebebiyle el konulmuş ise alacaklı, icra müdürlüğüne kambiyo senedinin fotokopisini ibrazla takip yapabilir.
(Şerh No: 5996 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 01-06-2010 12:15)

İcra müdür yardımcılarının yapmış olduğu eylem ve işlemlerin yasaya ya da genel mevzuata aykırı olması halinde icra müdürleriyle "birlikte" sorumlu tutulmaları gerekir.
(Şerh No: 5581 - Ekleyen: Şükrü GÖKMEN - Tarih : 25-05-2010 14:41)

 Önerge  [İİK. 67] Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden VEYA VAKİ İTİRAZA ITTILA TARİHİNDEN itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu süre vaki itiraz tarihinden itibaren 14 ayı geçemez.
(Şerh No: 5797 - Ekleyen: Av.İbrahim AFACAN - Tarih : 23-05-2010 21:40)

 Bilgi  [İİK. 34] İlama müstenit olan icra takiplerinde bütün icra dairelerinin yetkili olduğu
Alacaklı ilamlı takip dosyasını yeni yerleşim yeri icra dairesine havalesini isterse buna dair posta giderlerini icra müdürlüğüne vermek suretiyle yeni icra dairesine havale yapılır.Yeni icra dairesinden yeni esas no istenir ve ve bu şekilde dosya işlemden kaldırılarak alacaklıdan harç alınmaz.Sadece mahkeme tarafında verilen ilamlar değil aynı zamanda İİK 38 maddesinde ilam niteliğine haiz olan belgeler ile 1136 sayılı yasanın 35/A maddesi gereğince yapılan sulh anlaşmaları da ilamların icrası ...
(Şerh No: 5796 - Ekleyen: Şükrü GÖKMEN - Tarih : 23-05-2010 10:22)

 Bilgi  [İİK. 17] Şikayet üzerine yapılan işlemler
Şikayet icra mahkemesince karar verilmediği müddetçe icra takibini durdurmaz.Şikayetin icra mahkemesince kabulü halinde işlem yapıldığı tarihten itibaren(müdür yada müdür yardımcısı tarafından karar verildiği tarihten itibaren) iptal edilir.Şikayet reddedildiği takdirde; eğer icra mahkemesince icra takibinin durdurulması yönünde karar verilmişse red kararı ile birlikte icraya devam olunur;icra mahkemesi icra takibini durdurulması yönünde karar vermemişse icra dosyasında işlem yapılmaya devam ed...
(Şerh No: 5795 - Ekleyen: Şükrü GÖKMEN - Tarih : 22-05-2010 21:11)

 Bilgi  [İİK. 12] İcra veznesindeki paranın herhangi bir kayıt ve şarta bağlı tutulmaması gerektiği
İcra müdürlüğünde başlatılan bir takibe ilişkin ödeme borçlu yada üçüncü şahıs tarafından yapılabilir.İcra müdürlüğünde görevli olan memurlar sadece borçlunun ödeyeceği şartına bağlı olarak yatırılacak parayı almaktan imtina edemez.İcra veznesine intikal etmiş olan bir paranın alacaklıya ödeme yerine geçebilmesi;ödemenin herhangi bri kayıt ve şarta bağlı tutulmaması ile mümkündür.İİK 12.maddeye göre;para icra veznesinde alacaklının onu çekebileceği andan itibaren borçlunun yatırılan miktar kadar...
(Şerh No: 5794 - Ekleyen: Şükrü GÖKMEN - Tarih : 22-05-2010 20:33)

Haczedilen menkul malların muhafaza altına alınması zorunlu değildir. Mahcuzların muhafaza altına alınmamış olması haczin geçerliliğine etki etmez.
(Şerh No: 5577 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 19-05-2010 13:49)

1136 SAYILI KANUNUN 35.MADDESİNİN İLAM NİTELİĞİNE HAİZ OLAN BELGELERDEN SAYILACAĞI.
(Şerh No: 5575 - Ekleyen: Şükrü GÖKMEN - Tarih : 19-05-2010 09:52)

