Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

5237 S.lı Türk Ceza Kanunu - Son Eklenen Şerhler

5237 S.lı Türk Ceza Kanunu - Son Eklenen Şerhler

(1) Ignorance of the criminal laws may not be an excuse. (2) However, a person who commits an offence through an inevitable mistake due to his ignorance of the law may not be kept criminally responsible from such offence.
(Şerh No: 16186 - Çeviren: Hasan ERDEM - Tarih : 20-04-2015 13:42)

(1) Offender may be subject to a punishment and imposition of security measures in proportion with the grossness of the illegal acts executed by him. (2) Neither discrimination can be made between the persons in respect of races, language, religion, sects, nationality, color, sex, political tendencies etc. nor a person can be subject to special and different treatment before the laws and courts.
(Şerh No: 16185 - Çeviren: Hasan ERDEM - Tarih : 20-04-2015 13:40)

(1) A person may neither be punished nor be imposed cautionary judgment for an act which does not explicitly constitute an offence within the definition of the Law. Furthermore, application of punishments and security precautions besides those stipulated in this Law is not allowed. (2) No criminal punishment may be imposed based on regulatory transactions of the Administration. (3) Application of provisions of the Laws relating to crimes and punishments by analogy is prohibited. The provisions relating to crimes and punishments may not be interpreted in way to lead to analogy
(Şerh No: 16184 - Çeviren: Hasan ERDEM - Tarih : 20-04-2015 13:40)

(1) The object of Criminal Code is to protect the individual rights and freedom , public order and security, state of justice, public health and environment, and communal peace, as well as to discourage commitment of offences. This Law defines the basic principles for criminal responsibility and types of crimes, punishments and security precautions to be taken in this respect.
(Şerh No: 16183 - Çeviren: Hasan ERDEM - Tarih : 20-04-2015 13:39)

Hükmolunan cezadan TCK'nın 16. maddesi uyarınca yabancı ülkede gözaltında, gözlem altında, tutuklulukta veya hükümlülükte geçen sürelerin mahsup edilmesi gerektiği gözetilmeden TCK'nın 16 ve 63. maddeleri gereğince Yunanistan mahkemeleri tarafından verilen cezanın tamamının mahsubuna karar verilmesi, kanuna aykırıdır.
(Şerh No: 16174 - Ekleyen: Hasan ERDEM - Tarih : 19-04-2015 14:50)

YABANCI MAHKEME KARARLARININ GEREKÇELI OLMA ZORUNLULUĞUNUN BULUNMAMASI
(Şerh No: 16175 - Ekleyen: Hasan ERDEM - Tarih : 18-04-2015 09:39)

Sanığın, gayri meşru amaç ile şikayetçinin evine girerek hırsızlık yaptığı ve şikayetçinin rızasını hile ile sakatlamış olduğunun anlaşılması karşısında, mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik görülmediğinden ONANMASINA karar verilmiştir.
(Şerh No: 16173 - Ekleyen: Hasan ERDEM - Tarih : 17-04-2015 18:37)

 Bilgi  [TCK. 234] TCK. 234/3 (5560/10 md) Gerekçesi. (AYM 2007/85 E. 2009/42 K. 5.3.2009 T. sayılı kararından alıntıdır.)
22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 339 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına göre, Çocuk, ana ve babasının rızası dışında evi terk edemez ve yasal sebep olmaksızın onlardan alınamaz. Bu hükümle, yaşı ne olursa olsun, çocuğa ana ve babasının bilgisi veya rızası dışında evi terk etmeme hususunda bir yükümlülük yüklenmiştir. Bu hükmü, ana ve babasının bilgisi ve rızası dışında evi terk eden çocuğu yanında bulunduran kişiye çocuğun ana ve babasını veya yetkili makamları durumdan ha...
(Şerh No: 16038 - Ekleyen: Av.Burak GÜNEŞ - Tarih : 12-04-2015 16:57)

Parada sahtecilik suçuna konu olayda; suç konusu sekiz adet sahte on milyon liradan üç adedi tedavüle konulmuş olup, parada sahtecilik eylemi sahte paranın tedavüle konulması şeklinde gerçekleştirilmiş olduğundan maddi zarar meydana gelmiştir. Sahte paraların üç adedini elinden çıkardığını söyleyen ve suç tarihi itibarıyla toplam 30 milyon lira maddi zarara neden olduğunu bilen sanığın, aşamalarda zararı karşılayacağına dair herhangi bir savunmada bulunmadığı gibi, zararı ödeme yönünde bir irade...
(Şerh No: 16076 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 18-02-2015 15:43)

Parada sahtecilik suçunda; suça konu sahte paralar, asıllarını tedavüle çıkaran T.C. Merkez Bankası Başkanlığının merkez veya taşra birimlerine gönderilerek, aldatma yeteneğine sahip olup olmadıkları ve sahteliklerinin kolayca anlaşılıp anlaşılamayacağı konusunda görüş alınmalıdır; Kriminal Polis Laboratuarının düzenlediği raporla yetinilerek eksik soruşturmayla hüküm kurulamaz.
(Şerh No: 16077 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 18-02-2015 15:15)

 Bilgi  [TCK. 272] Anayasa Mahkemesi'nce m.272/6'daki İptal Kararı Hakkında
Anayasa Mahkemesi'nin 14.01.2015 tarihinde yaptığı toplantıda; Erciş Asliye Ceza Mahkemesi'nin "26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 272. maddesinin (6) numaralı fıkrasının “…süreli hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, mahkûm olunan cezanın üçte ikisi kadar hapis cezasına hükmolunur.” bölümünün iptaline karar verilmesi istemi"ne dair başvurusu hakkında 2014/116 Esas sayılı dosya üzerinden yapılan toplantıda: "2014/5237 sayılı Kanun’un 272. maddesinin (6) numaralı fıkrasında yer al...
(Şerh No: 16048 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 03-02-2015 09:12)

