Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

1136 S.lı Avukatlık Kanunu MADDE 9
Avukatlık meslekine kabul edilen adaya, ilgili baro tarafından bir ruhsatname verilir.
       Avukatlığa kabul, ruhsatnamenin verildiği andan itibaren hüküm ifade eder.
       Aday böylece avukatlığa kabul edildikten sonra (Avukat) unvanını kullanmak hakkını kazanır. Durum Türkiye Barolar Birliğine bildirilir.
       (Değişik dördüncü fıkra: 13/1/2004 – 5043/1 md.) Ruhsatnameler ve avukat kimlikleri Türkiye Barolar Birliği tarafından tek tip olarak bastırılır ve düzenlenir. 8 inci maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen şekilde Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca uygun bulma kararı verildiğinde ruhsatnameler Birlik Başkanı ve ilgili Baro Başkanı tarafından imzalanır. Avukat kimlikleri, tüm resmî ve özel kuruluşlar tarafından kabul edilecek resmî kimlik hükmündedir.
       Mesleke kabul edilen avukata ruhsatname verilirken, baro yönetim kurulu önünde aşağıdaki şekilde andiçtirilir:
       (Değişik : 2/5/2001 - 4667/8 md.) Hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağıma namusum ve vicdanım üzerine andiçerim.
       Avukatın andiçtirildiği, andın metnini de kapsıyan bir tutanağa bağlanır ve ilgilinin dosyasında saklanır. Tutanak baro yönetim kurulu üyeleri ile birlikte andiçen avukat tarafından imzalanır.

Avukatın Hukuka Uygun Davranacağına İlişkin Yemin Etmeye Zorlanması Haksızlıktır.

Üyemizin Notu: Avukatlık Kanunu’nun 9.maddesindeki yemin metni gerçekle örtüşmemektedir:
‘’ Hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağıma namusum ve vicdanım üzerine andiçerim.’’

Hukukun tanımı tartışmalıdır. Tanımlanamayan bir kavram üzerine ant içmek avukatın namusunu tehlikeye sokmaktadır.

‘’Bir yerde iki hukukçu varsa üç hukuki görüş vardır’’ sözü doğrudur. Hukukun köşeli ve belirli bir kavram olmadığı yargı kararlarındaki ayrışık oylardan bellidir. ‘’Hukuka uygun davranmak’’ belirsiz bir ölçüdür. Avukatı hukuka uygun davranmak için yemin etmek zorunda bırakmak avukata yapılmış bir haksızlıktır.

Çoğunluğun kabul ettiği tanıma göre "Hukuk, toplum yaşamını düzenlemek için, uygulanması devlet tarafından yaptırıma bağlanmış kurallar biçimidir." Bu tanıma göre avukatın yeminine sadık kalması için her hukuk kuralına uygun davranması gerekir.

Çoğu temel kanunun değiştiği 2005 yılında kanun maddelerinin ne anlama geldiği belirsizken avukatların yemin altında olması anlamsız kalmıştır. Pek çok avukat yeni kanunu eski hukuk bilgisine göre değerlendirmiş ve o yanlış değerlendirmeye göre yanlış talepte bulunmuştur. Hukuka aykırı talepte bulunan avukatların hukuka uygun davrandığı söylenemez. O dönemde pek çok yemin bozulmuştur.

Mutlaka yemin edilmesi gerekiyorsa yemin metninin şöyle değiştirilmesinde yarar bulunmaktadır: ‘’Bilgim çerçevesinde hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağıma namusum ve vicdanım üzerine ant içerim.’’

Avukat hukuku biliyor kabul edilir. Ama bu kabul avukata yemin ettirmek için yeterli değildir. ‘’Hukuku biliyorum’’ diyen hukuku bilmiyordur: Hukuk bulut gibidir. Buluta her bakan başka şeye benzetir.


 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Armağan KONYALI
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 29-11-2009

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02337098 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.