Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

 Bilgi  [BK. 111] Gerekçe
(TASARININ 110. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 111. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 110 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 95 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 110 uncu maddesinde, borçlunun kusuru olmaksızın, alacağın kime ait olduğunda veya alacaklının kimliğinde duraksama sebebiyle ya da alacaklıdan kaynaklanan diğer kişisel bir sebeple ifa engelinin ortaya çıkması durumunda, borçlunun sahip olduğu haklar düzenlenmektedir. Bu hüküm, niteliği gereği, yap...
(Şerh No: 10568 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-02-2011 13:56)

 Bilgi  [BK. 110] Gerekçe
(TASARININ 109. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 110. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 109 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 94 üncü maddesini karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 109 uncu maddesinde, alacaklının temerrüde düşmesi durumunda, yapma edimi borçlusunun sözleşmeden dönmesi düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 94 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan "2. Borcun mevzuu bir şey olmadığı surette" şeklindeki ibare, Tasarıda "2. Diğer edimlerde" şekl...
(Şerh No: 10567 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-02-2011 13:56)

 Bilgi  [BK. 109] Gerekçe
(TASARININ 108. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 109. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 108 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 93 üncü maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 108 inci maddesinde, borçlunun tevdi ettiği edimi aynı maddede öngörülen durumlarda, tevdi yerinden geri almasının hukukî sonucu düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 93 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan "c. Tevdi edilecek şeyin istirdadı" şeklindeki ibare, Tasarıda "c. Tevdi ...
(Şerh No: 10566 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-02-2011 13:55)

 Bilgi  [BK. 108] Gerekçe
(TASARININ 107. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 108. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 107 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 92 nci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 107 nci maddesinde, alacaklının temerrüde düşmesi durumunda, tevdi edilmeye elverişli olmayan verme edimlerinde, borçlunun onu nasıl sattırıp bedelini tevdi etmek suretiyle borcundan kurtulabileceği düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 92 nci maddesinin kenar başlığında kullanılan "b. S...
(Şerh No: 10565 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-02-2011 13:54)

 Bilgi  [BK. 107] Gerekçe
(TASARININ 106. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 107. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 106 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 91 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 106 ncı maddesinde, verme edimlerinde borçlunun tevdi hakkı düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 91 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "1. Borcun mevzuu bir şey olduğu surette" şeklindeki ibare, Tasarıda "1. Bir şeyin teslimine ilişkin edimlerde" şeklinde değiştirilmiştir. ...
(Şerh No: 10564 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-02-2011 13:54)

 Bilgi  [BK. 106] Gerekçe
(TASARININ 105. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 106. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 105 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 90 ıncı maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 105 inci maddesinde, alacaklının temerrüdünün koşulları düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 90 mcı maddesinin kenar başlığında kullanılan "E. Alacaklının Temerrüdünün / I. Şartları" şeklindeki ibare, Tasarıda "E. Alacaklının temerrüdü /1. Koşulları" şeklinde değiştirilmiştir. 818 s...
(Şerh No: 10563 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-02-2011 13:53)

 Bilgi  [BK. 105] Gerekçe
(TASARININ 104. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 105. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 104 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 89 uncu maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 104 üncü maddesinde, borcu ödemek isteyen borçluya, alacaklının borç senedini geri verememesi durumunda, borçlunun istem hakları düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 89 uncu maddesinin kenar başlığında kullanılan "3. Senedin iadesinin mümkün olamaması" şeklindeki ibare, Tasarıda "3. Se...
(Şerh No: 10562 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-02-2011 13:53)

 Bilgi  [BK. 104] Gerekçe
(TASARININ 103. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 104. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 103 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 88 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının üç fıkradan oluşan 103 üncü maddesinde, makbuz ve senetlerin geri verilmesinin hükümleri düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 88 inci maddesi tek fıkradan oluştuğu hâlde, bu maddede birbirinden ayrı üç karineye yer verildiği göz önünde tutularak, Tasarının 103 üncü maddesi üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir....
(Şerh No: 10561 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-02-2011 13:52)

 Bilgi  [BK. 103] Gerekçe
(TASARININ 102. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 103. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 102 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 87 nci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 102 nci maddesinde, borcunu tamamen veya kısmen ödeyen borçlunun, makbuz ve senetlerin geri verilmesini veya iptalini ya da ödemenin borç senedine işlenmesini isteme hakkı düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 87 nci maddesinin kenar başlığında kullanılan "III. Makbuz ve senetlerin iades...
(Şerh No: 10560 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-02-2011 13:51)

 Bilgi  [BK. 102] Gerekçe
(TASARININ 101. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 102. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 101 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 86 ncı maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 101 inci maddesinde, birden çok borcu bulunan borçlunun yaptığı ödemenin, hangi borcu için olduğunu bildirmemesi ve bu konuda makbuzda da bir açıklık bulunmaması durumunda, ödemenin kanunen hangi borç için yapılmış sayılacağı düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 86 ncı maddesinin kenar ...
(Şerh No: 10559 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-02-2011 13:50)

 Bilgi  [BK. 101] Gerekçe
(TASARININ 100. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 101. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 100 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 85 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 100 üncü maddesinde, birden çok borçta ödemenin hangi borç için yapıldığı veya yapılmış sayılacağı düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 85 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "2. Birden fazla borçlar olduğu surette borçlu veya alacaklının beyanı üzerine mahsup" şeklindeki ibare...
(Şerh No: 10558 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-02-2011 13:50)

 Bilgi  [BK. 100] Gerekçe
(TASARININ 99. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 100. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 99 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 84 üncü maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 99 uncu maddesinde, para borcunun, kısmen ödenmesinde mahsup düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 84 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan <; "II. Mahsup / 1. Kısmen tediye hâlinde" şeklindeki ibare. Tasarıda "II. Mahsup / 1. H Kısmen ödemede" şeklinde değiştirilmiştir. 818 sayı...
(Şerh No: 10557 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-02-2011 13:49)

 Bilgi  [BK. 99] Gerekçe
(TASARININ 98. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 99. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 98 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 83 üncü maddesini karşılamaktadır. Tasarının üç fıkradan oluşan 98 inci maddesinde, para borçlarının ödenmesi düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 83 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan "D. Tediye / 1. Memleket parasıyla" şeklindeki ibare, Tasarıda "D. Ödeme / I. Ülke parası ile" şeklinde değiştirilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 83 ün...
(Şerh No: 10556 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-02-2011 13:49)

 Bilgi  [BK. 98] Gerekçe
(TASARININ 97. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 98. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 97 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 82 nci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 97 nci maddesinde, ifa güçsüzlüğüne düşen borçlu karşısında alacaklının sahip olduğu haklar düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 82 nci maddesinin kenar başlığında kullanılan "2. Borcunu ödemekten aciz hâlinde bir tarafın fesih hakkı" şeklindeki ibare, Tasarıda "2. İfa güçsüzlüğü" şeklinde...
(Şerh No: 10555 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-02-2011 13:48)