Mühür bozma suçunun fiil öğesi yönünden hukuka aykırılık unsurunun oluşması için, mühürleme yetkisinin kanuni dayanağının bulunmasının zorunlu olup; mühürleme tarihinden önce özelleşmiş şirketin özel hukuk tüzel kişisi olarak kamusal yetki kullanma hakkı olmadığından, Anayasa ve Kanuna dayalı kamusal yetkiyi kullanan bir makam tarafından konulmuş mühürleme işleminin bulunmaması nedeniyle, TCK m.203' teki "mühür bozma" suçunun unsurları oluşmaz.
(Şerh No: 16006 - Ekleyen: Av.Gülgün İNCESOYLAR DİLKİ - Tarih : 29-12-2014 09:56)

Kişinin, bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlarda, örneğin; kendisine karşı işlenmekte olan (cinsel saldırı, hakaret, tehdit, iftira veya şantaj gibi) bir suç söz konusu olduğunda ya da kendisine veya aile birliğine yönelen, onurunu zedeleyen, haksız bir saldırıyı önlemek için, kaybolma olasılığı bulunan kanıtların kaybolmasını engelleyip, yetkili makamlara sunarak güvence altına almak amacıyla, saldırıyı gerçekleştir...
(Şerh No: 15706 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 04-09-2014 22:37)

Özel ilişkiyi konuşup kayda alıp dinletmede aleniyet gerçekleşmediğinden haberleşmenin gizliliğini ihlal değil; özel hayatın gizliliğini ihlal suçu oluşur.
(Şerh No: 15653 - Ekleyen: Tuğçe TUĞAL - Tarih : 03-07-2014 13:37)

Zorunlu müdafilik görevini yerine getirmeyen Avukatın TCK m.257/2 maddesinde düzenlenen ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde yanılgılı değerlendirmeyle beraat hükmü kurulması, BOZMAYI gerektirmiştir.
(Şerh No: 15599 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 27-06-2014 16:47)

Sanık, maktul ve arkadaşlarının hırsızlık suçunu işlemek amacıyla marketin kepengini açmalarından itibaren, bu suçun gerçekleşmemesi ve vazgeçmeleri için çabalamış, fakat saldırıyı defedememiştir; sanığın, kendisine ait malları korumak amacıyla, olay yerinden malları ile kaçan maktulün bulunduğu araca ateş etmesinde yasal savunma koşullarının gerçekleştiğinin ve yasal savunmada aşırıya kaçılmadığının ve bu suçtan sorumlu tutulamayacağının kabulü gerekir.
(Şerh No: 15497 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-05-2014 10:23)

Sanıkların kaçak göçmenleri taşıdıkları sırada aracın tekerinin patlaması sebebiyle yakalandıkları olayda eylemin suç tarihinde yürürlükte olan TCK'nın 79/1-b maddesinde tanımlanan kaçak göçmenlerin yurt dışına çıkmalarına imkan sağlamaya teşebbüs suçunu oluşturduğunun anlaşılması karşısında, hükmedilen cezalardan TCK'nın 35. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, BOZMAYI gerektirmiştir.
(Şerh No: 15476 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 09-04-2014 09:57)

Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikte ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkan vermemeli, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer kısmı gözardı edile...
(Şerh No: 15464 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 05-04-2014 17:43)

1) Any person who negligently endangers life, health or property of others in naval, airway or railway transportation shall be sentenced to a penalty of imprisonment for a term of three months to three years.
(Şerh No: 5876 - Çeviren: Av.Duygu ŞİMŞEK - Tarih : 03-04-2014 23:41)

1) A person who engages in sexual intercourse in public or who publicly exposes himself in a sexual manner shall be sentenced to a penalty of imprisonment for a term of six months to one year.
(Şerh No: 5885 - Çeviren: Av.Duygu ŞİMŞEK - Tarih : 03-04-2014 23:38)

İhaleye fesat karıştırma suçunun oluşabilmesi için kanunlarda öngörülmüş ihale usullerinden biri ile usulüne uygun yapılmış ya da yapılacak bir ihalenin ve işin olması zorunludur. Doğrudan temin yöntemi bir ihale usulü olmayıp sadece Kanun'da belirtilen durumlarda idarelerce kullanılabilecek bir satın alma yöntemi olduğundan sanıklara atılı ihaleye fesat karıştırma suçu, unsurları itibariyle oluşmamıştır.
(Şerh No: 15444 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 29-03-2014 13:10)

Sanığın daha önceden TCK m.32/2 maddesi gereğince almış olduğu rapora rağmen, sanık müdafilerinin bu yönde yeniden rapor alınması talebinin mahkemece kabul edilmemesi bozmayı gerektirmiştir.
(Şerh No: 15395 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 07-03-2014 14:46)

 Bilgi  [TCK. 5] Avukatlara ciddi ceza tehdidi
http://www.adaletbiz.com/gundem/avukatlar-ciddi-ceza-tehdidi-altina-sokuldu-h12609.html YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ KARARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Av. İsmail DUYGULU Yargıtay 5. CD.’nin 2012/11197 E. ve 20.06.2013 tarihli 2013/6909 K. sayılı kararı ile avukatın, müvekkili adına tahsil ettiği ve fakat müvekkile ödemeyerek, uhdesinde tuttuğu para nedeniyle, zimmet suçunun oluştuğuna karar verdi. Oysa daha önceki aşamada, Avukatlık Kanunu m. 62 yollamasıyla, avukatların avukatlık görevinden doğa...
(Şerh No: 15390 - Ekleyen: Av.İsmail DUYGULU - Tarih : 03-03-2014 00:31)

Müştekinin de işyerinde bulunduğu sırada alışveriş yapmak üzere içeri giren suça sürüklenen çocuğun, işyerine girme hususunda müştekinin açık rızasına ihtiyacının bulunmadığının anlaşılması karşısında; yüklenen suçun yasal unsurları oluşmadığı halde, beraati yerine yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,BOZMAYI GEREKTİRMİŞTİR.
(Şerh No: 15349 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 07-02-2014 19:05)