Asıl borçlu hakkında takip kesinleşmedikçe icra kefili hakkında da icra takip işlemlerine devam edilemeyeceği.
(Şerh No: 5574 - Ekleyen: Şükrü GÖKMEN - Tarih : 19-05-2010 09:49)

"Bir yıllık süresi içerisinde haciz talebinde bulunulmaması veya yapılmış olan haciz talebi geri alınıp da aynı 1 yıllık süre içinde yeniden haciz talebinde bulunulmaması" nedeniyle takip dosyasının işlemden kaldırılması (md. 78/4) üzerine, alacaklı yeniden haciz isteyebilmek için, yenileme talebinde bulunulmalıdır.(md. 78/5) Bu yenileme talebi yalnız haciz (talebi) içindir.
(Şerh No: 5387 - Ekleyen: Av.Fatma Yağmur ŞEKER - Tarih : 05-05-2010 16:23)

89/1-1. haciz ihbarnamesine karşı itirazda bulunmayarak, takip borçlusuna borcu olduğunu ve fakat henüz vadesi gelmediğini bildiren 3. kişiye karşı 89/2 haciz ihbarnamesi çıkarılması gerekir.
(Şerh No: 5367 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-04-2010 14:04)

İİK m.89/4 mucibince ikame olunan davayı İcra Hakimliği genel hükümlere göre çözümler. Bu sebeple İcra Mahkemesi'nce genel hükümlere göre yargılaması yapılarak iddia olunan alacağa dair verilen karar, maddi anlamda kesin hüküm niteliğindedir ve aynı sebeple daha sonra genel mahkemelerde dava ikame olunamaz.
(Şerh No: 5366 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-04-2010 13:25)

Takip borçlusunun alacaklı olduğu 3.kişi, kendisine gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesine itiraz ederse; takip alacaklısı, İİK m.338 ve m.89/4 mucibince cezalandırma ve tazminata mahkumiyet isteyebileceği gibi İİK m.120 mucibince alacak davası da ikame edebilecektir. İddia olunan-3. kişideki alacağa ilişkin olarak, takip borçlusu ve 3. kişi arasında aynı iddialara mesnetle daha önce yargılaması yapılarak sonuçlandırılmış ve kesin hükme bağlanmış kararın mevcudiyeti halinde İİK m.120 ye mesnetle ik...
(Şerh No: 5365 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-04-2010 12:43)

İİK 106. ve 110.maddelerinde düzenlenen satış isteme sürelerinin alacağın(dolayısıyla takibin)tabi olduğu zamanaşımı süresine bir etkisi yoktur.
(Şerh No: 953 - Ekleyen: Av.Onur ÖMEROĞLU - Tarih : 21-04-2010 19:15)

İflasın ertelenmesi kararının verilebilmesi için mahkemece, talepte bulunanın yargılama esnasında samimi olduğuna kanaat getirilmelidir. Keşif avansı, kayyum ücreti,ilan masrafları gibi zorunlu bedelleri ödemeyen ve ticari defterlerini kayyuma tevdi etmekten çekinen şirketlerin taleplerinde samimi oldukları kabul edilemez.
(Şerh No: 3615 - Ekleyen: Av.Memduha YILMAZ - Tarih : 19-04-2010 18:22)

3. kişi tarafından 89/1 1. haciz ihbarnamesinin tebellüğ edildiği tarihte asıl borçlu ile 3. kişi arasında herhangi bir alacak mevcut olmadığından, aralarında sözleşmenin mevcudiyetine rağmen, 3.kişinin asıl borçluya borcu olmadığının tespiti isteminin kabulü gerekir.
(Şerh No: 5126 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-04-2010 15:04)

İİK m.89 a göre borçlunun 3. kişideki müstakbel hak ve alacaklarının 1. ve 2. Haciz İhbarnamelerinin gönderilerek haczedilebilmesi, borçlu ile 3. kişi arasında süregelen bir hukuki ilişkinin mevcudiyetini ve bir ödeme devamlılığının olmasını gerektirir.
(Şerh No: 5125 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-04-2010 15:04)