 Bilgi  [BK. 97] Gerekçe
(TASARININ 96. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 97. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 96 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 81 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 96 ncı maddesinde, ifada sıra düzenlenmektedir. Öğreti ve uygulamada maddenin, "ödemezlik def i"ne ilişkin olduğu bilinmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 81 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "VI. Mütekabil taahhüdatı ihtiva eden akitte / 1. İfanın tarzı" şeklindeki ibare, maddede İfa ...
(Şerh No: 10554 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-02-2011 13:47)

 Bilgi  [BK. 96] Gerekçe
(TASARININ 95. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 96. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 95 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 80 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 95 inci maddesinde, erken ifa düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 80 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "V. Vaktinden evvel ifa" şeklindeki ibare, Tasarıda "V. Erken ifa" şeklinde değiştirilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 80 inci maddesinin son cümlesinde kullanılan "bi...
(Şerh No: 10553 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-02-2011 13:47)

 Bilgi  [BK. 95] Gerekçe
(TASARININ 94. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 95. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 94 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 79 uncu maddesini karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 94 üncü maddesinde, sürenin uzatılması düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 79 uncu maddesinin kenar başlığında kullanılan "IV. Ecelin uzatılması" şeklindeki ibare. Tasarıda "IV. Sürenin uzatılması" şeklinde değiştirilmiştir. Metninde yapılan arılaştırma dışında, maddede 818 sayılı Bor...
(Şerh No: 10552 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-02-2011 13:46)

 Bilgi  [BK. 94] Gerekçe
(TASARININ 93. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 94. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 93 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 78 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 93 üncü maddesinde, iş saatlerinde ifa düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 78 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "III. İşlere tahsis olunan saatlerde ifa" şeklindeki ibare. Tasarıda "III. İş saatlerinde ifa" şeklinde değiştirilmiştir. Metninde yapılan arılaştırma dışında, madde...
(Şerh No: 10551 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-02-2011 13:45)

 Bilgi  [BK. 93] Gerekçe
(TASARININ 92. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 93. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 92 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 77 nci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 92 nci maddesinde, tatil günlerinin ifaya etkisi düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 77 nci maddesinin kenar başlığında kullanılan"3. Pazar ve tatil günleri" şeklindeki ibare, Tasarıda "3. Tatil günleri" şeklinde değiştirilmiştir. Metninde yapılan arılaştırma dışında, maddede 818 sayı...
(Şerh No: 10550 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-02-2011 13:45)

 Bilgi  [BK. 92] Gerekçe
(TASARININ 91. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 92. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 91 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 76 ncı maddesini karşılamaktadır. Tasarının üç fıkradan oluşan 91 inci maddesinde, diğer sürelerde vade düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 76 ncı maddesinin kenar başlığında kullanılan "2. Diğer eceller" şeklindeki ibare, Tasarıda "2. Diğer sürelerde vade" şeklinde değiştirilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 76 ncı maddesinin birinci fıkrasınd...
(Şerh No: 10549 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-02-2011 13:44)

Ekli Dosya
(Şerh No: 10548 - Ekleyen: Av.Mustafa Nehir GÜÇKAYA - Tarih : 24-02-2011 23:50)

 Bilgi  [BK. 91] Gerekçe
(TASARININ 90. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 91. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 90 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 75 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 90 inci maddesinde, aya ilişkin sürelerde vade düzenlenmektedir, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 75 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "II. Müeccel borç / 1. Ay üzerine ecel" şeklindeki ibare, Tasarıda "II. Süreye bağlı borç / 1. Aya ilişkin sürelerde vade" şeklinde değiştirilmiştir. 818 s...
(Şerh No: 10547 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 24-02-2011 22:52)

 Bilgi  [BK. 90] Gerekçe
(TASARININ 89. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 90. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 89 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 74 üncü maddesini karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 89 uncu maddesinde, süreye bağlanmamış borçta ifa zamanı düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 74 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan "C. İfanın Zamanı / 1. Muaccel borç" şeklindeki ibare, Tasarıda "C. İfa zamanı / 1. Süreye bağlanmamış borç" şeklinde değiştirilmiştir. 818 sayıl...
(Şerh No: 10546 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 24-02-2011 22:50)

 Bilgi  [BK. 89] Gerekçe
(TASARININ 88. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 89. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 88 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 73 üncü maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 88 inci maddesinde, borcun ifa yeri düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 73 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan "B. Borcun İfa Edileceği Mahal" şeklindeki ibare, Tasarıda "B. İfa yeri" şeklinde değiştirilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 73 üncü maddesinin birinci fıkrasını...
(Şerh No: 10545 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 24-02-2011 22:50)

 Bilgi  [BK. 88] Gerekçe
(TASARININ 87. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 88. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 87 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 72 hci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 87 nci maddesinde, yasal faiz düzenlenmektedir. Maddenin birinci fıkrası, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 72 nci maddesinde yer verilmeyen, yeni bir hükümdür. Fıkrada, faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranının sözleşmede kararlaştırılmaması durumunda, bu oranın faiz borcunun doğduğu tarihte ...
(Şerh No: 10544 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 24-02-2011 22:49)

 Bilgi  [BK. 87] Gerekçe
(TASARININ 86. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 87. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 86 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 71 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 86 ncı maddesinde, seçimlik borç düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 71 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "4. Birden ziyade şeylere taallûk eden borç" şeklindeki ibare, Tasarıda "4. Seçimlik borç" şeklinde değiştirilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 71 inci maddesinde ku...
(Şerh No: 10543 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 24-02-2011 22:48)

 Bilgi  [BK. 86] Gerekçe
(TASARININ 85. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 86. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 85 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 70 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 85 inci maddesinde, çeşit borcu düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 70 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "3. Muayyen olmayan bir şeye taallûk eden borç" şeklindeki ibare, Tasarının 85 inci maddesinde "3. Çeşit borcu" şeklinde değiştirilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun ...
(Şerh No: 10542 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 24-02-2011 22:47)

 Bilgi  [BK. 85] Gerekçe
(TASARININ 84. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 85. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 84 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 69 uncu maddesini karşılamaktadır. Tasarının üç fıkradan oluşan 84 üncü maddesinde, bölünemeyen borç düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 69 uncu maddesinin kenar başlığında kullanılan "2. Taksimi kabil olmayan borç" şeklindeki ibare, Tasarıda "2. Bölünemeyen borç" şeklinde değiştirilmiştir. Tasarının 84 üncü maddesinin birinci fıkrasında, bölünemey...
(Şerh No: 10541 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 24-02-2011 22:47)

 Bilgi  [BK. 84] Gerekçe
(TASARININ 83. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 84. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 83 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 68 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 83 üncü maddesinde, kısmen ifa düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 68 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "II. İfanın mevzuu / 1. Kısmen tediye" şeklindeki ibareler, tediyenin sadece para borçlarının ifası için kullanılabileceği göz önünde tutularak, Tasarıda "II. İfanın konusu /...
(Şerh No: 10540 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 24-02-2011 22:46)

