Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Yabancı Plakalı Araçların Türkiye'de Karıştıkları Kazalarda “türkiye Motorlu Taşıt Bürosu”nun Sorumluluğu

Yazan : Abdülaziz Uralçin [Yazarla İletişim]
Avukat





YABANCI PLAKALI ARAÇLARIN TÜRKİYE'DE KARIŞTIKLARI KAZALARDA “TÜRKİYE MOTORLU TAŞIT BÜROSU”NUN SORUMLULUĞU*


Yabancı plakalı motorlu araçların Türkiye'ye girdikten sonra karayollarında diğer araç ve kişilere verebilecekleri zararların, sigorta güvencesi altına alınması amacıyla; uluslararası geçerliliği olup Türkiye'de kabul edilen sigortalarının bulunması halinde, bir tür zorunlu mali mesuliyet sigortası güvencesi altında sayılabilecekler midir? Eş bir söyleyişle, zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırmaları gerekir mi? Sorusu aklımıza gelmektedir. İşte bunun için, Türkiye'nin de üyesi bulunduğu Avrupa Konseyi Üyesi Ülkeler[1]; Ülkelerindeki motorlu taşıtlar tarafından zarar görenlerin haklarını zorunlu bir sigorta sistemi kurulması suretiyle korunması amacıyla Uluslararası Bürolar kurulması amacıyla, 20.04.1959 tarihinde Strazburg'da Motorlu Taşıtların Mecburi Mali Mesuliyet Sigortasına Dair Avrupa Sözleşmesi’ni imzalamıştır. Türkiye bu sözleşmeyi 26.06.1974 tarihinde imzalamıştır. Bakanlar Kurulu'nun 08.05.1963 gün ve 6/1723 sayılı kararı ile Avrupa Sözleşmesi’ne uygun olarak tüzel kişiliği haiz Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketler Birliği Motorlu Taşıt Bürosu kurulmuştur. 1964 yılından bu yana da Ülkemizde Yeşil Kart ( Green Card ) sistemi uygulanması sürdürülmektedir.
Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunun Çalışma Esas ve Usulleri Hakkındaki Yönetmeliğin 5. maddesinin 3. bendi uyarınca[2]; yurtdışında sigortalanmış bulunan ve yerel bürolarca geçerli olan sigorta sertifikaları taşıyan motorlu kara taşıt araçları sahipleri veya sürücüleri tarafından Türkiye'de sebebiyet verilmiş hasarların, doğrudan doğruya idare edilmesi ve ödemeleri yapmak için gerekli işlemleri yerine getirmek; Büro’nun asıl amacı kabul edilmiştir. Yabancı plakalı araçların Türkiye'de karıştıkları kazalarda geçerli bir yeşil kart sigortaları mevcutsa, yeşil kart sigortacılarına izafeten kusur esasına göre kaza tarihindeki sigorta limitleri dahilinde sebebiyet verilen zararlar karşılanacaktır.

Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunun Çalışma Esas ve Usulleri Hakkındaki Yönetmelik ile çalışma usul ve esasları belirlenmiş olan Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu'nun ve organlarının görevleri, çalışma esas ve usulleri ile ilgili diğer esasları düzenlenmiştir. Bu Yönetmelik, 7397 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin 8 inci fıkrası uyarınca 303 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin verdiği yetkiye istinaden, Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Devlet Bakanlığı'nca yürürlüğe konulan Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Yönetmeliği'nin 43 üncü maddesine göre hazırlanmıştır.

