Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

4721 S.lı Türk Medeni Kanunu - Son Eklenen Şerhler

4721 S.lı Türk Medeni Kanunu - Son Eklenen Şerhler

 Bilgi  [MK. 360] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 285 inci maddesini karşılamaktadır. Madde, İsviçre Medenî Kanununun 324 üncü maddesini örnek alan 1984 tarihli öntasarının 275 inci maddesinden alınmıştır. Maddenin birinci fıkrası, 1984 tarihli Öntasarının 275 inci maddesinin birinci fıkrasıyla aynıdır; ikinci fıkraya ise İsviçre Medenî Kanununun 324 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki "malların tevdi edilmesi" olanağı da eklenmiştir.
(Şerh No: 590 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:55)

 Bilgi  [MK. 359] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 283 ve 284 üncü maddelerini karşılamaktadır. Madde, İsviçre Medeni Kanununun 323 üncü maddesinden esinlenen 1984 tarihli Öntasarının 274 üncü maddesinden alınmıştır. Maddede, küçüğün kazancının, yanlarında yaşadığı sürece ana ve1 babaya ait olduğuna ilişkin hükme yer verilmemiş, ancak ana ve baba ile birlikte yaşayan çocuğun kendi bakımı için uygun bir katkıda bulunması esası getirilmiştir.
(Şerh No: 589 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:54)

 Bilgi  [MK. 358] Gerekçe; Madde birinci fıkra itibarıyla aynen ve ikinci fıkra itibarıyla kısmen İsviçre Medenî Kanununun 322 nci maddesinden alınmıştır. Maddede çocuk için koruyucu bir hüküm getirilmekte ve çocuğun kendi mirasbırakanının malvarlığı üzerinde sahip olduğu saklı payının, ölüme bağlı tasarruf yoluyla ana ve babanın yönetimi dışında bırakılabileceği ve böylece bu saklı payın da serbest mallar arasında yer alabileceği hükme bağlanmaktadır, ikinci fıkrada ise, mirasbırakanın çocuğun saklı payının yöne...
(Şerh No: 588 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:53)

 Bilgi  [MK. 357] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 282 nci maddesini karşılamaktadır. Madde, esas itibarıyla İsviçre Medenî Kanununun 321 inci maddesini izleyen 1984 tarihli öntasarının 273 üncü maddesinden esinlenilerek kaleme alınmıştır. Yürürlükteki metinde çocuğun serbest malları belirlenirken, "intifa hakkı"nın maddede sayılan bağışlama konusu mallara şamil olmadığı belirtilmektedir. Maddede ise, serbest mallar olarak sayılan kazandırma konusu malların gelirlerinin ana ve baba tarafından kendi menfaatlerine ...
(Şerh No: 587 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:51)

 Bilgi  [MK. 356] Gerekçe; Kısmen İsviçre Medenî Kanununun 1978 yılında yürürlüğe giren 320 nci maddesinden alınan bu maddede, çocuğa yapılan sermaye biçimindeki ödemelerin, tazminat ödemelerinin ve maddî değeri olan benzeri edimlerin, olağan ihtiyaçlar gerektirdiği ölçüde çocuğun bakımı için kısmen kullanılabileceği hükme bağlanmıştır. Maddenin ikinci fıkrası ise, çocuğun bakımı, yetiştirilmesi ve eğitimi için zorunluluk bulunduğu hâllerde hâkimin ana ve babaya, belirlediği miktarda çocuğun diğer mallarına da ba...
(Şerh No: 586 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:50)

 Bilgi  [MK. 355] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 281 inci maddesini karşılamaktadır. Madde, İsviçre Medenî Kanununun 316 ncı maddesini örnek alan 1984 tarihli öntasarının 272 nci maddesinden alınmıştır. Çocuk mallarının gelirlerinin çocuğun bakımına, yetiştirilmesine ve eğitimine sarfedilen miktardan artan kısmının aile ihtiyacına sarfedilebileceği, kalanın ise çocuğun mallarına katılacağı esası getirilmiştir. Yürürlükteki metinden farkı, çocuğun gelirinden ona sarfedilenden artan miktarın Önce-hakkaniyete uydu...
(Şerh No: 585 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:49)

 Bilgi  [MK. 354] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 280 inci maddesini karşılamaktadır ve 1984 tarihli öntasarının 271 inci maddesinden aynen alınmıştır. Yürürlükteki metinde kullanılan intifa terimi maddenin asıl amacını tam olarak yarısıtmamaktadır. Çünkü maddede ana ve babanın çocuk malları üzerinde intifa hakları değil, ana ve babanın çocuk malları Üzerinde kullanma hakkına sahip oldukları ifade edilmek istenmiştir. Her iki terim birbirinden çok farklı olduğundan maddede "intifa" terimi yerine doğru terim olan "k...
(Şerh No: 584 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:48)

 Bilgi  [MK. 353] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 279 uncu maddesinden ifadesi sadeleştirilmek suretiyle aynen alınmıştır.
(Şerh No: 583 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:46)

 Bilgi  [MK. 352] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 278 inci maddesinden ifadesi sadeleştirilmek suretiyle aynen alınmıştır.
(Şerh No: 582 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:45)

 Bilgi  [MK. 351] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 276 ncı maddesinin birinci fıkrasını karşılamaktadır. Yürürlükteki metinde sadece velayetin kaldırılması sebebinin ortadan kalkması hâlinin düzenlenmiş olmasına karşılık, maddede, genel olarak koruma önlemlerine esas olan durumların değişmesi de göz önünde tutulmuştur.
(Şerh No: 581 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:44)

 Bilgi  [MK. 350] Gerekçe; Madde yürürlükteki Kanunun 277 nci maddesini karşılamaktadır ve velayetin kaldırılmasının sonuçlarını ilgilendirdiği için sistematik olarak burada düzenlenmiştir. Yürürlükteki metne göre hüküm değişikliği yoktur.
(Şerh No: 580 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:43)

 Bilgi  [MK. 349] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 275 inci maddesini karşılamaktadır. Birinci cümlede, ana veya babanın yeniden evlenmesinin kural olarak velayetin kaldırılmasını gerektirmediği açıkça ifade edilmiş ve böylece bugün uygulamada var olan bazı duraksamalar giderilmek istenmiştir, ikinci cümle ise, velayet hakkına sahip ana veya babanın yeniden evlenmesinin, velayetin değiştirilmesine veya kaldırılarak çocuğa vasi atanmasına sebep olabilmesinin koşulunu belirtmektedir ki, o da çocuğun menfaatidir.
(Şerh No: 579 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:41)

 Bilgi  [MK. 348] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 274 üncü maddesini karşılayan bu hüküm, İsviçre Medenî Kanununun 311 inci maddesinden alınmıştır. Maddenin birinci fıkrası, velayetin bu maddede öngörülen sebeplerle kaldırılabilmesinin ana koşulunu hükme bağlamıştır. Buna göre, velayetin kaldırılabilmesi için çocuğun korunmasıyla ilgili diğer önlemlerin uygulanmış ve bundan bir sonuç alınmamış ya da bu önlemlerin daha başlangıçta yetersiz kalacağının anlaşılmış olması gerekir, önceden aldığı önlemlerden bir sonu...
(Şerh No: 578 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:40)

 Bilgi  [MK. 347] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 273 üncü maddesini karşılayan bu madde, ifadede bazı değişiklikler yapılmak suretiyle, 1984 tarihli öntasarının 264 üncü maddesinden alınmıştır. Yürürlükteki metne göre hüküm değişikliği yoktur.
(Şerh No: 577 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:38)

