Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, Esas: 1993/881, Karar: 1994/435 İçtihat

Üyemizin Özeti
Arsa sahibi, kesin vadede fesih hakkını kullanmayıp müteahhide gönderdiği ihtarda kesin bir süre de vermeyerek kira bedeli istemiş; müteahhit de inşaata devam etmiştir. Anılan şekliyle; müteahhide mehil vermeden, taraflar arasında belirsiz hale gelen kesin vadeye dayanılarak, akdin bozulmasına (feshine) karar verilmesi doğru değildir.
(Karar Tarihi : 31.01.1994)
"Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş, davetiye pulu olmadığından duruşma isteğinin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılması kararlaştırılmış ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Sözleşme uyarınca 5.6.1991 tarihinde teslimi gereken inşaat davalı tarafından bitirilememiş, davacı 21.8.1992 tarihinde açtığı davada akdin feshini talep etmiş, mahkemece ileriye etkili biçimde feshe dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

5.6.1991 tarihi işin ifasının gerektiği kesin bir vadeyi (BK 107. md.) içermekteyse de, belirtilen tarihte davacı fesih hakkını kullanmadığı gibi, davalıya çektiği (18.6.1991) ve (29.1.1992) günlü ihtarlar ile kira bedeli istemiş ve böylece davalıya kesin bir süre de vermediğinden akit süresiz hale gelmiştir. Nitekim, bu tarihler arasında davalının inşaata devam ettiği ve inşaat seviyesini de yaklaşık %85 nispetine getirdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının akdi feshi BK 106. maddesi uyarınca davalıya münasip yeni bir mehil vermesi ve bu mehil zarfında işin ifa edilmemesi halinde mümkün iken mahkemece belirsiz hale gelen kesin vadeye dayanılarak akdin bozulması doğru görülmemiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde ödediği temyiz peşin harcının temyiz eden davalıya geri verilmesine, 31.1.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 106 :Karşılıklı taahhütleri havi olan bir akitte iki taraftan biri mütemerrit olduğu takdirde, diğeri borcun ifa edilmesi için münasip bir mehil tayin veya münasip bir mehilin tayinini hakimden isteyebilir.

Bu mehil zarfında borç ifa edilmemiş bulunduğu surette alacaklı her zaman onun ifasını talep ve teahhür sebebi ile zarar ve ziyan davası ikame eylemek hakkını haizdir; birde aktin icrasından ve teahhürü sebebiyle zarar ve ziyan talebinden vaz geçtiğini derhal beyan ederek borcun ifa edilmemesinden mütevellit zarar ve ziyanı talep veya akdi fesh edebilir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 21-09-2014

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02625203 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.