Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

Görme engelli meslektaşlarımız için ses dosyası
(Şerh No: 12111 - Ekleyen: Av.Nur Hayat BURAN - Tarih : 09-10-2011 20:49)

T.C.Anayasa'sının 148/3.maddesi hükmünce Yargıtay Başkan ve üyelerinin görevleri ile ilgili suçlarından dolayı yargılamasını Yüce Divan sıfatı ile Anayasa Mahkemesi yapar. Burada güdülen amaç kuşkusuz yargılanacak kişinin gördüğü işin önem ve özelliği itibariyle özel bir Anayasa güvencesi sağlamak ve kişileri değil müesseseleri korumak olup doğrudan doğruya kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle Yüce Divan'da yargılanması gereken kişinin bundan feragatı da hukuki sonuç doğurmaz. Bu açıklamal...
(Şerh No: 12110 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 09-10-2011 15:00)

*İBRANAME* Miktar içeren ibra sözleşmelerinde ise, alacağın tamamen ödenmiş olması durumunda borç ifa yoluyla sona ermiş olur. Buna karşın kısmi ödeme hallerinde Dairemizin kökleşmiş içtihatlarında ibraya değer verilmemekte ve yapılan ödemenin makbuz etkisinde olduğu kabul edilmektedir. İşveren tarafından işçinin hak kazanmadığı ileri sürülen bir borcun ibraya konu olması düşünülemez. Savunma ile çelişen ibra sözleşmelerinin geçersiz olduğu yönünde Yargıtay uygulaması istikrar kazanmıştır...
(Şerh No: 12109 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 09-10-2011 12:34)

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'ndaki sürelerin sınıflandırılması ile ilgili hazırladığım bir çalışma.
(Şerh No: 12108 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 06-10-2011 11:24)

Anlaşmalı boşanma protokolüne hakimin müdahalesi halinde (Mahkemece üçüncü kişileri ilgilendirdiği gerekçesi ile 3.3. ve 3.4. maddelerde belirtilen hususlar dışında protokolün tasdikine karar verilerek, protokolde gösterilen diğer hususlara uygun boşanma hükmü kurulmuştur); bu değişiklik hakkında tarafların kabul beyanları alınarak boşanma kararı verilebilir.
(Şerh No: 12107 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-10-2011 18:30)

İİK 361. Maddesine göre alacaklıya ödenen fazla paranın tahsili için öncelikle muhtıra gönderilmesi gerekmektedir. Alacaklılara muhtıra gönderildikten sonra temerrüde düşürülür.Temerrüt tarihinden itibaren alacağa faiz işletilir.
(Şerh No: 12106 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 02-10-2011 20:17)

Tarafların anlaşma protokolüne , mülkiyeti üçüncü kişiye ait bulunan taşınmazın tapuda tescilini amaçlayan madde koymaları, mülkiyet sahibi üçüncü kişiyi infaza zorlama olanağı bulunmadığından doğru değildir. Davacı da yargılama sırasında bu nedenle davaya “alacak ve ecrimisil” davası olarak devam edilmesini istemiştir. Boşanma protokolüne uygulama açısından duraksama yaratacak, yeni davaların açılmasına neden olabilecek hükümlerin konulmaması asıldır. Ancak infaz imkansızlığı nedeniyle uygula...
(Şerh No: 12105 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-10-2011 11:08)

 Bilgi  [HMK. 440] HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU HAKEM ÜCRET TARİFESİ
TEBLİĞ Adalet Bakanlığından: HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU HAKEM ÜCRET TARİFESİ Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Tarifenin amacı, Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre tahkim yoluyla görülen dava ve işlerde, taraflarla hakem veya hakem kurulları arasında ücretin belirlenmesi konusunda anlaşmaya varılamaması veya tahkim anlaşmasında bir hüküm bulunmaması ya da taraflarca bu konuda yerleşmiş kurallara veya kurumsal tahkim kurallarına yollama yapılmaması hallerinde hakem vey...
(Şerh No: 12104 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 30-09-2011 16:07)

 Bilgi  [HMK. 265] HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU TANIK ÜCRET TARİFESİ
TEBLİĞ Adalet Bakanlığından: HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU TANIK ÜCRET TARİFESİ Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Tarifenin amacı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince tanığa ödenecek ücret ve giderlerin miktarı ile bunların ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Tarife, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 265 inci maddesinin birinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır. Ücret ...
(Şerh No: 12103 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 30-09-2011 16:05)

 Bilgi  [HMK. 283] HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU BİLİRKİŞİ ÜCRET TARİFESİ
TEBLİĞ Adalet Bakanlığından: HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU BİLİRKİŞİ ÜCRET TARİFESİ Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Tarifenin amacı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince bilirkişiye ödenecek ücret ve giderlerin miktarı ile bunların ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Tarife, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 283 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. Bilirkişi ücreti ...
(Şerh No: 12102 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 30-09-2011 15:55)

 Bilgi  [HMK. 120] HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU GİDER AVANSI TARİFESİ
TEBLİĞ Adalet Bakanlığından: HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU GİDER AVANSI TARİFESİ Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Tarifenin amacı, 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacak olan gider avansının miktarı ile avansın ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Tarife, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 120 nci maddesinin birinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır. Gider avansı MADDE 3 ...
(Şerh No: 12101 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 30-09-2011 15:53)

 Ekli Dosya  [TebK. 25] Örnek No 184
ADLİ VEYA GAYRI ADLİ EVRAKIN YABANCI MEMLEKETLERDE TEBLİĞİ İÇİN TALEPNAME
(Şerh No: 12100 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 29-09-2011 12:29)