 Bilgi  [BK. 83] Gerekçe
(TASARININ 82. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 83. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 82 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 67 nci maddesini karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 82 nci maddesinde, hangi durumda borcun, borçlu tarafından şahsen ifasının zorunlu olmadığı düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 67 nci maddesinin kenar başlığında kullanılan "A. Umumî Esaslar / I. Bizzat borçlu tarafından ifa" şeklindeki ibareler, Tasarıda "A. Genel olarak / I. Şahsen ifa...
(Şerh No: 10539 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 24-02-2011 22:45)

Dava, davacı sigorta şirketinin, sigortalı işyerinde meydana gelen zarara dair, sigortalısına ödediği tazminatı davalılardan rücuen istemine ilişkindir. Davacı tarafından sigortalanan işyeri 179/B no'lu işyeridir, sigortalı 181 no'lu işyerini de işbu 179/B no'lu işyeri ile birleştirmiştir. Bu durumda her ne kadar 181 no'lu işyeri sigorta kapsamında değil ise de; 181 no'lu işyerinde husule gelen zarar da davacı tarafça tazmin edilmiştir ve işbu tazmin ödemesine ilişkin düzenlenen makbuz ve ib...
(Şerh No: 10538 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-02-2011 13:11)

3. kişinin davada taraf olma isteğini kapsayan dilekçesi davalıya gönderildiğine göre mahkemece, 3. kişiye dair istemin kabulü veya reddi yolunda bir karar verilmesi gerekir; böyle bir karar verilmeden davanın karara bağlanması usul ve yasaya aykırıdır.
(Şerh No: 10537 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-02-2011 12:26)

Taraflardan birinin yöntemine uygun biçimde düzenleyeceği dilekçe ile davanın ihbarını istemesi halinde davaya bakmakta olan mahkemeye düşen görev, bu konudaki dilekçeyi doğrudan doğruya davanın ihbar edileceği kişi ya da kuruluşa göndermekten ibarettir. Mahkemenin bu konuda ayrıca bir karar alması gerekmediği gibi ihbar isteminin hukuken haklı olup olmadığını inceleyip bu istemin kabulü ya da reddi yolunda bir karar vermesi de usul ve yasaya uygun değildir.
(Şerh No: 10536 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-02-2011 12:18)

Yargılama devam ederken müdahale talebinde bulunulmuş olmasına rağmen müdahale talebi hakkında herhangi bir karar verilmeden davanın esası hakkında karar verilmiş olması, usule aykırı olmakla bozma nedenidir.
(Şerh No: 10535 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-02-2011 12:09)

Kararın sonucu ile ilgisi bulunduğu kabul edilerek davaya davalı idare yanında katılmasına karar verilen şirkete, kararda yer verilmemesi; adı geçen müdahilin kararın kendisine tebliği ile karardan bilgi sahibi olmasını engellediğinden ve dolayısıyla davalı idare ile birlikte hareket ederek kararı temyiz etmek hakkından mahrum bırakılmış olması sonucunu doğuracağından bozma nedenidir.
(Şerh No: 10534 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-02-2011 12:02)

Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı icrai satışı engellemez. Mahkemelerce verilen ihtiyati tedbir kararlarında «dava konusu taşınmazın/taşınırın cebri icra yoluyla da satılamayacağı» ayrıca belirtilmiş olmadıkça, dava konusu şeyin rızai devrini önler. İhtiyati tedbir kararı, yapılan icra takibine (ve yapılacak ihaleye) etkili olmaz.
(Şerh No: 10532 - Ekleyen: Av.Mustafa Nehir GÜÇKAYA - Tarih : 23-02-2011 23:38)

Taşınmazın ihale alıcısı verilen sürede ihale bedelini ödemezse, icra müdürü 2. ihale alıcısına ihalde sürdüğü bedelle taşınmazı almak isteyip istemediğini teklif eder. Ekteki örnekler bütün olarak bu işlemlerin ifasına yönelik olarak verilmiştir. Faydalı olması dileğiyle.
(Şerh No: 10531 - Ekleyen: Av.Mustafa Nehir GÜÇKAYA - Tarih : 23-02-2011 22:44)

Tüketici kredisi veren alacaklı bankaca, kefil hakkında asıl borçlu ile aynı gün takip yapmış olduğundan, 4077 Sayılı Yasa’nın 10/3 maddesinde belirtilen “...tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde kredi veren asıl borçluya başvurmadan kefilden borcun ifasını isteyemez.” hükmü ihlal edilmemiştir.
(Şerh No: 10530 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 23-02-2011 21:28)

İcra ve İflas Kanunu'nun 114/2 maddesi gereğince satış ilanının şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü, gazete ile yapılıp yapılmayacağı icra müdürlüğünce tarafların yararları dikkate alınarak takdir ve tayin olunur.
(Şerh No: 10409 - Ekleyen: Av.Mustafa Nehir GÜÇKAYA - Tarih : 23-02-2011 15:58)

İİK.'nun 127. maddesi uyarınca tebligat çıkartılmış ise de; tebligatta satış günlerinin gerçeği yansıtmadığı, ihale tarihinden farklı günleri içerdiği anlaşıldığından ve bu hususta şikayet konusu yapıldığından mahkemece bu şikayetçi yönünden de satış ilanının usulsüz yapıldığından bahisle ihalenin feshine karar vermek gerekirken eksik inceleme ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
(Şerh No: 10408 - Ekleyen: Av.Mustafa Nehir GÜÇKAYA - Tarih : 23-02-2011 14:30)

Çocuk Koruma Kanunu'nun 5. maddesine göre koruyucu ve destekleyici tedbirlerin açık olması ve nasıl uygulanacağının mahkeme kararında açıkça belirtilmesi gerekir.
(Şerh No: 10528 - Ekleyen: Av.Engin EKİCİ - Tarih : 22-02-2011 19:42)

Talimat İcra Dairesi'nin görevi; esas icra müdürlüğünün gönderdiği talimata uygun olarak haczi uygulayıp tutanağı ilgili icra dairesine göndermekten ibarettir. Haczin kaldırılması ve tedbir kararı gereği takibin durdurulması yönündeki istekler, asıl icra dairesi tarafından karara bağlanmalıdır.
(Şerh No: 10525 - Ekleyen: Av.Mustafa Nehir GÜÇKAYA - Tarih : 21-02-2011 23:28)

Ekli Dosya
(Şerh No: 10524 - Ekleyen: Av.Mustafa Nehir GÜÇKAYA - Tarih : 21-02-2011 22:50)

Ekli Dosya
(Şerh No: 10523 - Ekleyen: Av.Mustafa Nehir GÜÇKAYA - Tarih : 21-02-2011 22:46)