 Bilgi  [MK. 346] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 272 nci maddesini karşılayan bu madde, 1984 tarihli öntasarının 263 üncü maddesinden bazı ufak ifade değişiklikleri yapılmak suretiyle alınmıştır. Yürürlükteki metinde yer alan ana ve babanın "vazifelerini ifa etmemeleri" koşulu dar görülmüş ve çocuğun menfaati ve gelişmesinin tehlikeye düşmesi, ana ve babanın bu duruma çare bulamamaları veya buna güçlerinin yetmemesi hâlini de kapsayacak şekilde daha geniş bir ifade şekli tercih edilmiştir.
(Şerh No: 576 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:37)

 Bilgi  [MK. 345] Gerekçe; Madde 1984 tarihli öntasarının 262 nci maddesinden alınmıştır. Yürürlükteki metinde yer alan "hususi vasi"nin kayyım olduğu açıldığa kavuşturulmuştur. Hüküm değişikliği yoktur.
(Şerh No: 575 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:35)

 Bilgi  [MK. 344] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 270 inci maddesini karşılamaktadır, İsviçre Medenî Kanununun 306 ncı maddesinin birinci fıkrasını örnek alan 1984 tarihli öntasarının 261 inci maddesinden alınmıştır. Yürürlükteki meme göre hüküm değişikliği yoktur; ancak ana ve babanın borç altına girmesinde mal rejimine atıf yapılmasına gerek görülmemiştir.
(Şerh No: 574 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:34)

 Bilgi  [MK. 343] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 269 uncu maddesini kısmen karşılamaktadır. Madde, İsviçre Medenî Kanununun 305 inci maddesini örnek alan 1984 tarihli öntasarının 260 inci maddesinin aynıdır. Yürürlükteki meme göre hüküm değişikliği yoktur. Yalnız yürürlükteki metnin birinci fıkrasının ikinci cümlesi Taşanımı bir önceki maddesine alınmıştır.
(Şerh No: 573 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:33)

 Bilgi  [MK. 342] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 268 inci ve kısmen 269 uncu maddelerim karşılayan bu madde, İsviçre Medenî Kanununun 304 üncü maddesini örnek alan 1984 tarihli öntasarının 259 uncu maddesinden alınmıştır. Birinci fıkrada, yürürlükteki metne göre hüküm değişikliği yoktur. İkinci fıkra, iyiniyetli üçüncü kişileri korumak amacıyla düzenlenmiştir, iyiniyetli üçüncü kişilere çocuğun temsili konusunda ana ve babadan her birinin diğerinin rızasıyla hareket ettiğini varsayma olanağı tanınmıştır. Zir...
(Şerh No: 572 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:31)

 Bilgi  [MK. 341] Gerekçe; Madde 1984 tarihli öntasarının 257 nci maddesinden, ifadede bazı değişiklikler yapılmak suretiyle aynen alınmıştır ve yürürlükteki Kanunun 266 nci maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki metne göre bir hüküm değişikliği yoktur.
(Şerh No: 571 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:29)

 Bilgi  [MK. 340] Gerekçe; İsviçre Medenî Kanununun 302 nci maddesinin ilk iki fıkrasını örnek alan 1984 tarihli Öntasarının 256 nci maddesinin birinci fıkradaki bazı ifade ve terim farklılıkları dışında içerik bakımından aynıdır. Maddede sadece meslekî eğitim değil, onu da kapsamak üzere, genel olarak ' eğitim düzenlenmiştir. Madde, yürürlükteki Kanunun 264 üncü maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi hükmünü karşılamakla birlikte, o hükme göre daha kapsamlı ve açık bir ifadeyle kaleme alınmıştır.
(Şerh No: 570 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:28)

 Bilgi  [MK. 339] Gerekçe; Madde kısmen yürürlükteki Kanunun 264 üncü maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarını karşılamaktadır. Yürürlükteki maddenin birinci fıkrası velayetin kapsamıyla ilgili olmadığı için, bu maddeye alınmıştır. Madde, İsviçre Medenî Kanununun dört fıkralık 301 inci maddesi hükmü Örnek alınmak suretiyle beş fıkra hâlinde kaleme alınmıştır. Birinci fıkraya göre, ana ve baba çocuğun menfaatini göz önünde tutarak onun bakımı ve eğitimi hususunda karar alır ve uygularlar. İkinci fıkra ise,...
(Şerh No: 569 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:27)

 Bilgi  [MK. 338] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunda bu maddeyi karşılayan bir hüküm yoktur. Madde, İsviçre Medenî Kanununun 299 uncu maddesinden esinlenen 1984 tarihli öntasarının 254 Oncu maddesinden alınmıştır. Bir kimsenin, ergin olmayan üvey çocuklarına da özen ve ilgi göstermesini, bu üvey çocuklar Özerinde velayeti kullanan eşine uygun bir şekilde yardımcı olmasını ve durumun gerektirdiği ölçüde bu çocuğun ihtiyaçları için onu temsil etmesini hükme bağlayan bu madde, bir sosyal ahlâk gerekliliğini Medenî Kanund...
(Şerh No: 568 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:26)

 Bilgi  [MK. 337] Gerekçe; Madde İsviçre Medenî Kanununun 298 inci maddesinden alınmıştır. Maddeye göre, ana ve babanın evli olmaması hâlinde velayet kural olarak anaya ait olmakla birlikte; eğer ana ölmüşse, küçükse ya da kısıtlanmışsa veya velayet anadan alınmışsa, hâkim, çocuğun menfaatine göre, velayeti ya babaya verir ya da çocuğa bir vasi atar.
(Şerh No: 567 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:25)

 Bilgi  [MK. 336] Gerekçe; Madde İsviçre Medenî Kanununun 297 nci maddesinden aynen alınmıştır. Birinci fıkrada, evlilik devam ettiği sürece ana ve babanın velayeti birlikte kullanacakları şeklinde yürürlükteki Kanunun 263 üncü maddesinin birinci cümlesinde dile getirilen kural korunmuştur. Ancak yürürlükteki metnin ikinci cümlesindeki "Anlaşamazlarsa, babanın reyi muteberdir' hükmü, kadın erkek eşitliğine aykırı bulunduğu için, maddeye alınmamıştır. İkinci fıkrada, eşlerin ortak yaşamlarına fiilen son veri...
(Şerh No: 566 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:23)

 Bilgi  [MK. 335] Gerekçe; Ergin olmayan çocuğun velayet hakkının ana ve babaya ait olduğunu, yasal sebep olmadıkça velayetin ana ve babadan alınamayacağını ve hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe yani kural olarak kısıtlanan ergin çocukların bile ana ve babanın velayeti altında olacağını düzenleyen bu hüküm, yürürlükteki Kanunun 262 nci maddesinden sadeleştirilmek suretiyle alınmıştır. Hüküm değişikliği yoktur.
(Şerh No: 565 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:22)

 Bilgi  [MK. 334] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunda bulunmayan bu madde, İsviçre Medenî Kanununun 292 nci maddesini örnek almaktadır. Maddede, ana ve babanın nafaka yükümlülüklerini ileride de yerine getirmeyeceklerine dair veri oluşturan bazı hâller sayılmakta ve bunların varlığı hâlinde hâkimin, ana ve babayı uygun bir güvence sağlamaya mahkûm edebileceği yahut başka önlemlerin alınmasına karar verebileceği hükme bağlanmaktadır. Maddeye göre, güvence sağlanmasını veya başka önlemler alınmasını gerektiren hâller, se...
(Şerh No: 564 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:20)