 Önerge  [MK. 993] İyiniyetli zilyet; zilyedi bulunduğu şeyi, karineyle mevcut hakkına uygun şekilde kullanan veya ondan yararlanandır. İyiniyetli zilyet, o şeyi vermekle yükümlü olduğu kimseye karşı bu yüzden herhangi bir tazminat ödemek zorunda değildir. İyiniyetli zilyet, şeyin kaybedilmesinden, yok olmasından veya hasara uğramasından sorumlu olmaz.
(Şerh No: 12098 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 29-09-2011 10:06)

Tescilin yapılabilmesi için alacağın malik tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olması şarttır. Taraflar alacak miktarında veya teminat hakkında anlaşamazlar ise TMK' nın 1011. maddesi ( Eski 921. madde )uyarınca geçici tescil şerhi verilmesini isteyebilir. ( Tekinay Eşya Hukuku 1989 Baskı Sahile 398 ). Ancak geçici tescil isteminin de işin tamamlanmasından başlayarak üç ay içinde yapılmış olması şarttır.
(Şerh No: 12096 - Ekleyen: Stj.Av.Abdullah Serdar ARPACIK - Tarih : 29-09-2011 10:03)

 Önerge  [MK. 995] İyiniyetli olmayan zilyet, vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine, yararlanması ölçüsünde tazminat ödemek zorundadır. Hak sahibi ayrıca zarar görmüşse, iyiniyetli olmayan zilyet, bu zararı da ödemek zorundadır. İyiniyetli olmayan zilyet, yaptığı giderlerden ancak hak sahibi için de zorunlu olanların tazmin edilmesini isteyebilir. İyiniyetli olmayan zilyet, şeyi kime vereceğini bilmediği sürece ancak kusuruyla verdiği zararlardan sorumlu olur.
(Şerh No: 12099 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 29-09-2011 09:15)

 Bilgi  [MK. 995] MK. 995 Madde Gerekçesi
MADDE 995 - Yürürlükteki Kanunun 908 inci maddesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur. Ancak kaynak Kanunun 940 ıncı maddesi dikkate alınarak madde üç fıkra halinde düzenlenmiştir. Yürürlükteki metnin son cümlesinde "yedinde bulunan şeyin geri iadesi lazım geldiğini bilmediği müddetçe ancak kendi kusuru ile vuku bulan zararlardan mesul olur" biçiminde bir ifadeye yer verilmiştir. Oysa zilyetin iyiniyetli olmaması demek, geri verme ile yükümlü olduğunu bilmesi veya bilmesi gerekmes...
(Şerh No: 4074 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 29-09-2011 09:09)

 Bilgi  [MK. 993] MK. 993 Madde Gerekçesi
MADDE 993 - Yürürlükteki Kanunun 906 nci maddesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur. Ancak birinci fıkranın ifadesi kaynak Kanunun 938 inci maddesinin Almanca metni dikkate alınarak düzeltilmiştir.
(Şerh No: 4072 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 29-09-2011 09:08)

Müştekinin cep telefonunu birçok kez arayarak çaldırıp kapatmak eylemi "kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu" nu oluşturur.
(Şerh No: 12095 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 28-09-2011 23:22)

(1) Any person who unlawfully records personal data shall be sentenced to a penalty of imprisonment for a term of six months to three years. (2) According to the Article 135/2 of the Turkish Penal Code, any person who records data related to the individuals' political, philosophical or religious views; or unlawfully records data related to the individuals' moral tendency, sexual life, medical condition or union connections -as personal data- shall be sentenced to a penalty of imprisonment for a term of six months to three years.
(Şerh No: 12097 - Çeviren: Av.Bintuğ ESEN - Tarih : 28-09-2011 16:53)

Kısıtlanmış eş, evlilik birlikteliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak boşanma davası açabilir.
(Şerh No: 12094 - Ekleyen: Av.Engin EKİCİ - Tarih : 28-09-2011 13:32)

Tüzel kişilik ticaret sicilinden silinme (terkin) ile sona erer ise de, şayet tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. İşte bu gibi durumlarda, kooperatif tüzel kişiliğinin ihyası için dava açılabilir. Ne var ki; ihya davası açmakta hukuki yarar bulunmalı, bunun için tam olmasa da, kanaat uyandırıcı bazı delillerin varlığı aranmalıdır. Hiç bir neden ve açık...
(Şerh No: 12093 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 27-09-2011 11:12)

Tasarrufun İptali Davasını elinde kesin yada geçici aciz vesikası olanlar açabilirler.
(Şerh No: 12092 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 26-09-2011 21:16)

Taşınmazın tahliyesine karar verebilmek için takibin bütün kiralayanlar tarafından birlikte açılması gerekmektedir.
(Şerh No: 12091 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 26-09-2011 21:05)

Üçüncü kişi durumundaki şahsın davalının akrabası olması nedeniyle tasarrufun iptaline karar verilmelidir.
(Şerh No: 12090 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 26-09-2011 21:02)

TMK. nun 194/3 maddesi ile rıza alınma yapılacak işlemlerin önlenmesi için tapu siciline şerh verilmesi olanağı getirilmiştir. Ne var ki bu şerh soyut olarak malik eşin tasarruflarının sınırlandırılması sonucunu doğuran bir şerh değildir. Bir taşınmazın aile konutu olarak özgülenmesine ilişkin şerh olmasa bile kimi durumlarda tapu maliki olmayan ve özgülemeden yararlanan eş kendi rızası dışında tapu maliki eşin yaptığı tasarrufların ortadan kaldırılmasını isteyebilir. Davalı ipotek alacaklısı ba...
(Şerh No: 9444 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-09-2011 11:26)

Davalının taşınmazlarının üzerinde çok sayıda haciz bulunduğu, bir kısmının ipotekli olduğu ve alacaklının hacizlerinin sırası diğer alacaklılara göre çok arka sıralarda olduğuna göre borçlunun borç ödemekten acz içinde olduğu kabul edilmelidir.
(Şerh No: 12088 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 15-09-2011 12:05)

