Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

2004 S.lı İcra ve İflas Kanunu - Son Eklenen Şerhler

2004 S.lı İcra ve İflas Kanunu - Son Eklenen Şerhler

İİK.154.maddeye göre,iflas yoluyla takipte yetkili mercii, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki icra dairesidir. İflas yoluyla takibin borçlularından birinin ikametgahı olan yer icra dairesinde başlatılması HMUK 9/2.maddeye uygun olup, iflas davasının ise borçlu (şirketin) muamele merkezinin bulunduğu yer Ticaret Mahkemesinde açılmasında, yetki yönünden usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekir.
(Şerh No: 8546 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 07-11-2010 13:21)

İİK.152/son maddesi gereğince, rehin açığı belgesi 68/1 mahiyetinde bir belge olup,buna dayanarak genel haciz yoluyla icra takibi başlatabilir ve icra müdürlüğünce örnek 49 nolu ödeme emri gönderilebilir, ilamlı takiplere ilişkin örnek 53 nolu icra emri gönderilmesi yasaya aykırı olur.
(Şerh No: 8545 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 07-11-2010 12:54)

Takipten sonra,borçlunun yıllık maaşında meydana gelen artış,İİK.77.madde de ki yükümlülük kapsamına girmez.(Maaş artışının borçlu tarafından bildirilmesi gerekmez.)
(Şerh No: 8540 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 04-11-2010 17:47)

Ödeme emri usulüne uygun kendisine tebliğ olan borçlu sanık hakkında,süresinde mal beyanında bulunmaması halinde,mahkumiyeti yönünde hüküm kurulması gerekir.
(Şerh No: 8539 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 04-11-2010 17:35)

Müşteki vekilinin şikayet dilekçesiyle mal beyanında bulunmayan sanığın hapsen tazyiki isteminde,bu istem hakkında İİK.nun 76. maddesine göre evrak üzerinde bir karar verilmesi gerekirken,istem dışına çıkılarak duruşma açıp yargılama yapılarak İİK.nun 337. maddesine göre yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.
(Şerh No: 8538 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 04-11-2010 17:25)

Mal beyanı dilekçesinde, İİK.nun 74. maddesinde öngörülen nitelikte, borcunu ne şekilde ödeyeceğini ve geçim şeklini bildirmeyen borçlunun,usulüne uygun mal beyanında bulunduğundan söz edilemeyeceğinden mahkumiyetine hükmedilmesi gerekir.
(Şerh No: 8537 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 04-11-2010 17:13)

İcra İflas Yasasının 98.maddsesi,sadece çalınmış ve zayi olmuş şeyler hakkında MK.902,903 ve 904.maddeleri hükmünü mahfuz tutmuştur. 98.maddede ki bu yollama,sözü edilen şeyler için,hak sahibinin şartları gerçekleşmiş ise,İcra İflas Yasasına göre istihkak davası açmasına engel değildir. O halde "kendisine ait olan,fakat rızası olmadan borçlu tarafından elinden alınan ve kaçırılan otomobil üzerine borçlunun borcu nedeniyle konulmuş olan haczin kaldırılmasını" yönünde ki davacı istemi hacizden doğ...
(Şerh No: 8529 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 02-11-2010 23:27)

İcra memuru yasaların kamu düzeni ile ilgili olanlarını(Örneğin 1803 sayılı Af Yasasını), görevinden ötürü (resen) uygulamakla yükümlüdür.
(Şerh No: 8510 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 02-11-2010 12:56)

İİK.70.madde hükmünce, İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması hakkındaki talep üzerine iki tarafı davet eder ve 18.madde hükmüne göre karar verir.Taraflar usulüne uygun davet edilmelerine rağmen,duruşmaya gelmez veya vekil göndermezlerse,HUMK.409.madde hükmü uygulanarak içlerinden birinin müracaatına deyin oturum ertelenir. Bu hüküm gözönünde tutulmayarak bizzat ve vekille duruşmaya katılmayan tarafların gıyaplarında duruşma yapılarak esas hakkında karar verilmesi yasaya aykırıDIR.
(Şerh No: 8508 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 01-11-2010 10:26)

İİK.66-69.maddeleri uyarınca,süresinde açılan borçtan kurtulma davası ile takibin kendiliğinden duracağı İİK.69/2-3. maddesinde açıkça öngörülmüş, bu durum doktrinde de benimsenmiştir.(Prof. Dr. Baki Kuru İcra İflas Hukuku cilt:1 baskı:1988 Sf:439)O halde;icra müdürlüğünün,maddede öngörülen teminatı yatıran borçlu lehine yaptığı takibin durdurulması işleminde bir usulsüzlük bulunmadığından,alacaklı şikayetinin reddine karar vermek gerekir.
(Şerh No: 8507 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 01-11-2010 10:09)

İİK.155.maddesine göre,iflas yolu ile takip yolunda takibe karşı tüm itirazlar icra dairesine yapılır.Bu halde alacaklı, İİK.nun 156/3 maddesi uyarınca itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile ticaret mahkemesinden isteyebilir.
(Şerh No: 8492 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 31-10-2010 11:52)

İİK.4.madde gereğince;her icra mahkemesi hakimi, kendisine dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflas dairelerinin işlemlerine yönelik şikayet ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, idari işlerine bakar.Bu durumda, bir İcra Dairesinden(A),borçlunun alacaklısı olduğu bir başka icra dairesine(B),haciz yazısı(dosya alacağı üzerine haciz talebi)yazılması,borçlunun ise bir şikayette(Ör: İİK.nun 82. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik) bulunması halinde; şikayet konusu iş...
(Şerh No: 8490 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 30-10-2010 21:50)

İİK.195.maddesine göre,iflasın açıldığı tarih itibariyle anapara alacağı işlemiş faiz ve takip masraflarının masaya kaydı istenebilir.Ancak takip dosyasından henüz tahsilat yapılmadığı hallerde resmi tahsil harcının masaya kaydı istenemez.Ayrıca takibe alınan kredilere KKDF uygulaması ile masaya kaydı da usul ve yasaya aykırıdır.
(Şerh No: 8477 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 29-10-2010 23:27)