Bilimsel olarak, 1.00 promilden yüksek alkol düzeyinin güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceği, kabul edilmektedir. Yönetimindeki otomobili hızlı kullandığının fark edilmesi üzerine polis ekiplerince yapılan "dur" ihtarına uymayıp, aracını onların üzerine sürdükten sonra yolda kırmızı ışık ve şerit ihlali yaparak kaçarken polis memuru tarafından aracının sol arka tekerleğine bir el ateş edilmesi ve tekerleği patlayıp hareket kabiliyetini yitiren aracın durması sonucu yakalanan ve 1.64 promil alk...
(Şerh No: 15303 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-01-2014 23:20)

Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması TCK m.179'daki suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte; bilimsel kabul, 1.00 promilden yüksek saptanan alkol düzeyinin bireysel farklılıkları da elimine edebilecek olduğu yönündedir. [url]http://www.turkhukuksitesi.com/mevzuat.php?mid=9003 [/url]
(Şerh No: 15301 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-01-2014 23:19)

TCK m.179/3'te düzenlenen suç, soyut tehlike suçu olup, alınan alkolün etkisiyle güvenli şekilde araç kullanamayacak durumda olan kişinin trafikte araç kullanması, bu suçun oluşumu için yeterlidir.
(Şerh No: 15304 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-01-2014 13:50)

Hacizli malların halen yeni taşındıkları evde bulunduğunu beyan eden sanığın savunmasının doğruluğu araştırılmalı, mal üzerinde teslim amacı dışında tasarruf amacı olup olmadığı, amacı dışında kullanıp kullanmadığı belirlendikten sonra hüküm kurulmalıdır.
(Şerh No: 15230 - Ekleyen: Av.Hanifi Sancar KARACA - Tarih : 18-12-2013 13:01)

Türk Ceza Kanunu’nun 267. maddesinin (5) numaralı fıkrasının “... süreli hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, mahkûm olunan cezanın üçte ikisi kadar hapis cezasına...” bölümünün Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, iptal hükmünün kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak 6 ay sonra yürürlüğe girmesine.
(Şerh No: 15203 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 10-12-2013 12:10)

Dava; Yargıtay'da hakim olan sanığın, katılanın oğlunun aldığı cezayı kaldırtmak için ilgili Daire hakimleriyle görüşme vaadiyle menfaat temin ettiğine mesnetledir. Hukuk devletinde ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan "in dubio pro reo" kuşkudan sanık yararlanır kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Şüpheli ve aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak ...
(Şerh No: 15049 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 03-11-2013 12:16)

(Amended: July 02,2012 - Act No:6352 Article:90) (1) The person who attempts unlawfully to influence members of the judiciary, legal expert or witness to make a decision or establish a transaction or make a declaration which will give result in favour of or against one of parties of the trial, suspect or accused, intervening parties or victims in order to restrain to bring out the truth or create an injustice in a trial being heard or an investigation being conducted, shall be punished with imprisonment from two to four years. (2) In case deed in the first paragraph which constitutes crime constituted any other crime also, penalty which will be imposed is increased up to its half according to the provisions of conceptual aggregation.
(Şerh No: 11330 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 28-08-2013 17:45)

Olay tarihinde diğer sanıklarla birlikte mağdura karşı nitelikli yağma eylemini gerçekleştiren sanık S____nın, olaydan bir gün sonra yakalandıklarında mağdur S____’ten yağmaladıkları cep telefonunu sattıkları yeri kendi iradesi ile kolluğa bildirerek cep telefonunun mağdura iadesini sağladığı dosya içeriği karşısında tartışmasızdır. Her ne kadar mağdurdan yağmalanan cep telefonunu satın alan H____ isimli kişinin mağdurdan yağmalanan cep telefonunu kolluğa tesliminden sonra zararının giderilmediğ...
(Şerh No: 14935 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 25-07-2013 09:49)

İddianamede sanığa yüklenen ve yargılama aşamasında değişmeyen suçun niteliği ile uygulanması istenen sevk maddeleri olan 5237 sayılı Kanun’un 245(1), 53., 54. ve 63. maddelerine bakıldığında, itiraz konusu kuralın bakılmakta olan davada uygulanma durumunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda başvurunun Mahkeme’nin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir.
(Şerh No: 14936 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 25-07-2013 09:32)

Başvuran Mahkeme, silahla basit yaralama suçunda verilen ceza ile silahla tehdit suçuna verilen cezayı karşılaştırarak, bu hususun suç ve ceza dengesini bozduğunu ileri sürmüş ise de, silahla tehdit suçunun işlenmesi hâlinde verilecek cezayı belirlemek kanun koyucunun takdirinde olup, ceza miktarının kanunda belirtilen yaralama suçu ile karşılaştırılarak yapılan değerlendirme anayasal denetime esas alınamaz. Açıklanan nedenlerle, Türk Ceza Kanunu’nun 106. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer a...
(Şerh No: 14626 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 30-05-2013 16:16)

Uyuşturucu madde ticareti suçunda sanığın eyleminin uyuşturucu madde bulundurmak suçunu mu yoksa uyuşturucu madde ticareti suçunu mu işlediğinin berlenmesine ilişkindir.
(Şerh No: 14531 - Ekleyen: Av.Aslan Murat ZENGİN - Tarih : 10-05-2013 18:59)

Ne tür eylem ve sıfatların onur ve saygınlığı ihlal edici olduğunu belirlemede ölçüt, toplumda yer, zaman ve boyut itibariyle örf ve adet ile özellikle pozitif hukuk kurallarıdır. "Allah belasını versin" sözleri tanrısal ceza dileme, beddua anlamında olup, hakaret ve aşağılamadan bahsedilemez.
(Şerh No: 14514 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 06-05-2013 09:08)

Kamu görevlisine görevi nedeniyle hakaret suçu şikayete bağlı bir suç değildir.
(Şerh No: 14513 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 06-05-2013 08:52)

 Bilgi  [TCK. 263] 6460 S.K. ile Yürürlükten Kaldırılması Öncesindeki Madde Metni
Kanuna aykırı olarak eğitim kurumu açan veya işleten kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.
(Şerh No: 14508 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-04-2013 13:05)

