Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 15.HD.2007/555 E.-2007/2363 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
İİK.278.madde uyarınca,bağışlama niteliğinde bulunan (bedelsiz olarak devredilen) tasarruflar batıl olduğu gibi, 3.dereceye kadar (bu derece dahil) akrabalar arası tasarruflar ivazlı (bedel karşılığı) olsa dahi bağışlama niteliğinde kabul edilmiştir. Somut olayda, davalı borçlular babalarından intikal eden taşınmazlardaki miras hisselerini, bedelsiz olarak annelerine devretttiğine göre mahkemece bahse konu taşınmazlardaki davalı borçluların hisselerinin devrine ilişkin tasarrufun, takip konusu alacak ve fer'ileriyle sınırlı olmak üzere iptaline karar verilmesi gerekir.
(Karar Tarihi : 11.04.2007)
Mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü:

Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

İİK.nun 278. maddesi hükmüne göre hacizden veya haczedilecek mal bulunmaması sebebiyle aciz tarihinden önceki 2 yıl içinde yapılan ivazsız tasarruflar batıldır. Aynı maddenin ilk bendinde ise, neseben veya sıhren üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarrufların bağışlama niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Somut olayda, davalı borçlular Ahmet ve Nihat, babalarından kendilerine intikal eden 56 adet taşınmazdaki miras hisselerini 08.12.1998 tarihinde Tapu Sicil Müdürlüğü'nde 5267 yevmiye numarası ile yaptıkları rıza-i taksim anlaşması ile bedelsiz olarak anneleri olan davalı Nazile'ye devretmişlerdir. İİK.nun 278. maddesi uyarınca bağışlama niteliğinde bulunan tasarruflar batıl olup, borçlular ve devralan üçüncü kişi ana-oğul durumunda bulunduklarından devir bir bedel karşılığı yapılmış olsa bile aynı Kanun'un 278/III-1. maddesi uyarınca bu devir işleminin bağışlama olarak kabulü yasa gereğidir.

Davacı alacaklı tarafından Amasya İcra Müdürlüğü'nün 1999/3626 sayılı takip dosyası ile davalı borçlular ile dava dışı borçlular aleyhine yapılan icra takibi kesinleşmiş olup, 13.03.2002 tarihinde borçlu Nihat'ın evine hacze gidilmiş, bulunan eşyaların alacağı karşılamadığı belirlenmiş ve "başkaca haczi kabil malı bulunmadığı" tutanakta belirtilmiş olmakla, bu haciz tutanağı İİK.nun 105. maddesi uyarınca geçici aciz belgesi niteliğindedir. İcra dosyası kapsamından ve borçluların mal beyanından, borçlulara ait taşınmazlarda yapılan hacizlerin borcu karşılamadığı ve borçluların aciz halinin gerçekleştiği de anlaşılmaktadır.

Diğer yandan, davalı Nazile borçluların annesi olduğundan, borçluların durumlarını ve alacaklıyı ızrar kasıtlarını bildiği veya bilmesi gerektiği karine olarak kabul edildiğinden, İİK.nun 4949 sayılı Kanun'la değişik 280/ilk maddesinde öngörülen 5 yıllık süre de geçmemiştir. Zira, İİK.nun 280/1. maddesi uyarınca işlemin (tasarrufun) gerçekleştiği tarihten itibaren 5 yıl içinde, borçlu aleyhine haciz veya iflas yoluyla takipte bulunulmuş olmalıdır. Davalılar arasındaki tasarruf 08.12.1998 tarihinde, icra takibi 06.12.1999 tarihinde yapılmış olduğundan 5 yıllık tasarruf süresi geçmemiştir.

O halde, davalı borçluların kefil olarak imzaladıkları genel kredi sözleşmelerinin 13.01.1997 ve 26.08.1997 tarihli olduğu, dolayısıyla tasarrufun borcun doğum tarihinden sonra yapıldığı, bu haliyle davada tasarrufun iptaline ilişkin şartların oluştuğu anlaşılmakla, muvazaa ve mal kaçırma kastı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 11.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 278 :(Değişik madde: 18/02/1965 - 538/114 md.)

Mütat hediyeler müstesna olmak üzere, hacizden veya haczedilecek mal bulunmaması sebebiyle acizden yahut iflasın açılmasından haczin veya aciz vesikası verilmesinin sebebi olan yahut masaya kabul olunan alacaklardan en eskisinin tesis edilmiş olduğu tarihe kadar geriye doğru olan müddet içinde yapılan bütün bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar batıldır.

Ancak, bu müddet haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki seneyi geçemez.

Aşağıdaki tasarruflar bağışlama gibidir.

1. (Değişik bent: 09/11/1988 - 3494/53 md.) Karı ve koca ile usul ve füru, neseben veya sıhren üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar,

2. Akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler,

3. Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartiyle irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler ve ölünceye kadar bakma akitleri.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 20-12-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02522397 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.