İİK.nun 194.maddesine göre acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından 10 gün sonra devam olunabilir ise de; aynı madde de bu hükmün istisnaları sıralanmıştır.Bunlardan biri rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe itiraz üzerine açılmış olan hukuk davaları olup, hüküm burada uygulanmaz.
(Şerh No: 8476 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 29-10-2010 23:21)

Her ne kadar müteselsil kefiller yönünden, önce rehne müracaat kuralı geçerli değil ise de; Genel kredi sözleşmesinin müşterek borçlusu ve müteselsil kefili olan borçlu, ipotek belgesi ile hem diğer borçlu hem de kendi lehine ipotek tesis ettiğine göre, bu borç için ihtiyati haciz kararı verilemez.Bir başka ifadeyle,ancak ipotek limiti dışında kalan borç yönünden ihtiyati haciz kararı verilebilir.
(Şerh No: 8447 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 27-10-2010 20:07)

İİK.8/1 ve Yönetmeliğin 20.maddesi hükmünce,itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip, icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Aksi takdirde, alacaklının bu yöne ilişkin şikayeti üzerine borçlunun itiraz dilekçesi geçerli kabul edilmez. Çünkü "ödeme emrine itiraz tarihi", "itiraz dilekçesinde yazılı olan tarih" olmayıp, "bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir. İcra müdürünün dilekçenin kendisine verilmesine karşın tutanağa geçirmek yerine yapacağı aksine bir muamelenin ...
(Şerh No: 8446 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 27-10-2010 19:36)

Mahkemece alınan ihtiyat-i haciz kararının, muvazzaalı olarak devir edilen bir hakkın üzerinde uygulanması için,İcra Müdürlüğünce şikayetçiye(devir alan)doğrudan haciz müzekkeresi yazıldığı ve haciz konulması talep edildiği somut olayda; İİK.nun 90.maddesine göre,haczedilen hakların korunması için gerekli tedbirleri almak zorunda olan İcra Dairesinin bu işlemi, anılan yasa hükümlerine uygun olup, şikayetçinin bu istem için İİK.nun 89.maddesine göre işlem yapılması gerektiği ve doğrudan haciz ya...
(Şerh No: 8433 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 25-10-2010 10:10)

İcra dairesi taşınmazın haczi halinde,kiracıları da hacizden haberdar edip işleyecek kiraların icra dairesine ödenmesini isteyebilir. Ne var ki; icra müdürlüğü işlemine karşı çıkmayarak kabul eden, ancak kiraları ödemeyen kiracıların,icra müdürlüğünce tahliyesine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığından, İİK.92. madde nedeniyle kiracıların tahliyesine yönelik icra müdürlüğü işleminin, şikayet halinde mahkemece iptaline karar vermek gerekir.
(Şerh No: 8432 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 25-10-2010 09:32)

Hacizli taşınmazlar yönünden İİK.91 ve onun yollamada bulunduğu MK.920.madde hükümleri, hacizli taşınmazın devrinin sonuçlarını açık bir şekilde hükme bağlamış olup(hacizden sonra hak iktisap edenlerin haczin sonuçlarına katlanmaları gerektiği),icra müdürü bu maddeye göre işlem yapmakla yükümlü olduğu gibi, dar yetkili icra tetkik merciinin kooperatifler Kanunu hükümlerini yorumlayarak, bu açık hükümleri bertaraf etmesi mümkün değildir.
(Şerh No: 8431 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 25-10-2010 09:23)

İİK.87.maddesi uyarınca,icra müdürü malın kıymet taktirinde GEREKİRSE bilirkişiye başvurabilir.Somut olayda satışı yapılan malların UÇAK olduğu dikkate alındığında; değer tespitinin uzman bilirkişilere yaptırılması gerekli olup,uçakların değerlerinin icra müdürlüklerinin kendilerince yapılarak,satışa çıkarılması usulsüzdür.
(Şerh No: 8430 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 24-10-2010 23:00)

Alacaklı vekilinin talebi üzerine,ilgili yerde istem gibi menkul mallar üzerine haciz uygulanması zorunlu olup, istihkak iddiasına konu olabileceği ve mahkemece tartışılıp çözümleneceği gerekçesiyle,yetkililerinin haczi yapmaması,İİK.nun 85.maddesine aykırıdır.(Ayrıca Bknz:HGK.31.03.2004 tarih ve 2004/12-2002 E., 2004/196 K.)
(Şerh No: 8429 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 24-10-2010 22:50)

Borçlu tebligat süresinden feragat ederek, aracına fiilen haciz konmasını kabul etmiştir. İİK.20.madde uyarınca,her hangi bir müddetin geçmesinden istifade hakkı olan borçlu bu hakkından vazgeçebilir ise de,yine aynı madde uyarınca bu kabul, ancak icra dosyasındaki tarafları bağlar,3. şahıslara etkisi yoktur.
(Şerh No: 8428 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 24-10-2010 22:25)

Borçlu, hakkında ilama dayalı yapılan takipte, başka bir icra dosyasında ki alacağının takasını istemiştir.BK.167. maddesi hükmüne dayanma yetkisi bulunan borçlu, irade beyanını icra dosyasında açıklandığına göre,merciice dosyalar celp edilerek,takas def’inin esası hakkında bir karar verilmesi,İİK. 17. madde hükmünün de bir gereğidir.
(Şerh No: 8332 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 22-10-2010 23:28)

Tedbir kararı olmadığı sürece takip durmayacağı(İİK.169) gibi, İİK.22. madde hükmü gereği tetkik merciince karar verilmedikçe şikayet icrayı durdurmayacağı cihetle, kıymet takdirine yapılan itiraz zamanaşımını kesmez.
(Şerh No: 8330 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 22-10-2010 23:08)

