Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, Esas: 2012/6633, Karar: 2012/7523 İçtihat

Üyemizin Özeti
Mahkemece,
davacı vekilinden, hangi taşınmazların tapu kayıtlarının iptali istendiği hususunda açıklama alınıp sadece uyuşmazlık konusu olanlar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekirken uyuşmazlık konusu edilmeyen taşınmazları da kapsayacak şekilde HMK'nın 389/1.,
hangi parseller üzerine ihtiyati tedbir konulduğu belirtilmediği gibi konulan tedbirin niteliği de açıklanmaksızın infazı mümkün olmayacak şekilde HMK'nın 391/2.;
maddelerine aykırı olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi doğru olmamıştır.
(Karar Tarihi : 19.12.2012)
"Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasında davacı vekilinin talebi üzerine verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı M____ A____ A____ vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan M____ Ltd. Şti'den olan alacaklarına karşılık adı geçen şirketten senetler aldığını, senetlerin vadelerinde ödenmemesi üzerine Gebze 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/107 ve 2010/261 Esas sayılı dosyaları ile Gebze 3. İcra Müdürlüğü'nün 2011/275 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, takiplerin kesinleştiğini, davalı arsa sahibi M____ A____ A____ ile diğer davalı yüklenici arasında Gebze İlçesi O____ Y____ Mahallesi 5056 Ada 9 ve 10 parsel, 5651 Ada 5, 6 ve 7 parsel, 5650 Ada 1 parsel ile 5660 Ada 4 parsel üzerinde arsa payı karşılığı inşaat yapmak üzere Gebze 1. Noterliğince düzenlenmiş 16.07.2007 tarih ve 18376 yevmiye numaralı Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye göre davalı yükleniciye her blokta %70 oranında daire isabet ettiğini, inşaatın geldiği aşamaya göre yükleniciye bu bölümleri satma yetkisi tanındığını, davalı yüklenicinin inşaata başladığını ancak bir süre sonra kaçıp gittiğini, bunun üzerine davalı arsa sahibinin sözleşmeyi feshettiğini, yapılan tespitte yüklenicinin arsa sahibinden 4.112.923,65 TL alacaklı olduğunun anlaşıldığını, İcra Müdürlüklerinden davalı yüklenicinin davalı arsa sahibinden olan hakkının tapuya tescili için dava açmak üzere İİK'nın 94. maddesince yetki aldıklarını ileri sürerek, 5056 Ada 9 ve 10 parsel, 5651 Ada 5,6 ve 7 parsel, 5650 Ada 1 parsel ile 5660 Ada 4 parselde kayıtlı bulunan taşınmazların tapu kayıtları üzerine İhtiyati tedbir yoluyla satılamaz kaydı ve 3. şahıslar tarafından haciz konulmaması için ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulmasını, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince 9 numaralı parselde iki blok, 10 numaralı parselde bir blok, 1 numaralı parselde dört adet zemin kat daire ve 1. normal katta 9 numaralı daire, 7 numaralı parselde bir blok, 6 numaralı parselde bir blok ve 5 numaralı parselde iki bloktan oluşan toplam 7 bloktaki dairelerin mülkiyetinin davalı yükleniciye aidiyetinin tespiti ile tapudan davalı arsa sahibi adına olan arsa payının iptali ile davalı yüklenici adına tescilini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, tensip tutanağı ile % 15 nakit ya da kamu bankasından kesin ve süresiz teminat mektubu ibrazında belirtilen parseller üzerine ihtiyati tedbir konulmasına yönünde ara karar alınmıştır.

Davalı M____ A____ A____ vekili, davacı ile müvekkili arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmadığını, davacının dava açma hakkı olmadığını savunarak, davanın reddi ile konulan tedbirlerin kaldırılmasını istemiştir.

Mahkemece, davalı M____ A____ A____ vekilinin tedbire itirazı üzerine, davanın icra müdürlüğünün verdiği yetki ile açıldığı, bu sebeple davada talep hakkı bulunduğu, her iki davalı arasındaki işin tasfiyesine yönelik feshedilen sözleşme doğrultusunda iadesi gereken miktarın ne olduğu hususunun kesinleşmediği ve davacının kendine ait alacak hakkını bu kesinleşmeye bağlamış olduğu, taşınmaz üzerine talep ettiği tedbirin uygun ve yerinde olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.

Tedbirin kaldırılması isteminin reddine dair ara karar, davalı M____ A____ A____ vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Talep, ihtiyati tedbir kararına vaki itirazın reddine dair verilen kararın temyizen incelenmesi istemine ilişkindir.

Davacı tarafça hangi taşınmazlarla ilgili tapu iptal ve tescil istendiği açıklanmaksızın davaya konu edilen taşınmazların dışındaki taşınmazları da kapsayacak şekilde ihtiyati tedbir talep edilmiş, mahkeme tarafından da tensip tutanağı ile "%15 nakit ya da kamu bankasından kesin ve süresiz teminat mektubu ibrazında belirtilen parseller üzerine ihtiyati tedbir konulmasına" denilerek ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Mahkemece verilen tedbir kararında hangi parseller üzerine ihtiyati tedbir konulduğu belirtilmediği gibi konulan tedbirin niteliği de açıklanmaksızın infazı mümkün olmayacak şekilde ve 6100 Sayılı HMK'nın 391. maddesine uygun şekilde yazılmamış kararla ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.

HMK'nın 389/1 maddesinde "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir" hükmü düzenlenmiştir. Bu itibarla mahkemece, davacı vekilinden hangi taşınmazların tapu kayıtlarının iptali istendiği hususunda açıklama alınıp sadece uyuşmazlık konusu olanlar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekirken, uyuşmazlık konusu edilmeyen taşınmazları da kapsayacak şekilde ve HMK'nın 389/1. ve 391/2. maddelerine aykırı olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi doğru olmamıştır.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı M____ A____ A____ vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün, davalı M____ A____ A____ yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.12.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Hukuk Muhakemeleri Kanunu MADDE 389 :(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.

(2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 27-12-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02520895 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.