7397 sayılı Kanunun 3379 sayılı Kanun ile değişik 36 ncı maddesinin 8 inci fıkrası ve Türkiye Sigorta ve Reasürans şirketleri Birliği'nin Çalışma Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmeliğin 43 üncü maddesi hükümleri uyarınca tüzel kişiliği haiz "Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu" kurulmuştur. Büro, süresiz olarak kurulmuştur. Büro’nun merkezi İstanbul'da olmakla birlikte, gerek görülen yerlerde şube açılabileceği de düzenlenmiştir. Anılan Yönetmelik hükümleri uyarınca Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu’nun amaçları;

1-Üyeleri tarafından zorunlu mali sorumluluk hallerine karşı sigortalanmış motorlu kara taşıt araçlarının sahiplerinin veya sürücülerinin yabancı ülkelerde seyahatlerini kolaylaştırmak amacıyla, yabancı bürolar veya benzeri kuruluşlar ve yabancı sigorta şirketleri ile işbirliğinde bulunmak,


2-Sigortalılara üyeleri aracılığı ile yabancı memleketlerde geçerli sigorta sertifikası vermek,


3-Sigortalı araçların verebilecekleri hasarların, hasarın vuku bulduğu ülkelerde faaliyette bulunan bürolar, benzeri kuruluşlar veya yabancı sigorta şirketleri tarafından doğrudan doğruya idare ve ödenmesine imkan sağlayan anlaşmalar yapmak,


4-Yeşil Kart Reasürans Pool'ünü idare etmek ve Bakanlığın onayı ile Pool üyesi tüm sigorta şirketlerince uygulanmak üzere, yeşil kart sigorta tarifeleri hazırlamak ve yürürlüğe koymak,


5-Yurt dışında sigortalanmış bulunan ve yerel bürolarca geçerli olan sigorta sertifikalarını taşıyan motorlu kara taşıt araçları sahipleri veya sürücüleri tarafından Türkiye'de sebebiyet verilmiş hasarların, doğrudan doğruya idare ve ödenmesi hususundaki işlemleri yapmak,


6-Yukarıdaki amaçlarla, yabancı bürolar veya benzeri kuruluşlar ve yabancı sigorta şirketleri ile bunların hesabına, hasarların ödenmesine yetki veren anlaşmalar yapmak,


olarak belirlenmiştir.

Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu'nun Çalışma Esas ve Usulleri Hakkındaki Yönetmeliğe göre, yabancı plakalı araçların Türkiye'de karıştıkları kazalarda şayet geçerli yeşil kart sigortaları mevcutsa, yeşil kart sigortacılarına izafeten kusur esasına göre, kaza tarihindeki sigorta limitleri dahilinde sebebiyet verilen zararlar karşılanacaktır. Bir başka deyişle, yeşil kart sigorta poliçesi, o ülkede düzenlenmiş zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi gibi kabul edilecektir.
Yeşil Kart Sigortasında; sigorta şirketleri, Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu'nun acentesi gibi çalışır; dolayısıyla, sigorta şirketleri poliçeyi tanzim etmelerine rağmen, hasar ödemesi, Motorlu Taşıt Bürosu'nun sorumluluğundadır. Hasar meydana geldiğinde, hasarın meydana geldiği ülkenin motorlu taşıt bürosuna müracaat edilerek, hasar işlemleri tamamlanır. Poliçenin arka yüzünde geçerli olduğu ülkelerdeki motorlu taşıt bürolarının adresleri yer almaktadır. Hasar ile ilgili yapılan ihbar ile ekindeki bilgi ve belgeler büro tarafından kontrol edilerek hasar dosyası açılmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye' de meydana gelen kazaların hasarları Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu tarafından ödenmektedir. Hasar ihbarının Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu'na ulaşmasını takiben Büro tarafından hasar anında yapılması gerekenler ile ilgili bilgi verilir, gerektiğinde hasarın tespit edilmesi amacıyla Büro eksper(ehli vukuf) gönderir ve hasarın en kısa zamanda ödenmesini sağlar. Ancak, hasarlı bir kaza meydana geldiğinde bunun için Büro’ya ihbar mahiyetindeki bilgi yetmemekte, bunun yanı sıra hasarın niteliğine göre aşağıda yer verilen gerekli belgelerin ulaştırılması gerekmektedir.