İİK'nun 71. maddesine dayanan istemin incelenebilmesi, bu istemin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir.
(Şerh No: 10522 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-02-2011 14:28)

Savcılık tarafından, aracın sicil kaydına konulan "satılamaz" kaydı, aracın rızai satışını önlemeye yönelik bir önlemdir. Açıklanan şerh rızai satışları engellemek amacıyla alındığından böyle bir kaydın varlığı, söz konusu aracın cebri icra yolu ile satışına engel değildir.
(Şerh No: 10521 - Ekleyen: Av.Mustafa Nehir GÜÇKAYA - Tarih : 21-02-2011 00:06)

Dava açıldıktan sonra idare tarafından işlem geri alınıp yeni bir işlem tesis edilmiştir. Yani davaya konu edilen kesin ve yürütülmesi gereken işlem ortadan kalkmıştır. Keza idarenin yeni tesis ettiği işlem de başka bir davaya konu edilmiş ve bu durum mahkeme dosyasına da bildirilmiştir. Mahkemece bu durum göz önünde bulundurularak bir karar verilmelidir.
(Şerh No: 10360 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 20-02-2011 22:57)

 Bilgi  [HMK. 1] 6100 sayılı KANUNUN "GENEL GEREKÇE"Sİ
4 Ekim 1927 tarihinde yürürlüğe giren 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, İsviçre’nin Neuchâtel Kantonuna ait 1925 tarihli Medenî Usul Kanunundan tercüme edilerek alınmıştır. Ancak Neuchâtel Medenî Usul Kanununun tercüme edilerek hukukumuza alınması sırasında, bazı bölümler için Fransız ve Alman hukukundan da yararlanılmıştır. 1086 sayılı Kanun, yürürlüğe girmesinden bugüne kadar yaklaşık otuz kez değiştirilmiştir. Bu değişikliklerin tümünde, geciken yargının hızlanması, daha basit v...
(Şerh No: 10520 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 17:39)

 Bilgi  [HMK. Geçici Madde 2] Madde Gerekçesi
Taraflar yürürlükte bulunan Kanuna göre senet düzenleyeceklerinden ve ileride yapılması muhtemel değişikliklere göre senet düzenlenmesi taraflardan beklenemeyeceğinden, bu Kanunun hükümlerinden önce düzenlenmiş bulunan senetlerin delil olarak kullanılmasına imkân tanımak ve tereddütleri ortadan kaldırmak amacıyla bu hükme yer verilmiştir.
(Şerh No: 10519 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 16:50)

 Bilgi  [HMK. Geçici Madde 1] Madde Gerekçesi ("Adalet Komisyonu Raporu"ndan)
Tasarının geçici 2 nci maddesi aşağıdaki gerekçeleri ihtiva eden önerge doğrultusunda değiştirilmiş ve teselsül ettirilerek geçici 1 inci madde olarak kabul edilmiştir. “Yargılama usulüne ilişkin hükümlerin derhal yürürlüğe girmesi ve uygulanması esastır. Bu kural, yeni düzenlemeler yürürlüğe girdiği sırada derdest bulunan davalar hakkında da uygulanacaktır. Ancak, kural bu olmakla birlikte kanun koyucu derhal yürürlüğe girme esasına istisnalar da getirebilir. Bu çerçevede, göreve ilişkin ...
(Şerh No: 10518 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 16:50)

 Bilgi  [HMK. 451] Madde Gerekçesi
Hukuk yargılamasını bütünüyle etkileyecek temel bir kanunun derhal yürürlüğe girmesinin yaratabileceği sakıncaları bertaraf etmek ve yeni getirilen kavram ve kurumların kavranmasını ve yerleşmesini temin etmek amacıyla, Kanunun Resmî Gazetede yayımlandığı tarihten itibaren bir yıl sonra ("1.10.2011"olarak yasalaşmıştır) yürürlüğe girmesi esası benimsenmiştir. "Adalet Komisyonu Raporu"ndan: "...Tasarının yürürlük maddesini düzenleyen 454 üncü maddesinde geçen “bir yıl” ibaresi, Tasarının daha...
(Şerh No: 10517 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 16:49)

 Bilgi  [HMK. 450] Madde Gerekçesi
Maddede, Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte kaldırılacak kanunî düzenlemeler belirlenmiştir. Bu çerçevede, Tasarının 1086 sayılı Kanunun yerini almasının doğal bir sonucu olarak, 1086 sayılı Kanun tüm değişiklik ve ekleri ile birlikte yürürlükten kaldırılmıştır. Yine 4721 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde yer alan ispat yükü ile ilgili kurala, ispata ilişkin genel hükümler arasında amacına ve işlevine uygun olarak tanımlanmak suretiyle yer verildiğinden anılan Medenî Kanun hükmünün yürürlüğüne ...
(Şerh No: 10516 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 16:49)

 Bilgi  [HMK. 449] Madde Gerekçesi
Maddede yapılan düzenlemeyle bu Kanunun uygulama alanını göstermek ve emrettiği işleri belirtmek ve somutlaştırmak amacıyla Adalet Bakanlığı tarafından Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yönetmeliklerin çıkarılması hususu hüküm altına alınmıştır. Bu suretle Kanunun uygulanmasının kolaylaştırılmasına yönelik ortamın hazırlanması amacı da gerçekleştirilmiş olacaktır.
(Şerh No: 10515 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 16:49)

 Bilgi  [HMK. 448] Madde Gerekçesi
Maddede yer alan düzenlemede, 1086 sayılı Kanunun 578 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan kuralın doktrin ve uygulamada anlaşıldığı biçimde formüle edilmek suretiyle dili de sadeleştirilerek aynen benimsenmiştir. Adı geçen kanunî düzenlemenin ikinci fıkrasında yer alan kural ise bilinenin tekrarı niteliğini taşıdığı için madde metnine alınmamıştır.
(Şerh No: 10514 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 16:49)

 Bilgi  [HMK. 447] Madde Gerekçesi
Maddede yer alan kural ile bu Tasarıda yargılama usulleri yazılı yargılama usulü ve basit yargılama usulü olarak ikiye indirildiği için, diğer Kanunlarda yer alan sözlü yargılama usulü ile seri yargılama usulüne ilişkin olarak 1086 sayılı Kanun hükümlerine yapılmış olan atıfların, bu Tasarının basit yargılama usulü ile ilgili hükümlerine yapılmış atıf olarak addedileceği hususu hüküm altına alınmıştır.
(Şerh No: 10513 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 16:49)

 Bilgi  [HMK. 446] Madde Gerekçesi
Maddede yer alan düzenlemeyle metin içinde geçen disiplin para cezası kavramına yüklenmesi gereken anlamın ne olduğu hususu tespit edilmiştir. Sözü edilen yasal düzenlemede yargı organlarının idarî para cezası vermesinin doğru olmayacağı ve idarî para cezası verilmesi hâlinde kararların denetimi bağlamında doğabilecek sakıncayı bertaraf etmek ve cezayı etkin kılmak suretiyle yargılamanın işleyişini güvence altına almak amaçlanmıştır. Ayrıca bu Tasarıda disiplin para cezasının özelliklerinin ...
(Şerh No: 10512 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 16:49)