 Önerge  [TCK. 235] (1)DEĞİŞİKLİĞİ:Kamu kurum veya kuruluşları adına yapılan mal veya hizmet alım ve satımlarına, kiralamalarına, yapım işlerine ilişkin işlemlere ve bu konulardaki ihalelere fesat karıştıran kişi, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2)'ye EK: e- Alım, satım, yapım, kiralama işlemlerinin ve ihalelerinin hazırlık ve yürütümünde görevli olan kişilerce şartnamelerin bilerek ve kişilerle anlaşarak belli mal, hizmet ve yapıya yönelik olacak şekilde belirlenmesi
(Şerh No: 14425 - Ekleyen: Celal ÇALIŞ - Tarih : 30-03-2013 12:27)

Yediemin sanık, eşiyle tartışarak evi terkettiği dönemde eşinin hacizli malları satarak tasarruf ettiğini savunmuş ise de; sanığın, evi terkettiğinde hacizli mallar üzerinde gerekli muhafaza görevini yerine getiremeyeceğini icra müdürlüğüne bildirmemesi ve böylece eşi tarafından malların satılarak tasarruf edilmesine sebebiyet vermesi sebebiyle 5237 S.K. m.289/3'te düzenlenen suçu işlediği kabul edilmelidir.
(Şerh No: 14333 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-03-2013 18:06)

Sanık hakkında tehdit suçundan TCK.nun 62. maddesinin uygulanması sırasında hesap hatası yapılması suretiyle sonuç hapis cezasının 25 gün yerine 20 gün olarak belirlenmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
(Şerh No: 14312 - Ekleyen: Alahattin ŞİMŞEK - Tarih : 27-02-2013 20:11)

1- A sentence of imprisonment for a term of two years or less may be suspended . The upper limit of this term is three years for those under eighteen of age or above sixty five years old at the time of the commission of the offence . However in order to decide to suspend the sentence ; a-the person should not have been sentenced to a penalty for a term of more than three month imprisonment for an intentional offence b-the court should be convinced as a result of hearing the remorse he expressed during trial that the offender will not commit further offences in the future 2- The suspension of the penalty may depend upon the condition that compensation is provided to the victim or public which returns or restores matters to their previous condition or which indemnifies such in respect of all damage caused . In such case the enforcement of the penalty shall continue at the institution of enforcement until this condition is met . Once the condition is met the offender shall be released immediately upon a decision of a judge . 3- A probation period which is not less then one year and not more then three years shall be imposed for an offender whose sentence has been suspended . The lower limit of this period shall not be less than the term of sentence . 4- Within the probation period the court may decide that ; a- an offender who does not have a profession or trade shall attend an educational program for educational purposes b- an offender who possesses a profession ...
(Şerh No: 14303 - Çeviren: Av.M.Serdar DEMİRTAŞ - Tarih : 23-02-2013 19:45)

1-The court after taking into account the characteristics of the offence and personality , social and economic situation of the offender and any remorse he expresses during the trial process may substitute a short term imprisonment for the following ; a-A judicial fine b-Compensation to the victim or public which returns or restores matters to their previous condition or which indemnifies such in respect of all damage caused c-Admittance to an educational institution which provides accommodation when necessary for at least two years in order to acquire a profession or trade d-Restriction on freedom of movement in respect of certain places and restrictions in conducting certain activities for a duration of between one-half and twice the term of imprisonment e-Confiscation of a driving licence or any other certificate granting permission to perform specific acts , deprivation of the right to carry out a profession or to operate in a certain area of activity for a minumum term of between one-half and twice the term of imprisonment where an offence has been committed failing to discharge a duty of care and attention or by abusing authority or a right f-Publicly beneficial work for a minimum term of between half and two times the term of imprisonment , though only with the consent of the offender 2-Whenever a term of imprisonment and a judicial fine are precribed in law as alternative penalties for a particular offence once it has been determined that the penalty is to ...
(Şerh No: 14291 - Çeviren: Av.M.Serdar DEMİRTAŞ - Tarih : 20-02-2013 11:40)

1- A specific term of imprisonment shall not be less than one month or more than twenty years unless otherwise prescribed by law 2- A term of imprisonment of one year or less shall be defined as a short term penalty of imprisonment
(Şerh No: 14290 - Çeviren: Av.M.Serdar DEMİRTAŞ - Tarih : 20-02-2013 09:05)

Life imprisonment lasts until the death of the convict
(Şerh No: 14289 - Çeviren: Av.M.Serdar DEMİRTAŞ - Tarih : 20-02-2013 08:59)

Türk Ceza Kanunu’nun 233. maddesinin “Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişi, şikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” biçimindeki (1) numaralı fıkrası Anayasa’ya aykırı değildir.
(Şerh No: 14282 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 18-02-2013 11:17)

Boşanan kişinin, babasından kalan yetim maaşını almak maksadıyla hareket edip muvazaalı boşanma gerçekleştirdiği, böylece mevsuf dolandırıcılık yaptığından bahisle yapılan şikayete ilişkin somut olayda suçun yasal unsurları oluşmamıştır.
(Şerh No: 14277 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-02-2013 10:25)

Bina balkonunun alüminyum doğrama ve cam ile kapatılması, TCK m.184'te öngörülen ruhsatsız veya ruhsata aykırı bina yapmak suretiyle imar kirliliğine neden olma suçunu oluşturmaz.
(Şerh No: 14248 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-01-2013 18:08)

TCK m.184 düzenlemesine mesnetle ikame olunan kamu davasında; yapı tespit ve tatil tutanağında "zemin+1 normal kat üzerine 64 m2 ebadında 2.normal katın kaba inşaatının tamamlandığı, çatısının kaplandığının" belirtildiği; sanığın ifadesinde "2005 yılında, evinin üstünde bir kat daha yapıp, üzerini çatı ile kapattığını" söylemesi ve bilirkişi raporunda "tutanak tarihinden sonra davaya konu teras katın sıvası yapılıp, pencerelerinin takıldığı, teras katın 2005 yılı mart-nisan aylarında yapıldığın...
(Şerh No: 14247 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-01-2013 18:08)

Yapı ruhsatına aykırı olarak 1. kat kaba inşaatı yapılırken zabıt tutulması karşısında, TCK 184/1. maddesiyle hükümlülük kararı verilmesi gerekirken, "bina" tanımının dar yorumlanarak "1. kat kaba inşaatının bina niteliğini kazanmadığı"ndan bahisle yasaya aykırı gerekçeyle karar verilmesi, bozma nedenidir.
(Şerh No: 14246 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-01-2013 18:08)