Maddi Hasarlı Kazalarda:
1-Poliçe fotokopisi
2-Kaza Tespit Tutanağı veya tasdikli sureti (Kazanın ne şekilde olduğuna dair resmi makamlarca düzenlenmiş kaza raporu).
3-Alkol raporları (Mağdur ve şüpheli kişilerin)
4-İfade tutanakları, görgü tespit tutanağı
5-Sürücülerin ehliyet ve ruhsat fotokopisi
6-Kazanın oluşunu görüntüleyen fotoğraflar

Ölümlü Kazalarda:
1-Poliçe fotokopisi
2-Kaza Tespit Tutanağı veya tasdikli sureti (Kazanın ne şekilde olduğuna dair resmi makamlarca düzenlenmiş kaza raporu).
3-Veraset İlamı
4-Verasete Esas Aile Akit Tablosu(Nüfus Kayıt Örneği)
5-Defin Ruhsatı veya Vefat Muayene Tutanağı
6-Gelir durumunu gösterir belge

Tedavi Gerektiren Kazalarda:
1-Poliçe fotokopisi
2-Kaza Tespit Tutanağı veya tasdikli sureti (Kazanın ne şekilde olduğuna dair resmi makamlarca düzenlenmiş kaza raporu).
3-Yapılan tedaviye ilişkin kati doktor raporu / hastane raporu
4-Yaralı adına düzenlenmiş, tedavi giderlerini belirten, fatura asılları (ilaç faturaları, reçete ve ilaç küpürleri )
5-İş göremezlik durumlarında süreci gösteren doktor raporu
6-Tazminat doğrudan tedavinin yapıldığı sağlık kuruluşuna ödenecek ise kazazedenin yapılan tedavi ile ilgili masraflarının sigorta şirketince hastaneye ödenmesi konusunda yazılı izni.
Kaza Sonucunda Sürekli Sakatlılık söz konusu ise :
1-Poliçe fotokopisi
2-Kaza Tespit Tutanağı veya tasdikli sureti(Kazanın ne şekilde olduğuna dair resmi makamlarca düzenlenmiş kaza raporu).
3-Daimi sakatlık oranını gösterir Kat’i Hastane Heyet/Doktor Raporu
4-Gelir durumunu gösterir belge.
Yüksek Mahkeme’nin konu ile ilgili kararları şöyledir:
“Somut olayda, davacılar vekili, müvekkillerinin murislerinin ölümü nedeniyle sigorta poliçesinde yolcu kaza sigortası teminatı olan 50.000 DM'nin Türk Lirası karşılığının her bir ölen kişi için ayrı ayrı davalı sigorta şirketine S izafeten Motorlu Taşıt Bürosu'ndan tahsilini talep etmiştir. Ancak, Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu geçerli bir yeşil kart sigortası var ise, meydana gelen zarardan kusur esasına göre, kaza tarihindeki zorunlu trafik sigortası teminatı limitiyle sınırlı olarak sorumludur. Oysa, davacılar vekili, sigorta poliçesinde yazılı yolcu kaza sigortası teminatını talep etmiş olup, Türkiye Motorlu Taşıt Büro vekili, talebin yeşil kart sigorta teminatına yönelik olmadığı, bu nedenle yabancı sigorta şirketine izafeten davanın kendilerine yöneltilemeyeceğini, davalı sigorta şirketi vekili ise, poliçe teminatı olan 50.000 DM'nin kaza başına azami sorumluluk miktarı olduğunu savunmuşlardır. Mahkemece, bilirkişi raporuna göre, poliçede yazılı yolcu kaza sigortası teminatı olan 50.000 DM'nin her bir ölen için ayrı ayrı tahsiline karar verilmiş ise de, varılan bu sonuç yeterli bir inceleme ve araştırmaya dayalı değildir.

