Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2008/2-283K. 2008/286 İçtihat

Üyemizin Özeti
Evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını söyleyebilmek için tarafların fiilen bir araya geldiği düğünden sonraki döneme bakılmalıdır

Dosya kapsamından taraflar arasında cinsel birlikteliğin gerçekleşmemiş olduğu anlaşılmakla birlikte, hangi nedenle gerçekleşmediği anlaşılamamaktadır. O halde bu durumun da gerekirse tarafların hastaneye sevki ile uzman bilirkişiden rapor alınarak aydınlatılması gerekir
(Karar Tarihi : T. 2.4.2008)
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2008/2-283
K. 2008/286
T. 2.4.2008
DAVA : Taraflar arasındaki "Boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy 7.Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 02.12.2005 gün ve 2004/32 E., 2005/1489 K. sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 19.06.2006 gün ve 3647-9753 sayılı ilamı ile;

(... Davacı tanık beyanlarında geçen olaylardan sonra tarafların düğün yapıp evlilik birliğini devam ettirdikleri anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır...),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, boşanma istemine ilişkindir.

Davacı, davalı ile aralarında uzun zamandır şiddetli geçimsizlik bulunduğunu, ruhen ve fikren anlaşamadıklarını, karşılıklı sevgi ve saygılarının kalmadığını, davalının engellemesi nedeniyle aralarında cinsel ilişki kurulamadığını, davalının kendisine hakaret ettiğini ve evi terk ettiğini, evliliği yürütmelerine imkan kalmadığını ileri sürerek boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı, davacının daha ilk günden maddi ve manevi baskı yaptığını, ailesinin ve komşularının yanında kendisine hakaret ettiğini, ortak konutu davacının terk ettiğini cinsel ilişkinin davacının kusuru nedeniyle kurulamadığını belirterek davanın reddini istemiş, yargılama sırasında maddi-manevi tazminat ve nafaka bağlanması halinde davayı kabul edeceğini cevaben bildirmiştir.

Yerel Mahkeme, evlilik birliğinin çekilmez bir hal aldığı gerekçesi ile tarafların boşanmalarına davalının maddi-manevi tazminat ve yoksulluk talebinin reddine karar vermiş, davalının temyizi üzerine hüküm Özel Dairece yukarıdaki gerekçe ile bozulmuş, yerel mahkeme davalının olayda daha fazla kusurlu olduğu ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesi ile kararında direnmiştir.

Yerel Mahkeme kararında her ne kadar Ağustos ayında davalının annesi ile birlikte davacıyı dövmesini ve bu nedenle alınan 27.08.2003 tarihli raporu şiddetli geçimsizlik nedeni olarak kabul etmiş ise de; taraflar bu olaydan sonra 27.11.2003 tarihinde düğün yaptıklarından bu tarihten önceki olayların affedilmiş olduğunu kabul etmek gerekir.

O halde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını söyleyebilmek için tarafların fiilen bir araya geldiği düğünden sonraki döneme bakılmalıdır.

Davacı tanıklarından Birgen Kırca ifadesinde tarafların evlenmelerinden bir ay sonra gerçekleşen olaylardan bahsetmiş ise de; tanık beyanından anlatılan olayın nikahtan sonra ancak düğünden önceki bir tarihte mi? yoksa düğünden sonra mı? olduğu anlaşılamamaktadır. Bu durumda Birgen Kırca'nın yeniden dinlenerek tanıklık ettiği olayların hangi tarihte gerçekleştiğinin sorulması ve buna göre değerlendirilmesi gerekmektedir.

Ayrıca dosya kapsamından taraflar arasında cinsel birlikteliğin gerçekleşmemiş olduğu anlaşılmakla birlikte, hangi nedenle gerçekleşmediği anlaşılamamaktadır. O halde bu durumun da gerekirse tarafların hastaneye sevki ile uzman bilirkişiden rapor alınarak aydınlatılması gerekir.

Bu nedenle, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

KARAR : Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 02.04.2008 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 166 :Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.

Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.

Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Habibe YILMAZ KAYAR
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 19-12-2009

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03415895 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.