Gizi yollardan ses kaydedilmesi, kişilik haklarına saldırı oluşturmaktadır. Bu durum manevi tazminat isteminin konusunu oluştur.
(Şerh No: 14234 - Ekleyen: Av.Bilge TOK - Tarih : 16-01-2013 10:59)

 Ses Dosyası  [TCK. 3] TCK. 3 Sesli Okuma
Görme engelli meslektaşlarımız için ses dosyası
(Şerh No: 14225 - Ekleyen: Av.Fatih SÖĞÜT - Tarih : 10-01-2013 00:21)

 Ses Dosyası  [TCK. 2] TCK. 2 Sesli Okuma
Görme engelli meslektaşlarımız için ses dosyası
(Şerh No: 14224 - Ekleyen: Av.Fatih SÖĞÜT - Tarih : 10-01-2013 00:16)

 Ses Dosyası  [TCK. 1] TCK. 1 Sesli Okuma
Görme engelli meslektaşlarımız için ses dosyası
(Şerh No: 14223 - Ekleyen: Av.Fatih SÖĞÜT - Tarih : 10-01-2013 00:09)

Sanığın, işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin zayıfladığı iddiası incelenmeden karar verilmesi bozma nedeni olarak kabul edilmiştir.
(Şerh No: 14218 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 05-01-2013 14:20)

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (a) bendinin son cümlesinin Anayasa'ya aykırı olmadığına dair.
(Şerh No: 14171 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 24-12-2012 12:12)

 Bilgi  [TCK. 141] Enerji hırsızlığının suç olmaktan çıkarılması.
TCK 141/2 ve 142/1-f fıkralarının Anayasa'ya aykırılığı savı ile açılmış iptal davasında Anayasa Mahkemesi 2011/132 Esas, 2012/82 Karar sayılı ve 24.05.2012 tarihli karar ile, "Kaçak elektrik kullanma eyleminin kanun koyucu tarafından suç olarak nitelendirilmesini takdir yetkisi kapsamında değerlendirmek gerekir." gerekçesi ile her iki fıkranın Anayasa'ya aykırı olmadığına karar vermiştir. Daha sonra 05.07.2012 tarihli ve 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı ve 02.07.2012 tarihl...
(Şerh No: 14170 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 24-12-2012 12:09)

 Bilgi  [TCK. 142] Enerji hırsızlığının suç olmaktan çıkarılması.
TCK 141/2 ve 142/1-f fıkralarının Anayasa'ya aykırılığı savı ile açılmış iptal davasında Anayasa Mahkemesi 2011/132 Esas, 2012/82 Karar sayılı ve 24.05.2012 tarihli karar ile, "Kaçak elektrik kullanma eyleminin kanun koyucu tarafından suç olarak nitelendirilmesini takdir yetkisi kapsamında değerlendirmek gerekir." gerekçesi ile her iki fıkranın Anayasa'ya aykırı olmadığına karar vermiştir. Daha sonra 05.07.2012 tarihli ve 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı ve 02.07.2012 tarihl...
(Şerh No: 14169 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 24-12-2012 12:08)

Bir süre muhasebeci yanında çalışan ve bir akrabasının Vergi Dairesinde şoför olarak çalışması nedeniyle Vergi Dairesine gidip geldiği İçin buradaki işlemlerin yapılmasında kendilerine yardımcı olacağı düşünülen sanığa mağdurların vergi borçlarını yatırması için değişik tarihlerde paralar verdikleri, sanığın bu paraları Vergi Dairesine yatırmadığı halde yatırmış gibi sahte Vergi Dairesi Alındıları düzenleyerek mağdurlara vermesinden ibaret olayda, sanık ile mağdurlar arasındaki ilişkinin BK'nın ...
(Şerh No: 14145 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 14-12-2012 20:38)

 Bilgi  [TCK. 285] Soruşturmanın gizliliğinin ihlali kriterleri
4.Asliye Ceza Mahkemesi 27.11.2012 tarihli bir kararında "…5237 Sayılı TCK.nun 285.maddesinde düzenlenen soruşturmanın gizliliğini alenen ihlal etmek suçunun oluşabilmesi için; a) Soruşturma evresinde yapılan işlemin içeriğinin açıklanması sureti ile suçlu sayılmama karinesinden yararlanma hakkının veya haberleşmenin gizliliğinin ya da özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi, b) Soruşturma evresinde yapılan işlemin içeriğine ilişkin olarak yapılan açıklamanın maddi gerçeğin ortaya çıkmasının ...
(Şerh No: 14137 - Ekleyen: Av.Evrim İNAL - Tarih : 08-12-2012 12:31)

5237 Sayılı TCK.nun 285.maddesinde düzenlenen soruşturmanın gizliliğini alenen ihlal etmek suçunun oluşabilmesi için:
(Şerh No: 14136 - Ekleyen: Av.Evrim İNAL - Tarih : 06-12-2012 14:57)

Avukat "haciz işlemi sırasında", "yargı görevi" yapmaktadır.
(Şerh No: 14053 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-10-2012 14:26)

Olay tarihinde evine haciz işlemi için gelen katılan avukat ile yanındakilere silah çeken sanığın, "ben buradan mal kaldırtmam" şeklinde tehditle haciz işleminin, dolayısıyla kamu görevinin yapılmasına engel olduğu sabittir. Katılan avukatın, yukarıda da açıklandığı üzere TCY’nın 279. maddesi uyarınca "memur" sayıldığı ve yine haciz işlemi nedeniyle kamu görevi yaptığı sırada sanığın etkin direnmesi ile karşılaştığı nazara alındığında, sanığın 1136 sayılı Yasa’nın 57 nci maddesi gereğince, hâkim...
(Şerh No: 14054 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-10-2012 15:49)