İlam hükmünde sayılan(İİK.38)noterden düzenlenmiş borç senedine dayalı takipte, icra emrinin bu senette yazılı adrese gönderilmesinde esas itibariyle İİK. 21. maddesine aykırı bir durum yok ise de; Borçlu şikayetinde alacaklının, noter senedinde yazılı adres değişikliğini tebligattan evvel bildiğini ve başka bir dosyadan yaptığı takip dolayısıyla bu yeni adrese tebliğ yaptırdığından bahisle, tebligatın usulsüzlüğünü iddia ettiğine göre, konunun bu açıdan incelenmesi gerekir. Şayet alacaklı te...
(Şerh No: 8329 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 22-10-2010 22:57)

İİK.19 madde uyarınca, somut olayda(İİK.nun 168/5.) belirtilen yasal itiraz süresi(5 gün)tatil gününe rastlamakta olup, tatili takip eden ilk iş günü yapılan itiraz süresindedir.
(Şerh No: 8328 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 22-10-2010 22:37)

İcra mahkemeleri önüne gelen uyuşmazlıkları, takip hukuku kurallarına göre ve basit usulde yargılama yaparak çözümler. Menfi tespit davaları ise, genel hükümlere göre açılan ve genel mahkemelerde yazılı yargılama usulü uygulanarak sonuçlandırılan davalardır. Menfi tespit davaları, icra mahkemelerinde açılan davalarda bekletici mesele yapılamaz, bu davada verilen kararlar kesinleşmeden uygulanamaz. Örneğin;kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibe itiraz eden borçlu,ayrıca menfi t...
(Şerh No: 8327 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 22-10-2010 22:24)

İİK.nun 24. maddesi taşınır teslimine ilişkin olup, 24/4. madde hükmü taşınırın borçlu yedinde olmaması halini düzenlemektedir.İİK.nun 24/5. madde hükmü ise,hükmolunan taşınırın değeri, borsa veya ticaret odalarından, olmayan yerlerde icra müdürü tarafından seçilecek bilirkişiden sorulup alınacak cevaba göre tayin edilir. Somut olayda aynen ifa mümkün olmadığından,öncelikle Ticaret Odasından aracın değerinin sorularak belirlenmesi gerekirken,doğrudan bilirkişi marifeti ile değer tespiti yapıl...
(Şerh No: 8324 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 22-10-2010 20:17)

İİK.nun 12. maddesine göre icra dosyasına yatan para kadar borçlu borcundan kurtulacağından, bu miktar için takibin devamı mümkün değildir. Borçlunun sorumlu olduğu harcın borçtan kurtulduğu ve alacaklıya ait paradan alınması düşünülemez.Ancak tahsil harcının mükellefi borçlu olduğundan İİK.nun 12 ve 15. maddeleri gereğince ayrıca hüküm ve ayrı bir takibe gerek kalmaksızın yapılan takipte tahsil harcı yönünden muhtıra çıkarılmak suretiyle bunun borçludan istenmesi, ödenmediği taktirde Harçlar Ka...
(Şerh No: 8322 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 22-10-2010 20:01)

İİK.32.madde içeriğinde,icra emriyle birlikte dayanağı ilamın da borçluya gönderileceğine dair yasal bir düzenleme yoktur.Bu nedenle,icra emrine dayanak ilam sureti eklenmediğinden bahisle icra emrinin iptali yönünde ki şikayetin,genel haciz yoluyla yapılan takiplerde uygulanması gereken İİK.nun 58 ve 61.maddelerindeki prosüdürün gerekçe gösterilerek kabulü isabetsizdir.
(Şerh No: 8319 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 22-10-2010 19:42)

Her ne kadar icra müdürlüğünce verilen süre içerisinde Yargıtay'dan tehir-i icra kararını almış ise de; alınan karar için İİK. 36/3. maddesinde öngörülen şekilde masraf verilip karar icra dairesine ulaştırılmamış, karar elden alınarak süre geçtikten sonra icra müdürlüğüne ibraz edilmiştir. Artık borçlu vekilinin mazereti nedeniyle kararı geç ibraz ettiği iddiasına dayalı şikayeti dinlenemez.
(Şerh No: 8307 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 22-10-2010 16:14)

İlamın takibe konulmasından sonra,borçlu tarafından "ilamın temyiz edilip teminat yatırılarak tehir-i icra kararı alındığı,ilamın müstakil takip konusu yapılamayacağı" gerekçesiyle takibin iptali isteminde; İİK.nun 36. maddesi gereğince,Yargıtay'dan icranın geri bırakılması yönünde karar getirilmek üzere borçluya mühlet verilmesi halinde takibin durdurulması gerekirken, doğrudan takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
(Şerh No: 8305 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 22-10-2010 16:01)

İİK.35.madde uyarınca,ilamın icrasına ilişkin takip İcra Dairesine tevdii ile başlayacağından, takip konusu ilamın takip sırasında kesinleşip kesinleşmediği,İcra Müdürlüğünce re'sen gözetilmesi gereken bir husus değildir.
(Şerh No: 8301 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 22-10-2010 15:32)

İlam gereğinin yerine getirilmesinden sonra,borçlunun aynı yere teras ve eklentileri yaptığı alacaklı tarafından ileri sürülüp,icra müdürlüğünce borçlunun müdahalesinin önlenmesine ilişkin verilen karar,"...yeni bir hüküm tesis edilmeden, eski hükmün tekrar infazı mümkün görülmediği" gerekçesiyle,icra mahkemesince iptal edilmiştir. Oysa İİK.30/son (...borçlu ilam hükmünü ortadan kaldıracak bir eylemde bulunursa, mahkemeden ayrıca hüküm almaya gerek kalmadan önceki ilam hükmü tekrar zorla yerine ...
(Şerh No: 8294 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 22-10-2010 10:57)

Müdahalenin önlenmesine ilişkin,kesinleşmiş ilama dayalı bir takipte, takip talepnamesinde müşteki(3.kişi)hakkında herhangi bir takip yok ise; tahliyesi istenen yeri işgal etmekte olan 3.kişi hakkında ilamın infazının yapılabilmesi için, İİK. 27 ve 29. maddesinde ki yazılı şartların gerçekleşmesi gerekir.
(Şerh No: 8292 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 21-10-2010 17:09)

