Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Esas: 2002/3622, Karar: 2002/3911 İçtihat

Üyemizin Özeti
Ticari defterlerin delil olabilmesi için iki tarafın da tacir olması yani iki tarafın da defter tutma yükümlülüğü bulunması gerekir.

Bu kabulün sebebi; bir tacire, tacir olmayan bir şahsa karşı iddiasını ticari defterleriyle ispat imkanı tanınıp, diğer tarafın aynı imkandan yoksun bırakılması iddia ve savunmada eşitlik ilkesine aykırı olacağındandır.
(Karar Tarihi : 15.04.2002)
"Dava dilekçesinde davalının 12.10.1999 - 20.10.1999 tarihli kredi borcunu ödememesi nedeniyle aleyhine toplam 275.331.946 lira için iki ayrı takip yapıldığı; ancak davalının haksız itiraz ettiğinden bahisle vaki itirazın iptali ile takiplerin devamı ve %40 icra inkar tazminatının ve masrafların tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü :

Davada, davacı tarafından verilen tüketici kredisinin ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine durduğu ileri sürülüp itirazın iptali istenilmiş, davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı tarafından 12.10.1999 ve 20.10.1999 tarihli kredi sözleşmelerine dayanılarak iki ayrı takip yapılmış ve davalının itirazı nedeniyle durması üzerine açılan itirazın iptali davaları mahkemece birleştirilerek 2001/184 sayılı dosya üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.

Somut olayda taraflar arasında 12.10.1999 tarihli kredi sözleşmesi ihtilaf konusu değildir. Ancak, davalı sadece bu sözleşme ile kredi aldığını (12.10.1999 tarihli)ve belirlenen taksitlerin zamanında banka aracılığı ile ödendiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

Öte yandan, davacı T____ F____ A.Ş. vekili 20.10.1999 tarihli kredi sözleşmesinin kaybolması nedeniyle ibraz edemediklerini bildirmiştir.

Dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporu ile davalının 12.10.1999 tarihli kredi sözleşmesi ile 72.535.119 lira ve 20.10.1999 tarihli kredi sözleşmesi uyarınca da 201.778.530 lira borçlu olduğu bildirilmiştir. Nitekim bilirkişi tarafından da taraflar arasında 20.10.1999 tarihli kredi sözleşmesine rastlanılamadığı ancak davacının defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda borcun kapsam ve tutarının hesaplandığı belirtilmiştir.

Ticari defterlerin delil olabilmesi için iki tarafın da tacir olması yani iki tarafın da defter tutma yükümlülüğü bulunması gerekir (TTK m.82). Bir tacire tacir olmayan bir şahsa karşı iddiasını ticari defterleriyle ispat imkanı tanındığı halde diğer tarafın aynı imkandan yoksun bırakılması iddia ve savunmada eşitlik ilkesine aykırı olacağından ticari defterlerin tacirler arasında delil olabileceği kabul edilmiştir. Taraflardan birinin tacir sıfatı bulunmaması halinde defterler lehe delil olamaz.

O halde mahkemece, davalı tacir olmadığı ve yazılı kredi sözleşmesi (20.10.1999 tarihli) bulunmadığı halde, sadece bilirkişi raporuna dayanılarak birleştirilen dosya yönünden de davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.

KARAR : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 15.04.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu MADDE 82 :E - TİCARİ DEFTERLERİN İSPAT KUVVETİ:

I - KATİ DELİL:

Ticari işlerden dolayı tacir sıfatını haiz olan kimseler arasında çıkan ihtilaflarda ticari defterler aşağıdaki maddelerde gösterilen şartlar dairesinde delil olarak kabul olunur.

Tasdike tabi olmayan defterler ancak 69 uncu madde gereğince tasdike tabi olup da tasdik edilmiş olan ilgili defterlerle birlikte delil olarak kabul olunur.

Bir tacirin tuttuğu bütün defterlerin birbirini teyit etmesi şarttır; aksi takdirde defterler delil olmaktan çıkar.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 03-11-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02297807 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.