Özel hayat, kişinin sadece gözlerden uzakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değildir. Kamuya açık alana çıkan her kişinin, bu alandaki her görüntü veya sesinin kaydedilip, sürekli ve izinsiz olarak elde bulundurulmasına rıza gösterdiğinin kabulü mümkün olmaz.
(Şerh No: 14041 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-10-2012 10:34)

 Bilgi  [TCK. 125] ANAYASA MAHKEMESİ'NE İPTAL BAŞVURUSU
Anayasa Mahkemesi 12.09.2012 tarihli toplantısında, Dinar Sulh Ceza Mahkemesi'nin başvurusu üzerine 2012/78 sayılı dosya ile görüştüğü; 26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (a) bendinin son cümlesinin iptaline karar verilmesi istemini esastan görüşerek; "İptal İsteminin Reddine" karar vermiştir.
(Şerh No: 14025 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 06-10-2012 11:48)

Bina dışına taşma yapmayan ve ortak yerlere tecavüz etmeyen değişiklikler İmar mevzuatına aykırılık teşkil etse bile İmar Kirliliğine Neden Olma suçunu oluşturmaz.
(Şerh No: 14017 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 30-09-2012 14:23)

Kendisinde uyuşturucu madde ele geçirilemeyen sanığın, iletişim tespit tutanaklarında ve beyanlarında diğer sanığa verdiği kabul edilen uyuşturucu maddenin elde edilememesi ve teknik yöntemle uyuşturucu madde olup olmadığının saptanamamış olması karşısında; suçu işlediğine dair diğer sanık A____’nın sonradan döndüğü beyan dışında delil bulunmadığından beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,BOZMA nedenidir.
(Şerh No: 14014 - Ekleyen: Av.Gökmen AŞKAR - Tarih : 26-09-2012 12:27)

Kendisinde uyuşturucu madde ele geçirilemeyen, uyuşturucu madde kullandığı tıbben saptanamadığı gibi, kendi soyut anlatımı dışında, yüklenen suçu işlediğine ilişkin her türlü şüpheden uzak, yasal ve yeterli delil elde edilemeyen sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmasıl bozma nedenidir.
(Şerh No: 14013 - Ekleyen: Av.Gökmen AŞKAR - Tarih : 26-09-2012 12:23)

Yangın çıkma ihtimali üzerine, tehlikeyi önlemek amacıyla sanıkların kapının kilidini kırarak içeriye girmeleri şeklinde gerçekleşen olayda, eylemin zorunluluk hali etkisiyle işlenmiş olduğunun kabulüyle ceza tayinine yer bulunmamaktadır.
(Şerh No: 13913 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 02-09-2012 18:43)

MEŞRU MÜDAFAA TANIM: Bir kimsenin kendisine veya başkasına yöneltilen ağır ve haksız maddi bir saldırıyı uzaklaştırmak için gösterdiği zorunlu tepkidir. HUKUKİ NİTELİĞİ: *Bunun sebebini hukuk düzeninin hakkın saldırıya uğramasına izin vermeyeceği esasında aramak gerekir (Jherlng, Hukuk Uğruna Savaş, Sh. 5). *Hukuk, esasen haksızlığı yenmek, adaletsizliği, saldırıları yasaklamak amacını güder. Hukuku korumak, haksızlığı yenmek için savaşan kimsenin hareketini ise hiçbir hukuk düzeni hukuka a...
(Şerh No: 13912 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 02-09-2012 18:19)

MAĞDURA GÖRE KİŞİSELLİK İLKESİ(Yabancı tarafından işlenen suç): -Suç bir yabancı tarafından işlenmiş olmalıdır. -Suç Türkiye dışında işlenmiş olmalıdır. -Türk kanunlarına göre asgari sınırı 1 yıl ve üzeri bir suç olmalıdır -13.madde de yazılı suçlar dışında bir suç olmALIDIR. -Suç Türkiye veya Türk Vatandaşı veya tüzel kişisine karşı işlenmiş olmalıdır. -Şayet mağdur Türk vatandaşı veya tüzel kişisi ise,yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması şartıyla Türkiye'de yargılanabilir.Aksi halde ...
(Şerh No: 13909 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 28-08-2012 11:31)

Türkiye’de yapılacak yargılamalarda münhasıran Türk Ceza Kanunlarının uygulanacağına ilişkin genel kural sabit olmakla birlikte, suçun işlendiği yer kanununda öngörülen cezadan fazla ceza ile sanığın tecziye edilemeyeceği hükme bağlanmıştır.
(Şerh No: 13910 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 28-08-2012 11:29)

FAİLE GÖRE KİŞİSELLİK İLKESİ(Vatandaş tarafından işlenen suç): -Fail halen Türk Vatandaşı olmalı -Türkiye'de bulunmalı -Suç yabancı ülkede işlenmiş olmalı, -Suçun alt sınırı Türk kanunlarına göre 1 yılın üzerinde olmalı, -13.madde de yazılı suçlar dışında bir suç olmalı, -Yabancı ülkede aynı konuda hüküm verilmemiş olması, -Türkiye'de kovuşturulabilir olmalı(Örneğin affa veya zamanaşımına uğramamış olmalı)
(Şerh No: 13906 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 28-08-2012 11:27)

FAİLE GÖRE KİŞİSELLİK İLKESİNDE "non bis in idem" İSTİSNASI: Her ne kadar Türk Vatandaşı olan sanık yabancı ülkede 1 yıl üzeri bir suçtan yakalanmış ise de, bahse konu ülkede hapis cezasına mahkum olup karar kesinleşmiş olmakla "non bis in idem" kuralı gereği Türkiye'de yeniden yargılanması mümkün değildir.
(Şerh No: 13908 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 26-08-2012 17:55)

İnfaz rejimine ilşkin hükümler derhal uygulanır ise de; erteleme,şartlı salıverme ve tekerrürle ilgili olanlar bunun istisnasını teşkil eder.
(Şerh No: 13903 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 26-08-2012 13:59)