İİK.nun 26. maddesi 3.fıkrasına göre, gayrimenkule haklı bir sebep olmaksızın tekrar giren borçlu,ayrıca hükme(yeniden dava açmasına) hacet olmaksızın, tekrardan çıkarılır.Bir başka ifadeyle, yeniden tecavüz halinde, alacaklı icra dairesinden tecavüzün men'ini aynı ilama dayalı olarak isteyebilir.
(Şerh No: 8291 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 21-10-2010 16:56)

İnsan olmanın bir gereği olarak geliştirilen bu kural, kamu düzenine ilişkin olup,bu maddeye aykırı işlem(ler)süresiz şikayete tabidir.
(Şerh No: 8290 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 21-10-2010 16:27)

Menfi tespit davası devam ederken borç ödenmiş olursa, İİK.nun 72/6. maddesi gereğince dava kendiliğinden(kanundan ötürü) istirdat davasına dönüşür. Ancak mahkemece sadece borcun bulunmadığı yönünde hüküm kurulmuş olması(istirdat yönünde hüküm kurulmamış olması)halinde, davacının açacağı istirdat davası, daha önce sonuçlanmış olan ve İİK.nun 72/6. maddesine göre kendiliğinden (kanundan ötürü) istirdat davasına dönüşmüş bulunan menfi tespit (daha doğrusu istirdat) davasının devamı niteliğindedi...
(Şerh No: 8289 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 21-10-2010 13:36)

İİK.nun 94. maddesi hükmünce;İlmühaberler, hisse senedi yerine geçmek üzere anonim şirketlere ihraç edildiğinden, bunların taşınır malların haczi hakkındaki hükümlere göre ve geçici ilmühaber/kesin ilmühaber ayrımı yapılmaksızın haczedilmesi gerekir.(Ayrıca Bknz:Prof.Dr.Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı,Sayfa:392-393,2004)
(Şerh No: 8288 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 20-10-2010 23:14)

Hapis hakkı kanundan doğan bir tür rehin hakkıdır. Zira İİK.nun 23/2. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, "menkul rehni" terimi hapis hakkını da kapsar. Bu durumda, alacaklı takip konusu ilamda kendisi lehine edaya ilişkin bir hüküm tesis edilmediğinden kendisine tanınan hakkını taşınır rehninin paraya çevrilmesine ilişkin yolla İİK.nun 145. ve devamı maddeleri uyarınca takip konusu yapabilir.
(Şerh No: 8146 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 19-10-2010 21:09)

Gecikmiş itiraz isteminde bulunan borçlunun, itiraza engel olan durumun ortadan kalkmasından itibaren 3 gün içersinde,özürünü kanıtlar nitelikte belgelerle(Ör:resmi doktor raporu)birlikte icra hakimliğine başvurması, gecikmiş itiraz koşullarının oluşmadığı saptanması halinde, istemin tümden reddi gerekir.
(Şerh No: 8143 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 19-10-2010 15:09)

Baro levhasında kaydı bulunmayan(ismi silinmiş olan)avukatın,avukatlık yapma yetkisi bulunmayıp,böyle bir kişinin borçlu adına vekaleten yaptığı itirazın hukuki geçerliliği yoktur.
(Şerh No: 8142 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 19-10-2010 15:01)

İİK.nun 61/1. maddesi 2. cümlesi hükmünce; takip bir belgeye dayanıyor ise,belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunludur. Bu husus İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup icra mahkemesince incelenmesi, aksi durumun tespiti halinde ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekir.(Ayrıca Bknz: YHGK.02.02.2000 T.-2000/12-50 E.-2000/47 K.)
(Şerh No: 8140 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 19-10-2010 14:37)

İİK.nun 60/son madde hükmüne göre; iki nüsha olarak düzenlenen ödeme emrinin bir nüshası borçluya gönderilir, diğeri ise icra dosyasına konulur. Nüshalar arasında fark bulunması halinde borçludaki muteber sayılır.O halde; Takip konusu yabancı para alacağının harca esas değerinin takip talebi ile icra dosyasında ki ödeme emri nüshasında gösterilip,borçluya gönderilen ödeme emri nüshasında gösterilmemesi ödeme emrinin iptali sebebidir.
(Şerh No: 8139 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 19-10-2010 14:28)

İİK.nun 54. maddesi gereğince, tutuklu veya hükümlüler aleyhine yapılan icra takibine mümessil tayini suretiyle devam edilebilir. Mümessil tayini vesayet makamına (ilgili mahkeme) ait olan hallerde, vasinin belirlenmesinden sonra ona tebligat yapılarak icra takibinin sürdürülmesi mümkündür. Yasanın emredici bu kuralına uyulmadan yapılan işlemler ise hükümsüzdür.
(Şerh No: 8108 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 15-10-2010 22:19)

Mesai saati dışında, öğle tatilinde satış işleminin gerçekleştirilmesi İİK m.51'deki kurallara aykırı olmadığı gibi, satışın yapılacağı yerin resmi daire olması ve katılımın yeterince sağlanamadığı görüşü de; öğle tatili olması sebebiyle çalışanların, izin almaksızın ihaleye rahatça girebilecekleri de tabii olduğundan; yerinde değildir.
(Şerh No: 8089 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 14-10-2010 14:12)

İİK.nun 38. maddesine göre, İcra Dairesi'ndeki kefaletler, ilam mahiyetini haiz belgelerden olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. İİK.nun 39. maddesine göre de; ilama müstenit takip, son muamele üzerinden on sene geçmekle zamanaşımına uğrar.
(Şerh No: 8095 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 14-10-2010 13:44)

İflasın ertelenmesine dair kararın Yargıtay tarafından esastan bozulması ile karar geçerliliğini ve yerine getirilme niteliğini yitirir. Bu sebeple bozmadan sonra, erteleme kararının yasada öngörülen sonuçlarını sürdürmesi olanağı ortadan kalkmıştır. Bu ahvalde alacaklının, icra takip işlemlerine devam etmesine artık bir engel bulunmamaktadır.
(Şerh No: 8088 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-10-2010 11:45)