 Bilgi  [MK. 333] Gerekçe; İsviçre Medenî Kanununun 282 ve 283 üncü maddelerinden esinlenilerek fakat onlardan farklı bir şekilde kaleme alınan bu maddede, babalık davası ile birlikte nafaka istenmesi hâlinde alınacak bir geçici önlem düzenlenmektedir. Buna göre, hâkim babalık olasılığını kuvvetli bulursa, hükümden önce çocuğun ihtiyaçlarının karşılanması için uygun bir nafakanın ödenmesine karar verebilecektir.
(Şerh No: 563 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:19)

 Bilgi  [MK. 332] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunda bulunmayan ve nafaka davasında geçici önlem alınabilmesi olanağını genel olarak düzenleyen bu madde, İsviçre Medenî Kanununun 281 inci maddesinin ilk iki fıkrasından alınmıştır. Birinci fıkra, hâkimin nafaka davası süresince gerekli olan önlemleri alabileceğini hükme bağlamaktadır. Ancak hâkim, bu önlemleri kendiliğinden değil, davacının istemi üzerine alabilir, ikinci fıkrada ise, hâkimin, soybağının tespiti hâlinde, davalıyı uygun nafaka miktarını depo etmeye veya...
(Şerh No: 562 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:18)

 Bilgi  [MK. 331] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunda bulunmayan bu hüküm de 1984 tarihli öntasarının 251 inci maddesinden alınmıştır. Maddede, çocuğun ihtiyaçlarında veya ana ve babanın ödeme gücünde veya benzeri hayat koşullarının değişmesi hâlinde, hâkim tarafından nafaka miktarının yeniden belirlenmesi veya nafakanın tamamen kaldırılması olanağı düzenlenmiştir.
(Şerh No: 561 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:16)

 Bilgi  [MK. 330] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunda bu maddeyi karşılayan bir hüküm yoktur. Maddede İsviçre Medenî Kanununun 285 inci maddesinin birinci fıkrasından etkilenen 1984 tarihli öntasarının 250 nci maddesi örnek alınmıştır. Birinci fıkrada, nafakanın belirlenmesinde dikkate alınacak hususlar düzenlenmiş; ikinci fıkrada ise, belirlenecek nafakanın her ay peşin olarak ödeneceği belirtilmiştir. Üçüncü fıkrada da, hâkimin istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda taraflar...
(Şerh No: 560 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:14)

 Bilgi  [MK. 329] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunda bu maddeyi karşılayan bir hüküm yoktur. Madde, günümüz diline uygun olarak bazı değişiklikler yapılmak suretiyle 1984 tarihli öntasarının 249 uncu maddesinden alınmıştır. Birinci ve ikinci fıkralarda, uygulamadaki duraksamaları da gidermek üzere, küçüğe fiilen bakan ana veya babanın diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabileceği düzenlenmiş ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçük için, gereken hâllerde ana ve babaya karşı nafaka davasının kayyım ya da vars...
(Şerh No: 559 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:12)

 Bilgi  [MK. 328] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunda bu maddeyi karşılayan bir hüküm yoktur. Maddenin yazımında, İsviçre Medenî Kanununun 277 nci maddesini göz önünde tutan 1984 tarihli öntasarının 248 inci maddesi örnek alınmıştır. Birinci fıkra, ana ve babanın bakım borcunun çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceği kuralını koymaktadır. Ancak ikinci fıkraya göre, çocuk ergin olmuş olsa bile, bakım borcu, çocuğun eğitiminin sona ermesine kadar, ana ve babadan durum ve koşullara göre beklenebilecek ölçüde olmak ü...
(Şerh No: 558 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:11)

 Bilgi  [MK. 327] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 261 inci maddesini karşılamaktadır. Madde 1984 tarihli öntasarının 247 nci maddesinden bazı değişikliklerle ve daha an bir Türkçeyle iki fıkra hâlinde yeniden kaleme alınmıştır. Esaslı bir hüküm değişikliği yoktur. Bu maddede düzenlenen, ana ve babanın çocuklarına bakma, onu koruma ve eğitme ödevlerinin velayet hakkından bağımsız olduğu açıktır. Yani velayet hakkı kendisinden alınmış olsa dahi onların bu ödevleri yine de devam edecektir. Maddede, yürürlükteki ...
(Şerh No: 557 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:07)

 Bilgi  [MK. 326] Gerekçe; Madde İsviçre Medenî Kanununun 275 inci maddesinden alınmıştır. Birinci fıkrada, ana ve babanın yahut üçüncü kişilerin çocuk ile kişisel ilişki kurmasıyla ilgili düzenlemeleri yapacak yetkili mahkeme belirlenmekte, ikinci fıkrada boşanmaya ve evlilik birliğinin korunmasına ilişkin yetki kurallarının saklı olduğu belirtilmektedir. Son fıkrada ise, çocuk velayetleri altında bulunmayan veya çocuk kendisine bırakılmamış olan ana ve/veya babanın yahut üçüncü kişilerin çocuk ile kişisel...
(Şerh No: 556 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:06)

 Bilgi  [MK. 325] Gerekçe;Yürürlükteki Kanunda mevcut olmayan ve İsviçre Medenî Kanununun 274a maddesinden alınan bu maddede, ana ve baba dışında kalan üçüncü kişilerin, özellikle de hısımların, olağanüstü sebeplerin varlığı hâlinde ve çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurabilecekleri hükme bağlanmaktadır. Madde, bugün sadece büyükana ve büyükbabaların torunlarıyla kişisel ilişki kurma hakları açısından bir Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararıyla sonuca bağlanmış olan bir sorunu, ü...
(Şerh No: 555 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:04)

 Bilgi  [MK. 324] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunda bulunmayan ve İsviçre Medenî Kanununun 274 üncü maddesinin ilk iki fıkrasını örnek alan bu maddede, ana ve babanın çocuk ile bir önceki madde gereğince kurabilecekleri kişisel ilişkilerinin sınırları belirlenmiştir. Birinci fıkraya göre, ana ve babadan her biri çocuğun diğeri ile kişisel ilişkisini zedelemekten ve çocuğun eğitilmesini ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmak zorundadır. İkinci fıkrada ise, ana ve babanın çocuk ile kişisel ilişki kurma talepl...
(Şerh No: 554 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-11-2009 16:03)

 Bilgi  [MK. 323] Gerekçe; Madde yürürlükteki Kanunda mevcut değildir; İsviçre Medenî Kanununun 273 üncü maddesinden alınmıştır. Maddede, ana ve babanın, velayetleri altında bulunmayan veya kendilerine bırakılmayan çocuk ile uygun bir biçimde kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahip oldukları şeklindeki doğal ilke, açık bir Medenî Kanun hükmü olarak kaleme alınmıştır. Maddede, çocuğun ana ve babaya bırakılmamış olmasıyla kastedilen, esasen velayet hakkı ana ve babadan alınmamakla (nezdedilmemekle) bi...
(Şerh No: 508 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 20:43)

