Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

818 S.lı Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 1
İki taraf karşılıklı ve birbirine uygun surette rızalarını beyan ettikleri takdirde, akit tamam olur.

       Rızanın beyanı sarih olabileceği gibi zımni dahi olabilir.

Sözleşmelerde (özellikle elektronik akitlerde) Anonim Taraflar Sorunu

Üyemizin Notu: Geleneksel sözleşmeler söz konusu olduğunda sözleşmenin taraflarının anonimlik sorunundan bahsetmek mümkün olmadığından geleneksel borçlar hukuku ilişkilerinde ve doktrinde bu konu ele alınmış bir konu değildir.

Gerçekten de bir sözleşme akdedilirken hayatın olağan akışına göre sözleşmenin her iki tarafı da biraraya gelmekte (irade beyanlarının teatisi için) ve sözleşmeyi birbirlerini görerek, bilerek ve tanıyarak akdetmektedirler. Gaipler arasında akdedilen sözleşmeler olarak bilinen tarafların mektup, telgraf, vs. yöntemlerle “uzaktan” akdettikleri sözleşmelerde dahi, taraflar birbirleri ile karşılıklı gelmeseler bile birbirlerini en azından kimlik olarak bilmekte veya sözleşme akdi sırasında öğrenmektedirler. Aynı durum temsilci aracılığı ile yapılan sözleşmeler için de geçerlidir ve hatta öğretide (Borçlar Kanunu m.32’den hareketle) temsilcinin hak ve borçları bir başka şahıs adına üstlendiğini -yani temsilci sıfatını- diğer âkite bildirmemesi durumunda sözleşmenin hak ve borçlarının temsilci üzerinde doğacağı kabul edilmektedir. Esasında bu durum hayatın olağan akışının da bir sonucu olarak tezahür etmektedir, zira iki taraflı bir hukuki muamele olan sözleşmenin sonuçları itibariyle de -çoğu zaman- iki ya da çok tarafa haklar ve borçlar yüklemesi nedeniyle âkitlerin birbirlerini tanımaları, en azından kimlikleri hakkında bilgi sahibi olmaları doğal bir sonuçtur.

Bununla birlikte elektronik sözleşmeler söz konusu olduğunda bu durumla pek çok kez tam aksi şekilde karşılaşmaktayız. Elektronik sözleşmeler uygulamada çoğu zaman internet üzerinde akdedilmektedir ve konuları itibariyle de yine pek çok örnekte satıcı-tüketici ilişkisini yansıtan alım-satım akdi olarak kurulmaktadırlar. Alım satım akitlerinde satıcının kimliğinin bilinmesi, bilahare bu akitten doğacak muhtelif problemlerin (ayıplı mal vb.) çözümü için gerekli olabilirse de, bu gereklilik tek taraflıdır ve satıcı açısından alıcının kimliğinin bilinmesi pek çok örnekte gerekli değildir. Satıcı mal ya da hizmetin parasını önceden aldığı sürece çoğu kez akdi kiminle kurduğu ile hiç ilgili olmayacaktır ve bu gerçek günlük hayatımızda da pek çok zaman karşımıza çıkmaktadır.

Aslında bu durum sadece elektronik sözleşmelere de özgü değildir. Örneğin ülkemizde pek rastlanmasa da, pek çok ülkede sokaklara konulmuş ve para atılması suretiyle çeşitli mal ve hizmetler sunan pek çok KİOSK benzeri1 makine bulunmaktadır. Bu araçları satıcılar kamuya açık yerlere yerleştirmekte ve sokaktan geçen herhangi bir kişi de para atmak (ya da gelişmiş örneklerinde kredi kartı vs. kullanmak) suretiyle mal veya hizmet alabilmekte ve bu arada da farkında olmadan bir sözleşme akdetmektedir. Bu örneklerde hemen her zaman âkitlerden biri (satıcı), diğerinin (alıcı) kimliği konusunda hiçbir bilgi sahibi değildir. Hatta yararlanılan aracın da anonim bir hizmet vermesi durumunda (örneğin bir tartı ise), satıcının kimliği dahi alıcı tarafından bilinmeyebilir ve böylece iki taraf arasında bir hukuki sözleşme kurulmakta iken iki tarafından birbirinin kimliğini bilmediği durumlar oluşabilir.

Özellikle web teknolojileri kullanılarak akdedilen sözleşmelerde ve KİOSK’lar aracılığı ile akdedilen akitlerde ve kullanılan medya ne olursa olsun, elektronik olarak akdedilen pek çok alım-satım akdinde tarafların kimlikleri ve çok kez de alıcının kimliği, satıcının bilgisi dışında bulunmakta ve sözleşme anonim taraflarla kurulabilmektedir.

Gelecekte elektronik sözleşmelerde taraf anonimliğinden kaynaklanan problemlerin sayısının azalacağı öngörüsünde bulunulmaktadır, zira dünyadaki eğilim anonim ortamlarda kimlik tesbitini arttıracak önlemlerin alınması yönündedir. Örneğin, Almanya’da, bütün Alman doktorların bilgisayarları özel bir donanıma sahiptir ve Almanlar’ın %90’ınında bulunan özel bir “çip kartı” okuyan bu donanım sayesinde, herhangi bir doktora giden Alman Vatandaşının tüm sağlık çizelgesi doktorun önünde belirebilmektedir. Elektronik sözleşmeyle doğrudan ilgisi olmasa dahi, gelecekte her ortamda tek bir kimlik tanıtıcı araçla işlem yapılabileceğinin işaretlerini vermesi açısından bu ilginç bir örnektir. Keza anonimliğin en sık rastlandığı internet ortamında da elektronik imza, akıllı çip vs. taraf kimliğinin tesbiti konusunda güvenilir mekanizmaların kullanımı gün geçtikçe artmaktadır.

Geleneksel sözleşmelerde çok sık rastlanılmaması nedeniyle doktrinde de pek değinilmeyen “taraf anonimliği” durumunun sözleşmenin hukuki geçerliğine etkisi olmayacağı görüşündeyim. Buna göre sözleşmenin kurulması esnasında taraflardan birinin ya da daha fazlasının kimliklerinin diğerleri tarafından bilinmemesinin sözleşmenin sıhhatine engel olmayacağı söylenmelidir. Her ne kadar bu durum bilahare çeşitli şekillerde sözleşmenin ifasını güçleştirebilir, hatta bazen imkansız kılabilirse de, sözleşmenin unsurları arasında âkitlerin kimliklerinin tesbiti bulunmadığına göre, bu tür sözleşmeler hiç kuşkusuz hukuken geçerli sözleşmelerdir. Bu açıdan, sözleşmenin inikadı için irade beyanını muhataba yönlendiren, yahut muhataptan alan kişinin muhatabın kimliği konusunda bir bilgisi olmasa dahi irade beyanlarının uyuşması durumunda sözleşmenin geçerli olarak kurulacağının altı çizilmelidir.



(*) Sinan Öztürk Elektronik Sözleşmeler (Kuruluş ve Geçerlik Şartları) – İ.Ü.SBE.Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, 2002, sf.49


 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Sinan ÖZTÜRK
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 15-12-2009

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02649808 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.