Borçlu limited şirket hakkında, alacaklı idare tarafından ecrimisil alacağına dayalı olarak icra takibinde bulunulup, 6183 Sayılı Kanuna göre yapılmış bir takip söz konusu olmadığından, bu alacağın şirketten tahsil edilememesi üzerine, bu defa şirket ortaklarına yönelinerek icra emri çıkarıldığı bir durumda, 6183 Sayılı Kanunun 31. maddesi de uygulanamaz.
(Şerh No: 8087 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 13-10-2010 11:02)

İcra inkar/kötü niyet tazminatı yargılamanın her aşamasında talep edilebilir.
(Şerh No: 8086 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-10-2010 23:54)

İcra inkar/kötü niyet tazminatı istemi, yargılamanın her safhasında ileri sürülebilir.
(Şerh No: 8085 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-10-2010 23:54)

4389 S.K. m.15/3 ve 14/5 gereği TMSF'na devredilen Sümerbank A.Ş. aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemez.
(Şerh No: 8084 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-10-2010 23:53)

İİK m.67, 68, 68/a, 169/a ve 170'te tazminat talebi için bir süre öngörülmemiştir. İnkar tazminatı, zaman içinde oluşan zararın karşılığı olup miktarı hakim tarafından tayin olunmaktadır. Bu itibarla tazminat talebi bir süreye tabi olmayıp, duruşmaya son verilinceye kadar istenilmesi mümkündür.
(Şerh No: 8083 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-10-2010 23:53)

Doktrinde benimsenen İİK m.68'deki icra inkar ve kötü niyet tazminatının, (talep şartına bağlı olması nedeniyle) bu talebin mutlaka dava/cevap dilekçesinde yer alması gerektiği; aksi halde iddianın genişletilmesi savunması ile karşılaşabileceği görüşü, icra inkar/kötü niyet tazminatının özelliği ve niteliği ile bağdaşmaz.
(Şerh No: 8082 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-10-2010 23:53)

Alacaklının, itirazın kaldırılmasına dair talebi, takip dayanağı belgenin İİK m.68/1'deki belgelerden olmadığından bahisle (işin ESASINA girilmeden) reddedilirse; alacaklı, tazminatla sorumlu tutulamaz.
(Şerh No: 8081 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-10-2010 22:21)

Muvakkaten durdurma kararının hükmü itiraz hakkında verilecek karara kadardır. İİK m.169/a-son hükmü gereğince itirazın reddi kararının temyizi hiçbir icra işlemini durdurmaz.
(Şerh No: 8078 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-10-2010 22:21)

Müşterek müteselsil borçlu hakkında takip yapıldığında, Borçlar Kanunu'nun 487.maddesi gereğince asıl borçluya müracaat edilmesine gerek bulunmadığından, İİK m.45'e göre öncelikle rehne dayalı takip yapılması zorunlu olmayıp, kefiller hakında haciz yoluna başvurulabilir.
(Şerh No: 8051 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 11-10-2010 16:51)

İİK m.43 hükmünce, aynı yasanın 67/4. maddesinde yazılı olan 6 aylık süreyi geçirmemek kaydı ile; alacaklı, haciz ve iflas yolu ile yapılan takip şeklini bir defaya özgü olmak üzere değiştirilebilir. Bu durumda borçluya, değiştirilen takip şekline ait ödeme emri tebliğ edilir. Önceki takibin kesinleşmiş olması veya itiraz üzerine durmuş bulunmasının bu işleme etkisi yoktur. Zira yeniden çıkarılan ödeme emrine karşı borçlunun itiraz hakkı vardır.
(Şerh No: 8049 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 11-10-2010 16:41)

Alacaklı, ilamlı icra takibine başladıktan sonra yerleşim yerini değiştirirse, ilamlı icra takibinin yeni yerleşim yerindeki icra dairesine havale edilmesini isteyebilir.
(Şerh No: 8046 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-10-2010 23:42)

Maaş haczine ilişkin olarak borçlunun işverenine usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen, bu kişi tarafından İİK m.355'teki yükümlülük yerine getirilmezse; ilgili, borçlunun maaşından kesinti yapmadığı miktar kadar şahsi mallarından veya maaşından sorumludur, tüm takip borcundan sorumlu tutulamaz.
(Şerh No: 8040 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-10-2010 23:41)

İcra dosyasının yetkisiz icra dairesinden yetkili icra dairesine gönderilmesi halinde; yetkisiz icra dairesinde itirazın incelenmesi aşamasında konulan hacizler, yeni takip, önceki takibin devamı sayıldığından bu takipte de geçerliliğini korur.
(Şerh No: 8035 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-10-2010 23:41)

Alacaklının, hileli yollarla ele geçirdiği senedi icra takibine konu ederek icra takibini kesinleştirdiği ve borçlunun taşınmazını haczederek, taşınmazı ihale yolu ile alacağa mahsuben kendi üzerine kaydettirmiş olduğu iddiasına mesnetle İİK m.134 mucibince ihalenin feshi davası ikame edilebileceği gibi; ihale sonucu edinilen mülkiyete dayalı tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu iptal ve tescil davası ikame edilmesine de yasal bir engel yoktur. Bu şekilde açılan tapu iptal ve tescil da...
(Şerh No: 8017 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 09-10-2010 14:30)

Alacaklının başlattığı icra takibinde usulsüz yapılan tebligatlar sonucu taşınmazının alacağa mahsuben ihale ile davalı icra alacaklısına satıldığını, onun da durumu bilen diğer davalıya taşınmazı temlik ettiğini ve bu suretle yapılan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek dava ikame eden borçlunun, işbu yolsuz tescile dayalı tapu iptal ve tescil davasında; takibe esas teşkil eden borç ilişkisinin doğru olup olmadığı, buna dayalı takibin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı ve davalıların değinilen...
(Şerh No: 8019 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 09-10-2010 13:47)

Alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, maliki bulunduğu taşınmazın haczedilerek, adresinin alacaklı tarafça bilinmesine rağmen satış ilanının kendisine 7201 S.K. m.35 e göre yapıldığı ve bu şekilde usulsüz tebligat ile taşınmazının 3.kişiye satıldığı iddiası ile borçlunun, icra alacaklısı ve ihale alacaklısı kayıt malikine karşı "yolsuz tescil"e mesnetle ikame ettiği tapu iptal ve tescil davasında; (tapu kaydı ihale alacaklısı 3.kişinin üzerine kayıtlı olmakla) usulsüzlüğü iddia edilen i...
(Şerh No: 8018 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 09-10-2010 13:36)

