Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu Kararı 2008/141E, 2008/301K. İçtihat

Üyemizin Özeti
İlamsız icra takibinde karşı taraftan fazla faiz talep edilmesi, Avukatlık ünvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun bir davranış biçimi olmayıp, disiplin cezasını gerektirir.
(Karar Tarihi : 05.09.2008)
Şikâyetli avukatlar hakkında, şikayetçi şirket aleyhinde başlattıkları icra takibinde %70 oranında fahiş faiz talep ettikleri iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülmemiş ve şikayetli hakkında "Disiplin cezası verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir.


Şikâyetliler savunmalarında, %70 oranındaki faizin, takip tarihinde cari olan faiz oranı olduğunu, ödeme emrindeki hesaplamanın icra memuru tarafından yapıldığından sorumluluklarının söz konusu olamayacağını, faiz oranının icra takibi ve mahkeme aşamalarından geçerek kesinleşmiş olduğunu bildirmişlerdir.


Baro Disiplin Kurulu kararına karşı şikâyetçi şirket tarafından itiraz edilmiştir. Şikâyetçi itirazında, avukatların yasayı bilmediklerini ileri süremeyeceklerini, icra emrinin avukatlar tarafından düzenlendikten sonra icra müdürlüğü tarafından imzalandığını, icra müdürlüğünün avukatların talebi doğrultusunda ödeme emri düzenlemekle mükellef olduğunu bildirmiştir.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden, şikâyetli avukatların müvekkilleri adına ve şikayetçi aleyhine, Şişli 3. İcra Müdürlüğünün 2000/4611 Esas sayılı dosyası ile önce ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe itiraz üzerine Şişli 4. Asliye Hukuk Mahkemesindeki 2003/ 233 Esas, 2004/673 Karar sayılı kararla İtirazın İptaline ve takibin devamına karar verildiği, kararın ve takibin kesinleşmesinden sonra borçlu hakkında başlatılan genel haciz yolundan vazgeçilerek, borçlunun iflas yolu ile takibine geçildiği, ödeme emrinde %70 oranında işlemiş ve işleyecek faiz talebinde bulunulduğu ve şikayetçinin, şikayetlilerin talep ettikleri %70 faiz oranı için şikayette bulunduğu anlaşılmıştır.

İlamsız takip yolu ile 2000 yılında başlatılan icra takibi döneminde ve 01.07.2002 tarihine kadar Reeskont Faiz oranı %70 olup, o tarihten sonra faiz oranları kademe kademe düşmüş ve şikâyet konusu ödeme emri tarihi olan 01.06.2005 tarihinde ise % 42 olmuştur. Şikâyetlilerin 01.06.2005 tarihinden önce faiz oranının tüm geçmiş dönem için %70 oranında olmadığını bilmedikleri kabul edilemez. Özellikle şikayetlilerin, ödeme emrini göndermek için icra müdürlüğüne başvuruda bulundukları 01.06.2005 tarihinde reeskont faiz oranının yaklaşık 2 katına yakın oranda tahsili için borçluya ödeme emri göndertmeleri Yasalara ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarına aykırıdır.

Şikâyetlilerin eylemleri Avukatlık Yasasının 34. maddesindeki; "Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler." Hükmü ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesindeki "Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür." ve 4. maddesindeki "Avukat, mesleğinin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır." düzenlemelerine aykırı olmakla, eylemleri disiplin suçunu oluşturmaktadır.

Bu nedenlerle, Baro Disiplin Kurulunun "Disiplin cezası verilmesine yer olmadığına" ilişkin kararında hukuki isabet görülmemiş, Avukatlık Yasasının 136/1 ve 135/2.maddeleri uyarınca her iki şikâyetli hakkındaki "Disiplin cezası verilmesine yer olmadığına" ilişkin kararın kaldırılarak, her iki şikâyetli avukatın kınama cezası ile cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir.

Sonuç olarak, Şikâyetçinin itirazının kabulü ile, İstanbul Barosu Disiplin Kurulunun her iki şikâyetli avukat hakkındaki "Disiplin cezası verilmesine yer olmadığına ilişkin" kararının KALDIRILMASINA, Şikâyetli Avukatlar A.G ve K.K'un AYRI AYRI KINAMA CEZASI CEZALANDIRILMALARINA oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Avukatlık Kanunu MADDE 34 :(Değişik : 2/5/2001 - 4667/21 md.)
       Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Sinan ÖZTÜRK
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 13-11-2009

THS Sunucusu bu sayfayı 0,01814008 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.