İcra takibi yapan alacaklının, takip talebi tarihinden önceki bir tarihte ikame edilmiş davada alınan ilama dayanan alacaklının, aynı sırada hacze iştirak hakkı vardır.
(Şerh No: 5118 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-04-2010 16:04)

Borçlunun muvafakatı ile konulan haciz, 3. kişiler yönünden, İİK m.20 mucibince ödeme süresinin sonunda konulmuş sayılır.
(Şerh No: 5116 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-04-2010 15:16)

Müflis Şirketlerle ilgili olarak İİK m.206 uyarınca düzenlenen sıra cetvelinde vergi alacaklarının tamamı 3. değil 4. sırada yer almaktadır. Çünkü iflasta, vergi alacaklarına sıra cetvelinde diğer alacaklılara karşı imtiyaz tanınan bir yasal düzenleme yoktur.
(Şerh No: 5115 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-04-2010 14:29)

İşçi alacakları iflas hakkında İİK. m.206 nın birinci sırasında imtiyazlı ise de, hacze iştirak halinde (İİK m.100'de sayılan belgelere dayanan işçi alacaklarının ilk hacze iştirakle derece meydana gtirmeleri dışında) haciz tarihi önce olan alacaklının önüne geçemez.
(Şerh No: 5114 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-04-2010 14:10)

Menfi tesbit davasının kısmi dava olarak açılması mümkündür.
(Şerh No: 5111 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-04-2010 12:49)

Görülmekte olan bir dava sırasında oluşacak zarar miktarı dava açılması sırasında bilinmesi mümkün olmadığına göre, alacaklının bu tür davalar sırasında oluşabilecek tüm zararını alabilmesi amacıyla icra inkar tazminatına hükmedebilmek için "talep" şartı bulunan hükümlerdeki bu şartın sadece dava dilekçesinde yer alması gerektiğinin ileri sürülmesinin, hükmedilecek bu tazminatın niteliği ve kapsamı ile bağdaşmadığı görülmektedir. Bunun dışında yerleşmiş Yargıtay uygulamasına göre, icra inkar taz...
(Şerh No: 4971 - Ekleyen: Av.Ömer Faruk ÜSTÜNDAĞ - Tarih : 03-04-2010 23:14)

İcra mahkemesine başvuru yoluyla itirazın kaldırılması istemi yapıldığında artık iyiniyet-kötüniyete bakılmaksızın icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir.
(Şerh No: 4970 - Ekleyen: Av.Nurdan KARADAĞ - Tarih : 30-03-2010 15:53)

Borçlu itfa itirazına dayanak olarak müşterek çocuğun eğitim öğretim giderleri için çeşitli eğitim kurumlarına yaptığı ödemelere ilişkin ödeme belgeleri sunmuştur. Sunulan ödeme belgelerinin incelenmesinde, ödemelerin alacaklıya yapılmadığı gibi, nafaka borcu için yapıldığına ilişkin herhangi bir açıklama içermediği ve bu nedenlerle İİK’in 33. maddesinde yer alan niteliği taşımadıkları saptanmıştır. O halde, Mahkemece borçlunun itfa itirazının reddi yerine kabulü isabetsizdir.
(Şerh No: 4966 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 24-03-2010 20:25)

İİK.nun 82/1. maddesinde Devlet mallarının haczedilemeyeceği hükmü yer almış olup bu hüküm Türk devlet malları için düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu hüküm yabancı devlet mallarını kapsamaz. Yabancı devlete ait olup ülkede bulunan diplomatik ve konsolosluk amaçları için kullanılmayan mallara taşınmazlara karşı cebri icra mümkündür.
(Şerh No: 4810 - Ekleyen: Doğukan Bora SAVAŞ - Tarih : 17-03-2010 17:03)