İİK.'nun 129. maddesinde öngörülen; satış bedelinin 2. ihalede muhammen bedelin %40'ı dışında, satış masraflarını da karşılaması kuralının amacı, borçlunun taşınmazının, paraya çevirme masrafları dışında en az muhammen bedelin %40'ı oranında değerlendirilmesidir. ( Somut olayda, takip yapan alacaklının alacağına rüçhanlı bir alacak bulunmadığından rüçhanlı alacağı karşılama ilkesinin tartışılmasına gerek bulunmamaktadır ). Nitekim, aynı esaslara İİK.'nun 138. maddesinin ikinci fıkrasında y...
(Şerh No: 12087 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 14-09-2011 11:34)

İİK.'nun 129. maddesinde öngörülen; satış bedelinin 2. ihalede muhammen bedelin %40'ı dışında, satış masraflarını da karşılaması kuralının amacı, borçlunun taşınmazının, paraya çevirme masrafları dışında en az muhammen bedelin %40'ı oranında değerlendirilmesidir. ( Somut olayda, takip yapan alacaklının alacağına rüçhanlı bir alacak bulunmadığından rüçhanlı alacağı karşılama ilkesinin tartışılmasına gerek bulunmamaktadır ). Nitekim, aynı esaslara İİK.'nun 138. maddesinin ikinci fıkrasında y...
(Şerh No: 12077 - Ekleyen: Av.Songül SÖNMEZ - Tarih : 14-09-2011 11:34)

İcra dairelerince tanzim olunan tutanakların aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan ve aksinin aynı mahiyette bir delille ispatlanması gereken tutanaklar olduğu,her ne kadar dosyanın taraflarınca tanzim edilen tutanaklar ve talepler olsa da bu taleplerin ve tutanakların ancak icra mdürü veya memurları tarafından imzalanmaları veya havale edilmeleri sureti ile geçerlik ve hukuki koruma kazanacağı,bonoya dayalı yapılan takipte bonoya ilişkin zamanşımı süresi olan 3 yılın dosyadaki son işlem tarihi...
(Şerh No: 9397 - Ekleyen: Av.Ömer Faruk ÜSTÜNDAĞ - Tarih : 13-09-2011 16:06)

Medeni Kanunun 166/son maddesine dayalı olarak açılan boşanma davalarında, davalının az da olsa bir kusurunun varlığını aramaya gerek görülmeyecek, 3 yıl boyunca taraflar bir araya gelmediyse, davalının hiç kusuru olmasa da boşanmaya karar verilecektir... Yeni yasanın 166/son maddesiyle paralel olan eski yasanın 134/son maddesine dayalı olarak açılan boşanma davasında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bu noktayı vurgulamıştır...
(Şerh No: 12086 - Ekleyen: Av.Caner ARICI - Tarih : 12-09-2011 09:30)

İş yerinin ihtilaflı dönemde Kuruma tescil edilmiş 506 Sayılı Yasa kapsamında bir iş yeri olduğu anlaşıldığından, Kurumda dönem bordrolarının verilmeme nedenini araştırmak, ayrıca Kurum kayıtlarında uyuşmazlık konusu dönemde iş yerine komşu olarak kayıtlı iş yerlerini Kurumdan sorarak komşu iş yeri tanıklarını tespit edip iş yerine komşu veya yakın iş yerlerinden belirlenen çalışanların ve işyeri sahiplerinin beyanlarına başvurmak, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verm...
(Şerh No: 12085 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 11-09-2011 12:40)

Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre mahkeme kararıyla, dinlemeye elverişli suçlardan dinlenen sanıklar M____, M____.ve E____ ile bu sanıkların yaptıkları telefon görüşmelerinden elde edilen bilgilere ilişkin maddi kanıtlarla desteklenmeyen belirti kanıtların, savunmalarının aksine cezalandırılmalarına yeterli, kesin ve inandırıcı olmaması ve ayrıca üzerlerinde ve evlerinde yapılan aramalarda herhangi bir suç unsuruna da rastlanmaması karşısında, sanıklar hakkında beraat yerine yazılı gerekçelerle ...
(Şerh No: 12084 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 10-09-2011 23:25)

In case the law requires that a contract be entered in writing, any following amendments thereof should also be in writing. However, this rule is not applicable for the unessential complementary terms which are not in contravention with the text of the contract. This rule is also valid for the remaining validity shapes apart from the form in writing.
(Şerh No: 11854 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 09-09-2011 09:15)

El estado de Turquía es una república.
(Şerh No: 12082 - Çeviren: Burak AYDIN - Tarih : 04-09-2011 16:52)

 Bilgi  [TCK. 204] SAHTE BELGENİN İĞFAL KABİLİYETİ
Resmi belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için sahte belgenin ilk bakışta bakılınca sahte olduğunun anlaşılamaması, yani iğfal kabiliyetinin bulunması gereklidir. Aksi halde yani sahte belgenin iğfal kabiliyeti yoksa bu suç oluşmaz, ve sanığın beraati gerekir.
(Şerh No: 12079 - Ekleyen: Av.Ertuğrul Kıvanç KOÇ - Tarih : 28-08-2011 19:55)

Ürün reklamlarında kullanılan "sıfır şeker" ibaresinin, Türk Gıda Kodeksi - Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden Etiketleme Kuralları Tebliği uyarınca kullanılması öngörülen "şekersiz" beyanı ile aynı anlamı içeren bir ibare olması karşısında tüketiciyi aldatıcı ve yanıltıcı bir yönü bulunmadığından dava konusu 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 16'ıncı maddesinin ihlal edildiğinden bahisle, aynı kanunun 25'inci maddesinin 8'inci fıkrası uyarınca ____ TL para c...
(Şerh No: 12078 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-08-2011 07:27)

