Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 1.HD. 2001/4491 E.-2001/5998 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davasının sebepleri ile miras bırakanın sağlığı sırasında ehliyetsiz olduğundan bahisle açılan ve kesinleşen dava sebepleri ayrı olduğundan, HUMK´nun 237. maddesi uyarınca maddi anlamda bir kesin hükümden söz etme olanağı yoktur.
(Karar Tarihi : 15.05.2001)
Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan tapu iptali tescil davasının yapılan yargılamasında Mahkemece davanın reddine dair verilen karar,davacı tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle duruşma günü olarak saptanan 15.5.2001 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edilen K.Ç. vekili Avukat B. T. geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz eden vekili ile diğer temyiz edilen vs vekili avukatlar gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi,iş karara bırakıldı bilahare dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Dava muris muvazaasına dayalı iptal,tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece kesin hükümden ve son el K.Ç.´nın iyi niyetli olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir.

Bilindiği üzere Maddi anlamda kesin hüküm, yargısal (kazai) kararlara tanınan yasal gerçeklik (hakikat) vasfıdır.Bu vasıf yargısal (kazai) kararların gerçeğe (hakikata) uygun olarak verildiğinin kabul edilmesini zorunlu kılar.Kesin hüküm kuralı, haklı ve adil kararların korunması yanında, kişiler arasındaki çekişmelerin sonsuza dek davam etmesini önlemek, toplumun istikrar ve düzenini sağlamak, hukukun ve yargının güvenirliğini korumak amacıylada kabul edilmiştir.Bütün yasal yollar kapandıktan ve verilen hüküm kesinleştikten sonra, aynı davanın tekrar yargı önüne getirilmesi, toplumda sonu gelmeyen çekişmelere, huzursuzluklara, istikrarsızlıklara, kazanılmış hakların her zaman ortadan kaldırılabileceği endişesine neden olur.Çelişkili kararların çıkmasına sebebiyet verir.Bu itibarla, tarafları,mevzuu ve sebebi aynı olan Devletin iştiraki, hakimin tarafsız araştırması ve iradesi ile kurulan, tüm yasal yollardan geçmek suretiyle; diğer bir anlatımla şekli yönüyle de kesinleşen önceki hükmün korunmasında kamunun büyük yararı bulunmaktadır.

Hukukumuzda kamu düzeninden sayılan ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 237.maddesinde düzenlenen kesin hüküm tarafların anlaşmaları ile ortadan kaldırılamadığı gibi, mahkemece kendiliğinden (resen) göz önünde tutulur.Düzenlediği hak ve çıkar ilişkileri yönünden yasal gerçeklik (hakikat) sayıldığından taraflarını bağlar.

Somut olaya gelince;mahkemenin kesin hüküm olarak kabul ettiği Aydın 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1986/715 esas ve 1989/884 karar sayılı dava miras bırakanın sağlığı sırasında onun ehliyetsiz olduğundan bahisle açılmış, ehliyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, ancak davacıların davada sıfatlarının bulunmadığı şeklindeki değişik gerekçeyle red kararı onanmıştır.

Hemen belirtmek gerekir ki, önceki dava ile eldeki davanın dava sebepleri kesinlikle farklıdır.Her iki davanın dava sebepleri ayrı olduğundan HUMK´nun 237.maddesi uyarınca maddi anlamda bir kesin hükümden söz etme olanağı yoktur.

Öte yandan, dinlenen tanıkların beyanlarından ve toplanan delilerden,miras bırakanın dargın olduğu ilk eşten olma davacı oğlundan mal kaçırmak amacıyla taşınmazı muvazaalı olarak ikinci eşi davalı Kübra´ya temlik ettiği onunda kendi çocukları olan Raşit ve Aziz isimli davalılara devrettiği, bu davalılarında taşınmazı son davalı Kahraman´a geçirdikleri anlaşılmaktadır. Dinlenen tanıklar bu davalının taşınmazı hiç kullanmadığını;taşınmazı davalılar Raşit ve Aziz´in kullandıklarını bildirmişlerdir.

Toplanan tüm deliller ve olayın cereyan tarzı birlikte değerlendirildiğinde tüm temliklerin muvazaalı olduğu; en azından son malikin iyi niyetli olmadığı sonucuna varılmıştır.

Hal böyle olunca,davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken,aksine düşüncelerle reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.

Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK´nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 15.5.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : (Eski) Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu - Mülga MADDE 237 :Kaziyei muhkeme, ancak mevzuunu teşkil eden husus hakkında muteberdir.

Kaziyei muhkeme, mevcuttur denilebilmek için iki tarafın ve müddeabihin ve istinat olunan sebebin müttehit olması lazımdır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 16-07-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02205205 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.