 Bilgi  [MK. 322] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 260 inci ve İsviçre Medenî Kanununun 272 nci maddelerini karşılayan bu madde, ana, baba ve çocuğun karşılıklı hak ve yükümlülüklerini düzenlemektedir. Madde, yürürlükteki metne göre daha an bir Türkçe ve daha kapsamlı bir ifadeyle yeni baştan kaleme alınmıştır.
(Şerh No: 507 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 20:41)

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesinin 1-"Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin..." ibaresi Anayasa'ya aykırı değildir. 2-"...evli değil ise ananın...." ibaresi Anayasa'ya aykırı olduğundan iptali gerekir.
(Şerh No: 506 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 20:39)

 Bilgi  [MK. 321] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 259 uncu maddesini karşılamaktadır. Madde, İsviçre Medenî Kanununun (birinci fıkrası 1978 tarihinde yürürlüğe giren 1976 tarihli, ikinci fıkrası ise 1988 tarihinde yürürlüğe giren 1984 tarihli kanunlarla düzenlenen) 270 inci maddesinden alınmıştır. Maddeye göre çocuk, ana ve baba birbirleriyle evli ise ailenin, birbirleriyle evli değilse yani çocuk yasal olmayan bir birleşme sonucunda dünyaya gelmişse ananın soyadını taşır. Baba ile çocuk arasında tanıma ve ba...
(Şerh No: 505 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 20:27)

 Bilgi  [MK. 320] Gerekçe; Evlât edinme işlemlerinde aracılık faaliyetlerini düzenleyen bu madde, bazı gerekli değişiklikler dışında, İsviçre Medenî Kanununun 269c maddesinden alınmıştır. İkinci fıkrada ise, aracılık faaliyetlerinin yürütülmesine ilişkin kuralların tüzükle düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Maddeye göre Devlet, küçüklerin evlât edinilmesine ilişkin aracılık faaliyetlerini bizzat kendi kurumlan aracılığı ile yerine getirecektir.
(Şerh No: 504 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 20:21)

 Bilgi  [MK. 319] Gerekçe;İptal davasının tâbi olduğu hak düşürücü sureleri düzenleyen bu madde, İsviçre Medenî Kanununun 269b maddesinden aynen alınmıştır.
(Şerh No: 503 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 20:20)

 Bilgi  [MK. 318] Gerekçe; Madde bazı değişikliklerle, İsviçre Medenî Kanununun 269a maddesinden alınmıştır ve evlât edinme işleminin rızanın bulunmaması dışında kalan sebeplerle iptaline ilişkindir. Birinci fıkra, evlât edinme işleminin esasa ilişkin noksanlıklardan biriyle sakatlanmış olması hâlinde, Cumhuriyet savcısı veya her ilgili tarafından evlâtlık işleminin kaldırılmasının istenebileceğini hükme bağlamaktadır. İkinci fıkraya göre ise, noksanlıkların sonradan ortadan kalkınış olması hâlinde ilişkin...
(Şerh No: 502 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 20:18)

 Bilgi  [MK. 317] Gerekçe;Bu ve bunu takip eden iki maddede, evlatlık ilişkisinin kaldırılması düzenlenmektedir. Madde, İsviçre Medenî Kanunu 269 uncu maddesinin birinci fıkrasından alınmıştır. Buna göre, evlât edinmede rızası alınması gereken kişilerin rızası yasal sebep bulunmaksızın alınmamışsa, bu kişiler evlâtlık ilişkisinin kaldırılması için dava açabilirler. Ancak evlâtlık ilişkisinin kaldırılması evlâtlığın menfaatini ağır biçimde zedeleyecek olursa, iptal davası açılamaz.
(Şerh No: 501 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 20:17)

 Bilgi  [MK. 316] Gerekçe; İsviçre Medenî Kanununun 268a maddesinden alınan bu maddede, hâkimin evlât edinme kararı vermeden önce ciddî bir arastama yapması zorunluluğu ile bu araştırmanın kapsam ve içeriği düzenlenmektedir. Evlât edinme şahsa bağlı bir hak olduğundan, hâkim, evlât edinenin şahsî durumu hakkında tam bir kanaate sahip olmak bakımından, evlât edinen ile evlât edinileni birlikte dinleyecektir. Hâkim bu araştırmayı yaparken örneğin, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu gibi koruyucu kurum ve...
(Şerh No: 500 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 20:16)

 Bilgi  [MK. 315] Gerekçe; Madde ilk fıkrada yapılan bazı gerekli değişiklikler dışında, İsviçre Medenî Kanununun 268 inci maddesinden alınmıştır. Birinci fıkrada, evlât edinmenin, evlât edinenin veya birlikte evlât edinmede eşlerden birinin oturma yeri mahkemesince verilecek bir kararla gerçekleşeceği hükme bağlanmış; ikinci fıkrada, evlât edinenin evlât edinme başvurusundan sonra ölmesinin veya ayırt etme gücünü kaybetmesinin, evlât edinmenin diğer koşulları bundan etkilenmemiş olmak koşuluyla, evlât edinmey...
(Şerh No: 499 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 20:13)

 Bilgi  [MK. 314] Gerekçe; Evlât edinmenin hukukî sonuçlarını düzenleyen bu madde, yürürlükteki Kanunun 257 nci maddesini karşılamaktadır. Birinci fıkrada, ana ve babaya ait hak ve yükümlülüklerin (velayetin ve velayetten doğan hak ve yükümlülüklerin) evlât edinmenin gerçekleşmesiyle birlikte evlât edinene geçeceği hükme bağlanmaktadır. İkinci fıkrada, evlât edinmenin mirasçılık üzerindeki etkileri düzenlenmiştir. Buna göre, evlâtlık, evlât edinenin mirasçısı olur, ancak kendi ailesine karşı kan bağından do...
(Şerh No: 498 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 20:04)

 Bilgi  [MK. 313] Değişiklik Gerekçesi;(4721 SAYILI TÜRK MEDENİ KANUNU’NUN 313. MADDESİNDE DEĞİŞİKLİK YAPAN 5399 SAYILI TÜRK MEDENİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN’UN GENEL GEREKÇESİDİR.) GENEL GEREKÇE Ülkemizin sosyal şartlan dikkate alındığında ergin veya kısıtlılardan aile himayesine ihtiyacı olanların çok sayıda bulunduğu ve sosyal desteklerden yoksun oldukları bilinmektedir. Geleneksel aile desteği içinde sağlanan imkanlar çoğu zaman şartların değişmesi ile ortadan kalkmaktadır. Muhtaç v...
(Şerh No: 497 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:59)

 Bilgi  [MK. 312] Gerekçe; Madde İsviçre Medenî Kanununun 265d maddesinden alınmıştır. Birinci fıkra, küçüklerin evlât edinilmek amacıyla bu işlerle görevli bir kuruma yerleştirilmesi ve ana-babadan birinin rızasının bulunmaması hâlinde, evlât edinen veya evlât edinmeye aracılık yapan kurumun istemi üzerine, kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, hâkimin bu rızanın aranıp aranmamasına karar vermesini düzenlemektedir. Yetkili mahkeme, küçüğün yerleşim yeri mahkemesidir. İkinci fıkra, birinci fıkradak...
(Şerh No: 496 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:56)