1-Ceza yasaları kural olarak, o ülke sınırları içinde işlenen suçlarda uygulanacaktır. 2-Gerçek anlamda ülke,aynı egemenliğe bağlı kişiler tarafından işgal edilen, komşu devletlerden sınırlarla ayrılmış bulunan toprak parçası ve bu sınırlar içindeki nehirler, göller ve her türlü sular, karasularıdır. 3-Farazi anlamda ülke ise Devletin savaş gemileri, açık denizlerdeki yük ve yolcu gemileri ile askeri işgal altında bulunan yerlerdir. 4-Sözleşmelerle kabul edilen muafiyet, diplomasi temsilciler...
(Şerh No: 13905 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 25-08-2012 23:06)

Her ne kadar AY 153/5 uyarınca Anayasa Mahkemesinin verdiği iptal kararlarının geriye yürüyemeyeceği kuralı söz konusu ise de: 1-İptal kararının sanık lehine hüküm doğurması halinde,bu kanuna dayanılarak verilen hükümler yürürlükten kalkacaktır. 2-Buna karşılık iptal kararı sanık aleyhine sonuç doğuruyor ise, bunun daha önce verilerek kesinleşen kararlara etkisi yoktur. 3-Aynı düşünceden hareketle henüz kesinleşmemiş olaylar bakımından fail aleyhine sonuç doğurmayacağını kabul etmek gerekir.
(Şerh No: 13904 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 25-08-2012 22:41)

Kural olarak her netice bağımsız bir suç oluşturmaktadır. Yasa koyucu bu kuralın istisnası olarak müteselsil suçu (zincirleme suç) kabul etmiş, bir suç işlemek kararının icrası cümlesinden olarak, kanunun aynı hükmünün muhtelif zamanlarda birkaç defa ihlal edilmesini, bir suç saymıştır. Bu bağlamda müteselsil suçlarda suç, teselsülün sona erdiği tarihte tamamlanmakta olup, bu tarihte yürürlükte bulunan yasa hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. O halde zaman bakımından uygulanacak yasa da, tes...
(Şerh No: 13902 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 25-08-2012 22:07)

 Bilgi  [TCK. 235] Konuya İlişkin Makale
Konuya ilişkin yazılan makale linktedir. http://www.turkhukuksitesi.com/makale_656.htm
(Şerh No: 13891 - Ekleyen: Av.Cuneyd ALTIPARMAK - Tarih : 11-08-2012 22:45)

Mücavir alandaki kendi taşınmazı üzerinde ruhsatsız bina yapma eyleminin TCY’nın 184/1. maddesindeki suçu oluşturmayacağı
(Şerh No: 13888 - Ekleyen: Armağan KONYALI - Tarih : 10-08-2012 23:16)

Vergi kimlik numarası yasada sınırlı sayıda sayılmış bulunan unsurlar arasında yer almadığından,üzerinde tahrifat yapılmış olan bir çekte vergi kimlik numarası olmadığından bahisle özel belge niteliğinde kabul edilmesi doğru değildir.
(Şerh No: 13868 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 23-07-2012 19:12)

Hükümlünün eylemi 5326 sayılı Kabahatler Yasasının 36. maddesindeki kabahati oluşturduğundan ve aynı Yasanın 18. maddesi uyarınca bu kabahatle ilgili olarak olayda kullanılan kurusıkı tabancanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesi mümkün görülmediğinden, Özel Dairece; 5271 sayılı CYY. nın 309/4-d ve Kabahatler Yasasının 24. maddeleri gereğince suç tarihi itibariyle 54 YTL idari yaptırıma ve olayda kullanılan kurusıkı tabancanın sahibine iadesine karar verilmesi gerekirken, yerel mahkeme kararının bo...
(Şerh No: 13877 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 23-07-2012 11:58)

Sanığın, dava konusu yapılan ve 765 sayılı TCK' nun 565. maddesine uyan suçu oluşturan taksirli eyleminin, 5237 sayılı TCK'da yapılan düzenlemelere göre suç teşkil etmediğinin belirlenmesi karşısında, sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması BOZMAYI gerektirmiştir.
(Şerh No: 13876 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 23-07-2012 11:47)

Sanığın kendisine ait köpeği başı boş bırakması sonucunda hayvanın mağduru ısırarak yaralanmasına neden olduğu, bu sebeple bakımı ve gözetimi altında bulunan hayvanın muhafazasında ihmal gösterdiği, mağdurun şikayetten vazgeçmesi ve TCK'nın fikri içtimaya ilişkin 44. maddesi hükmü de nazara alındığında, sanığın eylemin 5237 sayılı TCK’nın 177. maddesinde düzenlenen suça dönüşeceği hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, şikayet yokluğu nedeniyle taksirle yaralama suçu...
(Şerh No: 13875 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 23-07-2012 11:39)

Hükümlünün, gözetimi altındaki hayvanın kontrol altına alınmasında ihmal göstermesi ve hayvanın çocuğunu ısırıp basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına sebebiyet vermesi şeklinde işlediği fiilinin, 5237 sayılı TCK'nın 177. maddesinde düzenlenen "Hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması" suçu ile aynı Kanunun 89/1. maddesinde düzenlenen taksirle yaralama suçunu oluşturduğu, 5237 sayılı TCK'nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralı gereğince hükümlü...
(Şerh No: 13874 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 23-07-2012 11:35)

Emekli öğretmen olup 2 kez beyin ameliyatı olan ve kısmi felç geçiren ölenin, olay tarihinde yürüyüş yolu üzerinde bulunan sanığa ait kaba inşaatı biten binaya girip 4. katın balkonundan aşağı bakarken düştüğü tüm dosya kapsamından anlaşılmış olmakla, sanığın inşaatında koruyucu güvenlik önlemleri almaması ile ölüm olayı arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı, sanığın inşaat faaliyeti sırasında gerekli tedbirleri almamaktan ibaret eyleminin TCK'nın 176. maddesinde tanımlanan suçu oluşturacağı, ...
(Şerh No: 13873 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 23-07-2012 11:28)

