Üyemizin Notu:
Madde 43.- Madde, bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 13 üncü maddesi esas alınarak düzenlenmiş olmakla birlikte, koruyucu düzenlemeler ilk defa Kanunun diğer hükümleri ile ilişkilendirilerek açık bir şekilde hüküm altına alınmıştır.
Bankaların faaliyetlerinin emin ve güvenilir bir şekilde icra edilebileceğinin tespiti malî güçlerinin yeterliliğinin tespitini de gerektirmektedir. Genel olarak uluslararası ve ulusal uygulamalarda şirketlerin malî güçleri belirli hesap kalemleri arasında kurulan oransal ilişkiler ile izlenmekte ve finans sektöründe bu uygulamalar daha kapsamlı analizler ile gerçekleştirilmektedir. Finans sektörünün önemli aktörlerinden olan bankalar bakımından malî güç tespiti amacıyla yapılan tahliller ise uluslararası uygulamalarda da olduğu üzere daha da karmaşık boyutlara varmaktadır. Bu analizlerde sadece hesap kalemlerinin durumlarından hareket edilmemekte, ayrıca matematik ve istatistiğe dayalı risk hesaplamaları ile olası kayıplar da dikkate alınmaktadır. Bu konularda Basel Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesi tarafından yapılan çalışmalar sonucunda denetim ve gözetimin etkinliği ve malî güç değerlendirmelerine ilişkin ortaya konulan oran veya sınırlama şeklindeki uygulamalar tüm ülkelerin bankacılık denetim ve gözetim otoritelerine tavsiye olarak sunulmakta ve gelişmiş ve gelişmekte olan pek çok ülkede bu uygulamalar dikkate alınmaktadır. Bu sınır ve oranlar sadece kuruluşun kendi hesapları dikkate alınarak solo bazda değil, aynı zamanda ortağı olduğu malî kuruluşlar da dikkate alınmak suretiyle konsolide bazda da uygulanmaktadır.
Son yıllarda risk hesaplamalarına dayalı analizler giderek daha fazla önem kazanmaya başlamıştır. Buna ilişkin Basel Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesi tarafından önerilen uygulama usûl ve esasları ülke uygulamalarına yansırken amacından sapmamak kaydıyla, ülke koşulları dikkate alınarak da belirlenebilmektedir. Finansal piyasalarda, bilişim teknolojilerinde ve tekniklerde yaşanan hızlı gelişmelere paralel olarak sürekli gelişen söz konusu uluslararası kabul gören uygulamaların yakalanabilmesi esnek uygulamaları gerektirmektedir. Bu amaçla hesap kalemleri veya risk hesaplamalarına dayalı sınırlama ve oranların düzenlenmesi ve bu sınır ve oranlara aykırı durumların varlığı hâlinde gerekli önlemlerin alınabilmesi Kurulun yetkisine bırakılmış ve denetim sonucu alınacak önlemlere ilişkin hükümlerde bu oran ve sınırlamalarla gerekli bağlar kurulmuştur.
Öte yandan, kurumsal yönetim hükümleri çerçevesinde bankaların iyi yönetimlere sahip olup olmadıkları değerlendirilmek suretiyle, iyi yönetimleri teşvik etmek, kötü yönetimlerin varlığı hâlinde, Kanunun amaç maddesinde öngörülen hususları korumak amacıyla daha sıkı sınır ve oranlar uygulamak önemli bir denetim ve koruma mekanizmasıdır. Ayrıca, bankaların malî güçlerinin tespiti ve tahlili amacıyla çeşitli teknikler kullanılmakta, bu tekniklerden bazıları malî gücü tespitte diğer tekniklere göre daha etkin, ancak bankalar bakımından daha maliyetli olmaktadır. Malî gücü tespitte etkin olan bu teknikleri kullanmak suretiyle önemli bir iyi yönetim örneği gösterecek bankaları teşvik etmek uygun bir yaklaşım olacaktır. Kullanılan tekniklerin özelliğine bağlı olarak söz konusu sınır ve oranların hesaplanma ve dolayısıyla bildirim dönemleri de farklılıklar arz etmektedir. Tüm bu hususlar göz önünde bulundurularak her bir banka için asgarî veya azamî standart oran ve sınırlardan farklı bir oran veya sınır tesis etmeye veya hesaplama ve bildirim dönemlerini farklılaştırmaya Kurulun yetkili olması öngörülmüştür.
Diğer yandan, Kurum ve Kurul tarafından zamanında tedbir alınabilmesi amacıyla, öngörülen sınırlama ve standart oranlara erişilmesi hâlinde, söz konusu durumun banka tarafından Kuruma derhal bildirilmesi zorunluluk olarak aranmıştır.
|