Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2008/ 10102 Esas 2009/ 16381 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Dava konusu konutun, eşlerin birlikte oturdukları konut olduğu, davacı ile ölen eşi tarafından 14.08.2002 tarihinde üçüncü kişiden paylı olarak satın alındığı anlaşılmaktadır. Başka bir ifade ile bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazın 1/2 payı davacıya, 1/2 payı da ölen eşine aittir. Ölen eşe ait 1/2 payın iktisabı üçüncü kişiden "alım"dır. Bu payın edinildiği tarihte eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir.
(Karar Tarihi : 01.10.2009)
Yargıtay 2.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/10102
Karar: 2009/16381

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Davacı, 14 parsel sayılı taşınmazdaki (4) bağımsız bölüm numaralı meskenin 1/2 payının ölen eşine, 1/2 payının da kendisine ait olduğunu, bu taşınmazın eşiyle birlikte oturdukları konut olduğunu belirterek, ölen eşine ait 1/2 pay üzerinde "katılma alacağına" mahsup edilmek üzere kendisine intifa veya oturma hakkı tanınmasını istemiştir. Buna göre dava, Türk Medeni Kanunu'nun 240'ıncı maddesine dayanmaktadır.

Davacının eşi, 04.07.2006 tarihinde ölmüş, evlilik ve mal rejimi ölümle sona ermiştir. Dava konusu konutun, eşlerin birlikte oturdukları konut olduğu, davacı ile ölen eşi tarafından 14.08.2002 tarihinde üçüncü kişiden paylı olarak satın alındığı anlaşılmaktadır. Başka bir ifade ile bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazın 1/2 payı davacıya, 1/2 payı da ölen eşine aittir. Ölen eşe ait 1/2 payın iktisabı üçüncü kişiden "alım"dır. Bu payın edinildiği tarihte eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir (TMK. md. 222/3). Edinilmiş mallar, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir. Ölene ait payın, edinilmiş mal kabul edileceğine ilişkin Türk Medeni Kanunu'nun 222/3. maddesindeki yasal karinenin aksi kanıtlanamadığına göre, davacının bu paya ilişkin talebinin aynı Yasanın 240. maddesi çerçevesinde incelenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

KARAR : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 01.10.2009

Karşı Oy

Davacının talebinde, eşlerin paylı mülkiyetinde olan "bağımsız bölüm" (mesken) niteliğindeki taşınmazın tasfiyesi isteği de mündemiçtir. Türk Medeni Kanunu'nun 226. maddesinin (2.) fıkrası gereğince; tasfiye sırasında paylı mülkiyete konu bir mal varsa, eşlerden biri kanunda öngörülen diğer olanaklardan yararlanabileceği gibi daha üstün bir yararı olduğunu ispat etmek ve diğerinin payını ödemek suretiyle o malın bölünmeden kendisine verilmesini isteme hakkına sahiptir. Yasa koyucu, bu halde paydaşlardan her birine diğerinin payını alma hususunda kanuni bir alım hakkı tanımıştır (Kılıçoğlu, Katılma Rejimi sf. 45). Buna göre koşullarının varlığı halinde diğerinin payını ödeyen eş, malın taksimini önleme ve paylı mülkün kendisine geçmesini sağlama olanağına sahiptir. Olayda, kat mülkiyeti tesis edilmiş birden çok bağımsız bölümden oluşan ana gayrimenkuldeki, tek bir bağımsız bölüm eşler adına paylı olarak kayıtlıdır. Bu bağımsız bölümünün kullanımının paylara göre bölünmesine fiilen ve hukuken olanak bulunmadığı gibi, bağımsız bölümün aynen paylaştırılması da mümkün değildir. Bu nitelikte bir bağımsız bölümde; paydaşlardan biri lehine, diğerinin payı üzerinde oturma hakkı veya intifa hakkı tesisine de hukuken olanak yoktur. Çünkü, kat mülkiyeti, tamamlanmış bir yapının başlı başına ve bir bütün olarak kullanmaya elverişli olan üzerinde tesis edilebilir (Kat Mülkiyeti K. md. 1). Bu nedenle olayda Türk Medeni Kanunu'nun 240. maddesinin tatbiki hukuken mümkün değildir. O halde, mahkemenin, davacının isteğini yasanın 226/2. maddesi çerçevesinde inceleyip değerlendirmesi ve sonucuna göre karar vermesi gerekir. Açıklanan sebeple değerli çoğunluğun bozma kararına sonucu itibarıyla katılmakla birlikte bozmanın gerekçesine iştirak etmiyorum.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 222 :Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.

Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır.

Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ufuk BOZOĞLU
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 10-06-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,01975989 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.