Maddenin ikinci fıkrasında geçen "artık" sözcüğü, fıkrada belirtilen uygulama açısından gereksiz ve hatalı olup, ayrıca anlam karmaşasına yol açmaktadır. Zira fıkra, Cumhuriyet savcısının tutuklama veya adli kontrole başvurmayacağı bir hali düzenlemekte olup "artık" sözcüğünün tutuklamanın hemen önüne konulmuş olması ifade başarısızlığına yol açmaktadır. Bu nedenle madde metninden çkarılmasının uygun olacağı düşünülmüştür.