Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 4. Ceza Dairesi 2009/16865 E.N , 2009/133 K.N İçtihat

Üyemizin Özeti
SANIĞIN SÜRÜCÜ BELGESİ BULUNMADIĞI İÇİN, TRAFİK KONTROLÜ SIRASINDA BAŞKA KİŞİ ADINA DÜZENLENEN VE İĞFAL KABİLİYETİ OLAN ALDATICI NİTELİKTEKİ SÜRÜCÜ BELGESİNİ SUNMASI BİÇİMİNDEKİ EYLEMİ NEDENİYLE TCK'NIN 204/1. MADDESİ UYARINCA SAHTECİLİK SUÇUNUN YANI SIRA, SAHTE SÜRÜCÜ BELGESİNDE ADI GEÇEN KİŞİ HAKKINDA YALNIZCA KABAHAT SAYILAN FİİL HAKKINDA TUTANAK DÜZENLENMİŞ OLMASINA GÖRE, HER NE KADAR GERÇEKTE VAR OLAN BİR KİMSEYE AİT BİLGİLER KULLANILMIŞ İSE DE, EYLEMİN İFTİRA DEĞİL; TCK'NIN 206. MADDESİNDE DÜZENLENEN YALAN BİLDİRİMDE BULUNMA SUÇUNU OLUŞTURACAĞI GÖZETİLMELİDİR.
(Karar Tarihi : 06.07.2009)
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

I- Yargılama ve olayın kanıtlanmasına ilişkin gerekçe: Sanığa yükletilen sahtecilik eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu,

Hukuksal tanı: Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tipine uyduğu,

Yaptırım: Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,

Anlaşıldığından sanık T____'nun ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,

II- Sanık hakkında iftira suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteğine gelince,

Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1- Sürücü belgesi bulunmayan sanığın, trafik kontrolü sırasında E____ isimli kişi adına düzenlenen sürücü belgesine kendi fotoğrafının yapıştırılması suretiyle elde edilen ve iğfal kabiliyetini haiz olduğu saptanan sürücü belgesini sunması biçimindeki eylemi nedeniyle TCK'nın 204/1. maddesi uyarınca sahtecilik suçunun yanı sıra, sahte sürücü belgesinde adı geçen kişi hakkında aracın farının bozuk olması nedeniyle trafik cezasına esas olmak üzere tutanak düzenlenmiş olmasına göre, her ne kadar gerçekte var olan bir kimseye ait bilgiler kullanılmış ise de, TCK'nın 268. maddesinde öngörüldüğü haliyle ortada kabahatin ötesinde soruşturma ve kovuşturma yapılmasının engellenmesi amaçlanan bir suç bulunmaması karşısında eylemin TCK'nın 206. maddesinde düzenlenen yalan bildirimde bulunma suçunu oluşturacağı gözetilmeden, uygulama yeri bulunmayan aynı Yasa'nın 268. maddesinin yollamasıyla 267/7. madde ve fıkrası uyarınca hükümlülüğüne karar verilmesi,

2- Kabule göre sanık hakkında sahtecilik suçundan kurulan hükümde TCK'nın 62. maddesi uyarınca takdiri indirim uygulanmasını karşın yeterli ve yasal gerekçeye dayanılmadan uygulama dışı bırakılması

Yasaya aykırı ve sanık T____ temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle (HÜKMÜN BOZULMASINA), tutuklu kaldığı süreye ve suçun niteliğinin değişmiş olmasına göre başka suçtan tutuklu ya da hükümlü bulunmadığı takdirde salıverilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına; yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06.07.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ceza Kanunu MADDE 267 :(1) Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Fiilin maddî eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması halinde, ceza yarı oranında artırılır.

(3) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.


(4) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.

(5) Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; hükmolunur.

(6) Mağdurun mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, beşinci fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.

(7) (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 17/11/2011 tarihli ve E.: 2010/115, K.: 2011/154 sayılı Kararı ile.)

(8) İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlar.

(9) Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararı, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilan olunur. İlan masrafı, hükümlüden tahsil edilir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Hasan ATAY
Hukuk Fakültesi Öğrencisi
Şerh Son Güncelleme: 02-02-2012

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02849388 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.