Bu durumda, uyuşmazlığın çözümünde belirleyici unsur olan merkezi Almanya'daki davalı sigorta şirketinin düzenlediği sigorta poliçesi ile verilen sigorta güvencesinin kapsamı ve niteliğinin ne olduğu net ve kesin bir açıklıkta saptanması gerekmektedir.”[3]

“Yeşil kart poliçesi hamili yabancı ülkeye ait motorlu aracın, Türkiye'de kazaya neden olması durumunda; Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu, zarar gören 3. şahıslara karşı kendi ülkesindeki zorunlu sigorta kanununa göre sorumlu olmakla bu halde, sigortacının temerrüde düşeceği tarihin, 2918 sayılı Kanunun 98 ve 99. maddeleri kapsamında belirlenmesi gereğine, somut olayda ise, Büro üyesi sigorta şirketince düzenlenmiş yeşil kart poliçesi hamili motorlu aracın Türkiye dışındaki karayolunda neden olduğu trafik kazası sonucu Bağ-Kur sigortalısının vefat etmesi giderek 2918 Sayılı Kanunun uygulanma alanının Türkiye'deki karayollarında meydana gelen trafik kazaları ile sınırlı bulunması ve sigorta poliçesi genel şartnamesi ile "Motorlu Taşıtların Mecburi Mali Mes'uliyet Sigortasına Dair Avrupa Sözleşmesi"nin aksi yönde bir hüküm içermemesi itibariyle, Kurumun açtığı rücu davasında; davalı Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu, yönünden de faize başlangıç tarihi olarak, gelirler için onay, masraflar için ödeme tarihlerinin esas alınması gereği…”[4](2918 sY. m 98, 99).
“…Ceza Mahkemesinde alınan ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından düzenlenen kusur raporuna göre; olayın 14.05.1997 günü saat 00:30 sıralarında sürücü A. idaresindeki TIR aracı ile Ankara yönünden Aksaray yönüne seyrederken Körfez dinlenme tesislerine 10 metre kala, karşı yönden gelen E. idaresindeki 34 ... 57 plaka sayılı kamyonete orta şerit çizgisi üzerinde çarparak T... Traktör ve Makine A.Ş. işyeri sigortalılarından E.'nin ölümü ile sonuçlanan trafik iş kazası olduğu tespit edilmiştir.
Rücu davasını Sosyal Sigortalar Kurumu Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği aleyhine açmıştır. Davalı vekili, husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini, Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosuna yöneltilmesi gerektiğini savunmuş, bu savunmasını temyiz dilekçesinde de tekrar etmiştir. Bilindiği gibi, Karayolları Trafik Kanununun 108. maddesine göre; "şayet, bir aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırılmamış veya kazaya karışan aracın plakası saptanamamış ise "3. kişinin zararının, Garanti Fonu tarafından karşılanması esası getirilmiştir. KTK'nın 108. maddesi, 17.10.1996 tarih ve 4199 sayılı Yasa ile değiştirilmiş ve 108. madde koşullarının gerçekleşmesi halinde, ödemelerin Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği tarafından yapılacağı öngörülmüştür.
Davalı Birliğin sorumluluğu için KTK'nın 108. maddesinde iki koşul öngörülmüştür. Bunlar; a-Bir aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının yaptırılmamış olması, b- Kazaya karışan aracın plakasının saptanamamış olmasıdır.
Kazaya karışan TIR'ın sürücüsü Bulgar vatandaşı A.'dır. TIR'ın plakasının 541...77 olduğu ceza dosyasındaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bu TIR'a ait zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunup bulunmadığı da mahkemece araştırılmamıştır. Bu olgular gözönüne alındığında, davalı birliğin sorumluluğu sözkonusu olmayacaktır. Ancak, yabancıların işlettikleri motorlu araçlarından dolayı, Türkiye'de geçerli milletlerarası anlaşmaya bağlı bir zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi bulunmuyorsa, bu durumda, KTK'nın değişik 91/6. maddesi gereğince, bu araçlar için zorunlu mali sorumluluk sigortası Türkiye sınırlarına girişleri sırasında sözleşme yapılır ve yabancılar KTK kuralları çerçevesinde düzenlenecek zorunlu mali sorumluluk sigortası sözleşmesinin sigorta ettireni sıfatını alırlar ve sigorta sözleşmesini imzalayan sigorta şirketi, sigorta ettirenin yabancı olup olmadığına bakılmaksızın KTK hükümleri çerçevesinde sorumlu tutulabilir. Bu durumda, husumetin bu şirkete yöneltilmesi gerekir…
Yabancı plakalı araçların Türkiye'de karıştıkları kazalarda geçerli bir yeşil kart sigortaları mevcutsa, yeşil kart sigortacılarına izafeten kusur esasına göre kaza tarihindeki sigorta limitleri dahilinde sebebiyet verilen zararlar karşılanacaktır. Bir başka anlatımla, yeşil kart poliçesi o ülkede düzenlenmiş zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi gibi kabul edilecektir. Bu anlatılanların ışığı altında; mahkemenin, kazayı yapan TIR'a ait yeşil kart poliçesi bulunup bulunmadığını araştırmadan, varsa Motorlu Taşıt Bürosuna husumet yöneltmeden eksik tahkikatla yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre de; kazaya yol açan TIR'a ait olay tarihine göre azami sorumluluk miktarını gösteren poliçe limitinin tespiti yapılmadan davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Yine, davalı birlik açısından faiz başlangıcı tarihi belirlenirken, Sosyal Sigortalar Kurumunun gerekli bilgi ve belgeler eklenip davalı Birlikten istenmişse, başvuru tarihinden, gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş ya da hiç müracaat edilmemişse, davalı birliğin temerrüdünden bahsedilemeyeceğinden, birlik aleyhine icra takibine girişilmişse, takip tarihi, dava açılmışsa, dava tarihi kabul edilmelidir. Bu konuda araştırma yapılmadan rücu alacağına, dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.”[5] (2918 sY. m. 91/6, 108).