 Bilgi  [MK. 311] Gerekçe;Hükümde sınırlayıcı olarak sayılan hâllerden biri kendisi açısından gerçekleşmiş olan ana veya babanın rızasının aranmayacağını belirten bu madde İsviçre Medenî Kanununun 265c maddesinden alınmıştır. Madde, esasen, yürürlükteki Kanunun 254a maddesinin kısmen yeniden kaleme alınmış şeklidir. Maddenin (II) numaralı bendindeki özen gösterme ihlâli, çocuğa karşı ciddî özen yükümlülüğünün Yeterince yerine getirilmemesidir. Özen yükümlülüğünün yeterince yerine getirilip getirilmediğini, tak...
(Şerh No: 495 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:55)

 Bilgi  [MK. 310] Gerekçe;Ana ve babanın verdiği rızanın zamanını ve geri alınma koşullarını düzenleyen bu madde İsviçre Medenî Kanununun 265b maddesinden aynen alınmıştır. Ana ve baba çocuklarının evlât edinilmesine ilişkin rızalarım en erken çocuğun doğumundan altı hafta geçtikten sonra verebilir ve bu rızayı da tutanağa geçirilme tarihinden itibaren altı hafta geçmeden -aynı usulle- geri alabilirler. Ancak, geri almadan sonra yeniden rıza verilirse, artık bunun geri alınması mümkün değildir.
(Şerh No: 494 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:54)

 Bilgi  [MK. 309] Gerekçe; Madde İsviçre Medenî Kanununun 265a maddesinden alınmıştır. Birinci fıkra, ana. ve babasının rızası alınmayan küçüğün evlât edinilemeyeceğini, yürürlükteki Kanunun 254 üncü maddesinin ikinci cümlesini kısmen karşılar şekilde hükme bağlamaktadır, ikinci fıkra, rızanın verilme şeklini düzenlemekte ve üçüncü fıkrada ise, verilen rızanın, evlât edinenlerin adlan belirtilmemiş veya evlât edinenler henüz belirlenmemiş olsa dahi geçerli olacağı hükme bağlanmaktadır.
(Şerh No: 493 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:52)

 Bilgi  [MK. 308] Gerekçe;Madde İsviçre Medenî Kanununun 265 inci maddesinden, bu hükmün birinci fıkrasında değişiklik yapılmak suretiyle alınmıştır. Söz konusu değişiklik, kaynak maddedeki onaltı yaş farkı sınırının birinci fıkrada onsekize çıkarılmış olmasıdır, ikinci ve üçüncü fıkralar, yürürlükteki Kanunun 254 üncü maddesini karşılamaktadır.
(Şerh No: 492 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:51)

 Bilgi  [MK. 307] Gerekçe; Tek başına evlât edinmeyi düzenleyen bu madde, İsviçre Medenî Kanununun 264b maddesinden bazı değişiklikler yapılmak suretiyle alınmıştır. Birinci fıkraya göre, evli olmayan kişi otuz yaşını doldurmuş ise tek başına evlât edinebilir. İkinci fıkrada ise, eşlerin ancak birlikte evlât edinebilecekleri kuralının ikinci istisnası yer almaktadır. Buna göre, otuz yaşını doldurmuş olan eş, diğer eşin ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksunluğu veya iki yılı aşkın süreden beri nerede old...
(Şerh No: 491 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:50)

 Bilgi  [MK. 306] Gerekçe; Madde İsviçre Medenî Kanununun 264a maddesinden bazı değişiklikler yapılmak suretiyle alınmıştır. Birinci fıkrada, hem birlikte evlât edinmenin ancak birbiriyle evli olan kişilerce yapılabileceği hem de eşlerin (üçüncü fıkra ve bir sonraki madde göz önüne alınırsa) kural olarak tek başlarına evlât edinemeyecekleri hükme bağlanmıştır. Birbiriyle evli olmayan kişiler ise birlikte evlât edinemezler. İkinci fıkra, eşlerin evlât edinebilmelerini en az beş yıldan beri-birbirleriyle evli...
(Şerh No: 490 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:49)

 Bilgi  [MK. 304] Gerekçe; Maddede babalık davasında, yürürlükteki Kanundan farklı olarak, malî ve şahsî sonuçlu babalık davası ayırımına yer verilmemiş; ancak ananın malî taleplerde bulunma olanağı da doğal olarak gözardı edilmemiştir. Yürürlükteki Kanunun 304 üncü maddesini karşılayan bu madde, ananın gebelik ve doğumdan kaynaklanan giderlerin karşılanmasını işleyebilme olanağını düzenlemektedir, istemin muhatabı baba veya -onun ölümü hâlinde- mirasçılarıdır. Maddenin üçüncü fıkrasında bir denkleştirme hükmü ye...
(Şerh No: 488 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:46)

 Bilgi  [MK. 303] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 296 ncı maddesini karşılamaktadır. Birinci fıkrada, babalık davasının çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilmesi öngörülmüş olmakla beraber uygulamada davanın daha çok doğumdan sonra açıldığı dikkate alınarak, ananın dava hakkının, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşeceği hükme bağlanmıştır, ikinci fıkrada, çocuğun davacı olması durumunda işleyecek bir yıllık süre düzenlenmiş ve bu sürenin, çocuğa kayyım atanmışsa atamanın kayyıma tebliği tarihinde, kay...
(Şerh No: 487 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:45)

 Bilgi  [MK. 302] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 301 inci maddesini karşılamaktadır ve içerik olarak hem İsviçre Medenî Kanununun 262 nci maddesinin hem de onu örnek alan 1984 tarihli Öntasarının 288 inci maddesinin aynısı olmakla birlikte ifade farklılıkları taşımaktadır. Maddenin ilk iki fıkrasında babalık karinesi düzenlenmiştir. Birinci fıkrada, esasen, yürürlükteki metnin birinci fıkrasındaki karine tekrar edilmektedir. Böylece, davalının çocuğun doğumundan önceki üçyüzüncü gün ile yüzsekseninci gün arasın...
(Şerh No: 486 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:43)

 Bilgi  [MK. 301] Gerekçe; Madde çocuk ile babası arasındaki soybağının hâkim hükmü ile kurulabilmesi olanağını, bu olanağın gerçekleşmesini dava açma yoluyla sağlayabilecek kişileri, davanın kime karşı açılacağını ve kime ihbar edileceğini düzenlemektedir. Yürürlükteki Kanunun 295 inci maddesini karşılayan bu maddede İsviçre Medenî Kanununun 261 inci maddesinden esinlenilmiş olmakla birlikte, İsviçre Medenî Kanununun anılan maddesinin aynen alınması söz konusu değildir. Birinci fıkra ana ve çocuğun, baba ile ...
(Şerh No: 485 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:42)

 Bilgi  [MK. 300] Gerekçe; Maddenin ilk üç fıkrası, içerik itibarıyla, İsviçre Medenî Kanununun 260c maddesinin ilk iki fıkrasının büyük oranda aynısıdır. Madde, tanımanın iptali davasının tâbi olduğu hak düşürücü süreleri düzenlemektedir. Birinci fıkrada, tanıyanın iptal davası açma haklarıın yanılma veya aldatmanın öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve herhalde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşeceği hükme bağlanmıştır. İkinci fıkrada, ilgililerin davası...
(Şerh No: 484 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:40)

 Bilgi  [MK. 299] Gerekçe; Maddede İsviçre Medenî Kanununun 260b maddesi örnek alınmıştır. Birinci fıkraya göre davacı tanıyanın baba olmadığını kanıtlamak zorundadır. Ancak yürürlükteki Kanunun 293 ve 294 üncü maddelerinde yer alan, tanımanın çocuk için zararlı olduğu ve tanımanın kanunen yasak olduğu gerekçesiyle iptal davası açılması olanağı ve bu olanak kullanılırsa bu hususların kanıtlanması zorunluluğu maddeye alınmamıştır. İkinci fıkrada ise hem 1984 tarihli Öntasarısı ve hem de İsviçre Medenî Kanunu...
(Şerh No: 483 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:38)