Sanık hakkında hukuki bir sonuç doğurmamasına olanak sağlaması bakımından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediği hususunda, yasada öngörülen ölçütlerin diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce mahkemece her bir suç için ayrı ayrı hukuki gerekçeleri gösterilerek bir değerlendirme yapılması, uygulanmaması yönünde bir kanaate ulaşılması halinde ise, ertelemeye engel geçmiş mahkumiyeti bulunmayan sanığın, yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemey...
(Şerh No: 13872 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 23-07-2012 11:24)

fabrikanın makine sorumlusu H____ ile kazan sorumlusu olan A____'nın, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı bir davranışlarının ve yangının çıkmasında kusurlarının olup olmadığı konusunda içlerinde makine mühendisi de bulunan işgüvenliği bilirkişi heyetinden rapor alındıktan sonra sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
(Şerh No: 13871 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 23-07-2012 11:19)

Sanığa atılı taksirle yangına neden olma eylemi sonucunda, kendisi dışında 3 ayrı mağdurun binasında zarar oluşması karşısında, meydana gelen neticenin, münhasıran sanığın kişisel ve ailevi durumu bakımından bir cezaya hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açtığının kabul edilemeyeceği, bu nedenle de 5237 sayılı TCK'nın 22/6. maddesindeki koşulların somut olayda gerçekleşmediği gözetilmeden ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi bozma nedenidir.
(Şerh No: 13870 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 23-07-2012 11:16)

Sanığın kurusıkı tabanca ile ateş etme eylemi, Türk Ceza Kanunu’nda tanımı yapılan içinde ateşli silah öğesi bulunan suç tipine uygun bulunmadığı, eylemin idari para cezası yaptırımını öngören gürültüye neden olma suçunu oluşturduğu ve ayrıca kabahatin konusunu oluşturan veya işlenmesi suretiyle elde edilen eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine ancak, kanunda açık hüküm bulunması hallerinde karar verilebileceği, ilgili maddede bu hususta bir düzenleme olmadığı nazara alındığında kurusıkı tab...
(Şerh No: 13869 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 23-07-2012 11:13)

Sanıklar aleyhine yeterli delil bulunmamasına rağmen hüküm tesis edilmesi bozmayı gerektirmiştir.
(Şerh No: 13865 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 21-07-2012 13:15)

 Bilgi  [TCK. 103] Savunma Açısından Cinsel istismar suçu
ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI SUÇU Av.Servet Örmen (TCK m. 103 ) İnceleme konumuz olan “Çocukların Cinsel İstismarı suçu” 5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) ikinci kitabın (Özel Hükümler) “Kişilere Karşı Suçlar” kısmında düzenlenmiş bir suçtur. Bu suça yeni düzenlemeyle çok ağır cezalar getirilmiştir. İnceleme yapma sebebimiz de işte bu noktada ağırlık kazanmaktadır. Toplumumuzun geçeklerinden biri olan çocuk istismarının önlemesi hedeflenen bu düzenlemeyi savunmamak mümkün değildir. Anc...
(Şerh No: 13777 - Ekleyen: Av.Servet ÖRMEN - Tarih : 15-06-2012 05:04)

Tahrifatın, sanık lehine hukuki sonuç doğurmaması durumunda olayda "faydasız sahtecilik" niteliği gözetilerek, suçun unsurlarının oluşmadığı kabul edilmelidir.
(Şerh No: 13730 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 01-06-2012 13:32)

Sanığın ısrarlı şekilde ve değişik zaman dilimlerinde, kamera ile katılanın görüntülerini çekmesi şeklindeki eylemi TCK'nın 123. maddesinde tanımlanan suçu oluşturur.
(Şerh No: 13669 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 24-05-2012 12:09)

mübaşiri olarak görev yapan sanığın posta havalesiyle gönderilen keşif giderini C.Savcısının yetkisine girmediği halde ona imzalattırdığı yetki belgesine dayanarak, PTT şubesinden tahsil edip temellük etmesi eyleminde, sanık mübaşirin bu işle görevlendirilmesinde yasal engel olması ve görevlendirenin de bu hususta yetkisinin bulunmaması sebebiyle zimmet suçunun unsurlarının oluşmadığı, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu niteliğinde kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,BO...
(Şerh No: 13614 - Ekleyen: Av.Özlem AŞKAR TUFAN - Tarih : 21-05-2012 11:14)

5560 sayılı Yasa'nın 11. maddesiyle eklenen TCK'nın 245/5. fıkrası uyarınca; TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün 245/3. maddesinde düzenlenen suça uygulanamayacağının gözetilmemesi bozma nedenidir.
(Şerh No: 13533 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 27-04-2012 16:17)

Mağdurenin suç tarihinde 16 yaşından büyük olup lise öğrencisi olduğu ve mümeyyiz olmadığı yönünde iddia ve delil bulunmayıp şikayet hakkının mağdureye ait bulunduğu nazara alınarak, sanığa yüklenen ve takibi şikayete bağlı olan güveni kötüye kullanmak suçundan dolayı mağdureden şikayeti sorulup, şikayetçi olması halinde emniyeti suiistimal suçundan mahkumiyeti gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşerek yazılı şekilde unsurları yönünden oluşmayan dolandırıcılık suçundan cezalandırılma...
(Şerh No: 13532 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 27-04-2012 16:10)

TCK'nun 110. maddesinde geçen "mağdurun şahsına zarar" kavramından, mağdurun vücut bütünlüğü ve cinsel dokunulmazlığına yönelik davranışların kastedildiğinin kabulü gerekir.
(Şerh No: 13426 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 09-04-2012 14:16)

HİLE NİTELİKLİ BİR YALAN OLUP, KANDIRICI NİTELİKTE OLUP OLMADIĞI OLAYSAL OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİDİR.
(Şerh No: 13414 - Ekleyen: Av.Emrah İLARSLAN - Tarih : 04-04-2012 13:19)

"Yargıtay 11. Ceza Dairesi ile Cumhuriyet Başsavcılığımız arasında itiraza konu edilen uyuşmazlık: Sanık H___ G____'a (sanığın lehine olması nedeniyle) 5237 sayılı Yasanın 158/1-e maddesi gereğince dolandırıcılık suçundan verilen cezanın 5237 sayılı Yasanın 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri gereğince artırılıp arttırılamayacağına ilişkindir.
(Şerh No: 13227 - Ekleyen: Av.Emrah İLARSLAN - Tarih : 20-03-2012 14:43)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,07854104 saniyede 11 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.