İİK m.124/4 e göre satılığa çıkarılan taşınmaz üzerinde hakkı olan alacaklının alacağı, İİK m.124/3 teki oranları karşılıyorsa; bu kişi, arttırmaya katılabilmek için ayrıca teminat göstermekle yükümlü değildir.
(Şerh No: 7956 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 09-10-2010 11:15)

İİK m.123'de öngörülen süre (ikinci ihalenin satış kararının verildiği tarihten itibaren iki ay) geçtikten sonra satış yapılması tek başına ihalenin feshi sebebi olamaz.(Ayrıca Bknz: İİD. 12.11.1951 T. E:5465 K:5605).
(Şerh No: 7957 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 09-10-2010 11:08)

Özel daire kural olarak, bu kararda olduğu gibi satış ilanı ve şartnamede satış konusu taşınmazın imar durumuna ilişkin eksik veya yanlış bilgi bulunması ya da dosyada imar durumuna ilişkin belge bulunmaması(1992/13552 E.-1993/3420-25.02.1993) gibi hususları, ihaleye katılıma(katılmamaya) doğrudan etki edecek unsurlar olarak değerlendirip, ihalenin feshi sebebi olarak kabul etmiştir.
(Şerh No: 7958 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 09-10-2010 11:04)

Borçlunun ihale tarihinden önce satışı öğrenmiş olması, İİK m.127'deki "satış ilanının tebliği" zorunlululuğunun gerçekleştiği anlamına gelmez. Zira 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise tebliğ muteber sayılır. Yani muhataba usulsüz de olsa bir tebligat yapılmış olmalıdır.Herhangi bir tebligat yapılmamış veya tebligat çıkarılmasına rağmen tebliğ edilemeden iade edilmiş ise anılan madde hükmü uygulanamayacağın...
(Şerh No: 7998 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 09-10-2010 11:02)

İİK m.128/2'nin son cümlesi gereğince, kesinleşen kıymet takdiri için 2 yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemeceğinden, "satışın, kıymet takdirinin esas alındığı tarihten 2 yıl sonra yapılması başlı başına ihalenin feshi sebebi"dir. Bu hususun re'sen irdelenmesi zorunludur.
(Şerh No: 8010 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 09-10-2010 10:58)

1. ihale gününde artırma bedelinin, taşınmaz için tahmin edilen kıymetin en az %60'ını bulması ve bunun yanı sıra paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını da geçmesi yasal zorunluluk olup; bu husus mahkemece re'sen gözetilmelidir.
(Şerh No: 8011 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 09-10-2010 10:52)

Taşınmazın peşin para ile satılmasına karar verildiğinde ihale bedeli "çek", "senet" ve "teminat mektubu" ile ödenemez. Aksi durum ihalenin feshi sebebidir.
(Şerh No: 8012 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 09-10-2010 10:48)

İİK m.118 uyarınca ihalenin feshinden sonra yapılacak yeni ihalede ilan yapılmaması ihalenin feshi sebebidir(bu durumda ilan yapılmamasını gerektirecek bir yasal düzenleme yoktur).
(Şerh No: 7955 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 09-10-2010 10:42)

Taraflar arasında sulh anlaşması yapılmış olması halinde ve bunun ifa edilmiş ve edilmekte olduğunun tespiti halinde; mahkemece, bu sulh anlaşmasına göre ve inkar tazminatı talebinden vazgeçildiğinin kabulü ile karar verilmesi gerekir.
(Şerh No: 8015 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-10-2010 16:02)

Davaya cevap süresi geçtikten sonra borçlu davalının, kötü niyet tazminatı talep etmiş olması halinde; HUMK m.185'teki -davanın, karşı tarafın iznine bağlı olarak tevsi edilebileceği- kuralının uygulanması gerekir ve davacı muvafakat etmezse, davalı borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilemez.
(Şerh No: 8014 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-10-2010 16:02)

HUMK m.185'teki -davanın, karşı tarafın iznine bağlı olarak tevsi edilebileceği- kuralının, takip hukukuna ilişkin icra inkar tazminatları yönünden uygulama yeri bulunmamaktadır.
(Şerh No: 8013 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-10-2010 16:02)

İİK m.79/2 ye göre,haczedilmezlikle ilgili şikayetin haczi koyan talimat icrasının bağlı bulunduğu tetkik meciine yapılması gerekir.
(Şerh No: 7796 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 01-10-2010 17:11)

Muvakkat haciz söz konusu olması(ihtiyat-i haciz söz konusu olmaması) şartıyla, alacak kesinlik kazanmasa dahi, alacaklı borçlunun bankada ki kiralık kasasının zorla açtırılmasını talep hakkına sahiptir. Bu(alacağın kesinlik kazanmadığı)esnada, icra dairesinin takip borçlusu kadını kasalara yaklaştırmaması yönünde bankaya ihtarda bulunması yeterli görülemez.Zira borçlunun borçtan kurtulma davası açması gibi bir sebeple, ilave gelecek yargılama ve vekalet ücretleri de dikkate alındığında; ne icr...
(Şerh No: 7797 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 30-09-2010 17:33)

İhale alıcısı olup da ihale bedelini yatırmamakla ihalenin düşürülmesine neden olan şikayetçinin İcra Müdürlüğü ne yatırdığı teminatın, alacaklının -iki ihale bedeli arasındaki farktan kaynaklı- talebi üzerine İcra Müdürlüğünce paraya çevrilerek alacaklıya ödenmesi söz konusudur. Şikayetçinin, işbu İcra Müdürlüğü işlemini şikayeti; ihale bedelini yatırmayarak teminatının paraya çevrilmesi gereğinin başlangıcı tarihi ile teminatın paraya çevrilerek alacaklıya ödenmesi tarihi arasında 1 yıldan faz...
(Şerh No: 7794 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-09-2010 15:47)