Davacı sigortacının, TTK.nun 1301 nci maddesi hükmüne dayalı olarak davalı taraf aleyhine açtığı rücu davası sonucunda, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair tesis edilen hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacağın rücuan tahsili istemine ilişkindir. Yabancı plakalı motorlu araçların, şayet milletlerarası geçerli olup Türkiye'de de kabul edilen sigortaları varsa, bunların sigorta yaptırmalarına gerek olmaksızın araçlarının neden olacağı zararlar zorunlu trafik sigorta güvencesinde olacaktır. Şayet böyle bir sigortası yoksa, Karayolları Trafik Kanunu'nun 91 nci maddesi uyarınca bu araçlar için Türkiye sınırlarına girişlerinde zorunlu trafik sigorta sözleşmesi yapılacaktır.
Ülkemizin de üyesi bulunduğu Avrupa Konseyi mensuplarının 20 Nisan 1959 tarihinde Strasburg şehrinde imzaladıkları "Beynelmilel Mecburi Mes'uliyet Sigortası İhdası" ile ilgili anlaşma uyarınca kurulup "Yeşil Kart Sistemi"ne göre faaliyette bulanan davalı "Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Motorlu Taşıt Bürosu"nun sorumluluğunun, Karayolları Trafik Kanunu'nun 91/3 ncü maddesinde sözü edilen "yabancı plakalı" taşıtlarla ilgili milletlerarası anlaşma, diğer bir deyişle "yeşil kart sistemi" hükümlerine göre çözümlenmesi gerekirken, mahkemece bu hususta hiçbir inceleme yapılmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bozulması gerekmiştir…”[6]. (2918 sY. M. 91/3).

“Yeşil kart sigortası ile zararları güvence altına alınan yabancı plakalı araçların, ülke sınırları içinde meydana getirdiği zararlar bakımından davanın, Türkiye'de yetkili büro olan Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Motorlu Taşıt Bürosu'nun görev ve yetki verdiği sigorta şirketi hasım gösterilerek açılması gerekmektedir.”[7](2918 sY. m. 91; 818 sY. m. 41).


“Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi Reis Y'ın İran plakalı bir aracın çarpması sonucu vefat ettiğini, olayın meydana gelmesinde sigortası bulunmayan bir motorsikletin de sorumluluğu bulunduğunu ileri sürerek, toplam 18.000.000.000 TL maddi tazminatın temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı T.Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği vekili, davanın davalıların ikametgahlarının bulunduğu Şişli Mahkemelerinde açılması gerektiğini, talebin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Dava, haksız fiilden kaynaklanan zararın, zarar sorumlusu üçüncü şahıslardan tahsili istemine ilişkindir. Davalılardan Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği vekili tarafından süre içinde sunulan cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunulması üzerine mahkemece yetkisizlik kararı verilmişse de, diğer davalıya usulüne uygun şekilde dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen, bu davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir. Bu durum karşında mahkemece, yetki itirazında bulunmayan davalı Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu hakkında mahkemenin yetkisinin kesinleştiği gerekçesiyle bu davalı hakkındaki davanın tefrik edilerek yargılamaya devam edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerekmiştir.[8] (2918 sY m. 108; 1086 sY. m. 23).


“Davacılar A. Ç., M. Ö. ve B. Ö. vekili asıl davada, davalı F. Y.'nin maliki, S. Y.'nin sürücüsü ve Sparkassen Versıcherungen Turkısh Motor Insurance Bureau'nun sigortacısı oldukları aracın müvekkillerinden M.Ö.'nün kullandığı araca çarparak aracın hasarlanmasına ve aracın içinde bulunan babasının ağır yaralanmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek 1.799.593.000 TL maddi ve 5.000.000.000 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, 22.12.2003 tarihli ıslah dilekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda müvekkili B. O. için maddi tazminat talebini 2.891.559.787 TL daha artırmıştır.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiş, karşı davacılar S. Y. ve F. Y. vekili, müvekkillerinin aracı üzerine haksız olarak konulan ihtiyati tedbir kararının kaldırılması için yatırdıkları 1.769.593.000 TL teminatın ve müvekkillerinin aracında meydana gelen 1.278.000.000 TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar A. Ç., M. Ö. ve B. Ö.'den tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davacılar ( S. T.'ye velayeten babası A. ve annesi G. T. ) vekili, davalılardan M. Ö. ve S. Y. idaresindeki araçların sebebiyet verdikleri kaza sonucu müvekkili bisiklet sürücüsü S. T.'nin ağır şekilde yaralanıp sakat kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1 milyar lira tedavi gideri ve 3 milyar lira iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 4 milyar lira maddi ve 5 milyar lira manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar S. Y., F. Y., M. O., A. Ç., A. S. Ve Motorlu Taşıt Bürosu Müdürlüğü'nden tahsilini istemiş, 22.12.2003 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 40.265.892.701 TL'ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, kazada davalı sürücüler S. Y.'nin 6/8, M. O.'nün 2/8 oranında kusurlu oldukları, kaza nedeniyle B. Ö.'nün % 51, S. T.'nin ise % 36 oranında işgücü kaybına uğradığı, olay nedeniyle B. O.'nün 2.891.559.787 TL, S. T.'nin 40.265.892.701 TL, M. Ö.'nün 15.000.000 TL, A. Ç.'nin 636.000.000 TL, F. Y.'nin 282.500.000 TL maddi zararları olduğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, B. Ö. için 3.542.559.787 TL maddi ve 3.000.000.000 TL manevi, A. Ç. için 636.000.000 TL maddi, M. Ö. için 15.000.