Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, Esas:2008/3345, Karar: 2008/5836 İçtihat

Üyemizin Özeti
Maddede poliçelere ilişkin düzenlemeyi havi Kanunun 585. maddesine atıf olmaması sebebiyle bonoda, kendi emrine bono tanzimi mümkün değildir. Eş deyişle bonoyu tanzim eden kendisini lehdar göstermişse senet, bono vasfında kabul edilemez. Ayrıca lehdar hanesinde bir düzeltme söz konusu ise bu düzeltmenin keşideci tarafından paraf ve/veya imzalanması gereklidir. Aksi halde bu düzeltme de geçerli değildir.
(Karar Tarihi : 25.03.2008)
Alacaklı tarafından 20.09.2005 keşide ve 20.10.2005 vade tarihli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibine geçildiği, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emri tebliğ üzerine adı geçen vekilinin yasal sürede icra mahkemesine başvurarak bononun lehtar hanesinde yapılan düzeltmede keşidecinin imzası olmadığından takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfında olmadığı nedeniyle takibin iptalini talep ettiği ve ayrıca imzaya itiraz ettiği anlaşılmaktadır.

Takip dayanağı bononun incelenmesinde, keşidecinin A.Ç. olup, lehdarı önce A.Ç. yazıldığı, daha sonra "Ç."nin üzerinin çizilerek "G." yazıldığı, ancak bu düzeltmede keşidecinin imza ve onayının olmadığı görülmüştür. Lehdar hanesinde yapılan düzeltme HUMK'nun 298. maddesi hükmü gereğince keşideci tarafından paraf edilmediğinden geçersizdir. Bu durumda bononun lehdarının A.Ç. olduğunun kabulü gerekir.

Bu durumda takip dayanağı bonoda keşideci ile lehdar aynı kişidir. TTK.'nun 585. maddesi hükmüne göre, poliçe keşidecinin emrine yazılı olabileceği gibi bizzat keşideci üzerine veya bir üçüncü şahıs hesabına da keşide edilebilir. Ancak TTK.'nun 690. maddesi aynı yasanın 585. maddesine yollama yapmadığından anılan madde bonolar için uygulanamaz. Bir kimse poliçelerde olduğu gibi kendi emrine bono tanzim edemez. Bir başka anlatımla bonoyu tanzim eden, kendisini lehtar göstererek bono düzenleyemez. Zira, poliçedeki keşideci ile bonodaki keşideci aynı konumda olmayıp; poliçede kabul eden muhatap, bonodaki keşideci durumundadır. Eğer böyle bir şeyi mutlaka istiyorsa, bu hususu poliçe düzenlemek sureti ile gerçekleştirebilir. Bu durumda, takip dayanağı belge, bono niteliğinde olmadığından, alacaklının anılan senede dayanarak takip yapması mümkün değildir.

O halde mahkemece icra takibinin İİK.'nun 170/a maddesi gereğince iptaline karar verilmesi ve bu maddede tazminat öngörülmediğinden, alacaklının tazminatla sorumlu tutulmaması gerekirken, anılan hususun göz ardı edilerek imzaya itirazın kabulü ile borçlu yararına tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.
Üye Notu : İşbu kararın özet kısmı tarafımızca yazılmıştır.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu MADDE 690 :C - TATBİK OLUNACAK HÜKÜMLER:

       Madde 690 - Bononun mahiyetine aykırı düşmedikçe poliçelerin cirosuna ait (593-602) ve vadeye dair (615 - 619) ve ödeme hakkındaki (620 - 624) ve ödemeden imtina halinde müracaat haklarına dair (625 - 639, 641 - 643) ve araya girme suretiyle ödemeye ait (646, 650 - 654) ve suretlere mütaallik (658, 659) ve bozup değiştirme hakkındaki (660) ve müruruzamana ait (661 - 663) ve iptale mütaallik (669 - 677) ve tatil günleri, müddetlerin hesabı ve atıfet mehillerinin yasağı, poliçeye mütaallik muamelelerin yapılması icabeden yer ve imza hakkındaki (664 - 668) ve kanunlar ihtilafına dair (678 - 687) inci maddeler hükümleri bonolar hakkında da caridir.

       Kezalik üçüncü bir şahsın ikametgahında veya muhatabın ikametgahından başka bir yerde ödenmesi şart olan poliçeye mütaallik (586 ve 609) ve faiz şartına mütedair (587) ve ödenecek bedele dair muhtelif beyanlar hakkındaki (588) ve muteber olmıyan bir imzanın neticelerine dair (589) ve temsil salahiyetini haiz olmıyan veya salahiyeti hududunu aşan bir kimsenin imzasına mütedair (590) ve açık poliçeye mütaallik (592) inci madde hükümleri, bonolar hakkında da caridir.

       Avala mütedair (612 - 614) üncü maddeler hükümleri de bonolar hakkında tatbik olunur.

       613 üncü maddenin son fıkrasında derpiş edilen halde aval, avalın kimin hesabına verildiğini göstermezse bonoyu tanzim eden kimse hesabına verilmiş sayılır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 20-11-2009

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02568293 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.