Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, Esas: 2008/9958, Karar: 2010/1008 İçtihat

Üyemizin Özeti
Davacının, sattığı ürünlerin, İstanbul'dan Mersin'e taşınması için davalı şirkete teslim ettiğini, fakat bu ürünlerin yolda kaybolduğunu ileri sürerek zararının tazmini talebiyle açtığı davada;
davalı, akdi ilişkiyi inkar ederek tanık dinlenmesine de muvafakat etmediğini bildirdiğinden;
talep olunan tazminat miktarı da gözetilerek taraflar arasında bir taşıma sözleşmesi bulunduğunun davacı tarafça yazılı delille ispatlanması gerekir.
(Karar Tarihi : 01.02.2010)
"Taraflar arasında görülen davada Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 11/04/2008 tarih ve 2005/737-2008/107 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ata Durak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, İstanbul'da bulunan müvekkilinin Mersin'de mukim Ç____ A.Ş.'ne tekstil ürünleri satıp üç çuval içinde taşınması için davalı şirkete teslim ettiğini, davalının ise bu malları anılan şirkete teslim etmeyip Ç____ K____ isimli bir kişiye teslim ettiğini bildirdiğini ileri sürerek, 10.558 YTL'nin temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının müvekkiline böyle bir mal teslim etmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, davasının davalı şirkete ait otobüsle İstanbul'dan Mersin'e tekstil ürünlerini gönderdiği, bu ürünlerin taşıma sırasında kaybolduğu, davacının da olayda % 50 oranında müterafik kusurunun bulunduğu gerekçesiyle davanın 5.279 YTL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

1- HUMK.'nun 433/2. maddesi uyarınca cevabi temyiz süresi 10 gündür. Mümeyyiz davalı vekilinin temyiz dilekçesi davacı vekiline 09.07.2008 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacı vekili tarafından cevabi temyiz süresi geçirildikten sonra, 24.07.2008 tarihinde karar temyiz edilmiştir. Bu durum karşısında HUMK.'nun 432/4. maddesi uyarınca, davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.

2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan zararın davalı taşıyıcıdan tazmini istemine ilişkindir.

HUMK'nun 5219 ve 5236 SK.'lar ile değişik 288. maddesi uyarınca miktar veya değeri 11.04.2008 hüküm tarihi itibariyle 490 YTL'yi geçmeyen hukuki işlemlerin senetle ispat olunması gereklidir. Somut uyuşmazlık yönünden de taşıma sözleşmelerinin yazılı olarak düzenlenmesi geçerlik şartı değilse de davacı tarafından talep edilen tazminat miktarı nazara alındığında, taraflar arasında bir taşıma sözleşmesi bulunduğunun davacı tarafça yazılı delille ispatlanması gerektiği açıktır. Davalı vekili tarafından da hem taraflar arasında bir akdi ilişkinin bulunduğu hususu inkar edilmiş hem de 15.02.2006 tarihli oturumda tanık dinlenmesine muvafakat etmedikleri bildirilmiştir. Bu durumda mahkemece teslim maddi vakıasından hareketle tanık dinlenmesi ve giderek HUMK.'nun 288. maddesi hilafına taraflar arasında taşıma sözleşmesi bulunduğu hususunun da tanıkla ispatı sonucunu doğuracak şekilde hareket edilmesi mümkün değildir. Ancak davacı tarafından sunulan ve "3 çuval T____ K____ 02.07.05 16:30" ibareli belgedeki yazıların T____ K____'ye ait olduğunun ve T____ K____'nin de davalı şirketin yetkili temsilcisi veya davalı şirket adına mal teslim almaya yetkili memuru olduğunun kanıtlanması halinde, anılan belgenin bir yazılı delil başlangıcı olarak kabulü düşünülebilirse de mahkemece bu konuda da hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır.

Bu durum karşısında mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın yukarıda açıklanan şekilde incelenip değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda 1 no'lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, 2 no'lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 54.85 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 01.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : (Eski) Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu - Mülga MADDE 288 :(DEĞİŞİK MADDE RGT: 18.07.1981 RG NO: 17404 KANUN NO: 2494/20)
Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri (DEĞİŞİK İBARE RGT: 21.07.2004 RG NO: 25529 KANUN NO: 5219/2) (YÜR. TAR.: 01.01.2005) dörtyüz milyon lirayı geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir.

Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma (ibra) gibi herhangi bir sebeple (DEĞİŞİK İBARE RGT: 21.07.2004 RG NO: 25529 KANUN NO: 5219/2) (YÜR. TAR.: 01.01.2005) dörtyüz milyon liradan aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 02-06-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02743912 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.