İİK md. 67/II gereği icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit bir alacaktan söz edilmelidir. Bir alacağın likit ve muayyen olarak nitelendirilebilmesi içinse borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekmektedir.
(Şerh No: 4785 - Ekleyen: Av.Ömer ÜNLÜ - Tarih : 17-03-2010 11:45)

5510 Sayılı Kanunun 93. maddesi 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiş olup bundan önceki hacizler devam etmektedir.Borçlunun emekli sandığından aldığı emekli maaşının 1/4'den az olmamak üzere haczi mümkündür
(Şerh No: 4706 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 09-03-2010 14:47)

 Bilgi  [İİK. 344] 4949 Sayılı İcra İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun 97. Madde
MADDE 97 - 2004 sayılı Kanunun 344 üncü maddesinin başlığı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir. Nafakaya ilişkin kararlara uymayanların cezası: Mahkemece ara kararı ile hükmedilen nafakayı ödemeyen borçlular hakkında da birinci fıkra hükmü uygulanır. Resmi Gazete Yayım Tarihi: 30.07.2003 (yürürlük tarihi)
(Şerh No: 4581 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-03-2010 21:51)

Birikmiş nafakalarla birlikte aylık nafaka da talep edilmiştir. Suç tarihi itibarı ile (4949 sayılı yasa ile yapılan değişiklik öncesi), İİK 344 Maddesindeki eylem "ara karar ile verilen nafakalarda" oluşmayacağından verilen beraat kararı netice itibarı ile doğrudur.
(Şerh No: 4580 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-03-2010 21:40)

Sadece birikmiş nafaka talebini içeren icra emri İİK. 344 maddesindeki suçu oluşturmaz. Çünkü birikmiş nafaka adi alacak niteliğindedir.
(Şerh No: 4579 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-03-2010 21:26)

İcra Mahkemesi kararı ile aleyhine %40 oranında inkar tazminatına hükmedilmiş bulunan alacaklının icra takibine konu alacakla ilgili genel mahkemede (alacak) dava açtığı anlaşıldığından İİK.nun 68/son madde hükmü uyarınca açılan davanın sonucuna kadar icra mahkemesince hükmedilen tazminatın tahsilinin tehiri gerekmektedir.
(Şerh No: 4555 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 01-03-2010 12:35)

Maaş ve ücret haczine iştirak İİK'nun 83. maddesinde düzenlenmiş olup, kanun koyucu, hacze iştiraki kabul etmemiştir. Maaş ve ücret üzerinde birden fazla haciz varsa, bunlar sıraya konur ve sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sondaki haciz için kesintiye geçilemez.
(Şerh No: 4419 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 22-02-2010 15:46)

 Bilgi  [İİK. 72] Menfi Tespit Davasının İstirdat Davasına Dönüşmesi
Borcun ödendiğini öğrenen mahkeme, kendiliğinden menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam etmesi gerekir.Bunun için davacının(borçlunun)bir talepte bulunması şart değildir.Ancak,davacının icra harç ile giderleri ve temerrüt faizini talep etmesi gerekir ki;davayı kaybeden davalı alacaklıyı mahkeme ,borçlunun icra takibinde ödemiş olduğu paradan başka bunlar için de mahkum edebilsin. 13.HD.3.7.1986;3388/3902 "Dava dilekçesinde iptali istenen 275.000 liralık senetler dava görülürken dav...
(Şerh No: 4415 - Ekleyen: Fehim AKKUŞ - Tarih : 22-02-2010 11:56)

Hamile yazılı bir çekin bankaya ibrazından sonra ciro edilmeksizin başkasına elden devri olanaksızdır. İbrazdan sonra alacaklının çekte hak sahibi olabilmesi için TTK.'nun 705. maddesi uyarınca adına alacağın temliki sonucunu doğuran bir cironun bulunması gerekir. Bu durumda temlik yolu ile çeki iktisap eden alacaklının TTK.'nun 599/son maddesine göre kambiyo yolu ile takip yapmasına engel yoktur.
(Şerh No: 4410 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-02-2010 12:58)