 Bilgi  [HMK. 445] Madde Gerekçesi ("Adalet Komisyonu Raporu"ndan)
Tasarının 449 uncu maddesinden önce gelmek üzere bir madde ihdas edilmesine ilişkin olarak aşağıdaki gerekçelerle önerge verilmiştir. “Adalet Bakanlığı e-Dönüşüm ve e-Devlet sürecinde gerekli tüm teknolojik gelişmeleri kullanarak Adalet Bakanlığı teşkilâtı, bağlı ve ilgili kuruluşları ile tüm yargı ve yargı destek birimlerinin donanım ve yazılım olarak iç otomasyonunu ve benzer şekilde bilgi otomasyonu sistemlerini kurmuş kamu kurum ve kuruluşları ile dış birim entegrasyonunu sağlayarak e-ada...
(Şerh No: 10511 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 16:49)

 Bilgi  [HMK. 444] Madde Gerekçesi
Tahkim sözleşmesel bir kurum olmakla birlikte, büyük ölçüde yargılama usulünü düzenler. Ancak tahkimin amacı ve niteliği gereği, bu usul mahkemelerin tabi olduğu yargılama usulünden farklıdır ve farklı olmalıdır. Maddede, bu duruma açıklık kazandırılmıştır.
(Şerh No: 10510 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 16:49)

 Bilgi  [HMK. 443] Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrasına göre, ikinci fıkrada belirtilen yargılamanın yenilenmesi sebepleri mevcut ise tahkim yargılamasının yenilenmesine de karar verilebilecek, yargılamanın yenilenmesine ilişkin hükümler uygulanırken, tahkim kurumunun yargılamadan farklı olduğu hususu gözden kaçırılmadan, bu hükümler tahkimin niteliğine uygun düştüğü ölçüde uygulanabilecektir. İkinci fıkrada, yukarıda açıklanan sebepler ile yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin tahkim kurumunun niteliğine uygun olduğu öl...
(Şerh No: 10509 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 16:49)

 Bilgi  [HMK. 442] Madde Gerekçesi
Tahkimde hakem veya hakem kurulunun belirlediği avanslar taraflarca ödenmelidir. Aksi hâlde hakem veya hakem kurulu tarafından tahkim yargılamasına devam etme imkânı olmayacaktır. Aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça, bu maddede belirtilen yargılama giderleri haksız çıkan tarafa yüklenecek, kısmen haklılık durumunda ise yargılama giderleri haklılık ölçüsüne göre taraflar arasında paylaştırılacaktır. Bu şekilde tarafların haksız yere tahkime gitmesi veya gerçekte hakkı ile orantısız taleplerde bu...
(Şerh No: 10508 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 16:49)

 Bilgi  [HMK. 441] Madde Gerekçesi
Tahkimde yargılama giderlerinin hangi kalemlerden oluştuğu bu maddede bentler halinde sayılmıştır.
(Şerh No: 10507 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 16:49)

 Bilgi  [HMK. 440] Madde Gerekçesi
Hakem ücretinin belirlenmesinde taraf serbestisi prensibi kabul edilmiştir. Şayet taraflar hakem ücreti konusunda anlaşamazlar ise doğal olarak hakem ücreti, hakemler tarafından, bu maddede belirtilen kurallara göre belirlenecektir.
(Şerh No: 10506 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 16:49)

 Bilgi  [HMK. 439] Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrasında, hakem kararına karşı ancak yetkili mahkemede iptal davası açılabileceği hüküm altına alınmıştır. İkinci fıkrada, tahkimin amacı, niteliği, tarihsel gelişimi gereği ve tahkimde sürati temin etmek için, hakem kararlarının iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Şu husus ifade edilmelidir ki, hakem veya hakem kurulunun, hukuku doğru uygulayıp uygulamadığı meselesi bir iptal sebebi değildir. Tahkim, sözleşmesel bir kurumdur. Yukarıda belirtilen riskin var oldu...
(Şerh No: 10505 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 16:49)

 Bilgi  [HMK. 438] Madde Gerekçesi
Maddede, tebligatın Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılması esası benimsenmiştir. Ancak, tahkimin amacı ve niteliği göz önüne alınarak taraflara aksini kararlaştırabilme imkânı tanınmıştır.
(Şerh No: 10504 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 16:48)

Dava, tedbir nafakasının arttırılması talebine ilişkindir. Boşanma davası reddedilirse o davada hükmedilen tedbir nafakası da sona erer. Ancak, ayrıca açılan davada tedbir nafakasına karar verilmişse bu nafaka hükmen kaldırılmadığı ve ayrı yaşamakta haklılık devam ettiği sürece devam eder. Somut olayda da davacı, boşanma davasından ayrı olarak tedbir nafakası talep etmiştir. Buna rağmen yerel mahkemece, redle sonuçlanan boşanma davasının kesinleşmesi üzerine tedbir nafakasının hükümsüz kaldığı v...
(Şerh No: 10453 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 20-02-2011 16:46)

 Bilgi  [HMK. 437] Madde Gerekçesi
Birinci fıkra gereğince, hakem kararlarındaki hesap, yazı ve benzeri maddî hatanın düzeltilmesi veya karara ilişkin bir konu veya kararın bir bölümünün, kararın verilmesinden sonra kısa bir süre içerisinde ve iptal davası açılmadan, taraflardan herhangi birinin başvurusu ile tavzihi imkânı, usul ekonomisi ve tahkimde sürati temin için mümkün hâle getirilmiştir. İkinci fıkraya göre, kararın hakem tarafından düzeltilmesi kısa bir süre içinde olmalı ve karşı tarafın da görüşü alınmalıdır. Üçü...
(Şerh No: 10503 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:56)

 Bilgi  [HMK. 436] Madde Gerekçesi
Maddede, bu Kısım hükümlerine göre verilen hakem kararlarında hangi hususların bulunması gerektiği düzenlenmiştir. Tahkim yargılaması sonucunda verilen hakem kararı, icra edilebilir bir karar olduğundan, bu kararın şeklî unsurları birinci fıkrada açıkça belirtilmiştir. Tahkim yargılaması esnasında, yetki, sorumluluk ve tazminatın miktarı gibi konularda, aksi kararlaştırılmadıkça kısmî karar verme ihtiyacı doğabilir. Bu ihtiyacı karşılamak için ikinci fıkra hükmü getirilmiştir. Üçüncü fıkra...
(Şerh No: 10502 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:56)

 Bilgi  [HMK. 435] Madde Gerekçesi
Maddede, tahkim yargılamasını sona erdiren hâller, ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
(Şerh No: 10501 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:55)