 Bilgi  [MK. 298] Gerekçe; 1984 tarihli öntasarının 298 inci maddesinin ilk iki fıkrasından alınmıştır. Yürürlükteki Kanunun 293 ve 294 üncü maddeleri, itiraz hakkını anaya, çocuğa, çocuğun ölümü hâlinde onun altsoyuna, Hazineye ve diğer ilgililere tanımaktadır. Maddede ise anaya, çocuğa ve çocuğun ölümü hâlinde onun altsoyuna, Cumhuriyet savcısına, Hazineye ve diğer ilgililere tanımanın iptali davası açma hakkı tanınmıştır. Dava, ikinci fıkra gereğince, tanıyana veya tanıyan ölmüşse mirasçılarına yöneltilecektir...
(Şerh No: 482 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:36)

 Bilgi  [MK. 297] Gerekçe; 1984 tarihli öntasarının 283 üncü maddesinden esinlenilerek kaleme alınan bu madde, tanımanın irade sakatlığı nedeniyle iptalini düzenlemektedir. Maddede, "hata, hile, tehdit" yerine, "yanılma, aldatma, korkutma" sözcükleri tercih edilmiştir. Maddenin ikinci fıkrasına göre dava, ana ve çocuğa karşı açılacaktır.
(Şerh No: 481 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:35)

 Bilgi  [MK. 296] Gerekçe;Bu maddede tanımanın alenileşmesi ve hukukî sonuçlarının gerçekleşmesinin kolaylaştırılması için yapılması gerekli işlemler, 1984 tarihli öntasarının 282 nci maddesi örnek alınarak düzenlenmiştir. Madde, yürürlükteki Kanunun 291 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünü karşılamakta ve daha geniş bir düzenleme içermektedir.
(Şerh No: 480 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:34)

 Bilgi  [MK. 294] Gerekçe; Madde yürürlükteki Kanunun 251 inci maddesini karşılamaktadır, İsviçre Medenî Kanununun 259 uncu maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarından bazı değişikliklerle alınmıştır. Maddenin birinci fıkrasına göre, çocuğun soybağının evlenme yoluyla kurulmasına ana ve babanın yasal mirasçıları, çocuk ve Cumhuriyet savcısı itiraz edebilecektir, itiraz eden, kocanın baba olmadığını kanıtlamak zorundadır, ikinci fıkrada ise, çocuğun ölmüş ya da ayırt etme gücünü sürekli olarak kaybetmiş olması...
(Şerh No: 478 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:31)

 Bilgi  [MK. 293] Gerekçe;Yürürlükteki Kanunun 248 inci maddesini karşılayan bu madde, birinci fıkrasında, evlilik dışında doğmuş olmakla birlikte ana ve babasının evlenmesi sayesinde koca (baba) ile soybağı kurulan çocuğu, eşlerin nüfus memurluğuna bildirme zorunluluğunu düzenlemektedir. Bildirimde bulunulacak nüfus memuru, evlenme sırasında veya evlenmeden sonra eşlerin yerleşim yerlerindeki veya evlenmenin yapıldığı yerdeki nüfus memurudur. Yürürlükteki Kanunun 248 inci maddesinin ikinci cümlesini karşılaya...
(Şerh No: 477 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:29)

 Bilgi  [MK. 292] Gerekçe; Bu ve bunu takip eden iki madde, yürürlükteki Kanunun "Nesebin Tashihi" başlığını taşıyan ikinci Fasıldaki hükümlerini karşılamakta ve "Kocanın Babalığı" başlığını taşıyan ikinci Ayırımda "Sonradan evlenme" konu başlığı altında düzenlenmektedir. Maddede bu anlamda ve sadece konuya sistematik olarak verilen yer açısından, İsviçre Medenî Kanununun 1976 tarihli değişikliği örnek alınmıştır. Madde, sonradan evlenme yoluyla, çocuk ile koca arasında soybağı kurulabilmesi olanağını düzenlem...
(Şerh No: 476 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:28)

 Bilgi  [MK. 291] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 245 inci maddesini karşılamaktadır. Birinci fıkrada, dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hâllerine özgü olmak üzere, kocanın altsoyunun, anasının, babasının veya baba olduğunu iddia eden kişinin dava hakkı düzenlenmiştir. Hükümde, hem yürürlükteki metin, hem 1984 tarihli öntasarının 227 nci maddesi ve hem de İsviçre Medenî Kanununun 258 inci maddesi karşısında önemli...
(Şerh No: 475 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:25)

 Bilgi  [MK. 290] Gerekçe; "Karinelerin çakışması" kenar başlığını taşıyan ve İsviçre Medenî Kanununun 257 nci maddesinden alınan bu hükümde, evlilik sona erdikten sonra üçyüz gün geçmeden önce çocuğun doğmuş olması hâlinde ortaya çıkan babalık karinesi ile çocuğun evlilik devam ederken doğmuş olması hâlinde ortaya çıkan babalık karinesinin çakışması durumu, yine bir karine ile, daha doğrusu çakışan karinelerden birinin tercihi ile çözüme kavuşturulmaktadır. Yürürlükteki Kanunda ise bu konu düzenlenmemiştir ve do...
(Şerh No: 474 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:24)

 Bilgi  [MK. 289] Gerekçe; Madde soybağının reddi davasının tâbi olduğu süreyi, yürürlükteki Kanundan tamamen farklı bir şekilde yeniden düzenlemekte ve kısmen yürürlükteki Kanunun 242 ve 246 ncı maddelerini karşılamaktadır. Maddede İsviçre Medenî Kanununun 256c maddesi hükmüne paralel bir düzenleme getirilmiştir. Birinci fıkrada, yürürlükteki Kanunun 242 nci maddesinde yer alan ve davanın dokunduğu menfaatler açısından çok kısa bir süre olan bir aylık süre yerine ve 1984 tarihli öntasarının 224 üncü maddesind...
(Şerh No: 473 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:23)

 Bilgi  [MK. 288] Gerekçe; İsviçre Medenî Kanununun 286b maddesinden esinlenen bu madde, yürürlükteki Kanunun 244 üncü maddesini karşılamaktadır. Birinci fıkrada, yürürlükteki metinden farklı olarak, yüzseksen günlük süre bir ölçü olarak öngörülmemiş ve sadece "evlenmeden önce ..... ana rahmine düşmüşse" ibaresi kullanılmıştır. Çünkü, evlilik içinde ana rahmine düşmüş olma keyfiyetinin hangi durumda kabul edileceği, yüzseksen günlük süre ölçüsü de belirtilmek suretiyle zaten bir önceki maddede düzenlenmiştir k...
(Şerh No: 472 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:21)

 Bilgi  [MK. 287] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 243 üncü maddesini karşılamaktadır. Madde, yürürlükteki metne göre farklı bir ilke getirmemekle birlikte, evlilik içinde ana rahmine düşen çocuğun soybağının reddinde kanıtlama yükünü, daha kapsamlı olarak ve açık ifadelerle düzenlemektedir. Hüküm kaynak Kanunda 1976 yılında yapılan değişiklik (m.256a) izlenmek suretiyle kaleme alınmıştır. Birinci fıkra, çocuğun evlilik içinde doğmuş olması hâlinde kanıtlama zorunluluğunun davacıya ait olduğunu ve bu kanıtlama...
(Şerh No: 471 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:20)