Mesken (konut) kredisi, Zirai Kredi ve Esnaf kredisi gibi kredileri kullanabilmek için zorunlu olarak kurulan ipotekler bakımından meskeniyet iddiası temelinde haczedilmezlik şikayetinde bulunmak mümkündür.
(Şerh No: 4261 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 09-02-2010 19:15)

Teminat olarak verildiği iddia edilerek senet borçlusu tarafından açılan menfi tespit davasında şayet Mahkemece, senedin teminat senedi olduğu kabul edilirse bu halde, teminat fonksiyonunun gerçekleşmesi olgusunu ve ne oranda olduğunu ve/veya aksini ispat yükü davalı alacaklıdadır.
(Şerh No: 4251 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 09-02-2010 12:49)

Kiralayan tarafından başlatılan icra takibinden dolayı kiracı tarafından açılan menfi tespit davasında; taraflar arasında kira bedellerine ilişkin olarak niza olması ve arada yazılı kira akti bulunmaması halinde, iddia ettiği kira bedelini ispat yükü alacaklı kiralayana aittir.
(Şerh No: 4248 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 09-02-2010 12:22)

Hileye mesnetle ikame edilecek menfi tesbit davası “öğrenme”den itibaren 1 yıllık hak düşürücü süreye tabidir. Davacı davasında hileye dayansa da; şayet dava konusu olayda hilenin varlığı söz konusu değilse bu halde senet hakkında borçlu olunmadığının tespiti için, taraflar arasındaki akit gereğince verildiğinin ve bu akde göre senedin karşılıksız kaldığının davacı tarafça ispatı gerekir
(Şerh No: 4202 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-02-2010 12:54)

Menfi tesbit davası kural olarak borç ödeninceye kadar ikame edilebilirse de; söz konusu davaya mesnet kılınan hukuki sebep maddi hukukta bir süre ile sınırlandırılmışsa, maddi hukukta belirlenen bu sürede menfi tesbit davasının açılması gerekir. TTK m.25 e göre ticari satışlarda ayıp nedeniyle tekeffül için 6 aylık müruruzaman söz konusu olmakla ayıplı malda semen olarak verilen senetler için ikame edilecek menfi tesbit davasında da zamanaşımı süresi 6 aydır.
(Şerh No: 4199 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-02-2010 12:21)

 Bilgi  [İİK. 72] İcra takibinden önce ikame edilen menfi tespit davasında talep edilebilecek "ihtiyati tedbir"in içeriği hususu doktrinde tartışmalıdır.
İİK m.72/2: “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir” şeklinde düzenlenmiştir. Kanaatimce yasakoyucu maddedeki “icra takibinin durdurulması hakkında” ibaresini bilinçli olarak ve özellikle bu şekilde düzenleme yolunu seçmiştir. Maddenin 3. fıkrasında icra takibinden sonra ikame edilecek menfi tespit davasında...
(Şerh No: 3851 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 06-02-2010 10:19)

Kambiyo senedi niteliğinde olmayan ve borç ikrarını havi olduğu kabul edilemeyecek olan senetlerin hukuki olarak bir kıymeti bulunmadığından ve bu tür senetler icra takibine de konu edilemeyeceğinden işbu belirtilen belgeye mesnetle menfi tespit davası ikame edilmesinde hukuki yarar bulunmamaktadır.
(Şerh No: 3809 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 03-02-2010 20:22)

Alacaklı tarafından başlatılan ilamsız takibe itiraz edilmiş olmasına rağmen alacaklı henüz itirazın iptali davası ikame etmemiş ise bu aşamada borçlunun menfi tesbit davası ikame etmekte hukuki yararı olduğu kabul edilmelidir.
(Şerh No: 3808 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 03-02-2010 15:48)