Ara kararı niteliğinde olmayıp, davanın esasını çözümleyen kararlardandır. Bozmaya uymakla, yerel mahkemenin bozma kararında gösterilen esaslara göre işlem yapıp karar verme ödevi doğmaktadır. Sonradan bu kararın bir kısmından veya tamamından açıkça ya da zımnen geri dönülerek ilk hükmün aynen veya yeniden kurulması, uyma kararının hüküm ve sonuçlarını ortadan kaldırmaz.
(Şerh No: 12075 - Ekleyen: Av.Merve K.TERKAN - Tarih : 23-08-2011 23:10)

 Bilgi  [BK. 55] Gerekçesi
Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Tasarının 54 üncü maddesinden sonra gelmek üzere Tasarıya aşağıdaki gerekçelerle yeni bir 55 inci madde eklenmiştir. Önerge gerekçesi aynen şöyledir: "Borçlar Kanununda, ölüme ve vücut sakatlığına bağlı zararlar ayrı hükümler hâlinde düzenlenmiştir. Ayrı düzenleme, kodifikasyon tarihi itibariyle bu zararların mahiyetinden, yeni kanunumuz bakımından ise, ek olarak bu zararların insan hakkı niteliklerinden kaynaklanmaktadır. "İnsan Zararları" olarak da kav...
(Şerh No: 12076 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-08-2011 11:06)

Alacaklının, genel haciz yoluyla başlattığı takibin dayanağı Kredi kartı ve Bireysel Kredi Sözleşmesidir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun ( İİK ) 68/b maddesi koşullarında borçluya tebliğ olunan kat ihtarına borçlu, herhangi bir itirazda bulunmamıştır. Durum bu olunca, kat ihtarındaki asıl alacak miktarı ve talep edilen faiz oranı kesinleşmiş; itiraz edilmeyen hesap özeti İİK.68.maddede yazılı belgelerden sayılma niteliğine dönüşmüştür. Dar yetkili icra mahkemesinde yapılan itirazın kald...
(Şerh No: 12070 - Ekleyen: Av.Selen ŞAVLI - Tarih : 20-08-2011 10:36)

5271 sayılı CMK'nun 23/3. maddesi uyarınca; yargılamanın yenilenmesi halinde, önceki yargılamada görev yapan hakim, aynı işte görev alamaz. Yargılamanın yenilenmesi isteminin kabule değer olup olmadığına ilişkin kararın aynı mahkemece, fakat asıl kararı veren başkan ve üyeler dışındaki hakimlerden oluşturulan heyetçe verilmesi gerekir. Asıl kararı veren heyette başkan olarak görev yapan E____ O_____ (3____)'nun yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine karar veren heyette de görev alması CMK'nu...
(Şerh No: 12074 - Ekleyen: Yavuz AKTAŞ - Tarih : 12-08-2011 23:56)

Alacaklının kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için icra takibine haksız ve kötü niyetle girişmiş olması gerekir.Eldeki dava uyuşmazlık,arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yorumundan kaynaklandığından davacının kötü niyetli olarak kabulübe olanak yoktur.
(Şerh No: 12066 - Ekleyen: Av.Murat BÖLÜKBAŞ - Tarih : 12-08-2011 15:30)

Tahliye isteğinin yer almadığı takip talebi alacalıya tahliye açısından hakbahşetmez.
(Şerh No: 12072 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 12-08-2011 15:17)

Tasarrufun iptali davalarında alacaklı ile borçlu arasında yazılı yetki sözleşmesi var ise sözleşmede gösterilen yer mahkemesi yetkilidir.
(Şerh No: 12067 - Ekleyen: Av.Murat BÖLÜKBAŞ - Tarih : 12-08-2011 15:15)

Tebligatın usulsüzlüğünün kabul edilmesi durumunda borçluların beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak addolunur. Merciin ödeme emri tebliğ tarihlerinin düzeltilmesine karar vermekle yetinmesi gerekirken, ödeme emrinin iptaline şeklinde karar verilmesi isabetsiz olduğundan alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekir.
(Şerh No: 12071 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 12-08-2011 10:56)

İnanç Sözleşmeleri kaynağını Borçlar Kanunun 18.maddesi ile 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararından almakta, bu karar dayanak yapılmak suretiyle çözüme gidilmektedir. Anılan İBK da, ayrıntılı olarak HGK kararında açıklanan inanç sözleşmesi olarak anılan belgenin, sözleşmeye taraf olanların imzasını içermesi yeterli görülmüş olup inançlı işlemin dayandığı yazılı belgenin, en geç işlem tarihinde veya daha önceki bir tarihte düzenlenmiş olması gerektiği hususu...
(Şerh No: 12068 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-08-2011 16:18)

An error is deemed particularly as essential in the following cases : 1. Where a party intended to conclude a contract different from that to which he consented. 2. Where a party has concluded a contract relating to a subject matter other than the subject matter he intended. 3. Where a party declared his intent to conclude the contract other than the one whom he intended to. 4. Where a party took a specific person into consideration as the other party in entering a contract but declared his intent to another. 5. Where a party has promised to make a significantly greater performance or has accepted a promise of a significantly lesser consideration than he actually intended. Errors in calculation of a simple nature do not effect the validity of the contract ; but they should be corrected.
(Şerh No: 12059 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 22:03)

Where the parties have agreed upon all the primary terms of a contract, the contract is presumed to have been concluded even if the secondary terms have not been negotiated. The Court determines the secondary terms with due regard to the features of the transaction if the parties fail to reach an agreement thereof. The provisions regarding the form of the contracts are reserved.
(Şerh No: 11840 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 21:54)