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, davalı sigorta şirketinin manevi tazminat dışındaki bedelden poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmasına, birleşen davanın kabulüne, 40.265.892.701 TL maddi ve 5.000.000.000 TL manevi tazminatın davalılar S. Y., F. Y., M. Ö., A. Ç., T. Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Garanti Fonu, Sparkassen Versıcherungen Insurance Bureau Şti'ne izafeten Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu Müdürlüğü'nden kaza tarihinden itibaren müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı şirketlerin manevi tazminat dışındaki bedelden sigorta poliçe limitiyle sınırlı sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Kararı tüm taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1 - Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen davacılar A. Ç. ve M. O. vekilinin tüm, davalılar ( karşı davacılar ) S. ve F. Y. vekili ile ( Sparkassen Versicherungen A.G.'ye izafeten ) Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosu vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Kararın gerekçe bölümünde davacı B. Ö.'nün kazadan dolayı 2.891.559.787 TL maddi zararı olduğu belirtildiği halde hüküm fıkrasında bu davacı lehine 3.542.559.787 TL maddi tazminata hükmedilerek kararın gerekçesi ve hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmıştır. HUMK'nun 388. maddesi hükmüne aykırı olarak gerekçe ve hüküm fıkrası arasında çelişki doğuracak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3- Karşı davacılar S. Y. ve F. Y.'nin A. Ç., M. Ö. ve B. Ö. aleyhine açtıkları toplam 3.047.593.000 TL'lik karşı davaları hakkında olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmaması da bozmayı gerektirmiştir.
4- Dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde talep edilmediği halde mahkemece HUMK'nun 74. maddesi hükmüne aykırı olarak davacı M. O. lehine 15 milyon lira tedavi giderine hükmedilmesi de isabetsizdir.
5- S. T.'ye velayeten A. T. ve G. T. vekili tarafından açılan birleşen davada talep olmasına rağmen hüküm fıkrasının 10 nolu bendinde faiz istemi yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de doğru olmamıştır.
6- Karar başlığında davalı olarak "Sparkasse Versıcherung'a izafeten Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu" yazılması gerekirken davalı adının yanlış yazılması da doğru olmamıştır.
7- Kararın gerekçe bölümünde kaza tarihinde yürürlükte olan sigorta limitlerinin yanlış ifade edilmesi de bozma nedeni sayılmıştır.
8- Davalı sigorta şirketlerinin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sigorta limitleriyle orantılı olarak sorumlu tutulması gerekirken tamamından diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları da isabetsizdir.
9- Davalı A. Sigorta Şirketi yargılama sırasında iflas etmiştir. İİK'nun 194. maddesi gereğince bu davalıdan talep edilen tazminatlar vücut üzerinde ika olunan zararlara ilişkin olduğundan anılan hüküm gereğince bu davalı yönünden davanın ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonrasına kadar durdurulması gerekmez ise de, iflas masasına tebligat çıkarılarak davaya devam edilmesi gerekirken, mahkemece iflas eden bu sigorta şirketinin Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Karayolu Trafik Garanti Sigortası Hesabı'na devredildiği düşünülerek hakkında usulsüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmayan davanın ihbar edildiği Garanti Sigorta Hesabı davaya dahil edilerek aleyhinde hüküm kurulması da yanlış olmuştur.