Alacaklı tarafından icra takibi başlatıldıktan sonra borçlunun itirazı ile duran icra takibinde, itirazı bertaraf etmek için alacaklının itirazın iptali davası ikame etmiş olması halinde; borçlunun, işbu itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak iddialarını ileri sürme imkanı olması sebebiyle; ayrıca menfi tesbit davası ikame etmesinde hukuki yararı yoktur.
(Şerh No: 3807 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 03-02-2010 15:43)

İcra ve İflas Kanunu`nun zikri geçen 121 inci maddesi sonunda yazılı olduğu gibi icra tetkik mercii tarafından tedbir alınması yani tasfiye maksadıyla terekedeki şüyuun izalesine lüzum gösterilip tedbirler cümlesinden olarak icra memuruna yahut alacaklıya Kanunu Medeni`nin 588 inci maddesi mucibince vazifeli mahkemeye mürcaatla taksim veya şüyuun izalesine tevessül etmek mezuniyetinin verilmesi lazım geleceğine ve vazifeli mahkemece böyle bir karar verilmedikçe malın tamamı yahut borçlu mirasçıy...
(Şerh No: 3697 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 29-01-2010 17:29)

Önceki taahhüdünü ihlal eden borçlu-sanık hakkında şikayette bulunduktan sonra, borçlunun aynı borç nedeniyle yaptığı yeni taahhüdü, önceki şikayetinden vazgeçme iradesini açıklamaksızın kabul eden şikayetçi vekilinin bu kabulü şikayetten vazgeçme (feragat) olarak değerlendirilemez.
(Şerh No: 3733 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 29-01-2010 15:50)

 Bilgi  [İİK. 43] İflas yoluna çevrilen takipte yetki
İflas yoluyla takipte, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer icra dairesi yetkilidir. Önceki haciz yoluyla takipte, yetki itirazında bulunulmadığından ya da başka bir gerekçeyle takibin yetki bakımından kesinleşmiş olması sonuca etkili değildir.
(Şerh No: 3710 - Ekleyen: Av.Ömür Erol YAVUZ - Tarih : 27-01-2010 02:06)

 Bilgi  [İİK. 43] Önceki takip yolunun kesinleşmemiş olması durumunda takip yolunun değiştirilmesi
Önceki takip yolu kesinleşmese, hatta itiraz üzerine durmuş olsa bile itirazın ortadan kaldırılmasına dair dava süreleri sona ermemiş olmak kaydıyla takip yolunun değiştirilmesi mümkündür.
(Şerh No: 3708 - Ekleyen: Av.Ömür Erol YAVUZ - Tarih : 26-01-2010 21:43)

 Bilgi  [İİK. 43] İlamsız takip, ilamlı takibe çevrilebilir
İİK m.41'deki düzenleme sebebiyle, ilamsız takibin ilamlı takibe çevrilmesine engel yoktur.
(Şerh No: 3709 - Ekleyen: Av.Ömür Erol YAVUZ - Tarih : 26-01-2010 21:43)

 Bilgi  [İİK. 8] İİK 8 HAKKINDA KİŞİSEL BİR AÇIKLAMA
İcra dairesinde tutanak altına alınacak olan bütün bilgi ve belgelerin yazılı olması gereklidir. Bu husus icra dairelerinin yapmış oldukları işlemlerin bağlı bulunduğu icra mahkemesi ya da Cumhuriyet Savcıları tarafından denetlenmesini de kolaylaştıracaktır. Tutanak yada talep altında icra müdür yada memurun imzası olmadığı zaman o belge yada tutanak icra dairesinin onayından geçmemiş kabul edilir. Uygulamada kullanılan "GÖRÜLDÜ" kararı icra müdür yada müdür yardımcısının takdirine dayalı olarak...
(Şerh No: 3635 - Ekleyen: Şükrü GÖKMEN - Tarih : 23-01-2010 10:30)