The remaining provisions of the contract shall continue in full force and effect notwithstanding the standard terms are deemed unwritten. In this case, the party who draws the contract up cannot plead as a defence that he would not have entered in such an agreement without the presence of the said terms deemed unwritten.
(Şerh No: 12027 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 21:52)

Standard Terms are contractual stipulations which have been drafted solely by a party and submitted to the other party in advance of a contract is concluded so as to be used in many similar contracts subsequent. When classifying these terms, no regard should be made upon their scope, font type or shape or whether they are located in the text or annex of the contract. It does not preclude the provisions of a contract be deemed as standard even the text of the contracts which are concluded for the similar purposes are not equivalent with each other. Where a contract with standard terms involves in its text or in another contract provisions that each of the term or condition has been accepted upon negotiation do not solely exclude them of being standard. The provisions regulating the standard terms apply also to the contracts, notwithstanding their nature, submitted by legal or natural persons who provide services upon a statutory or official permission.
(Şerh No: 12000 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 21:52)

Standard terms cannot contain provisions, contra bonos mores, which are in the disadvantage and in the detriment of the other party.
(Şerh No: 12030 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 21:51)

Where one of the provisions of standard terms is unclear, unreadable or comprehensible then it shall be interpreted in favor of the other party and in disadvantage of the party who prepares the contract.
(Şerh No: 12028 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 21:51)

Where a provision included in the text of the contract laying down standard terms or in another agreement vests the party who prepares the contract with authority to amend or regulate the terms of the contract unilaterally shall be deemed unwritten.
(Şerh No: 12029 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 21:51)

Standard terms which are in the other party's disadvantage can only be included to the scope of a contract only upon his acceptance and providing that the party who draws the contract up has evidently informed the other party of the presence and the contents of them. Otherwise, the standard terms shall be deemed unwritten. The standard terms which are not familiar with the nature of the contract and the characteristics of the transaction shall also be deemed unwritten.
(Şerh No: 12026 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 21:50)

In the assessment of the type or terms of a contract, the true and common intention of the parties should be taken into consideration, disregarding any expression which may have been used either mistakenly or so as to disguise true intention of the parties. A person who is liable to an obligation through a written recognition of debt, cannot plead collusion as a defence against a third party who relies his claim on such an acknowledgement.
(Şerh No: 11923 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 21:46)

Where a person who is incapable to sign is considered, fingerprints, a sign made through hand or a private seal can be used in lieu of signature if duly ratified. Provisions governing the negotiable instruments are reserved.
(Şerh No: 11920 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 21:46)

The offer shall be deemed to be undone in case the notice of withdrawal reaches the other party before the offer or such intention of withdrawal is known by the other party notwithstanding that the notice is delivered later than the offer. This principle is also applicable for the withdrawal of the acceptance.
(Şerh No: 11851 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 21:45)

Where a person advertises a reward in return for the performance of a specific act is liable to carry out such promise. The offeror of the reward is liable to pay the expenses incurred by others according to the principles of good faith, in case he breaks his promise in advance of the act completed or he personally hinders the performance of such objective. Yet the sum of the expenses payable to one person or more cannot exceed the reward value. The offeror of the reward may avoid such obligation if he proves that those who demand the refund of expenditures cannot achieve the objective expected.
(Şerh No: 11850 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 21:44)

An offer which is not made in person and does not have a fixed term for acceptance is binding for the offeror until the time which a timely and proper acceptance is anticipated to reach to the offeror . The offeror may consider his offer has reached to the offeree in due time. Where an acceptance which is sent in due time reaches the offeror late in time and the offeror denies liability, he should inform this fact to the offeree at once.
(Şerh No: 11844 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 21:44)

Where the parties agree to conclude a contract in a specific form which has not been not subjected to a formal shape by law, it is only binding for the parties if it was concluded in the form agreed. The provisions stipulating the formal written form are applied where parties did not exactly specified but agreed upon a written form.
(Şerh No: 11921 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 21:27)

An offer which is made in to a person present without having a fixed term for acceptance lapses if it is not accepted immediately. If an offer is made through phone, computer or means which is of direct communication , it is deemed to have been made between the parties present.
(Şerh No: 11843 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 21:16)

7. The Right To demand remuneration ARTICLE 22.- Where a merchant renders a service in connection with his commercial undertaking, whether the other party is a mechant ot not, he may demand a suitable remuneration in expense of his services Furthermore he is entitled to interest for advances made or expenses incurred, commencing from the date of payment.
(Şerh No: 11864 - Çeviren: Av.Beyza GERGER - Tarih : 10-08-2011 21:11)

A contract is null and void if the terms of which are impossible, unlawful or immoral or in contrary to public order or fundamental human rights. Where the defect pertains only to certain terms of a contract, the nullity shall not effect the rest. However the contract is deemed as completely null and void if there is reason to assume that it would not have been concluded without the said terms considered void.
(Şerh No: 12054 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 18:28)

Where a party has entered into a contract under duress from the other party or a third party, he is not bound by that contract. Where the duress originates from a third party and the other party neither knew nor should have known of it, the party under duress who wishes to be released from the contract should pay compensation to the other party where equity so requires.
(Şerh No: 12065 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 18:22)

Where a party induced to conclude a contract through the fraud of the other party is not bound by it, even if the error is not essential. A party who enters into a contract through fraud by a third party remains liable, unless the other party knew or should have known of the fraud at the time the contract was concluded.
(Şerh No: 12064 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 18:18)

A party acting in error is liable for any loss arising from the nullity of the agreement where the error is attributable to his own negligence. However, there is no compensation if the other party knew or should have known of the error. In the interests of equity, the Court may, not exceeding the benefit of standart performance, award further damages to the injured party.
(Şerh No: 12063 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 18:12)