 Bilgi  [MK. 286] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 242 nci maddesini karşılamaktadır. Madde, özellikle ikinci fıkrası açısından, yürürlükteki metinden farklı olarak ve esas itibarıyla kaynak Kanunun 256 ncı maddesi örnek alınmak suretiyle düzenlenmiştir, Bilinci fıkrada, esasen, yürürlükteki metinde yer alan ilke, dava açma süresi (yürürlükteki metinden farklı bir süre olarak) ayrı bir maddeye bırakılmak suretiyle tekrarlanmaktadır. Buna göre, koca, soybağının reddi davası açarak babalık karinesini çürütebilir...
(Şerh No: 470 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:18)

 Bilgi  [MK. 285] Gerekçe; Madde 1984 tarihli Öntasarının 223 üncü ve kaynak İsviçre Medenî Kanununun 255 inci maddeleri örnek, alınarak düzenlenmiştir. Yürürlükteki Kanunun 241 inci maddesini karşılamaktadır. Birinci fıkrada, hüküm değişikliği yoktur. Yürürlükteki hükmün birinci cümlesinin daha sade ve açık bir Türkçeyle ifadesi söz konusudur. Böylece, evlilik devam ederken veya evlilik sona erdikten sonraki üçyüz gün içinde doğan çocuğun babasının koca olduğu yönündeki karine aynen korunmuştur. Ancak bu k...
(Şerh No: 469 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:17)

 Bilgi  [MK. 284] Gerekçe; Bu hüküm de, kamu düzeni ile yakından ilgili olan soybağı davalarının yargılama usulü konusunda Özel hükümler koymak ihtiyacını hisseden İsviçre Medenî Kanununun 1976 tarihli değişikliğinden (m.254) esinlenilerek kaleme alınmıştır. Maddede, soybağı davalarındaki yargılama usulünün prensip olarak Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa tâbi kılınması, ancak bu davaların özelliği gereği, iki hususun özel olarak düzenlenmesi uygun görülmüştür. Böylece, hâkimin, soybağı davalarında, maddî olgular...
(Şerh No: 468 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:15)

 Bilgi  [MK. 283] Gerekçe; Kaynak İsviçre Medenî Kanununun 253 üncü maddesinden alınan bu madde, soybağına ilişkin davalarda yetkili mahkemeyi belirleyen bir genel hükümdür. Madde, bir an önce sonuçlandırılmasında kamu yaran da bulunduğu kuşku götürmeyen soybağı iddia ve uyuşmazlıklarında, taraflara kolaylık sağlamak üzere, davanın taraflardan birinin dava veya doğum sırasındaki yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceğini hükme bağlamaktadır. Hüküm, bu haliyle, yürürlükteki Kanunun 251, 293 ve 299 uncu maddelerind...
(Şerh No: 467 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:14)

 Bilgi  [MK. 282] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunda mevcut olmayan bu madde yazılırken, kaynak İsviçre Medenî Kanununda yapılan 1976 tarihli değişiklik örnek alınmıştır (md.252). Hüküm,' çocuk ile ana ve baba arasındaki soybağının hukuken nasıl kurulacağını düzenleyen ve ayrıca evlât edinen ile evlât edinilen arasında da sözleşmeden doğan bir soybağının kurulabileceğine işaret eden, genel bir giriş hükmüdür. Maddenin birinci fıkrası, aslında doğal ve hukukî bir gerçeği dile getirmekle birlikte, bir medenî kanunun ...
(Şerh No: 466 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2009 15:13)

 Bilgi  [MK. 173] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 141 inci maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki maddenin birinci fıkrası 3678 sayılı Yasa ile değiştirilmiş, eski maddede boşanan kadının evlenmeden önceki soyadını alabilmesi olanağı kaldırılmış, boşanan kadının ancak ve ancak bekârlık soyadını alabileceği kabul edilmiştir. Bu değişiklik isabetli bulunmamıştır. Boşanan kadının bekârlık soyadı yerine, evlenmeden önceki soyadını kullanmasında yararı bulunabilir. Örneğin; dul iken evlenen ve daha sonra boşanan kad...
(Şerh No: 395 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-11-2009 01:02)

 Bilgi  [MK. 172] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 140 ıncı maddesini karşılamaktadır. Ayrılık süresi sonunda her iki eşe de, herhangi bir kayda bağlı olmaksızın boşanmaya karar verilmesini isteme hakkı tanındığından, yürürlükteki Kanunun 140 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına gerek kalmamıştır. Üçüncü fıkra ise maddenin yeni durumuna uygun hâle getirilmiştir.
(Şerh No: 394 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-11-2009 01:01)

 Bilgi  [MK. 171] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 139 uncu maddesini karşılamaktadır. Maddede ayrılık süresinin alt ve üst sınırı aynen korunmuştur. Ancak ayrılık süresinin işlemeye başladığı tarihe açıklık getirmek üzere, bu sürenin ayrılığa ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren işlemeye başladığı kabul edilmiştir.
(Şerh No: 393 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-11-2009 00:59)

 Bilgi  [MK. 170] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 138 inci maddesini karşılamaktadır. Madde üç fıkrasıyla birlikte sadeleştirilmek suretiyle yeniden aynen kaleme alınmıştır.
(Şerh No: 392 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-11-2009 00:58)

 Bilgi  [MK. 169] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 137 nci maddesini karşılamaktadır. Madde sadeleştirilmek suretiyle aynen alınmıştır.
(Şerh No: 391 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-11-2009 00:57)

 Bilgi  [MK. 168] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 136 ncı maddesini karşılamaktadır. Madde, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununu ilgilendiren bir konuyu düzenlemesine rağmen, kişi halleriyle ilgili önemli bir özel konu olması nedeniyle burada özel yetki kuralı koymanın yararları bulunmaktadır. Bu sebeple maddede özel yetki kuralına ilişkin hüküm korunmuştur. Ancak yürürlükteki madde, davacının boşanmada kusursuz, davalının kusurlu olduğu karinesinden hareketle davacıya kolaylık getirip, kendi yerleşim yerinin bulun...
(Şerh No: 390 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-11-2009 00:56)

 Bilgi  [MK. 167] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 135 inci maddesini karşılamaktadır. Bu maddeyle davacıya dilerse boşanma dilerse ayrılığa karar verilmesini isteme yetkisi tanınmıştır. Mevcut maddedeki hüküm sadeleştirilmek suretiyle yeniden kaleme alınmıştır.
(Şerh No: 389 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-11-2009 00:55)

 Bilgi  [MK. 166] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 134 üncü maddesini karşılamaktadır. Madde yürürlükteki Kanunun 134 üncü maddesinden 3444 sayılı Kanunla yapılmış olan değişikliklerle birlikte aynen alınmış, herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.
(Şerh No: 388 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-11-2009 00:54)

 Bilgi  [MK. 165] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 133 üncü maddesini karşılamaktadır. Madde sadeleştirilmek suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Yürürlükteki Kanunda akıl hastalığı, en az üç yıldan beri devam etmesi ve bu durumun müşterek hayatın devamını diğer taraf için çekilmez hâle getirmesi koşuluyla boşanma sebebi kabul edilmektedir. Hastalığın geçmesine olanak yoksa, sağlıklı olan eşi üç yıl gibi uzun bir süre dayanılmaz hayat şartları altında bırakmanın adil olmayacağı düşüncesiyle; akıl hastalığının ort...
(Şerh No: 387 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-11-2009 00:53)