İcra ve İflas Kanunu 338/1. maddesinde düzenlenen gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçunun oluşması için öncelikle, usulüne uygun ve süresinde verilmiş bir mal beyanı dilekçesi olmalıdır. Öte yandan mal beyanında bildirilmeyen ancak borçluya ait olduğu tespit edilen malların gerçeğe aykırı olduğu iddia edilen beyandan önce alacaklı tarafından bilinmiyor olması gerekir. Alacaklının borçluya ait olduğunu bildiği bir malın borçlu tarafından beyan edilmemesi durumu İİK 338/1'de düzenlenen gerçeğe ayk...
(Şerh No: 3609 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 22-01-2010 16:23)

Teminat mektupları sadece verildikleri işin teminatını teşkil ettiklerinden, başka bir iş için hacizleri mümkün değildir.
(Şerh No: 3605 - Ekleyen: Av.Uğur ÇAMCA - Tarih : 21-01-2010 20:50)

 Bilgi  [İİK. 82] Borçlunun haline münasip evinde oturmaması
Borçlunun meskeniyet iddiasını ileri sürebilmesi için fiilen meskeniyet iddiasını taşıyan evde oturması gerekmemektedir. Bu yönde Yargıtay 12. HD. 11.02.2005 T. 2004/25041 E. 2005/2452 K.
(Şerh No: 3589 - Ekleyen: Av.Taner BAŞ - Tarih : 21-01-2010 09:53)

 Bilgi  [İİK. 7] İİK 7.madde açısından kişisel bir yorum
Zarar ve ziyan davasıyla İİK 5.madde de yer alan tazminat davası vurgulanmak istenilmiştir.Bu tazminat davasında BK 60.maddeye paralel olarak bir sene ve on senelik mururuzaman müddeti öngörülmüştür.İcra memurunun eylem yada işlemi aynı zamanda ceza kanunlarında cezayı gerektirecek nitelikte bir fiil ise(suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereği) ceza zamanaşımı süresi uygulanır.Ceza zamanaşımı süresinin uygulanması için hukuk davalarındaki on senelik zamanaşımı süresinden daha uzun bir sürenin ol...
(Şerh No: 3309 - Ekleyen: Şükrü GÖKMEN - Tarih : 14-01-2010 16:10)

Süresi içinde itiraz edilmeyen hesap özetini havi ihtarname ve sözleşmeler, İİK.m.68 de yazılı belgelerden olup; alacaklı itirazın kesin kaldırılmasını talep edebilir. Borçlu borç miktarını ancak borcu ödedikten sonra dava edebilir.
(Şerh No: 3310 - Ekleyen: Av.Şehper Ferda DEMİREL - Tarih : 13-01-2010 00:11)

Dava,3.kişinin istihkak iddiasına ilişkindir.Davacı ihtilaf konusu taşınmazı,mülkiyeti muhafazalı olarak borçluya sattığını, mülkiyetin henüz borçluya geçmediğini iddia ederek haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mülkiyeti muhafaza kaydıyla satılan bir mal,ancak bakiye borç ödenip, mülkiyetin geçmesi sağlandıktan sonra haczedilebilir.Somut olayda satış bedelinin ödendiği iddia ve ispat edilemediğine göre davanın kabulü gerekmektedir.
(Şerh No: 3279 - Ekleyen: Av.Ülkü UÇKUN - Tarih : 12-01-2010 17:18)

İlke olarak taraflar arasında bir anlaşmazlığı hükme bağlayan ilamlara karşı tasarrufun iptali davası açılamaz ise de, bu durum nizalı yargı için geçerlidir. Dolayısıyla tarafların iradelerinin uygunluğu ile bir mahkeme hükmünün elde edilmesinin mümkün olduğu durumlarda nizalı bir yargıdan bahsedilemez. Bu gibi hallerde tarafların uygun iradesi hükmün oluşmasına yetmektedir. Bu itibarla Boşanma protokolü ile de alacaklıdan mal kaçırılabileceğinin dikkate alınması gerekir.
(Şerh No: 3253 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 12-01-2010 10:50)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,05391693 saniyede 11 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.