A person may not advance error in a manner in violation of good faith. In particular, the contract is considered to be concluded in a way that the party acting in error intended, in case the other party declares his consent to be bound by that contract.
(Şerh No: 12062 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 18:05)

Where an offer to enter into a contract has been incorrectly communicated by a messenger, translator or other agents or by any means, the provisions governing error are applicable.
(Şerh No: 12061 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 17:54)

Where the error relates solely to the motive of the party in concluding a contract, it is not deemed as essential.However, if the error in motive relates to specific circumstances which the mistaken party considered in good faith regarding business connections to be a necessary basis for the contract, then the error is deemed as essential. Yet this rule is not applicable unless the other party is aware of this motive.
(Şerh No: 12060 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 17:48)

A party acting under an essential error when entering into a contract is not bound by it.
(Şerh No: 12058 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 10-08-2011 17:18)

Preliminary contracts are valid in which the parties may assume to conclude a contract in the future under the terms agreed therein. If, except in cases provided by law, a contract is to be entered into in a specific form, the preliminary contract shall also be entered into in the same form.
(Şerh No: 12056 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 09-08-2011 17:38)

Where there is an apparent disproportion between mutual performances in a contract and if this inequity stems from one party’s exploitation of the other’s straitened conditions, inexperience or carelessness, the injured party may, according to the circumstances , declare that he will not abide by the contract and demand restitution of any performance already made or that he will respect the contract but require the imbalance shall be equalized. The injured party should make this declaration within one-year period from the date he becomes aware of carelessness or inexperience, and in case of complication, from the date the strained conditions disappear, and in any case within five years from the date the contract is concluded.
(Şerh No: 12055 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 09-08-2011 17:26)

Temyize konu dava, hissesini devrederek şirketten ayrılan ve böylece müdürlük ve ortaklık sıfatı sona eren davalıya, diğer davalı bankanın, anılan hususların Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edilmiş olmasına rağmen; şirket hesabından para ödemesi sebebiyle, şirketçe ikame edilen müşterek/müteselsil sorumluluğa dayalı alacak davasıdır. Her ne kadar davalı eski ortağın müdürlük ve ortaklık sıfatı sona ermiş ve işbu husus Ticaret Sicil Gazetesi'nde de ilan edilmiş ise de; davalı banka, davalı es...
(Şerh No: 12051 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-08-2011 23:48)

Sanığın savunmasının aksini kanıtlar ve cezalandırılmasına yeter nitelikte kesin, somut ve inandırıcı delil bulunmadığı nazara alınarak, sanığın beraatına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,BOZMAYI gerektirmiştir.
(Şerh No: 12050 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 05-08-2011 10:58)

1- 6570 sayılı yasaya tabi gayrımenkullerde kiracı kira sözleşmesinin sona erdiği gerekçesiyle yeni sözleşme yapmaya zorlanamaz. 2- Yeni sözleşme yapmayan kiracının ödemek istediği kiralarının kabul edilmemesi kiralayanın temerrüdünü oluşturur ve kiracının bu gerekçeyle tevdi mahalli tayini istenmesi haklıdır. 3- Vakıflar Bölge Müdürlükleri de kiracılarını her yıl yeni sözleşme yapmaya zorlayamaz ve bu amaçla kiralayanın belirlediği Vakıflar Bankasına ödenmek istenen kiraların kabul edilmemesi...
(Şerh No: 12048 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 02-08-2011 21:20)

HUMK madde 101'de düzenlenen ihtiyati tedbir kararları, tevdi yeri tayini kararları ve HUMK madde 368 vd.daki delil tesbiti kararları ile bu nitelikteki isin esasını çözümlemeyen kararlar temyiz edilemez.
(Şerh No: 12047 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 02-08-2011 20:30)

 Bilgi  [TK. 341] Gerekçesi
Bu madde, sermayenin korunması ilkesinin bir gereği olarak öngörülmüştür. Hüküm, sağlıklı bir kuruluşun gereği olan sermayenin korunmasına (Genel Gerekçe 57 numaralı paragraf) ilişkin denetimi, noter aşamasında başlatmakta, kuruluşta sorumluluk taşıyan kişiler arasına noteri de katmaktadır. Madde notere imzaların onayı yanında, payların tamamının kayıtsız ve şartsız taahhüt olunup olunmadığını incelemek görevini vermektedir. Taahhüdün şartsız ve taahhüt konusunun da yüksüz olması gereği 335 inci...
(Şerh No: 12045 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-07-2011 08:50)

 Bilgi  [TK. 340] Gerekçesi
Tasarının yeni olan bu maddesi, normatif sistemin zorunlu bir parçasıdır. Alm. POK 23 (5) paragrafından esinlenerek kaleme alınmış bulunan bu hükmün, Alman öğretisinde bir çok karşıtı vardır; Türkiye'de de hükmün eleştirileceğinden şüphe edilmemiş, bu husus da hesaba katılarak hüküm öngörülmüştür. Maddeyi eleştirenler, hükmün, esas sözleşmenin düzenlenmesinde paysahiplerinin iradelerine pek az yer bıraktığını, bütün esas sözleşmelerin bir örnek hâle gelmesine sebep olacağını; emredici olmayan hü...
(Şerh No: 12044 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-07-2011 08:49)

 Bilgi  [TK. 339] Gerekçesi
Birinci fıkra: Birinci fıkra, anonim şirketin sözleşmesel niteliğini vurgulamakta, Tasarının 335 inci maddesi anlamında kurucu işlemin belirleyici ve tanımlayıcı belgesinin asgarî kanunî içeriğini belirlemekte ve sözleşmenin kurulmasının şeklî şartını göstermektedir. Esas sözleşme iki tür hüküm grubunu içerir. Bunlardan birincisi şeklî, ikincisi ise maddî hükümlerden oluşur. Şeklî olanlar, organların oluşumu ile ilgilidir; mutlak zorunlu nitelik taşırlar. İkinci grup ise, şirketin kurucuları ...
(Şerh No: 12043 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-07-2011 08:45)