 Bilgi  [HMK. 434] Madde Gerekçesi
Uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözümü, tarafların sulh olmasına engel değildir. Bu hâlde, tahkim yargılaması son bulacaktır. Sulh sözleşmesi, hakem veya hakemlerin uygun bulması hâlinde, hakem kararı şeklinde tespit ve icra edilebilir. "Adalet Komisyonu Raporu"ndan: "...Tasarının 438 inci maddesinin görüşülmesi esnasında aşağıdaki gerekçelerle önerge verilmiştir. “ Tasarıdaki mevcut ikinci cümleden, tarafların sulh olmalarının hiçbir şart olmaksızın hakem tarafından uygun bulunması gerektiğ...
(Şerh No: 10500 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:55)

 Bilgi  [HMK. 433] Madde Gerekçesi
Birinci fıkrada, hakemler, kurul hâlinde çalışıyorlar ise nasıl karar verecekleri düzenlenmiştir. İkinci fıkrada ise tahkim yargılamasını hızlandırmak ve kolaylaştırmak için, tahkim yargılaması ile ilgili belirlenmiş konularda diğer üyelerin de yetkilendirmeleri ile hakem kurulu başkanının tek başına karar verebileceği kabul edilmiştir. "Adalet Komisyonu Raporu"ndan: "...Tasarının 437 nci maddesinin görüşülmesi esnasında verilen önerge ile, hakemin hakkaniyet ve nesafet kurallarına göre...
(Şerh No: 10499 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:55)

 Bilgi  [HMK. 432] Madde Gerekçesi
Hakem veya hakem kurulunun, yargı gücüne doğrudan sahip olmamaları ve tahkimin sözleşmesel niteliği gereği, tahkim sözleşmesinin tarafı olmayan kişilere karşı herhangi bir yetkileri olmaması sebebiyle, sözleşmenin tarafı olan ancak hakem veya hakemlerle işbirliği yapmak istemeyen bir tarafın veya tahkim sözleşmesinin tarafı olmayan bir kişinin elindeki delillerin toplanması için, ancak mahkemeden yardım istemesi mümkündür. Bu maddeye göre, bu hakkın kötüye kullanımının önlenmesi için, mahkemeden...
(Şerh No: 10498 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:55)

 Bilgi  [HMK. 431] Madde Gerekçesi
Birinci fıkrada, hakem veya hakem kuruluna, belirlenen konular hakkında bir ya da birden çok bilirkişi atanması, tarafların bilirkişiye gerekli açıklamaları yapmaları, ilgili belge ve bilgileri vermeleri, dava ile ilgili keşif yapılması konusunda takdir hakkı verilmiştir. İkinci fıkra ise bilirkişilere sorulan konuların tam olarak açıklığa kavuşturulabilmesi amacı ile getirilen bir düzenlemedir. "Adalet Komisyonu Raporu"ndan: "...Tasarının 435 inci maddesinde, maddenin başlığında geçen ...
(Şerh No: 10497 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:55)

 Bilgi  [HMK. 430] Madde Gerekçesi
Maddede, taraflardan birinin yargılamaya katılmaması hâlinin sonuçları, bentler hâlinde ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
(Şerh No: 10496 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:55)

 Bilgi  [HMK. 429] Madde Gerekçesi
Birinci fıkra gereğince, taraflar aksini kararlaştırmamış ve taraflardan biri talep etmemiş ise hakem veya hakem kurulu, duruşma yapılıp yapılmaması konusunda takdir yetkisine sahiptir. Taraflara hukukî dinlenilme hakkını kullanma imkânı sağlayabilmek açısından, keşif tarihi, bilirkişi incelemesi veya diğer delillerin incelenmesi için yapılacak toplantı ve oturumların tarihi bildirilmedir. Ayrıca, tarafların duruşmaya gelmemesi hâlinde bunun sonuçları da uygun bir süre önceden taraflara bildi...
(Şerh No: 10495 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:55)

 Bilgi  [HMK. 428] Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrasında, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava ve cevap dilekçesinin hakem veya hakem kurulu tarafından belirtilen süre içinde verileceği düzenlenmiştir. İkinci fıkrada, dava ve cevap dilekçesinde bulunması gerekli hususlar belirtilmiş ve tahkimin bir an önce bitirilebilmesi için delillerin dilekçelere eklenilmesi ile ileride sunulacak delillerin gösterilmesi tavsiye edilmiştir. Üçüncü fıkrada ise aksi kararlaştırabilmekle birlikte, tahkim yargılaması sırasında tara...
(Şerh No: 10494 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:55)

 Bilgi  [HMK. 427] Madde Gerekçesi
Tahkime gidilmesinin en önemli sebeplerinden birisi de tahkimdeki sürattir. Maddede, hakemlere ve taraflar ile onların vekillerine, tahkimi sonlandırmak için bir yıllık süre verilmiştir. Tahkimin bu süre içerisinde bitirilmesi için taraflar hakemlere yardımcı olmalıdır. Elbette, tahkimin anılan sürede bitirilme imkânı olmaz ise bir yıllık süre taraf anlaşması ya da mahkeme kararı ile uzatılabilir. Tahkim süresinin sınırlı olarak belirtilmesi, zaman zaman tahkimin bir tarafınca kötüye kullanıl...
(Şerh No: 10493 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:55)

 Bilgi  [HMK. 426] Madde Gerekçesi
Birinci fıkrada, tahkim davasının açıldığı veya açılmış sayılacağı tarihin belirlenmesinde taraf serbestisi kabul edilmiştir. Bu fıkra ayrıca, taraf anlaşmasının bulunmadığı haller için yedek hukuk kuralları içermektedir. Eğer taraflar aksini kararlaştırmamışlar ise bu yedek hukuk kurallarına uyulması gereklidir. İkinci fıkrada ise ihtiyatî tedbir veya ihtiyatî haciz kararlarının geçicilik niteliğine uygun olarak, uyuşmazlığın esasının çözülmesine ilişkin adımların belirlenen süre içinde atıl...
(Şerh No: 10492 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:55)

 Bilgi  [HMK. 425] Madde Gerekçesi
Toprak ilkesinin kabul edilmiş olmasının bir sonucu olarak, tahkim yeri belirlenmiş olmalıdır. Tahkim yeri, aynı zamanda kural olarak, tahkime müdahale ve yardım edecek mahkemenin belirlenmesi açısından da önemlidir. Zira bu mahkeme tahkim yeri mahkemesidir. "Adalet Komisyonu Raporu"ndan: "...Tasarının 429 uncu maddesinin ikinci fıkrasına hakemlere, mahkemelerin yargılama yöntemleri ile paralellik sağlama amacıyla “Duruşma, keşif gibi benzeri işlemleri de yapabilir.” hükmü eklenmiş ve madd...
(Şerh No: 10491 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:55)