10- Davalı sigorta şirketlerinin KTK'nun 92. maddesinin f bendi ve Trafik Poliçesi Genel şartlarının 3. maddesinin e bendi hükümlerine aykırı olarak manevi tazminat istemleri yönünden de sorumlu tutulmaları bozmayı gerektirmiştir.”[9](1086 sY. m. 74, 388; 2004 sY. m. 194; 2918 sY. m. 92).



Taraflar arasındaki trafik kazasından doğan tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 8.355.000 lira tazminatın 16.9.1989 olay tarihinden itibaren kanuni faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine ilişkin hükmün davalılardan A..Uluslararası Nakliyat ve Ticaret A.Ş. avukatı tarafından duruşmasız, davalı Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği avukatı tarafından da duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan, hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu: “…Davalı Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği'nin temyiz itirazlarına gelince; davacı aracına çarpan Türk plakalı davalı aracı bu sigorta şirketine Yeşil Kart Sigorta poliçesi ile sigortalıdır. Yeşil Kart Sigortası, Motorlu Taşıtların Mecburi Mali Mesuliyet Sigortasına Dair Avrupa Sözleşmesi'ne dahil seyahat edilecek birbirine yabancı ülkelerin zorunlu mali sorumluluk sigortalarını bir araya getiren Üniform Uluslararası sigortayla ilgilidir. Anlaşmayı imzalayan ülkelerden birisindeki büronun üyesi olan sigorta şirketi tarafından düzenlenecek bir yeşil kart poliçesini taşıyan motorlu araç bu anlaşmaya dahil bir yabancı ülke karayolunda seyrederken, kazaya neden olduğu ve bu kazada zarar gören üçüncü şahıslar tarafından sigortalıya karşı bir tazminat talebinde bulunulduğu takdirde, yeşil kart poliçesi o ülkede düzenlenmiş zorunlu mali sorumluluk sigortası gibi kabul edilerek, kazanın meydana geldiği ülkenin bürosu yabancı ülkedeki büroyu da bilgilendirecek kendi ülkesindeki zorunlu sigorta kanununun tesbit ettiği güvence limitleri dahilinde kendi sigorta ettireni imişçesine her türlü işlemleri yapmaya yetkili ve görevli olacaktır.Türkiye'de Bakanlar Kurulunca Avrupa Sözleşmesine uygun olarak tüzel kişiliğe haiz Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketler Birliği kurularak Yeşil Kart sistemi uygulanmaya başlamıştır. Birlik, üye ülkelerin yeşil kart poliçeli araçlarının Türkiye'de yaptıkları kazalarda üçüncü şahıslara verdikleri zararları kazanın vukubulduğu tarihdeki Bakanlar Kurulu Kararnamesine göre tesbit edilen limitlerle sınırlı olmak üzere üçüncü şahıslara karşı sorumlu olup aynı zamanda Türk plakalı olupta yabancı ve antlaşmaya üye ülkelere seyahat edecek araçların yeşil kart sigortalarını da yapar. inceleme konusu olan bu işte davacı aracına zarar veren davalı aracı Türk plakalı olup davalı şirkete yeşil kart poliçesi ile sigortalıdır. Davalı sigorta şirketi vekili, Türkiye'de meydana gelen hasarların yeşil kart poliçesi dışında olduğunu savunmuştur. Mahkemece, bu konuda bir araştırma yapılmaksızın ve olay tarihinde yürürlükte bulunan Bakanlar Kurulu Kararnamesindeki sorumluluk limiti tesbit edilmeksizin davalı sigorta şirketinin zararın tümünden sorumlu tutulmuş bulunması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Mahkemece yapılacak iş, sigorta poliçesinin celbi ile aracın bu sigortasının Türkiye'de vukubulan kazaları kapsayıp kapsamadığının tesbiti ile şayet kapsıyorsa olay tarihindeki sorumluluk limitinin de araştırılarak sonucuna göre hüküm kurmaktan ibarettir.”[10](818 sY. m. 41; 2918 sY. m. 91).
*Av. Abdülaziz URALÇİN-Ankara Barosu Avukatlarından-Özel Hukuk ABD Yüksek Lisans Mezunu
[1]www.coe.int/T/e/Com/about_coe/member_states/default.asp

[2] 26.10.1991 gün ve 21033 sayılı Resmi Gazete.

[3]Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 10.07.2007 tarih ve 2006/7645 E. 2007/10526 K. sayılı İlamı

[4] Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 23.01.2004 tarih ve 2003/8739 E. 2004/330 K. sayılı İlamı

[5] Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 14.11.2005 tarih ve 2005/8093 E. 2005/11495 K. sayılı İlamı

[6] Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 10.11.2003 tarih ve 2003/10453 E. 2003/10672 K. sayılı İlamı


[7] Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 29.03.2004 tarih ve 2003/7809 E. 2004/3185 K. sayılı İlamı


[8] Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 25.10.2004 tarih ve 2004/1223 E. 2004/10316 K. sayılı İlamı

[9] Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 13.06.2005 tarih ve 2004/9216 E. 2005/6093 K. sayılı İlamı


[10] Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 20.10.1990 tarih ve 1991/6704 E. 1992/11085 K. sayılı İlamı
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Yabancı Plakalı Araçların Türkiye'de Karıştıkları Kazalarda “türkiye Motorlu Taşıt Bürosu”nun Sorumluluğu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Abdülaziz Uralçin'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
23-11-2008 - 11:15
(5631 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 4 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 3 okuyucu (75%) makaleyi yararlı bulurken, 1 okuyucu (25%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
19322
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 7 saat 25 dakika 15 saniye önce.
* Ortalama Günde 3,43 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 38816, Kelime Sayısı : 4470, Boyut : 37,91 Kb.
* 7 kez yazdırıldı.
* 4 kez indirildi.
* 3 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 924
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,09698606 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.