 Bilgi  [TK. 338] Gerekçesi
Birinci fıkra: Birinci fıkra, kurucular için asgarî bir sayı öngörmemiş, böylece tek kişilik anonim şirketin kurulmasına ve tek paysahibi ile devam etmesine izin vermiştir. Şirketin -istisnaen- paysahibi olduğu durumlarda şirket paysahibi olarak kabul edilmemiştir. Tek kişilik anonim şirket bütün dünya uygulamasında gereksinimi duyulan bir hukukî organizasyon şeklidir. Bu şekil "şirket" kavramına aykırı olmadığı gibi sanıldığının aksine muvazaaya da pek müsait değildir. Daha doğru bir ifadeyle h...
(Şerh No: 12042 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-07-2011 08:39)

 Bilgi  [TK. 337] Gerekçesi
Birinci fıkra: Tasarı tedrici kuruluşa yer vermediği için, kurucular sadece anî kuruluş sistemine göre tanımlanmıştır. Hüküm, hukukî (m. 549) ve cezaî (m. 562 ve 563) hükümlerin uygulanması, kurucular beyanı (m. 349) ve dolaylı olarak kuruluşun denetlenmesi (m. 351) yönlerinden önem taşımakta, ayrıca 338 inci madde ile bağlantı içinde bulunmaktadır. Birleşme, bölünme ve tür değiştirme gibi yapı değişikliklerinde ve yeni kuruluş şeklinin söz konusu olduğu hallerde 337 nci maddenin, dolayısıyla yu...
(Şerh No: 12041 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-07-2011 08:30)

 Bilgi  [TK. 336] Gerekçesi
Kuruluş belgeleri sınırlı sayı (numerus clausus) olarak belirtilmiştir. Madde, kuruluşun denetlenmesi (m. 351), sorumluluk (m. 351, 358, 549, 562 ve 563), sermaye artırımlarına ve diğer komşu kurumlara ilişkin hükümlerin uygulanması yönünden önemlidir. Ancak, kuruluş belgelerinin bazılarının sorumluluk bakımından dikkatle değerlendirilmesi gerekir. Meselâ, esas sözleşme ve kuruluşla ilgili her sözleşme ve bu sözleşmelerdeki her kanuna (Tasarıya) aykırı hüküm, Tasarının 549 uncu maddesi çerçevesi...
(Şerh No: 12040 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-07-2011 08:27)

 Bilgi  [TK. 335] Gerekçesi
Madde ön-anonim şirketin varlığına işaret etmekte ve bu şirketin oluşma anını açıklığa kavuşturmaktadır. Ön-anonim şirket, tüzel kişiliği haiz anonim şirketten farklıdır. Anılan nokta 355 inci maddenin birinci fıkrasının saklı tutulması ile vurgulanmıştır. Ön-anonim şirket ile anonim şirketin ayrışması sadece Tasarının 12 nci maddesi bakımından değil, organların oluşumu ve yetkilerini kullanma anlarının belirlenmesi başta olmak üzere birçok diğer hüküm yönünden de önemlidir. Hakim görüş uyarınca...
(Şerh No: 12039 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-07-2011 08:25)

 Bilgi  [TK. 334] Gerekçesi
Birinci fıkra: 1936 tarihli İsviçre Borçlar Kanununun 762 nci maddesinden alınarak 1957 yılında 6762 sayılı Kanun ile hukukumuza giren, ancak çok az uygulanabilen aynı Kanunun 275 inci maddesi, dili güncelleştirilerek Tasarıda korunmuştur. Söz konusu hüküm, SPK'nın kurumsal yönetim ilkeleri bağlamında "bağımsız üye" çerçevesinde de yararlı olabilir. 6762 sayılı Kanundaki hükümde yer alan, kamu tüzel kişilerinin denetleme kurulunda temsilci bulundurabilme hakkı, Tasarının benimsediği yeni denetle...
(Şerh No: 12038 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-07-2011 08:24)

 Bilgi  [TK. 333] Gerekçesi
Anonim şirketlerin kuruluşunda ve esas sözleşme değişikliklerinde 4884 sayılı Kanunla getirilen dar istisnalı normatif sistem 6762 sayılı Kanunda aynen korunmuştur. Ayrıca, anonim şirketin kuruluşunun ve esas sözleşme değişikliğinin hiçbir makamın iznine tâbi tutulamayacağı kesin bir tarzda belirtilerek normatif sistemin, hükümdeki istisna dışında mutlak olarak uygulanması vurgulanmıştır. Bu kesin kural SPK ve BDDK başta olmak üzere diğer özerk kurumları da kapsar. Kamu menfaati yönünden, kontro...
(Şerh No: 12037 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-07-2011 08:23)

 Bilgi  [TK. 332] Gerekçesi
6762 sayılı Kanunun 272 nci maddesini karşılayan bu madde, bir çok yeniliği içermektedir. Genel olarak belirtilmesi gereken nokta, bu Tasarıda "sermaye" sözcüğünün esas sermaye sisteminde sermayeyi ve kayıtlı sermaye rejiminde çıkarılmış sermayeyi ifade eden bir terim olduğudur. Birinci fıkra: Birinci fıkrada, (1) kapalı anonim şirketlerin de kayıtlı sermaye sistemini kabul etmelerine olanak tanınmıştır. Çünkü, anılan sistemi halka açık anonim şirketlere özgülemenin ne teorik bir temeli ne de...
(Şerh No: 12036 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-07-2011 08:22)

