Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 5. Ceza Dairesi Esas No: 2014/6241 Karar No: 2014/8962 İçtihat

Üyemizin Özeti
İnandırıcılıktan yoksun olan Uzman görüşüne dayanılarak yargılanmanın yenilenmesinin kabul edilmesi mümkün değildir.
(Karar Tarihi : 24/09/2014)
Zincirleme şekilde irtikap, menfaat temini için oluşturulmuş bir sistemde suç örgütünün üyesi olmak suçlarından sanık C...'nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 250/1, 43, 220/2 ve 62. maddeleri 10 ay hapis ve 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/05/2006 tarihli ve 2006/111 Esas, 2006/198 sayılı Kararının Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 26/12/2006 tarihli ve 2006/9880 Esas, 2006/10661 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, sanık müdafii tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 15/01/2014 tarihli ve 2006/111 Esas, 2006/198 sayılı ek Kararına yönelik sanık müdafii tarafından yapılan itirazın keza reddine dair Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/02/2014 tarihli ve 2014/109 Değişik İş sayılı Kararının;

Dosya kapsamına göre, sanık vekilince 09/01/2014 tarihli dilekçe ile yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin farklı delillere dayandığı ve daha önce delil olarak gösterilen ve sanığın mahkumiyetine gerekçe olarak gösterilen CD'lerdeki görüntülerdeki kişinin kuvvetle muhtemel sanık olmadığına ilişkin Ulusal Kriminal Büro tarafından düzenlenen 25/02/2013 tarihli adlî video uzman mütalaası sonucu dikkate alındığında, talebin esasına ilişkin değerlendirme yapılmaksızın ve bunun dışında sanığın mahkûmiyetine yeter hangi delile dayanıldığı açıkça belirtilmeksizin yazılı şekilde yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine karar verilmesinde ve bu karara yönelik yapılan itirazın ise kabulü yerine yasal gerekçe gösterilmeden reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 05/05/2014 gün ve 94660652-105-22-3525-2014-8856/30082 sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:

Mahkumiyet kararı verilirken kanıt olarak kullanılan ve suç teşkil ettiği kabul edilen eylemleri gösteren kamera görüntülerindeki kişinin kuvvetle muhtemel hükümlü C... olmadığına ilişkin Ulusal Kriminal Büro tarafından düzenlenen rapora dayanılarak yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulmuş ise de, bu görüntülerin 18/04/2006 günlü duruşmada izlenerek sanığa gösterildiğinde, suç sayılan fiilleri reddetmekle birlikte görüntüdeki şahsın kendisi olduğunu kabul ettiği, ayrıca Ulusal Kriminal Büro tarafından 25/02/2013 ve 06/06/2013 tarihli raporlar düzenlenirken mukayesede kullandığı fotoğrafların ne zaman ve kim tarafından hazırlandığının, adı geçene ait olup olmadığının ve sanığın suç tarihindeki görüntüleriyle karşılaştırmaya uygun olup olmadığının güvenli şekilde saptanmadığı ve sevkinin sağlanmadığı, kişinin görünümünün zamana veya fiziki müdahaleye bağlı olarak değişeceği veya değiştirilebileceği, bu koşullarda alınan ve inandırıcılıktan yoksun olduğu anlaşılan raporlar yargılamanın yenilenmesi nedeni sayılamayacağından hükümlü müdafiin buna ilişkin talebinin reddinde yasaya aykırılığın bulunmadığı ve açıklanan sebeplerle kanun yararına bozma isteminin yerinde olmadığı anlaşıldığından, Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/02/2014 gün ve 2014/109 Değişik İş sayılı Kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 24/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Ceza Muhakemesi Kanunu MADDE 311 :(1) Kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış bir dava, aşağıda yazılı hâllerde hükümlü lehine olarak yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülür:

a)Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaşılırsa.

b) Yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçek dışı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaşılırsa.

c) Hükme katılmış olan hâkimlerden biri, hükümlünün neden olduğu kusur dışında, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiş ise.

d) Ceza hükmü hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmış olup da bu hüküm kesinleşmiş diğer bir hüküm ile ortadan kaldırılmış ise.

e) Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa.

f) Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması. Bu hâlde yargılamanın yenilenmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebilir.

(2) Birinci fıkranın (f) bendi hükümleri, 4.2.2003 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararları ile, 4.2.2003 tarihinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurular üzerine verilecek kararlar hakkında uygulanır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Aydın IŞIK
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 12-09-2018

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02488399 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.