Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 3.Hukuk Dairesi 2009/20476 Esas 2009/21101 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Boşanma dosyası Yargıtay'da iken, mahkemece hükmedilen tedbir nafakalarının arttırılması davacı tarafından istenilmiştir.

Yerel Mahkeme yoksulluk ve iştirak nafakasının henüz kesinleşmediğinden arttırılmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile davayı reddetmiştir.

Yargıtay, "boşanma dosyasının kesinleşmesinin" beklenerek gerekli araştırma yapılarak karar verilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
(Karar Tarihi : 28.12.2009)
Dava: Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Karar: Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

Davacı, Eskişehir 1.Aile Mahkemesinin 4.12.2008 tarih, 2007/471 Esas ve 2008/957 Karar sayılı ilamı ile tarafların boşandıklarını, küçük E____'in velayetinin kendisine verildiğini, aylık 200-TL. tedbir yoksulluk, küçük çocuk için 150-TL. iştirak nafakasına hükmedildiğini, kararın temyiz edildiğini, davalının gelirinde artış olduğunu, bağlanan nafaka ile geçimini sağlayamadığını, ev hanımı olup, hiçbir yerden geliri olmadığını, küçüğün ihtiyaçlarının arttığını öne sürerek, nafakaların arttırılmasına karar verilmesini istemiştir.

Davalı, boşanma dosyasının Yargıtay'da olup, henüz kesinleşmediğini, kesinleşmemiş nafakanın artırılması için dava açılamayacağını bildirerek, yersiz olan davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, yoksulluk ve iştirak nafakasının henüz kesinleşmediğinden artırılmasının mümkün olamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 200-TL., müşterek çocuk için aylık 150-TL. tedbir nafakasına hükmedilmiş, temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Yargıtay'a gönderilmiştir.

Her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir. Önceki nafaka davasının kesinleşmemiş olması yeni dava açılmasına engel değildir. Nitekim iki dava arasında 1 yıl geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır.

O halde, mahkemece derdestlik koşullarının oluşmadığı, sonradan açılan bu davanın önceki nafakanın tezyidi davası olmasına göre, önceki davada verilen kararın kesinleşmesi beklenerek küçüğün yaşı, eğitim düzeyi ve davacı ile davalının ekonomik durumu gözetilerek hakkaniyete uygun bir nafakaya arttırılarak hükmedilmelidir.

KARAR : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.12.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 169 :Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ufuk BOZOĞLU
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 20-12-2014

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02302003 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.