Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 9.CD 2007/1859 E.2007/2695 İçtihat

Üyemizin Özeti
Şikayetten feragat edildikten sonra yeniden şikayetçi olunamayacağı,
(Karar Tarihi : 28.03.2007)
DAVA : Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : 1- Oluşa, dosya kapsamına ve mevcut delillere göre; 765 sayılı TCK nün 459/2 maddesinin karşılığı olan 5237 sayılı TCK. nun 89. maddesi kapsamında bulunan suçun takibinin bilinçli taksir haricinde şikayete bağlı olması ve mağdurun da 5.8.2000 tarihli kolluk ifadesinde şikayetçi olmadığını bildirmesi karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2.3.2004 gün ve 2004/2-44 esas, 2004/58 sayılı kararında da belirtildiği gibi, ayırt etme gücüne sahip sezgin küçük konumundaki mağdurun soruşturma aşamasında şikayetten feragat etmesi işlemi usulüne uygun ve geçerli olup, bu hak kullanıldıktan sonra bundan feragatla yeniden şikayette bulunulamayacağı gözetilerek, 5237 sayılı TCK. nun 7/2, 89 ve 73 maddeleri uyarınca davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi,

2- Kabul ve uygulamaya göre de;

a) Taksirli suçu birlikte işlemeleri mümkün bulunmayan sanıkların yargılama giderlerinden eşit olarak yerine müteselsilen sorumlu tutulmaları kanuna aykırı,

b) Hükümden sonra yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanunun 23. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesinin "Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükmü karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

KARAR : Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, 28.03.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ceza Kanunu MADDE 89 :(1) Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;

a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,

b) Vücudunda kemik kırılmasına,

c) Konuşmasında sürekli zorluğa,

d) Yüzünde sabit ize,

e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,

f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına,

Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır.

(3) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;

a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,

b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,

c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,

d) Yüzünün sürekli değişikliğine,

e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine,

Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, bir kat artırılır.

(4) Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(5) (Değişik: 6/12/2006 – 5560/5 md.) Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Gökçen YILDIZ SÖNMEZ
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 21-06-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02624297 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.