İİK m.126 da arttırma ilanının satıştan en az 1 ay önce yapılacağı belirtilmiştir. Bu sebeple İcra Müdürlüğü tarafından, taşınmazın satışının Belediyede de ilanına karar verilirse, işbu ilanın satış tarihinden 1 ay önce yapılması gerekir ve bu kural, kamu düzenine ilişkin olmakla mahkemece re'sen nazara alınmalıdır.
(Şerh No: 7676 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 29-09-2010 19:40)

İtirazın iptali davası, alacağın tahsiline yönelik bir tahsil (eda) davası niteliğinde değildir. Aynı davada alacağın tahsili ile itirazın iptali birlikte istenmiş olması halinde mahkemece, davacıya, isteminin alacağa mı, itirazın iptali ile takibin devamına mı ilişkin olduğu hususu açıklattırılmalıdır.
(Şerh No: 7665 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-09-2010 14:31)

İİK m.67 ye mesnetle ikame olunan itirazın iptali davası, dava türü itibariyle, alacağın tahsiline ilişkin eda davası niteliğinde değildir. Hakim, tarafların iddia ve savunmalarıyla bağlı olduğundan istemden fazlasına veya başkasına hükmedemez.
(Şerh No: 7666 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-09-2010 14:29)

İİK m.117 de, birinci ve ikinci arttırmalar için İİK m.115 ve 116 ya ek olanak getirilmiştir. Pazarlıkla satış yapılmadığına göre İİK m.119/3 somut olayda uygulanmaz. O halde, birinci satışta teklif edilen bedel takdir edilen kıymetin İİK m.115 deki orana ulaşılamadığı için icra müdürlüğünce satışın düşürülmesi gerekirken, ihalenin yapılması yasaya aykırı ve bu nedenle ihalenin feshi yerine bu istemin reddi isabetsizdir.
(Şerh No: 7595 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 28-09-2010 10:28)

Menkul mal ihalelerinde taraflara satış ilanının tebliği zorunlu değil ise de, satış kararında satış ilanının taraflara tebliğine karar verildiğinden, artık karar gereğinin yerine getirilmesi zorunludur.
(Şerh No: 7251 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 26-09-2010 10:32)

İİK m.116 gereğince ihalenin malın tahmin edilen kıymetinin %40'ını bulması ve satış alacağının rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını karşılaması gerekir. Aksi halde anılan maddenin 3.fıkrası gereğince ihale düşer.
(Şerh No: 7296 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 26-09-2010 10:03)

İİK m.170 mucibince "imzaya itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz" ise de, haczedilen canlı hayvanların muhafazasının güçlüğü nedeniyle, İİK.nun 113. maddesine dayalı olarak "canlı hayvanların satılarak parasının icra dosyasına yatırılıp bu paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesine" karar verildiğinden icra müdürlüğünce satışın yapılmasında usulsüzlük yoktur.
(Şerh No: 7250 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 26-09-2010 10:00)

Borçluya ait 3 adet taşınmazın satışa arz edildiği, ikisinin satışından elde edilen tutarın, tüm eklentileriyle birlikte borç tutarını karşıladığı bir durumda, geriye kalan diğer taşınmazın satışının yapılması İİK m.109 a aykırılık teşkil eder. Şayet satış gerçekleşmişse ihalenin feshi gerekir.
(Şerh No: 7210 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 23-09-2010 11:50)

Velayetin anneye bırakıldığına dair olan ilam, çocuk teslimini de içerir. Alacaklı bu ilama dayalı olarak çocuk teslimine ilişkin örnek 3 nolu icra emrini borçluya gönderebilir.
(Şerh No: 7077 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 21-09-2010 16:31)

Taşınmaza aynı gün iki ayrı takip dosyasından ihtiyati haciz konması, bunlardan birinin daha önce kesin hacze dönüşmüş olması halinde; İİK.nun 268. maddesine göre haczi sonra kesinleşen bu hacze kendiliğinden iştirak edebileceğinden, her iki alacaklının aynı dereceye mensup olduklarının kabulüyle, İİK.nun 107. maddesine göre her alacaklı, mensup olduğu derece namına satış talebinde bulunabilir. Bu durumda, haczi önce kesinleşen dosya alacaklısı mensup olduğu derece namına satış talebinde bulun...
(Şerh No: 7074 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 21-09-2010 16:19)

Alacaklı tarafından satış isteme süresinin son günü satış istenmiş ise de; alacaklı, aynı tarihte İİK m.59 gereğince satış masraflarını yatırmadığından İİK m.106 ve m.110 uyarınca taşınmaz üzerindeki haciz yasa gereği kalkmış olup, taşınmazın satışının gerçekleştirilmesi usulsüzdür.
(Şerh No: 6870 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 20-09-2010 12:22)

Bir ihtiyati haciz kararına mesnetle yapılan hacizlerde haciz tutanaklarında, "borçlunun adresini terkettiği" belirtilerek haciz yapılamamış olması 105/1'de öngörülen "hacze kabil mal bulunamadığı" anlamına gelmeyeceği gibi, kesin hacze dönüştürülememiş ihtiyati haciz 105/2 anlamında sonuç doğurmaz.(İİK m.277'de düzenlenen dava şartını sağlamaz.)
(Şerh No: 6863 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 20-09-2010 12:17)

103 haciz davetiyesinin tebliğ edilmediği, ancak haczin haricen(örneğin:başka bir işlemle ilgili tapu kayıtlarının okunması sırasında)öğrenildiği bir durumda borçlunun icra mahkemesine yapacağı başvuru süresi, muttali olunan(haricen öğrenilen) tarihe göre saptanır ise de; bilahare takip dosyasından borçlulara 103 haciz varakası tebliğ edilmesi halinde, alacaklı tarafından borçluya yeni bir hak tanınmış olduğundan, sürenin davetiyenin tebliği tarihinden itibaren işleyeceğinin kabülü gerekir.
(Şerh No: 6862 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 20-09-2010 12:09)

103 haciz varakası, Tebligat Kanununun 21.maddesine göre borçluya tebliğ edilmiş olsa dahi, 103 davetiyesinin Tebligat Tüzüğünün 28.maddesine uygun olmayan tebliği geçersizdir.
(Şerh No: 6861 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 20-09-2010 12:05)