 Bilgi  [HMK. 424] Madde Gerekçesi
Tahkimde yargılama usulünün belirlenmesinde taraf serbestisi ilkesinin kabul edilmiş olduğu bir kez daha ve açıkça belirtilmiştir. Taraf serbestisi ilkesi bu Kısımdaki emredici kurallar ile sınırlanmıştır. Taraf serbestisinin kullanılmadığı hâller için ise bu Kısım hükümleri yedek hukuk kuralı olarak uygulanacak, ancak yine de oluşacak boşluklar, tahkimde sürati ve pratikliği temin bakımından, hakem veya hakem kurulu tarafından doldurulacaktır.
(Şerh No: 10490 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:55)

 Bilgi  [HMK. 423] Madde Gerekçesi
Tahkimde tarafların eşit hak ve yetkiye sahip olmaları ve taraflara hukukî dinlenilme hakkını kullanma imkânının verilmesi, tahkim usulüne ilişkin genel ilkelerdir ve gözetilmeleri gerekir.
(Şerh No: 10489 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:55)

 Bilgi  [HMK. 422] Madde Gerekçesi
Hakemin kendi yetkisi konusunda karar vermesi ve tahkim şartının esas sözleşmeden ayrı sayılması; yani tahkim şartının bağımsızlığı, tahkim kurumunun başarıya ulaşması için kabul edilmiş ilkelerdir. Amaç tahkim şartının geçersizliğini ileri sürerek tahkimi bertaraf etmenin önüne geçmektir. Bu durum, maddenin birinci fıkrasında düzenlenmiştir. İkinci fıkra ile, tahkime sürat kazandırmak ve usul ekonomisi bakımından tahkimin ilerleyen aşamalarında yetki itirazı ile karşılaşılması önlenilmek ist...
(Şerh No: 10488 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:54)

 Bilgi  [HMK. 421] Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrası, tahkimde taraf serbestisi ilkesi gereği kabul edilmiştir. Taraflar yeni hakem seçimi konusunda bir anlaşmaya varamazlar ise bu Kısımda öngörülen yedek hukuk kuralları uygulama alanı bulacaktır. Tahkim yargılaması hakem veya hakemlerin seçilmesi ile fiilen başlayacağından, ikinci fıkrada, tahkim süresinin hesabında hakem değiştirilmesi için geçen sürenin sayılmaması esası getirilmiştir. Üçüncü fıkradaki durumda, yeniden hakem atanmasının olanaksız hâle gelmesi ve t...
(Şerh No: 10487 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:54)

 Bilgi  [HMK. 420] Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrasında, bir hakemin hukukî veya fiilî sebeplerle görevini hiç ya da zamanında yerine getirmesi imkânı olmadığı durumlarda, doğal olarak o hakeme sorumlu tutulmaksızın çekilme hakkı tanınmıştır. Yine, bahsedilen durumlarda taraflara da anlaşarak o hakemin hakemlik görevini sona erdirip, tahkimi tekrar işler hâle getirme imkânı tanınmıştır. İkinci fıkrada, hakemin yetkisinin sona ermesi konusunda tarafların anlaşamaması ihtimaline karşı, son söz mahkemeye bırakılmıştır. Tah...
(Şerh No: 10486 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:54)

 Bilgi  [HMK. 419] Madde Gerekçesi
Maddede, hakem veya hakem kurulunun sorumluluğu görevi kabul edip, görevi yerine getirmemiş olması hâli ile sınırlandırılmış, böylelikle görevin, sorumluluk davası tehdidi olmaksızın yapılması sağlanmıştır.
(Şerh No: 10485 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:54)

 Bilgi  [HMK. 418] Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrasıyla, hakemin reddi usulünde taraf serbestisi prensibi kabul edilmiştir. İkinci fıkrada, hakeme, ret talebini öğrendikten sonra çekilme hakkı tanındığı gibi, diğer tarafa da bu talebi kabul hakkı tanınmıştır. Ancak hakemin çekilmemesi veya diğer tarafın reddi kabul etmemesi hâlinde ret talebi konusunda karar verme yetkisi hakem kuruluna bırakılmıştır. Üçüncü fıkra gereğince, ret talebi, bu müessesenin tahkimi geciktirmek suretiyle kötüye kullanılmaması için, gerekçe...
(Şerh No: 10484 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:54)

 Bilgi  [HMK. 417] Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrasında, hakemin reddi sebepleri belirtilmiş; tahkim yargılamasının özelliği gözetilerek, hakemlik önerilen kimsenin, tarafsızlık ve bağımsızlığından şüphe edilmesini haklı gösterecek durum ve şartları varsa, görevi kabul etmeden önce bunları açıklama yükümlülüğüne yer verilmiştir. İkinci fıkrada, hakemin, taraf serbestisi gereği, tarafların belirlediği niteliklere sahip olması ile tarafsızlığı ve bağımsızlığı teminat altına alınmıştır. Belirtilen ret sebepleri, taraflarca...
(Şerh No: 10483 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:54)

 Bilgi  [HMK. 416] Madde Gerekçesi
Maddede, hakemlerin atanmasında tarafların serbest olduğu kabul edilmiş, tarafların hakemlerin seçimi usulünü belirlemelerine karşın, hakem seçiminin yapılamaması durumunda, taraflardan birinin istemi üzerine hakem veya hakem kurulunun seçiminin mahkeme tarafından yapılabileceği belirtilmiş ve bu seçimde esas alınacak hususlara yer verilmiştir. Tahkimde hakemlerin atanması büyük önem taşıdığı için atanma usulü açıkça belirlenmiştir. Mahkeme tarafından seçim yapılacak ise mahkeme, varsa seçime il...
(Şerh No: 10482 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:54)

 Bilgi  [HMK. 415] Madde Gerekçesi
Taraflara hakemlerini belirleme serbestisi, bu sayının tek olması kaydıyla, tanınmıştır. Bu serbesti kullanılmaz ise her bir tarafa kendi hakemini seçme hakkı tanınmış ve üç hakem atanacağı belirtilmiştir.
(Şerh No: 10481 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:54)

 Bilgi  [HMK. 414] Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrasına göre, aksi kararlaştırılmamışsa taraflar, ihtiyatî tedbir veya delil tespiti için esas olarak hakem heyetine başvurabilirler. Tahkim yolu ile uyuşmazlıklarını çözmek için sözleşme yapan tarafların, tahkim yargılaması esnasında bir ihtiyatî tedbirin alınması veya delil tespiti için öncelikle hakem veya hakem kuruluna başvurulması ve tarafların haklarını nihaî olarak korumak için karar verebilecek hakemlerin, geçici hukukî koruma sağlayan tedbir ve tespite hükmetme yetki...
(Şerh No: 10480 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 15:54)

 Bilgi  [HMK. 413] Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrasıyla, tahkim sözleşmesinin konusunu oluşturan bir uyuşmazlıkla ilgili dava mahkemede açılmışsa, tahkim ilk itirazında bulunulabileceği; bu durumda, tahkim sözleşmesi geçersiz, tesirsiz veya uygulanması imkânsız değil ise mahkemenin tahkim itirazını kabul ile davayı usulden reddedeceği düzenlenmiştir. İkinci fıkrada ise tahkim ilk itirazının yapılmasının, tahkim yargılamasına başlamaya veya tahkim yargılamasının devamına engel olmadığı belirtilmiştir.
(Şerh No: 10479 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 14:49)