 Bilgi  [TK. 331] Gerekçesi
6762 sayılı Kanunun 271 inci maddesinin birinci fıkrası, sözcük yenilemeleri dışında aynen korunmuştur. Bu hüküm, serbest piyasa ekonomisi ve devlet tekellerinin, "acquis com-munautaire"e uyum bağlamında kaldırılması ile ayrı bir boyut kazanmıştır. 6762 sayılı Kanunun 271 inci maddesinin ikinci fıkrası, aynı Kanunun 137 nci maddesindeki ultra vires ilkesi sistemden çıkarıldığı için Tasarıya alınmamıştır. Ayrıca, Tasarının 339 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin açık hükmü karşısınd...
(Şerh No: 12035 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-07-2011 08:15)

 Bilgi  [TK. 330] Gerekçesi
Bugün özel bir kanunla kurulmuş anonim şirketlere hemen hemen hiç rastlanmamaktadır. Uygulamada, daha çok özel kanunlara veya hükümlere tâbi anonim şirketler mevcuttur: Sermaye Piyasası Kanununa tâbi şirketler, bankalar, finansal kiralama şirketleri gibi. Verilen örneklerdeki Kanunlara benzer bir çok kanunun varlığı dikkate alınarak 6762 sayılı Kanunun 270 inci maddesinin ifadesinde değişiklik yapılmıştır. "Özel kanunlar" ibaresiyle sadece kanunlar kastedilmiş olup; daha alt düzeydeki normlar...
(Şerh No: 12034 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-07-2011 08:14)

 Bilgi  [TK. 329] Gerekçesi
Birinci fıkra: Tasarının bu hükmünün birinci fıkrası, 6762 sayılı Kanunun 269 uncu maddesinin birinci fıkrasının küçük değişikliklerle tekrarıdır. Tanım hem evrensel anonim şirket kavramına uymaktadır, hem de halka açık olan ve olmayan anonim şirketleri kapsamaktadır. Aynı biçimde kamu sektörü ile özel sektörde çalışan ve özel hükümlere tâbi bulunan anonim şirketleri de içerecek esnekliktedir. 6762 sayılı Kanunun 269 uncu maddesinde yer alan "bir unvana sahip" ibaresi bir tanım unsuru olmadığı v...
(Şerh No: 12033 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-07-2011 08:13)

Where the law stipulates a contract be concluded in writing, it must be undersigned by all parties who becomes so liable. Such texts shall be considered as in writing , unless otherwise provided by law, as a letter undersigned, telegrams the original copies of which are signed by the liable parties, facsimiles upon confirmation or documents which are sent via secure electronic signatures.
(Şerh No: 11855 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 29-07-2011 13:48)

A recognition of debt is legally binding even if it lacks the cause of obligation.
(Şerh No: 11922 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 29-07-2011 13:46)

 Türkçe  [MülgaHUMK. 421] Mahkeme kötü niyetli olan davalıyı veya hiçbir hakkı olmadığı halde dava açan tarafı, davanın yasal masrafları dışında, diğer tarafın vekiliyle aralarında kararlaştırdıkları vekalet ücretinin tamamına veya bir kısmına mahkum edebilir. Vekalet ücretinin miktarı hakkında anlaşılamaması durumunda bu miktarı bizzat mahkeme belirler.
(Şerh No: 11928 - Türkçeleştiren: Sezgin İBİŞ - Tarih : 28-07-2011 21:45)

Hamile karşı ikame ettiği menfi tespit davası reddedilen keşidecinin, cirantaya karşı borçlu olmadığının tespitini istemesinde hukuki yararı vardır.
(Şerh No: 12032 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-07-2011 15:05)

The terms of a contract may be freely determined by the parties within the limits of the law.
(Şerh No: 12031 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 28-07-2011 13:27)

 Bilgi  [TK. 326] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 265 inci maddesinden dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 326 ncı maddesinde, 14 üncü maddede belirtilen gerekçeyle değişiklik yapılmıştır. Ancak, yapılan bu değişiklik Komisyonumuzca kabul edilmemiş ve Tasarı metninde olduğu gibi "kişisel" ibaresi korunmuştur.
(Şerh No: 12023 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-07-2011 15:20)

 Bilgi  [TK. 328] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 267 nci maddesinden dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır.
(Şerh No: 12025 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-07-2011 15:19)

 Bilgi  [TK. 327] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 266 ncı maddesinden dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır.
(Şerh No: 12024 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-07-2011 15:19)

 Bilgi  [TK. 325] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 264 üncü maddesinden dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 325 inci maddesinde, 14 üncü maddede belirtilen gerekçeyle değişiklik yapılmıştır. Ancak, yapılan bu değişiklik Komisyonumuzca kabul edilmemiş ve Tasarı metninde olduğu gibi "kişisel" ibaresi korunmuştur.
(Şerh No: 12022 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-07-2011 15:19)

 Bilgi  [TK. 324] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 263 üncü maddesinden dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 324 üncü maddesinde, 14 üncü maddede belirtilen gerekçeyle değişiklik yapılmıştır. Ancak, yapılan bu değişiklik Komisyonumuzca kabul edilmemiş ve Tasarı metninde olduğu gibi "kişisel" ibaresi korunmuştur.
(Şerh No: 12021 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-07-2011 15:18)

 Bilgi  [TK. 323] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 262 nci maddesinden dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır.
(Şerh No: 12020 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-07-2011 15:18)

 Bilgi  [TK. 322] Gerekçesi
Madde, komanditerin hukukî konumunu açıklığa kavuşturmak amacıyla, öğretide savunulan görüşler gözetilerek öngörülmüştür.
(Şerh No: 12019 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-07-2011 15:18)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,14093494 saniyede 10 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.