Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 4. C. D. 2009/3898 E.N , 2009/3995 K.N. İçtihat

Üyemizin Özeti
hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasının diğer kişiselleştirme mevzularından önce isteme bağlı olmaksızın re'sen yargıç tarafından değerlendirilmesi gerektiği gözetilmelidir.
(Karar Tarihi : 04.03.2009)
Tehdit suçundan sanık M.A___'nin, 5237 sayılı T.Ceza Yasası'nın 106/1, 31/3, 62/1, 50/3, 52/1-2. maddeleri uyarınca 2000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Yargılama Yasası'nın 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin (M___ Çocuk Mahkemesi)'nce verilip kesinleşen 21.02.2008 tarihli karara karşı yapılan itirazın reddine ve hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine ve taksitlendirilmesine ilişkin (4), (5), (6) numaralı bölümlerinin hükümden çıkarılmasına dair (M___ Birinci Ağır Ceza Mahkemesi)'nin 26.03.2008 tarihli kararının, Adalet Bakanlığı'nın 07.01.2009 gün ve 66695 sayılı yazı ile yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine,

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.02.2009 gün ve 9908 sayılı tebliğ-namesiyle Daireye gönderilen dava dosyası incelendi.

Tebliğnamede "Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Kanun'un 231/7. maddesinde "Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkum olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez" hükmü yer almakta ise de, 5237 sayılı Kanun'un 50/3. maddesi gereğince daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla, fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış bulunanların mahkum edildiği 1 yıl veya daha az süreli hapis cezasının, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunlu olup, bu durumun hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.

Gereği görüşüldü;

5271 sayılı CYY'nin 231. maddesinin 7. fıkrasında "Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkum olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde'seçenek yaptırımlara çevrilemez." 5237 sayılı TCY'nin 50/3. maddesinde ise "Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla, mahkum olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." hükümleri yer almaktadır.

İncelenen somut olayda, mahkemece çocuk sanık hakkında tehdit suçundan hükmolunan 3 ay 10 gün hapis cezasının, CYY'nin 231/7. maddesi gözetilmeden, TCY'nin 50/3. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrildiği görülmektedir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinde, hapis cezasının yasal zorunluluk bulunsa bile adli para cezasına çevrilmesi olanaklı değildir. YCGK'nın 03.06.2008 gün ve 2008/149-163 sayılı kararında da belirtildiği üzere CYY'nin 231. maddesinin diğer kişiselleştirme nedenlerinden önce yargıç tarafından isteme bağlı olmaksızın değerlendirilmesi zorunludur. Adli para cezasına ilişkin seçenek yaptırım uygulamasının cezanın kişiselleştirilmesi araçlarından birisini oluşturduğunda kuşku yoktur. CYY'nin 231/7. maddesinde çocuk sanıklar açısından ayrık bir düzenlemeye yer verilmemiştir. TCY'nin 50/3. maddesindeki yasal zorunluluğun, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması durumunda, CYY'nin 231/11. maddesi uyarınca yerine getirilmesi olanaklıdır. Yukarıda belirtilen YCGK kararı ve CYY'nin 231/7. maddesi hükmü karşısında M___ Çocuk Mahkemesi'nin daha önce hapis cezasına mahkum edilmeyen çocuk sanık hakkındaki hapis cezasını yasal zorunluluk nedeniyle adli para cezasına çevirmesi işleminin hukuka uygun olmadığı anlaşılmaktadır.

Ancak, yasa yararına bozma konusunda bir karar verilebilmesi açısından itiraz merciinin yetkilerinin de irdelenmesi gerekmektedir. İtiraz merciinin yetkisi, önüne getirilen ve incelenmesi istenilen itiraz konusunu -somut olayda ise 5271 sayılı CYY'nin 231/6. maddesinde üç bent halinde sıralanan uygulama koşullarının varlığını- denetlemekle sınırlıdır. Eylemin sanık tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, suç oluşturup oluşturmadığı, nitelendirmenin isabetli olup olmadığı, CYY'nin 231/7. maddesi hükmüne uyulup uyulmadığı ve benzeri gibi geniş kapsamlı bir hukuka uygunluk denetiminin itiraz yasa yoluyla yapılması olanaklı değildir. Yasa koyucunun amacının da 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, yetki aşımına yol açacak nitelikte geniş kapsamlı bir incelemeye tabi tutulması olmadığı açıktır. Yapılan açıklamalara göre, itiraz merciinin CYY'nin 231/6. maddesinde sayılan koşulları irdeleyerek ulaştığı itirazın reddine ilişkin karar hukuken doğru olmakla birlikte, işin esasına girip cezanın kişiselleştirilmesiyle ilgili uygulamaları denetleyerek verdiği adli para cezasına çevirme ve taksitlendirmeyi içeren 4., 5. ve 6. kısımların hükümden çıkarılmasına ilişkin kararının, hukuka uygun olmadığı açıktır.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, yasa yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce önceki paragrafta açıklanan değişik gerekçeyle yerinde görüldüğünden, tehdit suçundan sanık M____ hakkında, M___ Birinci Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen 26.03.2008 gün ve 2008/196 D.İş sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Yargılama Yasası'nın 309. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), belirtilen hukuka aykırılığın, aynı yasa maddesinin 4-d fıkrası uyarınca Yargıtay tarafından giderilmesi olanaklı görüldüğünden, adli para cezasına çevirme ve taksitlendirme işlemleriyle ilgili kısımların hükümden çıkarılması biçimindeki 2 numaralı bendinin karardan ÇIKARILMASINA, 04.03.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ceza Kanunu MADDE 50 :(1) Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre;

a) Adlî para cezasına,

b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine,

c) En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye,

d) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya,

e) Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya,

f) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya,

Çevrilebilir.

(2) Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez.

(3) Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.

(4) Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası uzun süreli de olsa; bu ceza, diğer koşulların varlığı halinde, birinci fıkranın (a) bendine göre adlî para cezasına çevrilebilir. Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir halinde uygulanmaz.

(5) Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir.

(6) Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi halinde, (Değişik: 7242 S.K m.8: yürürlük: 15.4.2020) "infaz hakimliği" kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verir ve bu karar derhal infaz edilir. Bu durumda, beşinci fıkra hükmü uygulanmaz.

(7) Hükmedilen seçenek tedbirin hükümlünün elinde olmayan nedenlerle yerine getirilememesi durumunda, (Değişik: 7242 S.K m.8: yürürlük: 15.4.2020) "infaz hakimliğince" tedbir değiştirilir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Raşit TAVUS
Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi
Şerh Son Güncelleme: 01-04-2011

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03121090 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.