 Bilgi  [HMK. 412] Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrasında, doğmuş ya da ileride doğacak uyuşmazlıkların hakem veya hakemler tarafından çözümü için tahkime gidilebileceği, yine tarafların bir hukukî ilişkiden doğacak uyuşmazlıkların tamamının ya da sadece bir kısmının tahkim yolu ile çözümünü kararlaştırabilecekleri belirtilmiş olup, son durumda uyuşmazlıklardan diğer kısmı için genellikle mahkemeye gidilmektedir. Bu durum tahkim sözleşmesinin geçerliliğini etkilemez. Tahkim sözleşmesi genellikle bir başka sözleşmenin bir ...
(Şerh No: 10478 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 14:49)

 Bilgi  [HMK. 411] Madde Gerekçesi
Tahkim yargılamasının niteliği ve yargılama kurallarının, tahkim sözleşmesinin taraflarınca kararlaştırılabildiği göz önünde bulundurularak, mahkemelerin tahkim yargılamasına müdahalesi, bu Kısımda sayılan hâller ile sınırlı tutulmuştur. "Adalet Komisyonu Raporu"ndan: "...Tasarının 415 inci maddesinin başlığı ve metninde geçen “müdahalesi” ibaresi açıklık sağlanması amacıyla “yardımı” olarak değiştirilmiş ve madde teselsül nedeniyle 417 nci madde olarak kabul edilmiştir..."
(Şerh No: 10477 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 14:49)

 Bilgi  [HMK. 410] Madde Gerekçesi
Bu Kısımda, mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkeme, tahkimin niteliği, gerektirdiği sürat ve uzmanlık göz önünde bulundurularak tahkim yeri bölge adliye mahkemesi olarak kabul edilmiştir. "Adalet Komisyonu Raporu"ndan: "...Tasarının 414 üncü maddesinin görüşülmesi sırasında aşağıdaki gerekçelerle önerge verilmiştir. “Tahkim hükümlerine göre, tahkim yeri taraflarca belirlenmemiş ise hakem ya da hakem kurulu tarafından belirlenmektedir. Ancak, tahkim yer...
(Şerh No: 10476 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 14:49)

 Bilgi  [HMK. 409] Madde Gerekçesi
Maddede, tahkime uygulanacak emredici mahiyette olmayan kurallara veya tahkim sözleşmesinin herhangi bir hükmüne, tahkim yargılaması esnasında uyulmaz ise ilgili tarafa bu aykırılığa itiraz etme hakkı tanınmıştır. Ancak bu itiraz makul bir süre, yani onbeş gün ("iki hafta" olarak yasalaşmıştır) içinde yapılmaz ise ilgili taraf itiraz hakkından feragat etmiş sayılır. Aksi durum iyiniyet ilkesine aykırı olur.
(Şerh No: 10475 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 14:49)

 Bilgi  [HMK. 408] Madde Gerekçesi
Tarafların iradelerine tâbi olmayan uyuşmazlıklarla, taşınmaz mallar üzerindeki aynî haklara ilişkin uyuşmazlıklarda bu Kısım hükümleri uygulanmayacaktır. Tahkime elverişliliğe ilişkin bu kural, hukukumuza 1086 sayılı Kanunun 518 inci maddesi ile girmiştir. Ayrıca bu maddeye, Milletlerarası Tahkim Kanununun 1 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemeye paralel bir biçimde taşınmaz mallar üzerindeki aynî haklara ilişkin uyuşmazlıkların da tahkime elverişli olmadığı hususu eklenmişt...
(Şerh No: 10474 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 14:49)

 Bilgi  [HMK. 407] Madde Gerekçesi
Bu Kısmın amacı, millî tahkime ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Dolayısıyla, Milletlerarası Tahkim Kanununun tanımladığı anlamda yabancılık unsuru taşımayan ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği hâllerde bu Kısım hükümleri uygulanacaktır. Bu madde ile millî tahkim açısından, açıkça toprak ilkesi kabul edilmiştir.
(Şerh No: 10473 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 14:49)

 Bilgi  [HMK. 406] Madde Gerekçesi
Bu maddede diğer geçici hukukî korumalar tek tek belirtilmek yerine, ihtiyatî tedbir ve delil tespiti dışında da geçici hukukî korumalar olabileceğine işaret edilmiştir. Birinci fıkra, 1086 sayılı Kanunda daha ayrıntılı düzenlenmiş olan, ancak aslında geçici hukukî koruma mahiyetinde bulunan, defter tutulması veya mühürleme işlemi yapılması konusundaki düzenlemeye tekabül etmektedir. Esasen bu hüküm olmasa dahi defter tutma ve mühürleme işlemi yapılabilir. Ancak, uygulamada bir tereddüt yarat...
(Şerh No: 10472 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 14:49)

 Bilgi  [HMK. 405] Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 374 üncü maddesindeki düzenlemeye karşılık gelen bu maddede, delil tespitine ilişkin dosyanın asıl dava dosyasının eki sayılacağı ve onunla birleştirileceği; sadece delil tespitini isteyen tarafın değil, asıl davanın taraflarından her birinin, iddia veya savunmasını ispat için bu tutanak ve raporlara dayanabileceği düzenlenmektedir.
(Şerh No: 10471 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 14:49)

 Bilgi  [HMK. 404] Madde Gerekçesi
Delil tespitine karar verilmesi hâlinde bu kararın nasıl icra edileceği, ilgili delile ilişkin hükümlere yollama yapılmak suretiyle düzenlenmektedir. "Adalet Komisyonu Raporu"ndan: "...Tasarının 408 inci maddesinin başlığında geçen “Delil tespitinin icra edilmesi” ibaresi, madde içeriği ile uyumlu olması amacıyla daha açık bir ifade olan “Delil tespiti kararında uygulanacak hükümler” olarak değiştirilmiş ve madde teselsül nedeniyle 410 uncu madde olarak kabul edilmiştir..."
(Şerh No: 10470 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 14:49)

 Bilgi  [HMK. 403] Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 372 nci maddesindeki düzenlemeye karşılık gelen bu maddede, talep sahibinin haklarının korunması bakımından zorunluluk bulunan hâllerde, karşı tarafa tebligat yapılmaksızın da delil tespiti yapılabileceği öngörülmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkının sağlanması bakımından, bu hâlde de, tespitin yapılmasından sonra, tespit dilekçesinin, kararın, tutanağın ve varsa bilirkişi raporunun bir örneğinin mahkemece kendiliğinden diğer tarafa tebliğ olunacağı ve karşı tarafın işbu...
(Şerh No: 10469 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2011 14:48)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,15936303 saniyede 10 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.