Bağımsız bölümlerin arsa payları, büyüklükleri veya diğer özellikleri dikkate alınarak her bir bağımsız bölüm yönünden belirlenecek gider ve avans payı ( aidat ), ister malik ister kiracı tarafından ödensin, bağımsız bölüme bağlı olarak oluşan ve sürekli şekilde her ay eksiksiz yönetime ödenmesi gereken bir borç olup bağımsız bölümün satılarak el değiştirmesi ya da kiracının ayrılması halinde, bu kişilerin kullandığı dönem için gerçekleşen harcamaların yöntemince saptanarak, fazlalık varsa iades...
(Şerh No: 6727 - Ekleyen: Av.Ufuk GÜR - Tarih : 17-09-2010 15:32)

Özel daire bu kararında; haciz saati ile borç miktarının haciz tunağında yazılı olmamasını,saat eksikliğinin giderilmesinin her zaman mümkün ve numarası yazılı olan dosya borcunun da belilenebilir olduğu gerekçesiyle, bu iki hususu uygulanan haczi geçersiz kılabilecek eksiklikler olarak değerlendirmemiştir.
(Şerh No: 6860 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 17-09-2010 13:40)

İİK.nun 101/son maddesi hükmünce, nafaka ilamına dayanan alacaklı önce takip yapmadan her zaman aynı derecede ilk hacze iştirak edebilir. İştirak halinde kural olarak satış bedeli garameten paylaştırılır. Ne var ki; hacze takipsiz iştirak eden alacaklının alacağı, İİK.nun 206. maddesine göre "imtiyazlı alacak" durumunda ise; o zaman bu alacaklı satış bedelinden öncelikle pay alır. Başka bir ifadeyle, bu durumda hacze takipsiz iştirak eden alacaklı ile ilk haczi koyduran alacaklı arasında garam...
(Şerh No: 6859 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 17-09-2010 13:19)

Davacı(BASKETBOLCU) ile davalı(kulüp) arasında yapılan sözleşme gereğince ödenmesi gereken transfer ücretinin ödenmediğinden bahisle girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali davasında; Her ne kadar bu tip uyuşmazlıkların BASKETBOL FEDARASYONU hukuk kurulunca incelenerek yönetim kurulunda çözümleneceği belirtilmişse de, Basketbol federasyonu bünyesinde disiplin kurulu bulunduğu, disiplin kurulunun kulüp ile sporcu arasındaki mali ihtilafları çözmeye yetkili olmadığı, Federasyon olarak ku...
(Şerh No: 6745 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 12-09-2010 00:59)

Ortak gider ve aidat borçlarını ödemeyen kat maliki ile kiracısı aleyhine girişilen icra takibine davalıların itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasında, dava konusu bağımsız bölüm mülkiyetinin bu arada başkasına devredilmesi ve takip dosyasında yeni malik hakkında takip talebinde bulunmadan doğrudan doğruya ödeme emri tebliğ ettirilmesi halinde; Yeni Malik ödeme emrinin iptali yerine icra takibine itiraz etmiş olsa dahi,58/2 uyarınca, takip talebinde, borçlunun adının, soyadının ve adre...
(Şerh No: 6738 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 08-09-2010 19:07)

Faturaya dayalı takibe yapılan itirazın iptali davasında; altı imzalanarak alıcıya verilmiş olan fatura "kapalı fatura" niteliğinde olup, bedelinin tahsil olunduğuna karinedir. Diğer yandamn BK.182/2. maddesinde, aksine sözleşme ve adet bulunmadığı takdirde satıcı ile alıcı borçlarını aynı zamanda ifa ile yükümlü olduğu belirtilmiştir. Bu durumda ispat külfeti Davalıya(Borçlu) değil, faturayı düzenleyen Davacıya(alacaklı)aittir.
(Şerh No: 6430 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 30-08-2010 14:13)

 Önerge  [İİK. 134] 134 – İhalenin Sonucu ve İhalenin Feshi Davası (1) Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya 130 uncu maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadırlar. (2) İhale kesinleşmedikçe ihale bedeli alacaklılara ödenmez. 134/A ve 134/B hükümleri saklıdır. (3) İhalenin feshini, Borçlar Kanunu’nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler, yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla taşınmazın bulunduğu yer icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler. (4) İhalenin feshine ilişkin şikayet, görevsiz veya yetkisiz icra mahkemesi veya mahkemeye yapılırsa, icra mahkemesi veya mahkeme evrak üzerinde inceleme yaparak başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde görevsizlik veya yetkisizlik kararı verir. Bu kararlar kesindir. (5) İşbu şikayetin ihale bedelinin alacaklılara ödenmesini ve taşınmazın ihale alıcısı adına tescilini önlemesi, şikayetçinin ihale bedelinin yüzde onundan aşağı olmamak üzere teminat göstermesine bağlıdır. Teminat miktarı mahkemece arttırılabilir. İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir. Talebin reddine karar verilmesi halinde icra mahkemesi davacıyı f...
(Şerh No: 6409 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 26-08-2010 11:30)

 Bilgi  [İİK. 37] Yabancı Devlet , dolayısıyla Büyükelçililiklerinin mallarına haciz konulması hakkında
Bilindiği gibi yabancı devlet veya büyükelçiliklerin mallarına (bankalardaki parasal hesapları dahi) haciz işlemi uygulanamayacağı hususu; devletin hükümranlık hakları, devletlerarası teamül, Viyana sözleşmesi esaslarıdır. Ancak, Yargıtay 12 Hukuk Dairesinin iki ayrı kararı kanıma göre çelişkilidir. Bu nedenle hukukçu arkadaşlarımın bilgilenmesini istedim. İlk karar: 12. Hukuk Dairesi'nin 24.05.2004 gün ve 2004/6469 esas, 2004/13007 sayılı kararıdır. Bu kararda Daire, Yabancı devletin ...
(Şerh No: 6343 - Ekleyen: Av.Abdulkadir İNANÇ - Tarih : 18-08-2010 18:38)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,07217503 saniyede 11 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.