 Bilgi  [MK. 164] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 132 nci maddesini karşılamaktadır. Maddede iki önemli değişiklik yapılmıştır. Yürürlükteki maddede üç ay olarak öngörülmüş olan terk suresi altı aya çıkarılmıştır. Sürenin uzatılması, ortak konutu terk etmiş olan eşe düşünme süresi olarak daha fazla zaman sağlayacaktır. Pek de önemli olmayan sebeplerle ortak konutu terk eden eşler, zaman geçtikçe yaptıktan davranışın doğru olmadığını, böyle bir sebeple evliliği sona erdirmenin giderilmesi (telafisi) mümkün olmaya...
(Şerh No: 386 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-11-2009 00:52)

 Bilgi  [MK. 163] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 131 inci maddesini karşılamaktadır. Maddedeki "terzil edici cürüm" kavramı yerine "küçük düşürücü suç" kavramı kullanılmıştır. Bu kavram hem yüz kızartıcı hem de bu nitelikte olmayan diğer cürümleri kapsar mahiyette geniş bir kavramdır. Yürürlükteki maddede "terzil edici cürüm" işleme mutlak bir boşanma sebebi, buna karşılık haysiyetsiz hayat sürme nisbi bir boşanma sebebi olarak düzenlenmiştir. Bir başka ifadeyle terzil edici cürüm de çekilmezlik sara aranmad...
(Şerh No: 385 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-11-2009 00:50)

 Bilgi  [MK. 162] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 130 uncu maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki Kanunda "cana kast" ve "pek fena muameleler" boşanma sebebi olarak öngörülmüştür. Oysa Uygulamada ve özellikle yargısal içtihatlarda eşlerden birinin diğerine karşı "onur kinci davranışta bulunması" da boşanma sebebi sayılmaktadır. Maddeye "onur kinci davranışta bulunma" sebebi de eklenmiş ve böylece "hayata kast", "pek kötü davranış" ve "onur kinci davranış" olmak üzere madde üç boşanma sebebini kapsayacak hâle ge...
(Şerh No: 384 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-11-2009 00:49)

 Bilgi  [MK. 161] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 129 uncu maddesini karşılamaktadır. Madde sadeleştirilmek suretiyle yeniden düzenlenmiştir. Hüküm değişikliği yoktur.
(Şerh No: 383 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-11-2009 00:48)

 Bilgi  [MK. 160] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 128 inci maddesini karşılamaktadır. Madde sadeleştirilmek ve diğer maddelerde olduğu gibi "fesih" yerine mutlak butlan ve nisbi butlan hâllerini kapsamak üzere "iptal" sözcüğü kullanılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır.
(Şerh No: 382 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-11-2009 00:47)

 Bilgi  [MK. 159] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 127 nci maddesini karşılamaktadır. Madde sadeleştirilmek suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Maddede, yürürlükteki metinde yer alan "fesih" sözcüğü yerine, mutlak butlan ve nisbi butlan hâllerini kapsamak üzere "butlan" sözcüğüne yer verilmiştir.
(Şerh No: 381 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-11-2009 00:45)

 Bilgi  [MK. 158] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 126 ncı maddesini karşılamaktadır. Madde de, evlenmenin butlanına karar verilmesi durumunda, evlenirken iyiniyetli bulunan eşin, bu evlenme ile kazanmış olduğu kişisel durumunu koruyacağı öngörülmüştür. Maddenin birinci fıkrasındaki "fakat evlenmeden evvelki aile ismini tekrar alır" cümlesi kaldırılmış, bu cümle ikinci fıkrada "soyadı hakkında boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır" hükmüyle daha isabetli bir düzenlemeye kavuşturulmuştur. Gerçekten de evlenmenin bu...
(Şerh No: 380 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-11-2009 00:44)

 Bilgi  [MK. 157] Gerekçe;Yürürlükteki Kanunun 125 inci maddesini karşılamaktadır. Madde sade ve daha anlaşılır bir hâle getirilmiştir. Maddede yürürlükteki metinden farklı olarak "fesih" sözcüğü yerine, mutlak butlan ve nisbi butlanı ifade etmek üzere "butlan" sözcüğüne yer verilmiştir.
(Şerh No: 379 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-11-2009 00:42)

 Bilgi  [MK. 156] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 124 üncü maddesini karşılamaktadır. Madde tek fıkra hâlinde sadeleştirilmek ve daha anlaşılır hâle getirilmek suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Kenar başlığı "butlan kararı" şeklindedir. Zira bu madde hem mutlak budan, hem de nisbi budan sebebiyle geçersiz olan evlilikleri içermektedir.
(Şerh No: 378 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-11-2009 00:41)

 Bilgi  [MK. 155] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 123 üncü maddesini karşılamaktadır. Maddenin kenar başlığı "Şekil noksanı" yerine "Şekil kurallarına uymama" biçiminde değiştirilmiştir. Maddede yetkili memur önünde evlenmenin akdedilmesi hâlinde, bunun dışında kalan diğer şekil eksikliklerinin bir butlan sebebi sayılamayacağı hükme bağlanmıştır. Yürürlükte olan maddedeki evlendirmeye yetkili memurlar olarak "burada belediye reisi veya vekili veya köylerde ihtiyar heyeti" şeklinde sayma yerine "evlendirmeye yetk...
(Şerh No: 377 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-11-2009 00:40)

 Bilgi  [MK. 154] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 122 nci maddesini karşılamaktadır. Maddede kadın açısından geçerli olan bekleme süresine rağmen yapılan evliliğin butlanının istenemeyeceği düzenlenmiştir. Yürürlükteki Kanunun 142 nci maddesinde öngörülen "kazai müddetler" 3444 sayılı Kanunla kaldırılmış olduğundan, böyle bir süreye uyulmaması da söz konusu olamayacağından maddede bu husus düzenlenmemiştir. Maddede, İsviçre Medenî Kanununun Fransızca metninde olduğu gibi, hem mutlak butlan hem de nisbi butlan hâ...
(Şerh No: 375 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-11-2009 00:39)

 Bilgi  [MK. 153] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 120 nci maddesini karşılamaktadır. Maddenin kenar başlığı "Yasal temsilcinin dava hakkı" şeklinde kısaltılmış ve maddenin dili daha anlaşılır bir şekilde kaleme alınmıştır. Madde evlenmenin feshi değil iptaliyle ilgilidir. Bu nedenle "fesih" yerine "iptal" sözcüğü kullanılmıştır.
(Şerh No: 374 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-11-2009 00:38)

 Bilgi  [MK. 152] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 119 uncu maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki Kanunda maddenin kenar başlığı ve metni iptal davasına ilişkin sürenin zamanaşımı süresi olduğunu ifade etmektedir. Doktrinde ve mahkeme içtihatlarında çoğunlukla belirtildiği üzere, bir yenilik doğuran hak olan iptal davası açma hakkına ilişkin süre hak düşürücü bir süredir. Bu husus dikkate alınarak maddenin başlığı ve ifadesi düzeltilmiş fakat yürürlükteki Kanunda kabul edilmiş süreler aynen muhafaza edilmiştir.
(Şerh No: 373 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-11-2009 00:36)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,10092402 saniyede 11 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.