Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Esas: 2009/15-191, Karar: 2009/258 İçtihat

Üyemizin Özeti
Yüklenicinin, sözleşmenin karşı yanca feshedilmesi nedeniyle kâr kaybı ve cezai şart isteyebilmesi için, sözleşmenin feshinde kusurunun bulunmaması gerekir.
(Karar Tarihi : 10.06.2009)
"Yüklenici tarafından açılan davada, sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği iddia edilerek kâr kaybı ve cezai şartın tahsili talep edilmiştir. Mahkemece kâr kaybı talebinin kısmen kabulüne, cezai şartla ilgili istemin tamamının kabulüne karar verilmiştir.

Yüklenicinin sözleşmenin karşı yanca feshedilmesi nedeniyle kâr kaybı ve cezai şart isteyebilmesi için sözleşmenin feshinde kusurunun bulunmaması gerekir.

Yanlar arasında düzenlenen 17.10.2003 günlü sözleşme ile davacı yüklenici, başrolünü oyuncu A____ S____'nin oynayacağı "A____ C____" adlı 13 bölümlük televizyon dizisinin yapımını üstlenmiştir. Sözleşmenin 4/k maddesinde dizinin başrol oyuncusunun değiştirilmesinin davalı iş sahibinin yazılı onayı ile mümkün olacağı; 7.maddesinde de bölüm başına ücretin, her bir bölümün tesliminin ardından ödeneceği kararlaştırılmıştır.

Mahkemece verilen ilk kararın bozulmasından sonra başrol oyuncusu A____ S____, alınan ifadesinde birinci bölümün çekiminden sonra ücretinin ödenmediğini ve davacı şirketin temsilcisi ile kavga ettiğini, bu nedenlerle diğer bölümlerde oynamaktan vazgeçtiğini beyan etmiştir. Bu durumda davacı-karşı davalı yüklenicinin, sözleşme ile başrol oyuncusu olarak kararlaştırılan A____ S____'nin dizide oynamaya devam etmesini sağlayamadığından sözleşmenin feshinde kusurlu olduğunun kabulü gerekir.

Diğer yandan taraflar arasındaki sözleşmenin 7.maddesinde bölüm başına ödemenin teslimin ardından yapılacağı kararlaştırıldığı, buna rağmen davalı-karşı davacı iş sahibinin bu ödemeyi yapmadığı ve yüklenicinin icra takibi sonunda iş bedeline kavuştuğu anlaşılmaktadır. O halde sözleşmenin 7.maddesine uygun ödemede bulunmayan iş sahibi de sözleşmenin feshinde kusurludur.

Yanlar arasındaki sözleşmede iş bedelinin ödeme zamanı kararlaştırıldığından mahkemece bu konuda film yapımcıları derneği ve SESAM'dan alınacak görüşlerin bir önemi bulunmamaktadır.

O halde mahkemece sözleşmenin tarafların ortak kusuru ile feshedildiği kabul edilerek yüklenici tarafından kâr kaybı ve cezai şart istemi ile açılan davaların da reddine karar verilmesi gerekir.

Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken dairemizin 19.11.2007 günlü ilâmı ile onandığı anlaşıldığından davalının tashihi karar talebinin kabulü ile mahkeme kararının bozulması uygun bulunmuştur...) Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Davalı karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.un 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 10.06.2009 gününde, oybirliği ile karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 158 :Akdin icra edilmemesi veya natamam olarak icrası halinde tediye edilmek üzere cezai şart kabul edilmiş ise, hilâfına mukavele olmadıkça, alacaklı ancak ya akdin icrasını veya cezanın tediyesini isteyebilir.

Akdin muayyen zamanda veya meşrut mahalde icra edilmemesi halinde tediye olunmak üzere cezai şart kabul edilmiş ise, alacaklı hem akdin icrasını hem meşrut cezanın tediyesini talep edebilir. Meğer ki alacaklı bu hakkından sarahaten feragat etmiş veya kayıt dermeyan etmeksizin edayı kabul eylemiş olsun.

Borçlunun cezai şartı tediye ile akitten rücu etmek hakkını ispat edebilmek salâhiyeti mahfuzdur.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 01-04-2014

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02260590 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.