Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ ESAS NO : 2018/2130 KARAR NO :2018/4602 İçtihat

Üyemizin Özeti
Trafik kazası, cezayı gerektiren bir eylemden meydana gelmiş ise ve ceza kanununu bu fil için daha uzun bir zaman aşımı öngürmüş ise uzamış zamanaşımı söz konusundur. Dava trafik kazasından kaynaklı maddi-manevi zararın isteminden ibaret olup mahkeme zamanaşımına uğradığından dolayı işin esasına geçmeden red etmiştir. Oysaki; uyuşmazlığa konu olan haksız fiilden ötürü ceza davasının devam ettiği ve ceza hukuku bakımından uzamış zamanaşımı süresi dikkate alınmadan davayı red etmesi doğru değildir. Yine , haksız fiilden kaynaklı davalara ilişkin genel bir düzenleme olan Türk Borçlar Kanununda uzamış zamanaşımı meselesinin hüküm altına alındığı ayrıca; özel kanun niteliinden olan Karayolları Trafik Kanunun 109/2 dede uzamış zamanaşımı süresini hüküm altına alındığı açıktır.
(Karar Tarihi : 30/05/2018)
YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/2130

KARAR NO :2018/4602
Davacı E.K. vekili Avukat C.Z. tarafından, davalı Saruhanlı
Belediye Başkanlığı aleyhine 01/07/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 23/02/2016 günlü kararın taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozma istenilmekle tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz
edilmemesi üzerine kesinleşmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08/05/2017 gün ve 2017/20512 sayılı yazısıyla, hükmün HMK'mn 367/1 maddesi uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir. Davacı vekili; 08/05/2010 tarihinde dava dışı Ü.A. nın sevk ve idaresindeki aracın yol üstünde bulunan çukura girerek devrilmesi sonucu davacının yaralandığını, davacının yaralanması sonucu malul kaldığını, Saruhanlı Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/670 soruşturma numaralı dosyasında davalının asli kusurunun tespit edildiğini, davacının sakatlığı nedeniyle iş göremez olduğunu, acı ve elem duyduğunu belirterek; oluşan maddi ve manevi zararın tazminini talep etmiştir.
Davalı vekili; zamanaşımı definde bulunarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, KTK 109. maddesinde "Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararlann tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar" şeklinde düzenlenme bulunduğu, davacının iddia ettiği olayın 2010 yılında
gerçekleştiği, Karayolları Trafik Kanunu'nun 109. maddesi uyarınca dava tarihi itibarıyla zamanaşımının dolduğu gerekçesi ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar
verilmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 60. maddesinin 1. fıkrasında; haksız fiil nedeniyle tazminat davasının, zararın ve failinin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl, her halde zararı doğuran olayın gerçekleşmesinden itibaren on yıllık sürede zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. Aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise; haksız fiil aynı zamanda suç teşkil eden bir eylem ise ve ceza kanunlarında daha uzun zamanaşımı süresi öngörülmüşse haksız fiil sorumluluğunda da bu uzamış ceza zamanaşımı süreleri uygulanır. Suç teşkil eden eylemlerde ceza kanunlarında yer alan zamanaşımının uygulanmasına yönelik 818 sayılı BK'nın 60/2. maddesi ile aynı mahiyette bir düzenleme de 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 109/2. maddesinde yer almaktadır. KTK'nm
109/2. maddesi ise "Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi Öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir" şeklinde düzenlenmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının geçirdiği trafik kazası sonucu yaralandığı, kaza nedeniyle taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan ceza soruşturması
yürütüldüğü anlaşılmaktadır. Davaya konu olan uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta olup bu haksız fiil aynı zamanda suç teşkil etmektedir. Hal böyle olunca somut olayda ceza zamanaşımının gözetilmesi gerekir. Olay tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 89. ve 66. maddeleri nazara alındığında zamanaşımı süresi sekiz yıldır. Eldeki davada, dava dilekçesi, kaza tespit tutanağı ve ceza dosyasına göre olay tarihi 08/05/2010
olup davanın açılma tarihi ise 01/07/2015 günüdür. Buna göre davanın açıldığı tarih itibarıyla ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır.
Şu durumda; mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
KARAR : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının HMK'nın 363/1.maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan nedenlerden dolayı kabulü ile; hükmün sonuca
etkili olmamak üzere BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine 30/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Karayolları Trafik Kanunu MADDE 109 :Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.

       Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.

       Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur. Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır.

       Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.

       Diğer hususlarda, genel hükümler uygulanır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Aydın IŞIK
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 12-09-2018

THS Sunucusu bu sayfayı 0,01646399 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.